Antarktika’da Açan Çiçeğe Ait Olduğu İddiasıyla Paylaşılan Fotoğraf Grönland’dan

 

Beyaz kıta Antarktika‘da küresel ısınmanın etkisiyle buzulların çözüldüğü ve “bitki dinamiklerinde” de değişim gözlemlendiği raporlanıyor.

Sosyal medya platformlarında yayın yapan bazı haber profillerinin, Antarktika’da küresel ısınmanın etkisiyle çiçeklerin açmaya başladığını aktarırken hatalı bir görsel kullanıldığı görülüyor.

 

gronland cicek

 

Görseli, iklim değişikliğinin etkisiyle “yeşillenen” Antarktika’da açan çiçeklere ait olduğu iddiasıyla aktaran paylaşım örneği (Daily Loud adlı profilin paylaşımı Türkçemize kelimesi kelimesine çevrilip paylaşılmış):

 

haberaZZi (@HaberazziCOM): “Antarktika’da çiçekler artık açmaya başladı ve uzmanlar bunun iyi bir haber olmadığını söylüyor. Insubria Üniversitesi ekoloji profesörü Nicoletta Cannone’a göre bu, Antarktika’da küresel ısınmanın bir sonucu olarak doğrudan ilişkili hızlandırılmış ekosistem tepkisinin ilk kanıtı.”

 

 

 

Antarktika’da çiçeklerin açılmaya başladığı aktarımında kullanılan görsel Grönland’dan.

 

Stok görsel sitelerinde bahsi geçen fotoğraf “Buzdağı ve çiçekler. Kıyıda çiçekler. Grönland’ın doğası ve manzaraları. Batı Grönland. Disko Körfezi.” (“Iceberg and flowers. Flowers on the shore. Nature and landscapes of Greenland. West Greenland. Disko Bay.”) açıklamasıyla sunulmuş.

 

Dünyanın en soğuk ve çorak kıtası olan Antarktika’da bitkiler için gerekli olan toprak, su ve ısınma koşulları sınırlıdır (Antarktika’da hava sıcaklığı ortalama -58 santigrat derecedir, yaz aylarında bile sadece 6-8 saat Güneş ışığı alınabilir, yıllık yağış miktarı 100 milimetrenin altındadır). Büyük bir bölümü buz ve karla kaplı ve sıcaklığı çok düşük olan Antarktika bitkilerin doğal olarak yetişmesi için uygun bir ortam sunmaz. Ancak yine de tüm bu zorluklara rağmen, kıtanın zorlu koşullarında hayatta kalmayı başaran bitkiler mevcuttur. Kıtada endemik 2 tane çiçekli bitki türü (Deschampsia antarctica ve Colobanthus quitensis) bulunmaktadır. Ağaç ya da çalı benzeri bitkilerin bulunmadığı Antarktika’daki -yok denecek kadar az- bitki örtüsünü, uç koşullarda yaşamaya uyum sağlamış karayosunları, ciğerotları, likenler ve mantarlar oluşturur. Sınırlı koşullarda ve deniz kıyılarındaki daha ılıman bölgelerde yoğunlaşan bitkilerin en büyük tür çeşitliliği, Antarktika’nın batı tarafında bulunmaktadır.

 

Bazı bilimsel araştırma istasyonları Antarktika’da sera koşullarını taklit eden ve bitkilerin yetişebilmesi için uygun sıcaklık, ışık ve sulama koşulları sağlanan ortamlarda bitki yetiştirmişti.

 

İklim değişikliğinin etkisiyle Antarktika’nın sert iklim koşulları nedeniyle oldukça sınırlı ve özgün bitki örtüsünde de değişimler gözlemleniyor (Matthew J. Amesbury, Thomas P. Roland, Jessica Royles, Dominic A. Hodgson, Peter Convey, Howard Griffiths, Dan J. Charman (2017). “Widespread Biological Response to Rapid Warming on the Antarctic Peninsula, Current Biology“. Volume 27. Issue 11. Sf: 1616-1622).

 

İklim değişikliğinin Antarktika’daki bitki örtüsüne etkisi, genel olarak iki yönlüdür:

  • Bitki örtüsünün artması: İklim değişikliğinin neden olduğu sıcaklık artışları, Antarktika’da bitki örtüsünün artmasına, kıtanın yeşillenmesine neden olmaktadır. Kıtada bulunan yosun, liken ve çiçekli bitki türlerinde de artış görülmektedir. Kıtada bulunan 2 çiçekli bitki türünün yayılış alanında geliştiğini ve daha önce bulunmadığı yerlere de yayıldığı tespit edilmiştir (Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gökhan Halıcı’nın yaptığı araştırmaya göre, Antarktika’daki çiçekli bitki türlerinin yayılış alanı son 50 yılda %20 oranında artmıştır).
  • Bitki örtüsünün azalması: İklim değişikliğinin neden olduğu buzulların erimesi, Antarktika’da bitki örtüsünün azalmasına neden olmaktadır. Bu azalma, özellikle Doğu Antartika’da görülmektedir. Doğu Antartika, kıtanın en soğuk ve kurak bölgesidir. Bu bölgedeki buzulların erimesi, bitki örtüsünün besin ve su kaynaklarına erişimini zorlaştırmaktadır (Örneğin, Avustralya Wollongong Üniversitesi’nden Prof. Sharon Robinson’un yaptığı araştırmaya göre, Doğu Antartika’daki yosun yataklarının bazı bölümlerinin ölmeye başladığı tespit edilmiştir).

 

Kayseri Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gökhan Halıcı, Antarktika’daki Mendel Üssü’nde 3 ay bilimsel araştırmalar yaptıktan sonra Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada iklim değişikliğinin kıtanın bitki üzerindeki etkisine şöyle değinmişti:

“Buradaki bitki örtüsü oldukça zayıf. Dünyanın en fakir yeri. Sadece 2 tane çiçekli bitki türü var. Karasal vejetasyonun baskın elementleri, bizim çalıştığımız bir çeşit mantar olan likenler ve kara yosunları. Bunlar da dünyanın diğer yerleriyle kıyasladığımız zaman çok zengin değiller. Oldukça fakir bir bitki örtüsüne sahip. Son zamanlarda meydana gelen küresel ısınmanın etkileri en hızlı kutup bölgelerinde görülüyor. Dolayısıyla kutup bölgelerindeki bu karasal vejetasyonun, yani bitki örtüsünün baskınlığı da gitgide değişmekte, artmakta. İklim değişikliği beyaz kıta olarak bilinen Antarktika’yı gitgide yeşillendiriyor. Oradaki tür biyoçeşitliliği daha da artıyor. Türlerin yayılış alanları daha da artıyor. Bunun sebeplerinden birisi de orada bulunan buzulların çok hızlı bir şekilde erimesi. Bu organizmaların büyümesi için daha geniş bir yer açılıyor olabilir.”

 

“Antarktika Kıtası’nda günümüze kadar 400 civarında liken türü rapor edilmiş ama çok sayıda yanlış kayıt var. Biz son 2,5 yıldır bu çalışmayı yapıyoruz ve bu sürede onlarca bu kıtada bulunmayan tür tespit ettik. Bunların bir kısmını yayınladık, bir kısmını yayına hazırladık. Bir de bilim dünyasında daha önce hiç keşfedilmemiş türler var. Yine bunların bir kısmını yayınladık, bir kısmını yayına hazırladık. Bu biyoçeşitliliği doğru bir şekilde belirledikten sonra ilerleyen zamanlarda likenlerin ve karayosunlarının biyoçeşitliliği üzerindeki iklim değişikliliğinin etkisini daha iyi anlayabileceğiz.”

 

Yorumunuzu yazınız...