Daha önce asparagasın kökeni ve anlamına değinmiştik. Bugünkü konumuz “palavra” sözcüğü…

 

“Palavra”, gerçekmiş gibi ileri sürülen asılsız, uydurma, gerçeğe aykırı ya da boş söz ya da haber için kullanılan bir kelime (Mehmet Arslan (2004). Argo Kitabı. Sf: 37 & 293).

 

Türk Dil Kurumu, palavranın anlamı için şu açıklamayı sunuyor:

1. Herhangi bir konuda gerçeğe aykırı, uydurma söz veya haber, balon, martaval:

 

2. Uzun ve boş konuşma.

 

3. Genellikle posta vapurlarında üst güvertenin altındaki güverte.

 

Palavranın edebî metinlerde kullanımı 1930’lu yıllardan eserlerle şöyle örneklenebilir:

 

“Cevdet efendi , saatine baktıktan sonra cevap verdi: Tam beş . Desene ki palavra ile akşamı ettik”

 

(A. Sermet Muhtar Alus (1934). Harp Zengininin Gelini. Kanaat Kütüphanesi. Sf: 369)

 

“Müzik, rakı, viski, kadın ve palavra içinden yakasını sıyıran Müfehham bir kaç sokak sapıp tanıdığı eylence evlerinden birine girdi.”

 

(Aka Gündüz (1930). Yaldız. Türk Tayyare Cemiyeti. Sf: 29)

 

“Yunanlıların topu, tüfeği, süngüsü, kılıcı bizim derimizden bile geçmez, fakat başka silâhları var ki ta dokunur, bu silâhları palavra ve küstahlıktır. Bu silâh hattâ bizi öldürebilir.”

 

(Falih Rıfkı Atay (1933). Eski Saat: 1917-1933. Akşam Matbaası. Sf: 212)

 

“Martaval”, “mavra” ile aynı anlama sahip “palavra” sözcüğünün kökeni İspanyolca “palabra” kelimesine dayanıyor.

 

Geçmişte İspanyolca “söz vermek” anlamında kullanılan “palabra” kelimesi zamanla Türkçemizde kendine “asılsız / boş söz” anlamıyla kendine yer bulmuş.

 

Polígrafo‘nun bir paylaşımıyla örnekleyecek olursak:

“Palavra por palavra, será que os partidos ainda falam a mesma língua que os eleitores?”

 

“Kelimesi kelimesine, partiler hala seçmenlerle aynı dili mi konuşuyor?”

 

palavra por palavra

 

Portekizce “palavra” sözcüğü de aynı anlamı haizdir (Örneğin, Portekizli Manoel de Oliveira tarafından yönetilen 2000 yapımı “Söz ve Ütopya” (“Palavra e Utopia”) adlı bir film mevcuttur).

 

Nişanyan Sözlük, palavra sözcüğünün kökenine dair şu açıklamayı sunuyor:

“Ladino (Yahudi İspanyolcası) palavra “söz, laf” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük İspanyolca aynı anlama gelen palabra sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Latince parabola “simge, mesel, vecize, anlamlı söz” sözcüğünden evrilmiştir.”

 

İspanyol şair ve yazar Juan Goytisolo (1931-2017), “Osmanlı’nın İstanbulu” (2018. Yapı Kredi Yayınları. Sf: 97) adlı kitabında palavranın İspanyolca kökenine karşın Türkçemizde ters anlamında kullanılmasına şöyle değinmiş:

“Fransızca, İtalyanca, Türkçe ve Rumca sözcüklerin ağırlıklı olduğu (sabir) denen bu dile giren Katalanca ve İspanyolca deyimlerin bazıları Atatürk’ün Dil Devrimi’nden sonra da varlıklarını korumuşlardır. İspanyolca “söz veriyorum” ve “namus sözü” deyişlerinde kullandığımız “palabra” sözcüğü düzenbazlar ve üçkâğıtçılar tarafından kullanıla kullanıla, bugün Türkçedeki ‘boş laf’ anlamını almıştır.”

 

Nişanyan Sözlük ayrıca, Osman Cemal Kaygılı’nın Argo Lugatı (1932) adlı eserinde palavra kelimesinin matbuata ilk defa 1925-26 yılında “palavra edebiyatı” şeklinde girdiği aktarımını alıntılamış.

 

Ancak, palavra sözcüğüne bu tarihin öncesinde sözlüklerde rastlamak mümkün.

 

“Palavra” sözcüğü, Şemseddin Sâmi’nin 1901 yılında yayımladığı Kamûs-ı Türkî’de (İtalyanca kökenli olduğu belirtilerek “Balıkların zoka ipi, top ambarı, gemilerde birinci ambar, askerin yattığı kat” açıklamasıyla) ve Ahmet Vefik Paşa tarafından 1876 yılında kaleme alınan Lehce-i Osmânî‘de (İtalyanca kökenli olduğu belirtilerek “Harp gemisinin top ambarının üstünde ve güvertesinin altındaki ikinci kat” açıklamasıyla) yer almaktadır.

 

palavra osmanlica

 

“Eskiden harp gemilerinde topların bulunduğu güverte” de “palavra güverte” olarak adlandırılmaktadır (Ali Seydi (1929). Resimli Yeni Türkçe Lûgat. Sf: 971). James William Redhouse tarafından 1890 yılında hazırlanan “A Turkish and English Lexicon: The Significations of the Turkish Terms” adlı sözlükte (1. cilt. Sf: 435) “palavra” (پالاوره) için bu doğrultuda “the main deck of a man-of-war” anlamı sunulmuş.

 

palavra osmanlica sozluk

 

Georges Rhasis’in “Vocabulaire François – Turc” adlı sözlüğünde (1827. St. Petersbourg. Sf: 323) ve Thomas Xavier Bianchi ile Jean Daniel Kieffer imzasını taşıyan “Dictionnaire turc-français: a l’usage des agents diplomatiques et consulaires, des commercants, des navigateurs, et autres voyageurs dans le levant” adlı sözlükte (1793. Sf: 1090), günümüz Türkçesine “gürültü” olarak çevrilebilecek “fanfaronnade” sözcüğü için “palavra”, “dire des fanfaronnades” deyimi için ise “meydan okumak” anlamları verilmiş.

 

Yorumunuzu yazınız...