Pfizer Yetkilisi Aşıların “Covid-19 Üzerindeki Etkinliğinin” Değil “Covid-19’un Yayılımı Üzerindeki Etkisinin” Test Edilmediğini Söylemiş
Avrupa Parlamentosu’nda “Covid-19 pandemisi üzerine AP Özel Komitesi” tarafından 10 Ekim 2022 günü “Covid-19 – Alınan dersler ve geleceğe yönelik tavsiyeler: görüş alışverişinden alıntılar” (“COVID-19 – Lessons learned and recommendations for the future: extracts from the exchange of views“) başlıklı bir oturum düzenlenmiş.
Yeni varyantlar için aşı geliştirmek için gerçekleştirilen faaliyetler, yetkilendirme süreci ve sözleşmelerin şeffaflığı üzerinde odaklanan oturumda Pfizer ve Curevac temsilcileri, COVID-19 aşı ve tedavilerinin geçmişteki ve günümüzdeki üretimi, dağıtımı ve adil erişimi hakkındaki görüşlerini paylaşmış.
Söz konusu etkinlikte Pfizer’dan Uluslararası Gelişmiş Pazarlar Başkanı (President of International Developed Markets) Janine Small ve Curevac CEO’su Dr Franz-Werner Haas, komisyon üyelerinin sorularını yanıtlamış.
Hollandalı Avrupa Parlamentosu Milletvekili Rob Roos’un yönelttiği aşıların Covid-19’un yayılmasını engelleyip engellemediğinin test edilip edilmediği sorusuna Pfizer yetkilisi “aşıların piyasaya sürülmeden önce bulaşmayı engelleyip engellemediğinin bilinmediği” yanıtını vermiş.
İkili arasındaki diyalog Türkçemize şöyle çevrilmişti:
Rob Roos: “Pfizer’in kovid aşısı piyasaya sürülmeden önce, hastalığın yayılmasını engelleyip engellemediği test edildi mi? Eğer test edildiyse, verileri komisyonumuzla paylaşmanız mümkün mü? Ve çok net bir cevap talep ediyorum: Evet ya da hayır. Teşekkürler.”
Janina Small: “Aşılar piyasaya sürülmeden önce bulaşmayı engelleyip engellemediğini biliyor muyduk? Hayır. Bu, şey, biliyorsunuz, bilim hızında hareket edip piyasanın nasıl işlediğini öğrenmemiz gerekiyordu.”
Rob Roos, komisyondaki bu anı sosyal medya hesaplarında paylaşmış.
🚨 BREKEND:
In #COVID-hoorzitting geeft #Pfizer-directeur toe: #vaccin was nooit getest op voorkomen verspreiding.
“Je doet het voor een ander” was dus altijd een leugen.
Het enige doel van het #coronapaspoort was #vaccinatiedwang.
Dat moet bekend worden. Deel deze video! ⤵️ pic.twitter.com/w51PjibGg8
— Rob Roos MEP 🇳🇱 (@Rob_Roos) October 11, 2022
Ancak bu aktarım bazı haber siteleri ve sosyal medya kullanıcıları tarafından çarpıtılarak aktarılmış.
Örneğin OdaTV, konuyla ilgili haberini “Pfizer itiraf etti: Kovid aşıları test edilmedi” başlığıyla duyurdu (İnternet sitesindeki haberde ise “Avrupa Parlamentosu’nda Pfizer’in yetkilisinin Pfizer-Biontech mRNA kovid aşılarının, koronavirüs bulaşmasına ilişkin testlere tabi tutulmadan piyasaya sürüldüğünü itiraf etti” ifadelerine yer verilmiş).
📌 Bu bir Kara kutu haberidir…
📍 Pfizer itiraf etti…
🗣 “Kovid aşıları test edilmedi”#Dünya
— Odatv (@odatv) October 12, 2022
Bu gibi aktarımlar nedeniyle de “aşının bulaşa etkisinin test edilmediğini” söylediği Pfizer yetkilisinin kullandığı ifadeler “aşının Covid-19’a karşı etkisinin test edilmediğini” söylediği algısı oluşmuş görünüyor.
Bahse konu oturumda Pfizer yetkilisi, Covid-19 aşılarının herhangi bir güvenlik testinden geçirilmeksizin piyasaya sürüldüğünü itiraf etmiyor, salgın tehlikesi sürerken aşının virüsün yayılımı üzerindeki etkisinin analiziyle vakit kaybedilmediğini söylüyor.
Covid-19 aşıları, SARS-COV-2 üzerindeki etkinlikleri test edilmeden onaylanıp piyasaya sürülmedi.
Pfizer/BioNTech, Johnson & Johnson ve Moderna gibi Covid-19 aşıları klinik deney programını ve ilgili süreçleri tamamlayarak onay almış ve uygulama aşamasına geçilmişti (Pfizer-BioNTech, Moderna, AstraZeneca, Sinovac, Sputnik V ve diğer tüm aşıların içerikleri ile test ve onay süreçlerine dair bilgilere internet üzerinden kolayca ulaşmak mümkün).
Kişiden kişiye virüs bulaşının önlenmesi, ilk aşı çalışmalarının bir araştırma konusu değildi. Covid-19 aşılarının temel önceliği hastalığa karşı bağışıklık kazandırmak odaklıydı (Haliyle, insanlar ölürken hastalığa karşı bağışıklık kazandırmak temel öncelik iken bulaşa etkisinin uzun uzadıya test edilmesinin beklenmesi mantıklı bir eylem olamazdı. Bilindiği üzere aşılar, ilk etapta enfeksiyonu önleyerek bulaşmayı azaltmaya yardımcı olur. Unutulmamalı ki virüsün bulaşmasını önlemenin ilk adımı enfeksiyonu önlemektir).
Faz çalışmaları esnasında aşıların virüsün yayılımı üzerinde etkisinin test edilmesi yönünde bir yükümlülük bulunmuyordu.
Ayrıca, aşılara dair yürütülen klinik deneyler hiçbir zaman bulaşı test etme iddiasında bulunmamıştı.
FDA, acil kullanım onayını (emergency use authorization) duyurduğu basın açıklamasında aşının SARS-CoV-2’nin kişiden kişiye bulaşmasını önlediğine dair bir kanıtın olmadığını vurgulamıştı (İlgili firmanın aşı piyasa sunulurken bulaşmayı önlemeyle ilgili bir çalışma yapmadıklarını belirtmesi yeni bir bilgi olarak algılansa da Covid-19 aşılarının acil kullanım onayı aldığı anda virüsün yayılımı üzerindeki etkisinin test edilmediği kamuoyunun bilgisi dahilindeydi).
Aşıların etkinliğine ilişkin klinik deney verileri 2020 yılı Kasım ayında yayımlanmaya başladığında araştırmacılar ve düzenleyiciler, kamu açıklamalarında aşıların virüs bulaşması üzerindeki etkisinin bilinmediğini açıkça belirtmişti.
Örneğin, 2021 yılı Nisan ayında yayımladığımız “Covid-19 Aşılarının Güvenli Olmadığını Öne Süren Video İçerik” başlıklı yazımızda “aşı olmak virüsü bulaştırmayı önlüyor mu?” sorusuna verilen yanıtta Covid-19 aşılarının virüsün bulaşmasını önleme gibi bir iddiasının bulunmadığı şöyle aktarılmıştı:
Videoda, “Moderna firmasının aşının hastalığı yaymayı önlemediğini itiraf ettiği” şeklinde bir iddia da bulunuyor. Covid-19 aşılarının virüsün bulaştırılmasını önlemek gibi bir iddiaları bulunmamaktadır. Virüs vücuda alınsa bile bağışıklık sistemi aktivitesiyle hastalığa, özellikle de ağır hastalığa ve hastane yatışına karşı koruma amacı ile geliştirilmişlerdir. Videoda firmaların hastalığı bulaştırmayı önleyecek bir aşı geliştirdiklerini iddia ettiklerine yönelik herhangi bir kaynak gösterilmemiş. Böyle bir iddia bulunmadığı için bunun başarısız olmasını “itiraf etmek” gibi bir durum da söz konusu olamaz. Ayrıca yetişkin nüfusunun neredeyse tamamını mRNA aşıları ile aşılayıp normalleşmeye başlayan İsrail’de yapılan bir çalışmada Pfizer aşısının hastalığın bulaşmasını da yavaşlatabileceğine yönelik ilk bulgular elde edilmiş ve bu, benzer bir etkinin Moderna aşısından da beklenebileceği şeklinde yorumlanmıştır (9, 10). Ancak tek bir çalışma üzerinden aşıların virüsün yayılmasını engellediği sonucuna varılamaz. Bu, mRNA aşılarının virüsün yayılmasındaki rolleri henüz kesinleşmemiş olduğu için videodaki iddiada bulunulamayacağını göstermektedir. Ayrıca dolaylı yoldan bakıldığında, aşılı sayısı arttıkça insanlar enfekte olsalar bile bağışıklık sistemleri virüsün çoğalmasına izin vermeyecek ve bu da doğal olarak başkalarına bulaşan virüs sayısını azaltacaktır (11).
Covid-19 aşılarının SARS-COV-2’nin bulaşını önlemedeki başarısı konusundaki çalışmalar aşı test edilip onaylanıp piyasaya sürüldükten sonra yapıldı.
Aşıların sadece ağır hastalık riskini değil, bulaşmayı da azaltabildiğini gösteren birçok akademik çalışma mevcut (Örneğin, Puhach, O., Adea, K., Hulo, N. et al. Infectious viral load in unvaccinated and vaccinated individuals infected with ancestral, Delta or Omicron SARS-CoV-2. Nat Med 28, 1491–1500 (2022)).
Acil kullanım onayını aldıktan yaklaşık 6 ay sonra yayınlanan bir makalede mRNA aşıları akabinde burun ve ağızda mukozalarda bol miktarda antikor bulunduğu saptandı.
Aşılanan 144.525 sağlık personelinin aynı evi paylaştığı ve temas ettiği 194.362 kişinin değerlendirildiği bir çalışma, aşılanmanın ev içi bulaşı önlediğini ortaya koymuştu.
Delta varyantının yaygın olduğu döneme odaklanan bir makale, tam aşılı bir bireyin virüsü ev ortamında aşısız birisine bulaştırmasına karşı koruyuculuk seviyesinin %63 oranında olduğunu bulmuştu.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (ECDC) 21 Nisan 2021 tarihli teknik raporu gibi müteakip çalışmalar, tam olarak aşılanmış kişilerin, enfekte olmaları durumunda, SARS CoV-2’yi aşılanmamış temaslarına bulaştırma olasılığının daha düşük olabileceğini gösterdiğini aktarmıştı.
Bir başka çalışma, aşı olduğu hâlde enfekte olanların virüsü başkalarına bulaştırma olasılığının %40-50 oranında daha az olduğunu tespit etmişti.
Virolog Semih Tareen, bu iddiayla ilgili şu teknik açıklamayı yapmıştı:
Virolog hatırlatması: Covid19 aşı faz çalışmalarında aşının güvenilirliğine ve etkinliğine bakıldı. Bu yüzden Hollanda’nın sağcı JA21 partisinden bir politikacı “yayılmayı önleyip önlememesine bakıldı mı?” sorusuna cevap tabii ki hayır, çünkü faz çalışmalarında buna bakılmaz.
Bakınız, Pfizer BioNTech aşısının etkinliğini gösteren ve acil kullanım yetkisi almasını sağlayan faz çalışmasına: https://clinicaltrials.gov/show/NCT04368728 Burada “primary outcome” ve “secondary outcome” altında altında güvenilirliğe ve etkinliğe bakıldığını göreceksiniz.
Hatta bu faz çalışmasının sonuçları da NEJM dergisinde aşılı aşısız arasındaki farkı gösteren bu harika etkinlik görseliyle yayınlanmıştı. Özetle: 1. Ortada herhangi bir itiraf yok. 2. Ama konuyu bilmeden çıkarları için gerçekleri saptıranlar var. https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/nejmoa2034577
Son olarak da şu hatırlatmayı yapalım: bazı aşılar sterilize bağışıklık sağlayabilir, yani virüsün kapılıp yayılmasını önleyebilir. Bazıları da bunu sağlamasa da ciddi hastalığı önler. İki tür de etkilidir be iki tür de hayat kurtarır.
2 Yorumlar
Sevgili malumatfuruş yetkilileri. Sitenizi, incelemelerinizi genel itibariyle beğeniyorum (bir haberi araştırırken rastgeldiğim incelemelerinize dayalı olarak). Ama koronavirüs aşılarına ve özellikle de mRNA tipi aşılara dair incelemeleriniz şöyle kabaca inceleyebildiğim kadarıyla sanki tümü bu aşıların (bu aşıları dayatan güçlerin) lehine incelemeler olmuş gibi görünüyor. Korona aşısı karşıtlarının görüşlerini çürütmeye odaklı bir yol izlemişsiniz. Korona aşılarını, özellikle de mRNA aşılarını dayatanların avukatlığına soyunmuşsunuz gibi görünüyor. Sanki aşıları dayatanlar (özellikle global güç odaklarını ve onların kontrolü altındaki kurumları kastediyorum) tamamen dürüst ve vicdanen tamamen insanlığın çıkarına düşünen çevrelermiş gibi bir algı oluşturmaya hizmet eder bu, ki bunun çok yanlış bir algı olacağı vicdanen gayet malumdur. Dolayısıyla tavrınızı üzücü buldum. Korona aşılarını savunanlara tek taraflı savaş açmanız gerektiğini düşünüyor değilim, iki tarafın da doğru ve yanlışlarını ortaya koyabilirdiniz. Ama korona aşısını dayatan veya savunanların yanında, itiraz edenlerin karşısında konumlanmışsınız, hızlıca gözattığım çok sayıda incelemenizin niteliği itibariyle.
Yorumumu yazıp göndere bastım ama ne gönderildiğine, ne de örneğin incelendikten sonra yayınlanacağına, ne de gönderimde bir hata olduğuna dair bir açıklama çıkmadı. Yayınlanmadı da. İncelendikten sonra yayınlanıp yayınlanmayacağına karar veriyorsanız da, gönder tuşuna bastıktan sonra buna dair bir açıklama görüntülenmesi iyi olmaz mıydı?