İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi’nin Baransu hakkında yasal tutukluluk süresinin dolması sebebiyle verdiği tahliye kararı, hapse mahkum edildiği diğer davalarda verilen tutukluluk kararları nedeniyle serbest kalacağı anlamını taşımıyor.

 

Balyoz davasında kumpas kurduğu gerekçesiyle 13 yıl hapse mahkum edilen kapatılan Taraf gazetesinin yazarı Mehmet Baransu’nun davasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi bozma kararı vererek Baransu’nun tahliyesine hükmetti.

Söz konusu tahliye kararı, bazı sosyal medya kullanıcıları ve köşe yazarları tarafından Mehmet Baransu’nun salıverileceği şeklinde yorumlandı.

Ancak bu yorum, hatalıydı…

Örnek paylaşımlar:

 

Cem Gürdeniz: “Montrö Davasında temeli olmayan suçlamalarla 12 Amiralin hapse gönderilmesinin istendiği bir konjonktürde FETÖ’nün ve işbirliği içindekilerin en büyük ihaneti Balyoz kumpasının başrol aktörü Bavulcu Baransu tahliye ediliyor. Neymiş efendim? FETÖ ile mücadele devam ediyormuş.”

 

mehmet-baransu-tahliye-ediliyor-iddiasi

 

TurkSavun: “Mehmet Baransu’ya bile tahliye kararı verdiler. Gerçek manada tarikat, cemaatlerle kim mücadele etti? elbette 28 Şubat Paşaları. Yeni Şafak, Sabah gazeteleri yalanlarını herkes gördü.” “1997 yılında 2023 yılındaymış gibi öngörü sahibi adamlar. Anlaşılmamalarının sebebi bu.”

 

Arlet Natali Avazyan: “Mehmet Baransu’ya TAHLİYE”

 

Balyoz planı davasında kumpas iddiasıyla yargılanan Mehmet Baransu 2022 yılı Mart ayında “devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgileri temin etme ve açıklama” suçlarından 13 yıl hapisle cezalandırılmıştı.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, Baransu’nun 13 yıl hapis ile cezalandırıldığı Balyoz davasını bozdu ve 2 Mart 2015 tarihinden bu yana tutukluluğunun bulunması ve tutuklulukta geçirmiş olduğu sürenin 5271 sayılı Kanun’un 102. maddesinde düzenlenen azami tutukluluk süresini aşması sebebiyle Baransu hakkında tahliye kararı verdi.

 

mehmet-baransu-mahkeme-tahliye-karari
Kaynak: Hüseyin Ersöz

 

‘Balyoz’da kumpas’ olarak nitelenen davada hapse mahkum edilen Baransu hakkında verilen tahliye kararı yasal tutukluluk süresinin dolması sebebiyleydi. Bu karar, sanık Mehmet Baransu’nun hapse mahkum edildiği diğer davalarda verilen tutukluluk kararları nedeniyle serbest kalacağı anlamını taşımıyor. 

Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 23 Kasım 2020 günü görülen davada Baransu Taraf gazetesinin 28 Kasım 2013 tarihli nüshasında yayımlanan “Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” başlıklı haberde niteliği itibarıyla gizli kalması gereken 25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararının yayımlanması nedeniyle yargılanmıştı. Mahkeme heyeti, Mehmet Baransu’yu “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etme” suçundan 3 yıl 4 ay, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçundan 6 yıl 3 ay, “MİT’in görev ve faaliyetine ilişkin bilgileri ve belgeleri temin etmek suretiyle MİT Kanunu’na muhalefet” suçundan 4 yıl 2 ay ve “MİT görev ve faaliyetine ilişkin bilgi ve belgelerin yayımlanması, yayılması ve açıklanması” suçundan da 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Toplamda Baransu hakkında 17 yıl 1 ay hapis cezası verilmişti.

Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 17 Temmuz 2020 tarihinde görülen duruşmada Baransu “gizliliği ihlal” suçundan 2 yıl, “yasaklanan bilgileri açıklama” suçundan 4 yıl, “silahlı terör örgütüne üye olma” (FETÖ) suçundan 13 yıl 6 ay olmak üzere 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Bahse konu yargılamalarda verilen mahkûmiyet kararları gereği “hüküm özlü” olan Baransu’nun, mahkumiyeti devam edecek. Yani, sanıldığı gibi bir tahliye söz konusu değil.

Avukat Hüseyin Ersöz, Baransu hakkında mahkemenin verdiği kararı şöyle yorumlamıştı:

“Mehmet Baransu hakkında verilen Bozma ve Tahliye Kararına çok itiraz gelse de Bölge Adliye Mahkemesi yanlış birşey söylemiyor. Mahkumiyet Kararı hatalı demiyor. Bazı usul eksiklikleri var bunları gider diyor. Tahliye Kararı ise Yurt Dışına Çıkış Yasağı’na bağlanıyor.

 

Mehmet Baransu’nun yargılandığı bazı davaların Müşteki Vekiliyim. Duruşmalarda o bana, “hakkımdaki iddianameyi hazırlayan Hüseyin Ersöz’dür” dese de herkes gibi adil şekilde yargılanmasının koşulları oluşturulmalı. Ben bu Karara tepkisel değil, “hukukçu” perpektifi ile bakıyorum.

 

Siyasi etkilerden arınmış, bağımsız ve tarafsız bir adalet sisteminin özlemi içindeyiz. Mahkemeler, kin ve öfkenin aracı olmamalı. Bugün her kesimden insan bunun mağduriyetini yaşıyor. Adil Yargılanma Hakkı’nı esas kılıp, geçmişin “zaliminden” mazlum yaratmayalım.

 

Diğer yandan Mehmet Baransu, başka davalardan da tutuklu ve “hüküm özlü” durumda. Bu Karar ona özgürlük getirmeyecek. Hesap vermesi gereken çok sayıda soruşturması var. Ama adil olalım! Hakkı, hak sahibine teslim ederek, insan haklarına uygun şekilde…”

 

Yorumunuzu yazınız...