Kendisini “şehzade” olarak niteleyen Orhan Osmanoğlu’nun sosyal medya hesaplarında ve Ogünhaber gibi sitelerdeki yazılarında yer alan bazı hatalara farklı anlarda daha önce değinmiştik. Tek bir yazıda derlemenin yerinde olacağını düşündük….
Ogünhaber’deki 27 Kasım 2020 tarihli “Kadın deyip geçmeyin ayaklarının altında cennet var!” başlıklı yazısında, Osman Gazi’nin annesi Halime Hatun’u “hanımı”, Yavuz Sultan Selim’in oğlu Kanunî Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan’ı ise “annesi” olarak aktarmıştı:
“İşte bu imparatorlukta Hayme Ana’dır Osman Gazi’yi yetiştirip büyüten, ilk terbiyeyi veren. 600 yıllık çınarın ilk tohumlarına vesile olan değerli kadın. Ve yine Osman Bey’in hanımı Halime Hatun ki hem yol arkadaşı hem desteği hem eşi Orhan Bey’in annesi.
…
Sekiz yıllık saltanatında Osmanlı topraklarını 2.5 katına çıkaran, yabancı tarihçilerin “Sekiz yıl daha saltanat sürse dünyayı fethedecekti” dedikleri Sultan Yavuz Selim Han’ın annesi Hürrem Sultan sayısız vakıf eserleri hizmetleri ile iz bırakmış hanımlardandır.”
Çeşitli haber sitelerinde köşe yazıları yayımlanan Orhan Osmanoğlu, Zaytung’un “Yayılış: 3. Osman” dizisi konulu “parodi” paylaşımını gerçek sanmıştı.
Takiyüddin’in Rasathanesini (Dar-ü’r Rasad-ül Cedid) 1577’de kurdurup 1580’de yıktıran Osmanlı Hanedanından bakiye Orhan Osmanoğlu, Güneş’in yıldız olmadığını öne sürmüştü.
Orhan Osmanoğlu sosyal medya paylaşımında kim Katolik kim Ortodoks birbirine karıştırmıştı.
“Fatih İstanbul’u kuşatınca katolik Doğu Roma sarayı ortodoks kilisesinden yardım istedi, baş piskopos şu cevabı verdi: İstanbul’da kardinal serpuşu görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederim.”
Bizans Ortodoks idi, Katolik değil… İlk kelime dışında tweette doğru bir husus yok. Anakronizm de mevcut. Kuşatma öncesinde bu sözün Katolik kilisesi ile birleşme planına karşı Grandük Lukas Notoras tarafından söylendiği belirtilir kaynaklarda.
Orhan Osmanoğlu ABD doları / Türk lirası kurunun 1,5’e ineceğini “varsa dolarınız satın. 1.5 TL’ye inme durumu var” sözleriyle öne sürmüştü.
Orhan Osmanoğlu, sosyal medya hesabında 1400’lü yıllarda Amasyalı Tabib Şerafeddin Sabuncuzade’nin salgın hastalıkta yapılması gerekenleri aktardığı sanılan kurgu sözleri içeren paylaşıma şöyle yer vermişti:
Şerafeddin Sabuncuzade’nin Salgın Hastalıkta Yapılması Gerekenleri Anlattığı İddia Edilen Sözler
Orhan Osmanoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Padişah V. Murad’ın annesi Valide Sultan tarafından satın alınması istenen yiyecek ve içecek listesine ait Devlet Arşivlerinde kayıtlı belgenin resmî değerinin olmadığını belirterek sahih olmadığını öne sürmüştü:
“Bu belgenin hiç bir resmî değeri yok..altında herhangi bir mühür yok…TC arşiv daire başkanlığına ait değil…marketlerde epey talep var bugünlerde kağıt olarak paraya çevirebilirsiniz”
Ogün Haber‘deki “Tarihimizde ‘Bir Utanç Sayfası’ Sultan Abdülaziz Han (4. Bölüm)” başlıklı 27 Nisan 2019 tarihli yazısında Orhan Osmanoğlu, 2. Abdulhamit’in hatıra defteri uydurmasına yer vermişti (Kendini şehzade ilân etse de düşebiliyor böyle hatalara):
"Sultan Abdulhamid Han hatıratında “Sultan Abdülaziz Han öldürülmüştür.” Ve devam eder."
Şehzadelikte Cumhuriyet’e takılan Orhan Osmanoğlu, 22 Ekim 2017 günü sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda Macaristan’ın Türkiye’yi anayasa değişikliği ile kardeş ilan ettiğine dair asılsız iddiaya yer vermişti.
Macaristan’ın Anayasasına “Türkler İle Kardeşiz” Maddesini Eklediği İddiası
Ogunhaber.com‘daki “Padişahlık nedir ki, Şah ona derim ki Ulubatlı gibi ola!..” başlıklı 28 Mayıs 2018 tarihli yazısında ise Hacı Bayram’ın Sultan 2. Murat’a “İstanbul’un fethi bizim köse ile şu beşikteki bebeğe nasip olacak” dediğine yönelik anakronik rivayete yer vermişti:
"Sultan Murad Han Hacıbayram Veli hazretlerinin Şehzade Fatih ile ilgili işaretlerini ciddiye alır ve Fatih'in eğitimine daha bir özen gösterir."
Hacı Bayram Veli’nin “İstanbul’un Fethini Şu Çocukla Bizim Köse Görürler” Dediği İddiası
Bir de intihâl ifşa etmiş olalım…
Orhan Osmanoğlu’nun Ogunhaber.com‘daki “Saraydan seyyar satıcılığa ‘Şehzâde Âbid Efendi‘” başlıklı 26 Aralık 2018 tarihli yazısı başlığı da dahil olmak üzere -son bölümü haricinde- tamamen Ekrem Buğra Ekinci’nin Türkiye Gazetesi‘nde ve kişisel internet sitesinde yayınlanan yazısından ibaretti.
1 Yorum
bazı piçin evlatları kendi avanesinin zihniyeti ile ilgili araştırmaya girişilmesini istemiyor. tutturmuşlar neye göre yanlış sömürge ülkesinin mason dayatma hukukuna ve dikta edilen tarih anlayışına göre mi diye soruyorlar? Sizin metinlerinizi deşseler her birinde aydınlanırlar bir de gelip sizin yaptığınız şeyi sorguluyorlar.