Sizi Önce Bir Tas Çorbaya Muhtaç Hâle Getirecekler, Sonra Bir Tas Çorba Vererek Oyunuzu İsteyecekler” Sözü George Orwell’in 1984 Adlı Romanında Geçmiyor

Bir Sosyal Medya Kullanıcısının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’un Çorba Dağıtmasının Ardından Uydurduğu Atıf Gerçek Sanılmış

 

 

Baskıcı rejimlerin az miktarda yardımda bulunarak minnettar hâle getirdikleri halkın siyasî desteklerini almayı amaçladığını belirten “Sizi önce bir tas çorbaya muhtaç hale getirecekler, sonra bir tas çorba vererek oyunuzu isteyecekler” sözünün sahibini -internet sitesinin adınının kaynağı olan, okumadığı kitaptan alıntı yapan malumatfuruşlar üzerinden- inceleyeceğiz.

 

2018-2023 tarihleri arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan ve 2023 genel seçimlerinde İstanbul milletvekili seçilen Murat Kurum’un Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklanmasının ardından Eyüpsultan’da namaz sonrasında ve Üsküdar’da bir kütüphanede çorba dağıttı.

 

 

İBB Başkanı adayı Kurum, seçimi kazanması hâlinde 39 ilçede çorba dağıtılacağı vaadini şu sözlerle duyurdu:

“Afiyet olsun. İyi çalışmalar diliyoruz. Gençliğimizle, gençlerimizle birlikte bu mekanların sayısını artırmak için yola çıkıyoruz. Bu ve bunun gibi mekanlarımızı, 39 ilçemizde nevmekanlarımızı yapacağız. Kuracağımız ofislerde iş yapmanıza imkan sağlayacağız. Ayrıca arkadaşımız ‘Hep mercimek çorbası çıkıyor’ dedi. Mercimek çorbasını değiştiriyoruz. Arada bir domates çorbası, yayla çorbası, tavuk suyu başkanımız verecek. Her cuma da 6’da çorbanın dışında bir de etli pilav vereceğiz.”

 

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından desteklenen Murat Kurum’un seçim öncesi bizzat çorba dağıtıp çorba dağıtımı vaadi vermesiyle “sizi önce bir tas çorbaya muhtaç hale getirecekler, sonra bir tas çorba vererek oyunuzu isteyecekler” sözü sosyal medyada yaygın şekilde paylaşıldı.

 

bir-tas-corba-vererek-oyunuzu-isteyecekler

 

Sizi önce bir tas çorbaya muhtaç hale getirecekler, sonra bir tas çorba vererek oyunuzu isteyecekler” sözü George Orwell’in 1984 adlı romanında geçtiği iddiasıyla yaygın şekilde kullanıldı.

 

Prof. Dr. Mustafa Öztürk (@ozturk_mustafa):

“GEORGE ORWELL; yıllar önce yazdığı romandan 1984.”

 

sizi-once-bir-tas-corbaya-muhtac

 

SarıKartaLO6 (@SariKartaLO6):

“Sizi önce bir tas çorbaya muhtaç hale getirecekler, sonra bir tas çorba vererek oyunuzu isteyecekler!” – #GeorgeOrwell / 1984

Romanın distopik dünyasında totaliter bir merkezi tek partinin yönetiminde gerçekleştirilen korku, propaganda ve beyin yıkama ile halk ve hayat manipüle edilmektedir. Distopyaların kralı da derler. Kitabın isminin nedeni ise Orwell’in kitabın yazımını 1948 yılında tamamlamasıdır. Orwell, 1948’in son 2 rakamının yerlerini değiştirmeye karar verir. Böylece kitap, 1984 adı ile basılır. 1984 romani, yazarın geleceğe ilişkin bir kabus senaryosudur. Bireyselliğin ve insan haklarının tamamen yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, inanılmaz bir hayal gücüyle ve en ince ayrıntısına kadar romana aktarılmıştır.”

 

Sizi önce bir tas çorbaya muhtaç hale getirecekler, sonra bir tas çorba vererek oyunuzu isteyecekler” sözü George Orwell’in (25 Haziran 1903 – 21 Ocak 1950) 1984 adlı ünlü eserinden alıntı değil.

Distopik edebiyatın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen, birçok dile çevrilen, dünya çapında milyonlarca satılan, birçok filme, tiyatro oyununa ve televizyon dizisine uyarlanan, totaliter bir rejimin birey üzerinde yaratabileceği yıkıcı etkileri ve özgürlük arayışının önemini vurgulayan 1984’ün farklı yayınevlerinden çıkan Türkçe çevirileri ve İngilizce orijinalinde böyle bir söz yer almıyor.

1984’te “çorba” sözcüğünün geçtiği 3 cümle şöyle:

“Ufak tefek adam yüzükoyun yere kapaklanmış, tepsi eünden fırlayıp yeri boylamış, çorba da, kahve de yerlere dökülmüştü.”

“Sözüm ona etli kuru fasulyeydi yedikleri, oysa çorbadan farksızdı, kuru fasulye çorbası gibi bir şey.”

“Duvara iliştirilmiş tahtadan bir ranzası, teneke lavabosu olan bir hücreyi, sıcak çorba, ekmek ve bazen kahveden oluşan yemekleri anımsıyordu.”

 

1984, George Orwell tarafından 1948 yılında yazılan ve 1949 yılında yayımlanan bir distopik romandır.

1984, Okyanusya adında totaliter bir rejim tarafından yönetilen distopik bir gelecekte Winston Smith adlı bir erkeğin hikâyesini anlatır.

Kurgu bir totaliter devlet olan Okyanusya’nın başkenti Londra, büyük bir güç olan Parti tarafından yönetilmektedir. Parti’nin lideri, Büyük Birader’dir ve Parti’nin amacı tam kontrol altında bir toplum oluşturmaktır.

Romanın ana karakteri Winston Smith, Parti’nin baskıcı kontrolüne karşı gelmeye ve düşünce suçlarına karşı gelmeye başlar. Winston, devletin tarihini manipüle ettiğini ve gerçekleri değiştirdiğini fark eder. Aynı zamanda, Büyük Birader tarafından sürekli izlenmektedir.

Winston, Julia adında bir kadınla tanışır ve birlikte isyan etmeye karar verirler. Ancak, Parti’nin sıkı gözetimi ve baskısı altında, bu isyan girişimleri kısa ömürlüdür. Winston ve Julia, Parti tarafından yakalanır ve zihinsel ve fiziksel işkencelere maruz kalır.

Romanın sonunda, Winston’ın düşünsel direnci kırılır ve Parti’nin ideolojisine tamamen boyun eğer.

Kitap, bireyin özgürlüğünün ve düşünce özgürlüğünün totaliter bir rejim altında nasıl bastırıldığını anlatan güçlü bir eleştiri sunar. “1984,” Orwell’in politik totalitarizmi ve bireysel özgürlüğe dair endişelerini vurgulayan etkileyici bir eserdir.

 

 

Orwell’in 1984’ün yanı sıra Paris ve Londra’da Beş Parasız (1933), Burma Günleri (1934), Papazın Kızı (1935), Aspidistra (1936), Wigan İskelesi Yolu (1937), Katalonya’ya Selam (1938), Boğulmamak İçin (1939) ve Hayvan Çiftliği (1945) adlı eserlerinde de bu söz geçmiyor.

Totaliter rejimlerin halkı nasıl manipüle ettiğini ve kontrol altında tuttuğunu anlatan bu “Sizi önce bir tas çorbaya muhtaç hale getirecekler, sonra bir tas çorba vererek oyunuzu isteyecekler” sözü, toplumsal kontrol, propaganda ve totalitarizm konularında sıklıkla atıf yapılan 1984’ün yazarı George Orwell’e atfedilse de sözün kendisi tarafından dile getirildiğine dair muteber bir kaynak atfına rastlayamıyoruz.

 

Ancak George Orwell 1984’te, yoksulluk ve cehalet ile hiyerarşik toplumun sürdürülebileceği yönünde aşağıdaki cümlelere yer vermiş.

“Çünkü boş vakit ve güvenlik herkesçe paylaşıldığında, yoksulluğun serseme çevirdiği geniş kitleler okuryazar olacak, kendi başına düşünmeyi öğrenecek, o zaman da hiçbir işe yaramadığını sonunda fark ettiği ayrıcalıklı azınlığı ortadan kaldıracaktı. Hiyerarşik toplumun varlığı, uzun sürede, ancak yoksulluk ve cehalete yaslanarak sürebilirdi.

 

Sizi önce bir tas çorbaya muhtaç hale getirecekler, sonra bir tas çorba vererek oyunuzu isteyecekler” sözünün “Paul K.” mahlaslı “@Ucupak” uzantılı Twitter / X hesabının Murat Kurum’un kendi eliyle gençlere kütüphanede çorba dağıttığı görüntüyü aktaran paylaşıma yaptığı yorumla dolaşıma girdiği anlaşılıyor.

 

sizi-once-bir-tas-corbaya-muhtac-hale-getirecekler

 

Bahsi geçen profil ilgili paylaşımına verilen tepkilerin ardından bahsi geçen sözü uydurduğunu, Orwell’in 1984’ünde böyle bir cümlenin geçmediğini şu ifadelerle duyurdu:

“gelmiş bana diyor 1984’de orwell’in böyle bir cümlesi yok.. e herhalde yok, yemek yaparken götümden attım ben.. kusura bakmayın evli barklı adamım, kaynak filan gösteremem..”

 

sizi-once-bir-tas-corbaya-muhtac-hale

 

Dipnot: Bu gibi tespitlerimizi kaynağına atıf yapmadan kendi bulgusu gibi sunmayı alışkanlık hâline getiren yazarlar için de ayrı bir ifşa içeriği hazırlamanın zamanı geldi gibi görünüyor.

Yorumunuzu yazınız...