Eski uygarlıkların konuşmasını yansıttığı vurgusuyla paylaşılan kayıt, (ilgili dönemden kalan eserler üzerinden) yapılan seslendirmeleri yansıtıyor.

Derleme video, farklı film, dizi, belgesel, röportaj gibi kayıtlardan alıntı sesleri bir araya getirmiş.

 

“Eski uygarlıklar böyle konuşuyormuş” notuyla sosyal medyada paylaşılan ses kaydı sosyal medyada bir hayli dikkat çekti. Videodaki seslerin arka planına değinelim istedik…

 

 

eski-uygarliklar-boyle-konusuyormus

 

Görüntünün kaynağı, “YEAP!” adlı Youtube kanalına “Antik Dillerin Sesi” (“Sound of Ancient Languages”) başlığıyla 13 Aralık 2015 tarihinde yüklenen video.

 

 

Videoda Antik Mısır (M.Ö. 3100 – M.Ö. 332), Ahamenişler (M.Ö. 550 – M.Ö. 330), Antik Yunanistan (M.Ö. 800 – M.S. 600), Antik Roma (M.Ö. 753 – M.S. 476), Asur (M.Ö. 1813 – M.Ö. 612), Göktürkler (M.S. 552 – M.S. 744), Hititler (M.Ö. 1600 – M.Ö. 1178), Akadlar (M.Ö. 2334 – M.Ö. 2154), Aztekler (M.S. 1100 – M.S. 1533), Keltler (M.Ö. 517 – M.S. 100), Mayalar (M.Ö. 2000 – M.S. 1700), Sümerler (M.Ö. 4000 – M.Ö. 2000), Urartu (M.Ö. 860 – M.Ö. 590) ve Vikingler (M.S. 800 – M.S. 1066) dönemlerinden telaffuzları yansıttığı iddiasıyla kayıtlar derlenmiş.

Elbette antik çağlarda ses kayıt cihazı da yoktu. Eski uygarlıkların kullandığı dillerin fonetiğini, nasıl konuştuklarını, aksanlarını tam olarak bilmenin bir yolu yok. Antik çağdaki insanların kelimeleri nasıl telaffuz ettiğini ancak tahmin edebiliriz.

Tarihçi Emrah Safa Gürkan da video ile ilgili şu yorumda bulunmuştu:

“Eski insanların konuşurken nasıl sesler çıkardıklarını hangi kaynaklardan elde etmişler acaba 🙂 Fonetik alfabe ile mi yazıyorlarmış. 200 yıl önce bile nasıl konuşulduğunu, kelimelerin nasıl telafuz edildiğini bilmek çok zor, binlerce yıl öncesi için imkansız.”

 

“Ama millet böyle şeyleri de seviyor bir yandan. Niye seviyor, herhalde psikolojik bir şey artık şamanist bir zevk mi alıyorlar atamızla konuşuyoruz diye anlamadım Ama eskiden olan şeylerin %90’ını bilmemiz mümkün değil, en başta da sesler”

 

“Dilleri karşılaştırarak harflerin nasıl seslere denk geldiğini, özellikle hiyeroglif gibi logogramların nasıl seslendirildiğini tahmin edebilirler. Ama bu konuşma değildir. Akıllıca bir tahmindir ve ancak kelimelerin mükemmel okunuşu hk. fikir verir”

 

“Çene yapısı vs. inceliyorlar diyenler olmuş. Bu da yakın bir sonuç bile vermesi zor bir yöntem. Bu ayın diye bir ses var mı mesela onu belki belirler ama tek tek kelime nasıl okunur vs. onu bile bulamazsınız. Herkesin anatomisi de aynı olmayacaktır muhtemelen”

 

“Buna yüzlerce yıllık bir medeniyet + kocaman bir coğrafya faktörlerini de ekleyin Bir de dilde vurgu, ritim, armoni vs. gibi faktörler var. Ya eski filmleri izleyin orada bile ne kadar farklı konuşuluyor oysa aynı alfabe ile yazılıyordu. Ki radyo falan varken bile”

Hâliyle paylaşılan kayıt (ilgili dönemden kalan eserler üzerinden) günümüzde yapılan seslendirmeleri yansıtıyor.

Bulunan en eski metinlerdeki sözcüklerin günümüzde seslendirilmesi antik uygarlıkların konuşması hakkında ancak ufak bir fikir sunabilir (Hintçe metnin Türkçe konuşan bir kişi tarafından okunduğunda Hindistan’daki insanların konuşmasını düşünmek gibi afaki bir durum).

Derleme video, farklı film, dizi, belgesel, röportaj gibi kayıtlardan alıntı sesleri bir araya getirmiş.

Ancak, bunların bazıları yanlış.

Göktürkçe olduğu iddiasıyla paylaşılan seslendirme aslında günümüzde kullanılan Kazakça.

Antik uygarlıkların konuşmalarını yansıttığı iddiasıyla paylaşılan videoda kullanılan kayıtların bazıları ise tanıdık.

Hititlere ait sanılan kayıt Hitit uygarlığının kuruluş, gelişme ve yıkılışını konu alan “Hititler” adlı belgeselde Haluk Bilginer tarafından yapılan seslendirmeyi yansıtıyor.

Hititler belgeselinde Kral 3. Hattuşili’yi canlandıran Haluk Bilginer, belgeselde kendisini en çok heyecanlandıran yönün Hititçe konuşulması olduğunu söyleyerek, “Bu da bir sorumluluk. Hititçe’nin nasıl konuşulduğunu bilmiyoruz. Hititçe ilk kez bizim ağzımızdan duyulacak” demişti. Adı geçen belgeselin yapımcısı ve yönetmeni Tolga Örnek de Hititçenin fonetiğinin bilinmediğini ancak, seslendirme konusunda uzmanların kendilerini özgür bıraktığını belirtmişti.

 

 

Urartulara ait sanılan ses kaydı da uzun yıllar Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Çavuştepe köyündeki Urartu Kalesi’nin bekçiliğini yapan 80 yaşındaki (kendi iddiasına göre dünyada Urartuca bilen 12 kişiden biri ve yazabilen tek kişi olan) Mehmet Kuşman’a ait.

 

 

 

Yorumunuzu yazınız...