Terör örgütü FETÖ lideri Fethullah Gülen, 20 Ekim 2024 günü ABD’de tedavi gördüğü hastanede öldü.
Fethullah Gülen’in ölüm haberi 20 Ekim 2025 akşamı örgüte yakın yayın organları tarafından duyuruldu.
Gülen için 24 Ekim 2024 günü ABD’nin New Jersey eyaletindeki Skylands Stadyumu’nda cenaze töreni düzenlendi.
Gülen’in cenazesi, yapılan töreninin ardından örgütün merkezi olarak bilinen ABD’nin Pensilvanya eyaletine bağlı Saylorsburg kasabasındaki Chestnut Retreat Center adlı kampüste bahçede hazırlanan mezarlık alanına gömüldü.
Resmî nüfus kaydında doğum tarihinin 27 Nisan 1941 olduğu yazılı olmasına rağmen, mezar taşına doğum tarihi 1938 olarak yazıldı.
Fethullah Gülen’in Pennsylvania’da uzun yıllar yaşadığı çiftlikteki mezarına ait olduğu iddiasıyla farklı sosyal medya platformlarında (üzerinde haç, FITNA, “St. Fetullah Gülen”, “1941-201x”, “ibni Rabin ve’l-Ramiz” ifadelerinin bulunan) bir görsel paylaşıldı.
Tek Devlet Tek Millet Tek Bayrak Tek Dil – TÜRK: “Fetullah Gülen Hoca Efendilerinin mezarı şerifi… Ateşin bol olsun. Seninle yürüyenlerin seninle yeri aynı olsun…”
Yakup Cosar: “ÜNLÜ KARDİNAL FETONUN TEMSİLİ MEZARI DONUNU KOKLAYANLAR GELSİN.”
dinc376: “Fetullah Gülen Hoca Efendilerinin mezarı şerifi… Ateşin bol olsun. Seninle yürüyenlerin seninle yeri aynı olsun…”
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Paylaşılan görsel Fethullah Gülen’in mezarına ait değil.
Fethullah Gülen’in mezarına ait olduğu sanılan görsel, photoshop çalışmaları derleyen Bobiler.org’da geçmişte paylaşılan, farklı bir mezar fotoğrafı üzerinde yapılan bir dijital düzenleme.
(Kapanan) Bobiler.org’da paylaşılan görsel yaşadığı dönemde “Fethullah Gülen’in sağlığı iyice bozulmuş. Ne olur ne olmaz diye Pensilvanya belediye mezarlığında yer ayırtmışlar.” gibi ifadelerle sosyal medyada paylaşıldı.
Fethullah Gülen’in sağlığı iyice bozulmuş. Ne olur ne olmaz diye Pensilvanya belediye mezarlığında yer ayırtmışlar. #FETÖ pic.twitter.com/WbOmNb1OCI
— Derin Düşünce.Org (@dd_grubu) June 23, 2020
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in yaşadığı dönemde ve ölümünün ardından yayılan yanlış iddiaları aktardığımız içerikleri işbu yazıda derleyelim istedik…
Yıllarca Fethullah Gülen hakkında asılsız ölüm haberleri yayıldı.
FETÖ lideri Fethullah Gülen (öldüğü iddiası 10 yılı aşkın süredir paylaşılıp duruyor) pic.twitter.com/ArbxO8G3S4
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) May 25, 2024
Kapatılan STV kanalında spikerlik yapan Kemal Gülen, amcası FETÖ lideri Fethullah Gülen’in öldüğüne yönelik gerçek dışı paylaşımın çalınan hesabından yapıldığını açıkladı. pic.twitter.com/AiXJPHcthX
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) October 18, 2024
Geçmişte Fethullah Gülen’in intihar ettiği iddiasıyla ilintisiz bir fotoğraf da paylaşıldı.
Fotoğraftaki Elin Fethullah Gülen’in İntihar Ettiğini Gösterdiği İddiası
2024 yılı Haziran ayı başında sosyal medya ve internet sitelerinde FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in Türkiye’ye getirildiği de uyduruldu.
Müyesser Yıldız, kişisel internet sitesinde yayımlanan “Fethullah Gülen Türkiye Yolunda Mı?” başlıklı 4 Haziran 2024 tarihli yazısında “Bugün itibarıyla gündeme gelen son iddia ise; ABD’nin, Gülen’i MİT’e teslim ettiği, uçağının Türkiye yolunda olduğu ve bu bilginin şimdilik gizli tutulduğu. Doğrudur, değildir – bilemeyiz; ama şundan çok eminiz: ABD, Gülen’i verdi veya verecekse mutlaka karşılığında bir şey istemiştir.” satırlarına yer verdi.
Özlem Gürses de bu asparagası “SON DAKİKA !!! VAY ARKADAŞ !!! SON DÖNEMİN BOMBASI !!! Fethullah Gülen Türkiye’ye iade edilmiş…” ifadeleriyle paylaştı.
İddiayı aktaran Murat Ağırel, İHA’nın açıklamasını paylaştı.
Özlem Gürses ise “SON DAKİKA !!! VAY ARKADAŞ !!! SON DÖNEMİN BOMBASI !!! Fethullah Gülen Türkiye’ye iade edilmiş…” ifadeleriyle paylaştığı iddianın tekzibine dair bir duyuru yapmadı. pic.twitter.com/4igBhC2SkA
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) June 5, 2024
31 Mart 2024 Yerel Seçim sonuçlarına FETÖ lideri Fethullah Gülen’in sevindiği anı yansıttığı sanılarak paylaşılan görüntü 16 Nisan 2021 tarihindendi.
31 Mart 2024 Yerel Seçim sonuçlarına FETÖ lideri Fethullah Gülen’in sevindiği anı yansıttığı sanılarak paylaşılan görüntü 16 Nisan 2021 tarihinden.https://t.co/kXLZQ17t13
Paylaşım örnekleri:https://t.co/oyWcaU2nachttps://t.co/x8UeJ38Ksghttps://t.co/OSPxmW3mAY@dogrulaorg… pic.twitter.com/OvInjQI9e7
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) April 1, 2024
Fethullah Gülen’in ölümünün birinci yıl dönümünde 20 Ekim 2025 günü organize edilen törene ait sanılan görüntü 2014 yılı Nisan ayında (Hz. Muhammed için) düzenlenen “Herkes O’nu Konuşuyor” adlı etkinlikten.
FETÖ lideri Fethullah Gülen’in ölümünün birinci yıl dönümünde 20 Ekim 2025 günü organize edilen törene ait sanılan görüntü 2014 yılı Nisan ayında (Hz. Muhammed için) düzenlenen “Herkes O’nu Konuşuyor” adlı etkinlikten.https://t.co/ptDhK8xj4u pic.twitter.com/WqOuGgdxWj
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) October 22, 2025
Fethullah Gülen, birçok siyasetçinin fotoğrafına da montajlandı (ya da birçok siyasetçinin fotoğrafına Fethullah Gülen montajlandı).
Meral Akşener ve Fethullah Gülen’in Yan Yana Yer Aldığı Montaj Fotoğraf
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Montajlandığı Fethullah Gülen’in Görüldüğü Fotoğraf
Fethullah Gülen hakkında yayımlanan içeriklerimizden diğer bazıları şu şekilde:
Fethullah Gülen’in Yanında Mustafa Varank’ın El Pençe Divan Hâlde Yer Aldığı Sanılan Fotoğraf
Fethullah Gülen’in Yanında Süleyman Soylu’nun Yer Aldığı Sanılan Fotoğraf
Atatürk’ün 1930 Yılında Amasya’da Vatandaşı Dinlerken Kaydedilen Fotoğrafı
Yusuf Kaplan’ın 20 Yıldır FETÖ Tehlikesini Yazdığı İddiası Gerçeği Yansıtmıyor
Süleyman Soylu’nun 15 Temmuz Darbe Girişimini FETÖ’nün Yapmadığını Belirttiği Sanılan Sözleri
Bülent Erandaç ve FETÖ’nün İlk Kez Resmi Kayıtlara Geçişi
Bülent Erandaç, Takvim Gazetesi’nde 15 Ağustos 2016 günü yayınlanan “Cevdet Saral: CIA-FETÖ ağı..” başlıklı yazısında FETÖ’nün resmi kayıtlara ilk kez 1999’da Cevdet Saral’ın kaleme aldığı raporla geçtiğini iddia ederek hataya düşmüş:
“FETÖ AVCISI Ankara Emniyet Eski Müdürü Cevdet Saral ‘Paralel devlet’ konusunu 1999’da ilk kez resmi kayıtlara geçirdi. Yazdığı rapor üzerine Fethullah Gülen, CIA tarafından apar topar ABD’ye götürüldü…”
Paralel devlet yapılanması, Bülent Erandaç’ın iddia ettiği 1999 yılından daha önce resmi kayıtlarda yerini almıştı.
MİT’in 1996 yılında Susurluk kazası sonrasında Çankaya Köşkü’ne sunduğu ve kamuoyunda “2. MİT raporu” olarak bilinen belgede Fethullah Gülen’in, Nurcu faaliyetlerini 1968 yılından beri sürdürdüğü, İran İslam devrimine özendiği ve Türkiye’de de benzer bir devrim yapmak istediği yer almıştı. Raporda, Fethullah Gülen’in adının geçtiği bölüm, MİT raporunda “araştırılmasında fayda görülen konular” bölümünde yer almaktaydı.
Bahse konu rapordan bazı atıflar:
“Fethullah Hoca’nın, Çiller’in kara para aklama işinde gizli ortağı olduğu, Fethullah Hocacıların CIA’nın bölgemizdeki en önemli sivil toplum kuruluşu olduğu iddiaları, Maliye Bakanlığı müfettişlerinin Fethullah Gülen’in mali kayıtlarını incelemesi ile İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarının ilgili kuruluşlarla yapacakları koordine sonucunda çözülebileceği değerlendirilmektedir.”
“Münfesih MSP yanlısı olan Nurculardan Fethullah Gülen, İran’da gerçekleştirilen devrimin Türkiye’de de gerçekleştirilmesini arzulamakta olup, Türkiye’de İslami bir devrim için yurt sathında teşkilatlanmaya önem vermektedir.”
“Yazıcı Nurcuların lideri olan Fethullah Gülen, Bornova Merkez Camii’nde verdiği vaazlarında, hükümetin icraatlarını eleştirmiştir.”
“23 Eylül 1985 tarihi itibariyle Çanakkale ili Biga ilçesinde mukim Fethullah Gülen grubuna mensup Nurculardan Sabri Kadıoğlu, Abdülkadim Zellüm adlı yazarın “Hilafet Nasıl Yakıldı” isimli eserini, Nurcular ile Milli Görüş mensuplarına ücretsiz olarak dağıtmıştır.” “1 Ekim 1985 tarihi itibariyle; Hizb üt Tahrir mensubu Muhammed Kürdi, parti merkezinden aldığı emir üzerine, İzmir’de tahsilini yaparken, Fethullah Gülen ile bir görüşme yapmış, ancak bu görüşmede müspet bir netice alınamamıştır.”
Ayrıca, 1988 yılının ilkbahar aylarında toplanan MGK toplantısı öncesinde MGK Genel Sekreterliği’nin hazırladığı raporda “Fethullah Gülen’in silahlı askerleri olduğu ve İran Devrimi’nden etkilenerek bir harekat yapacağı yönünde bilgiler bulunduğu” iddia edilmiştir.
Ergün Kaftancı Fethullah Gülen’in ABD’ye Gidiş Tarihini Yanlış Aktarmıştı
Ergün Kaftancı, Yeniçağ Gazetesinde 11 Aralık 2017 günü yayınlanan “Feto, Yahudi iş birlikçisi” başlıklı yazısında Fethullah Gülen’in ABD’ye gidiş tarihini yanlış aktarmıştı:
“Vatan haini Feto ABD’ye 1991 yılında bir daha dönmemek üzere gitti..”
1991 değil 1999 olmalıydı doğru yıl.
Hakeza, Ergün Kaftancı da hatasını 15 Aralık 2017 günü yayınlanan “Maraz kafalarda” başlıklı yazısında kabul edip okurlarıyla gereken düzeltmeyi paylaşmıştı:
“FETO adındaki vatan haininin Amerika’ya gidiş tarihini 1991 olarak yazmıştım; okurlarım iblis’in ülkeden 1999 haziran ayında gittiğini ve bir daha dönmediğini hatırlattı. Doğru ama ilk yurt dışına çıkışı 1991 yılı. Bu çıkışını dinlerin kardeşliğini sahiplenmek için yapmıştı. Zihnimdeki karışıklığı dağıtmama yardımcı olan okurlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.”
Fuat Uğur ve Yeşil Cübbenin Sırrı
Fuat Uğur, Türkiye Gazetesi’nde “Sıkı bir ahlaksızla karşı karşıyayız” başlıklı 15 Ekim 2016 tarihli yazısında Fethullah Gülen’in 15 Temmuz darbe girişimini yeşil cübbe giyerek sinyal verdiği iddiasını, darbe girişiminin aylar öncesinde dile getirdiğini iddia etmiş; ancak, durum aktardığı gibi değil tam olarak:
“Doğru gerçekten de. Varoluşları yalan üzerine kurulu bir örgüt kuran adamdan biz de neler bekliyoruz. “Yeşil cübbe giyip darbe mesajı veriyor” dedik ta 24 Mart 2016 tarihinde. “Yalan” demedi mi?”
24 Mart günkü yazısında Fuat Uğur, Fethullah Gülen’in giydiği yeşil cübbenin “darbe” işaretçisi olduğunu açıkça söylememiş, yeşil cübbenin “hilafet” işareti olduğunu belirtmişti:
“Boşuna zahmet etme, ben söyleyeyim. Yeşil bir cübbe giymiş. Neden önemli bu diye soracaksın. Hemen açıklayayım. Gülen’in en büyük hayali halife olmaktı. Hatta ilan etmek için 2016 yılını hedeflemişti de ABD’li kukla oynatıcıları buna darbeyi öne çekmesi için baskı yapmışlardı. Gülen inat ediyordu şartlar uygun değil, darbeyi yapabilmek için yeterli gücümüz yok diye. Ama patronları daha önceden Fil Terbiyecisi yöntemiyle hizaya getirdikleri için kısa sürede diz çökmüş ve istediklerini yapmayı kabul etmişti. Görüleceği üzere sonuç ortada. Hepsinde başarısız oldu. Ancak hâlâ halüsinasyon görmekte ve halife olacağına, Türkiye’de iktidara geleceğine inanmakta. İşte bu yeşil cübbe onun halifeliğini ilan ettiğinin göstergesi.”
Fuat Uğur’un yukarıdaki paragrafta yer alan “darbe” atfı, 15 Temmuz değil, 17-25 Aralık.









