Ne kadar harika bir gün. Çay mı demlesem, kendimi mi assam karar veremiyorum” sözünün Anton Çehov ya da Albert Camus’a ait olduğu iddiası doğru değil

Yanlış İddia

 

Varoluşsal sıkıntıya atıf yapılırken Anton Çehov (1860-1904) ve Albert Camus’a (1913–1960) atıf yapılançay mı demlesem, kendimi mi assam karar veremiyorum” sözünü ele alacağız.

Çay ya da kahve demlemekle intihar arasında git-gel temalı absürd felsefesi içeren vecizenin “Ne kadar harika bir gün. Çay mı demlesem, kendimi mi assam karar veremiyorum.” versiyonunun Anton Çehov’a, “Kendimi mi öldürsem yoksa bir fincan kahve mi içsem?” versiyonunun Albert Camus’a yanlışlıkla atfedildiği görülüyor.

 

kendimi-mi-oldursem-yoksa-bir-fincan

 

Ancak her iki yazarın da bu yönde bir sözü sarf ettiğine dair delil mevcut değil.

Bu sözün Albert Camus’nun “Yabancı” (“L’étranger”) adlı romanının ana fikri olduğu söylenebilir. Ancak, Camus’nun hiçbir eserinde “Kendimi mi öldürsem yoksa bir fincan kahve mi içsem? Ama sonunda insanın yaşamak için kendini öldürmekten daha çok cesarete ihtiyacı var.” (“Should I kill myself, or have a cup of coffee? But in the end one needs more courage to live than to kill himself.“) sözü geçmiyor. Camus’nun bu sözü kullandığına dair muteber bir kaynakta bir atfa rastlanamıyor.

Barry Schwartz’ın “Seçim Paradoksu” (“The Paradox of Choice”) adlı kitabında ve Al Gini’nin “İyi Olmak Neden Zordur” (“Why It’s Hard To Be Good“) adlı kitabında bir kaynak sunmadan Albert Camus’ya atıfta kullanmasıyla bu sözün yaygınlık kazandığı dile getirilmektedir.

Yine Albert Camus’ya ait sanılan aşağıdaki mektupta da bahsi geçen söze yer verilmiş (Giovanni Gaetani (2015). “The noble art of misquoting Camus — from its origins to the Internet era“. Albert Camus Society):

‘My dear, I don’t know what to do today, help me decide. Should I cut myself open and pour my heart on these pages? Or should I sit here and do nothing, nobody’s asking anything of me after all. Should I jump off the cliff that has my heart beating so and develop my wings on the way down? Or should I step back from the edge, and let the others deal with this thing called courage. Should I stare back at the existential abyss that haunts me so and try desperately to grab from it a sense of self? Or should I keep walking half-asleep, only half-looking at it every now and then in times in which I can’t help doing anything but? Should I kill myself or have a cup of coffee? Falsely yours, Albert Camus’

‘Canım, bugün ne yapacağımı bilmiyorum, karar vermeme yardım et. Kendimi kesip bu sayfalara kalbimi mi dökeyim? Yoksa burada oturup hiçbir şey yapmasam mı, sonuçta kimse benden bir şey istemiyor. Kalbimin böyle attığı uçurumdan atlayıp aşağı inerken kanatlarımı mı geliştirmeliyim? Yoksa kenardan geri çekilip cesaret denilen bu şeyle diğerlerinin uğraşmasına izin mi vermeliyim? Beni bu kadar rahatsız eden varoluşsal uçuruma dönüp umutsuzca ondan bir benlik duygusu kapmaya çalışmalı mıyım? Yoksa yarı uykulu yürümeye devam mı etmeliyim, sadece ara sıra başka bir şey yapmaktan kendimi alamadığım zamanlarda ona yarı bakarak mı? Kendimi öldürmeli miyim yoksa bir fincan kahve mi içmeliyim? En sığ saygılarımla, Albert Camus’

Eserlerinde hayatın anlamsızlığı ve kutsal bir amaçtan yoksunluğu gibi temel konuları ele alan Camus, “Mutlu Ölüm” adlı kitabında Marseault ve Roland Zagreus arasında geçen diyalogda benzer bir varoluş sancısını şu satırlarla aktarmış:

“Mersault utanarak, “Evet, canım sıkılıyor,” diye yanıt verdi yalnızca. Bir süre sonra kalktı, pencereye doğru yürüdü ve dışarıya bakarak ekledi: “Evlenmek, intihar etmek ya da İllustration’a abone olmak istiyorum. Umutsuz bir davranış yani.”

 

Benzer şekilde Anton Çehov’un da bu ifadeleri sarf ettiğine dair güvenilir bir kaynak atfı bulunamıyor.

Ne kadar harika bir gün. çay mı demlesem yoksa kendimi mi assam karar veremiyorum” sözünü kullandığına dair bir delil bulunamasa da Çehov, Vanya Dayı adlı oyununda Elena Andreyevna ve Vanya Voynitski arasında geçen diyalogda şu satırlara yer vermiş (2009. Bilge Kültür Sanat. Çev: Ergin Altay. Sf: 18-19):

YELENAANDREYEVNA- “Bugün hava çok güzel. .. Pek sıcak değil …”

VOYNİTSKİ- “Bu havada çok güzel asar kendini insan …”

 

bu-havada-cok-guzel-asar-kendini-insan

 

Sex and the City adlı dizide Sarah Jessica Parker’ın canlandırdığı Carrie Bradshaw adlı karakter dizinin 1998 yılında yayınlanan 3. sezonundaki 13. bölümünde “Daha fazla kahve mi içsek ya da iki silah alıp kendimizi mi öldürsek?” (“Shall we get more coffee or shall we get two guns and kill ourselves?“) repliğini kullanmıştı.

 

Yorumunuzu yazınız...