İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Hakkında Verilen Siyasi Yasak Kararı İstinaf Mahkemesinin Değil Ancak Yargıtay’ın Onaması İle Kesinleşebilecek

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilirken, siyasi yasak getiren 5237 sayılı 26 Eylül 2004 tarihli Türk Ceza Kanunu‘nun (TCK) 53. maddesi uygulandı.

Bahsi geçen kararın ilgili kısmı şöyle:

“…

Sanığın bu eylemi kurul haline çalışan, kamu görevlilerine karşı (Yüksek Seçim Kurulu üyelerine karşı) işlediği anlaşıldığından sanığa verilen cezanın TCK 125/son maddesi delaletiyle TCK 43/2-1 maddeleri uyarınca 1/2 oranında arttırılarak sanığın SONUÇ OLARAK 2 YIL 7 AY 15 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

Sanığa verilen cezadan başkaca artırım ve indirim uygulanmasına yer olmadığına,

Sanığın TCK’nın 53/1 maddesinde belirtilen belli hakları kullanmaktan (Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gözetilmek suretiyle) aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,

Sanığın sarfına sebebiyet verdiği 8 davetiye gideri 312 TL, bilirkişi raporu sarfı 500 TL olmak üzere toplam 812 TL nin sanıktan TAHSİLİNE;

Sanık ve müdafilerin kararın tefhiminden itibaren 7 günlük süre içerisinde Mahkememize veya eş değer bir mahkemeye yazılı bir dilekçeyle ya da sözlü beyanını mahkeme katibine tutanak tutturmak ve hakime onaylatmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakkının bulunduğuna, bu süre içerisinde belirtilen şekilde yasa yoluna başvurulmaması durumunda kararın kesinleşebileceği hususunun sanığa ihtarına,

…”

 

ekrem-imamoglu-hapis-karari
Görsel: Medyascope

 

Kararın ardından bazı haber sitelerinde ve sosyal medya paylaşımlarında İmamoğlu’nun sadece istinaf mahkemesinde itiraz hakkının bulunduğu, istinaf mahkemesinin kararından sonra siyasi yasağın başlayacağı iddiasının aktarıldığı görüldü.

 

ekrem-imamoglu-siyasi-yasak-istinaf

 

Halbuki, Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezası ile TCK 53 gereği “siyasi yasak” olarak nitelenen belirli hakların kullanılmasından yoksun bırakılması kararı, temyiz sürecinde İSTİNAF mahkemesinin değil YARGITAY’ın onaması sonrası kesinleşebilir.

İmamoğlu’nun temyiz hakkı istinafla sınırlı değil. TCK’nın 53. maddesinin de uygulandığı mahkeme kararında istinaf ve Yargıtay yolu açık. Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen karara karşı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ve ardından Yargıtay‘a itiraz edilebilecek.

Hakkında verilen belirli oranda hapis cezasıyla birlikte uygulanan TCK 53. Madde kapsamındaki siyasi yasak hükmünün kesinleşmesi için istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerinin tamamlanması gerekiyor.

Temyiz süreci şöyle işleyecek: İlk derece mahkemesinin verdiği karara Ekrem İmamoğlu ya da vekillerinin itirazı sonrası dosya istinaf mahkemesine gönderilecek. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, kararı onayabilir yahut bozabilir. İstinafta kararın onanması durumunda tekrar temyiz ile dosya Yargıtay’a gidecek. Yargıtay kararına kadar ceza kesinleşmeyecek. Cezanın Yargıtay’da onanması durumunda Ekrem İmamoğlu hüküm giyecek. Ceza üç yıldan az olduğundan İmamoğlu hapse girmeyecek; ancak, TCK 53. maddenin uygulanması ile birlikte cezanın infazı bitene değin kamu görevi yapamayacak. Bu durumda belediye başkanlığı düşecek olacak Ekrem İmamoğlu, Anayasamızın 76. maddesi gereği Cumhurbaşkanı ya da milletvekili seçilemeyecek. Yani İmamoğlu, kararın kesinleşmesi durumunda “siyasi yasaklı” olacak.

Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma, işlemiş olduğu suç nedeniyle toplumla güvene dayalı ilişkisi zedelenen kişinin belli bir süreyle bazı hakları kullanmasının yasaklanması hükmünü ihtiva eden TCK’nın 53. maddesi şu şekilde:

Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma

 

Madde 53- (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

  1. a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
  2. b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)(11),
  3. c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
  4. d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
  5. e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,

yoksun bırakılır.

 

(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.

(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.

(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.

(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.

 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2019 yılında Avrupa Konseyi’nin düzenlediği toplantı nedeniyle Fransa’ya giden Ekrem İmamoğlu için isim vermeden, “Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demişti. Ekrem İmamoğlu da aynı gün Süleyman Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine “31 Mart’ı iptal ettirenler ahmaktır” demiş ve duruşmalarda yaptığı savunmalarda muhatabının Soylu olduğunu söylemişti.

 

İLAVE: Doç. Dr. Tolga Şirin Ekrem İmamoğlu hakkında verilen cezanın kesinleşmesi ile ilgili olasılıklar hakkında şu açıklamaları sunmuş:

 

ekrem-imamoglunun-cezasinin-kesinlesmesi
Kaynak: Tolga Şirin

 

1 Yorum

  1. Bir de Recep Tayyip Erdoğan’ın hapse girmesi ile bu durumu kıyaslayanlar var. Erdoğan şiir okuduğu için hapse girdi. İmamoğlu -şayet hapse girerse- hakaretten girmiş olacak.

Yorumunuzu yazınız...