Osmanlı Padişahı İkinci Abdülhamid İçin “Köhne Bizans’ın Yıldız Burcunda İkamet Eden Baykuş” ve “İnsan Kıyafetindeki Canavar” Gibi İfadelerin Duyulduğu Ses Kaydının Mahmud Şevket Paşa’ya Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

II. Meşrutiyet’in ilanından sonra yaşanan 31 Mart Ayaklanması sırasında, Selanik’ten İstanbul’a gelerek isyanı bastıran Hareket Ordusu Kumandanı Mahmud Şevket Paşa’ya (1856 – 11 Haziran 1913) ait sanılan ses kaydına değineceğiz…

 

31 Mart Ayaklanması’nın bastırılmasında ve II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesinde rol oynayan, V. Mehmed saltanatında 23 Ocak 1913 – 11 Haziran 1913 tarihleri arasında sadrazamlık yapan Mahmud Şevket Paşa’nın II. Abdülhamid hakkında hakaretler içeren söylevi olduğu sanılan ses kaydının dökümü metni şöyle:

“Kardaşlar, Yüzbinlerce şühedanın kanı pahasına kazanılan meşrutiyetimizi mahvedip yerine yine istibdatı ikame etmek üzere İstanbul’da, o köhne Bizans’ın Yıldız burcunda ikamet eden baykuş, insan kanı emmekten, öksüz yetimlere gözyaşı döktürmekten mütezelli olan haris, 600 senelik muhteşem, muzaffer bir milletin tarihini, ecdadın namusunu lekeleyen o insan kıyafetindeki canavar, İstanbul’da avcı taburlarını iğfal ettirmişti, para mukabilinde namuslarını satan o alçaklar da sair muti askerleri cebren ve kal’an isyanlara iştirak ettirmişler. Orada ne kadar hamiyetli kardaşlar, ne kadar genç mektepli zabitler varsa cümlesi birer suret-i feciyede şehit ediliyorlar. İşte, bu şühedanın içinde Asar-ı Tevfik zırhlısı kapudanı Ali Kabuli Bey de var. İstanbul’un erbabı namusu pencerelerden bile bakmaya cesaret edemiyorlar. Makarr-ı hilafet kan ağlıyor. Payitaht bizden, ordudan, imdat bekliyor. Vatan gidiyor, millet mahvoluyor. Ne duruyoruz? Bizde cesaret, bizde hamiyyet yok mu? İşte ben, tekmil servetimi ordunun masarrıf-i iftihariyyesine hayatımı, hayatımı da vatana feda ediyorum. Hürriyetin istihsali için benimle beraber İstanbul’a gidecek içimizde çok kahraman var. Paşa, kumandan hepimiz gideceğiz. Cümlemiz sana diren olacağız. Kanımımzın son damlasını vatanın, Meşrutiyet’in istihsali için dökmekten, bu uğurda güle güle can vermekten ictinap eden içimizde bir kişi yoktur. Hepimiz hazırız, emrinize muntazırız. Öyleyse ordu marşı çalarak eyyyy…”

 

31 Mart İsyanını bastıran Hareket Ordusu İstanbul’a girmeden önce Mahmud Şevket Paşa’nın askere hitap ettiği, bu hitabın sonraki yıllarda Mahmud Şevket Paşa tarafından tekrardan kaydedilerek propaganda amacıyla vilayetlere gönderildiği ileri sürülen ses kaydı şu şekilde:

 


 

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Ö. Alkan’ın arşivinden çıktığı belirtilen, A Haber’deki Eski Defterler programında yayınlanan ve Habertürk TV kanalında Tarihin Arka Odası programında Murat Bardakçı tarafından yayınlanan ses kaydını Mahmud Şevket Paşa’ya izafe eden aktarımlar şöyle örneklenebilir:

 

“A Haber’de yayınlanan Eski Defterler programında bu hafta 31 Mart Vakası ele alındı. Gazeteci – Yazar Sadık Albayrak’ın konuk olduğu programda 31 Mart Vakası’nın bastırılması ve Padişah Abdülhamit’in tahttan indirilmesinde büyük rol oynayan Mahmut Şevket Paşa’nın ilk kez yayınlanan ses kaydı da yer aldı. Mahmut Şevket Paşa’nın, isyanın bastırılmasından sonra ordu birliklerine yaptığı konuşmada hedefteki kişi ise Abdülhamit.”

 

 

“Tarihimize 31 Mart Vakası olarak geçen (13 Nisan 1909) gerici ayaklanmasını Selanik’ten gelerek İstanbul’da bastıran Hareket Ordusunun komutanı Mahmud Şevket Paşa’nın asırlık ses kaydıdır. Habertürk kanalında Murat Bardakçı Tarihin Arka Odası programında yayınladı.”

 

 

“Mahmud Şevket Paşa’nın 31 mart isyanını bastırmak için Hareket Ordusu komutanı olarak Selanik’ten İstanbul’a geldiğinde askerlerine yaptığı konuşma, 11 nisan 2009 tarihli ‘tarihin arka odası’ adlı programda,orijinal ses kaydını elinde bulunduran Murat Bardakçı tarafından dinletildi.100 yıl önce kaydedilmiş bir ses kaydı olmasının yanısıra,bir de konuşan ,Mahmud Şevket Paşa olunca,belgenin tarihi niteliği daha bir önem kazanıyor.Paşa’nın konuşması gerçekten çok kamçılayıcı ve nefret söylemleriyle dolu.Abdülhamid’den bahsederken,’ köhne Bizans’ın Yıldız burcunda ikamet eden baykuş’, ‘insan kıyafetindeki canavar’ gibi söylemler,Balkanlardaki İttihatçı ihtilalcilerin,padişaha olan kinini gözler önüne seriyor.”

 

Savaş Dünyası Koleksiyon (@SDKoleksiyon):

“İlk olarak Murat Bardakçı tarafından Tarihin Arka Odası programında Mahmut Şevket Paşa’ya ait olduğu iddiası ile yayınlanan ve II. Abdülhamit için: “Köhne Bizans’ın yıldız burcunda ikamet eden baykuş”, “İnsan kıyafetindeki canavar” gibi ifadelerin yer aldığı ses kaydı.”

 

II. Abdülhamid hakkında “köhne Bizans’ın Yıldız burcunda ikamet eden baykuş” ve “insan kıyafetindeki canavar” gibi sözlerin sarf edildiği duyulan ses kaydı Mahmud Şevket Paşa’ya değil, Ali Şükrü Bey’e ait.

 

Paylaşılan nutuk metninin Mahmud Şevket Paşa’ya ait olup olmadığı kesin değil. Kesin olan, ses kaydının Paşa ile bir ilgisinin bulunmadığı.

Taş plaktan ses kaydı, Mahmud Şevket Paşa’ya değil, Ali Şükrü Bey’e ait.

Mahmud Şevket Paşa’ya ait zannedilen ses kaydı “Favorite Record” adlı taş plak şirketinin Türkiye mümessili olan Ali Şükrü Bey tarafından bir piyes sırasında kaydedilmiş.

Mizansen olarak yapılan seslendirme Rûmi takvime göre 31 Mart 1325’de, Miladi takvime göre ise 13 Nisan 1909 günü gerçekleşen 31 Mart Vakası’nın yaklaşık 2 yıl sonrasına ait.

 

Selanik’ten İstanbul’a hareket eden Hareket Ordusu Rûmi takvime göre 31 Mart 1325’de, Miladi takvime göre ise 13 Nisan 1909 günü II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’da yönetime karşı gerçekleşen ve 31 Mart Olayı olarak tarihe geçen ayaklanmayı bastırmıştı.

 

Murat Bardakçı’nın yayınladığı ses kaydının Hareket Ordusuna hitap sırasında kaydının mümkün olmadığı, sesin Mahmut Şevket Paşa’ya ait olmadığı, Favorite Plak adlı şirketin Türkiye temsilcisi Ahmet Şükrü Bey tarafından propaganda amacıyla kayda alındığı belgeleriyle ortaya koyuldu.

 

Derya Tulga’nın bahse konu ses kaydının Mahmud Şevket Paşa’ya ait olmadığını aktardığı NTV Tarih’teki (Haziran 2009. Sf: 16) “O kadar da değil” adlı köşesindeki “Mahmut Şevket Paşa ve Bardakçı’nın yanılgısı” başlıklı yazısı şöyleydi:

 

Habertürk kanalında cumartesi geceleri yayınlanan “Tarihin Arka Odası” adlı programda, 31 Mart İsyanı’nı bastıran Hareket Ordusu Komutanı Mahmud Şevket Paşa’ya ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı; paşanın, Hareket Ordusu İstanbul’a girmeden önce, 22-23 Nisan 1909 tarihinde Yeşilköy’de attığı nutuk” şeklinde takdim edildi.

Oysa kayıttaki ses eldeki belgelere göre Mahmud Şevket Paşa’ya değil, dönemin “Favorite Record” adlı taş plak şirketinin Türkiye mümessili Ahmet Şükrü Bey’e aitti ve olaydan iki yıl sonra kaydedilip yayınlanmıştı. Ses kaydı, programın ilerleyen dakikalarında “umumi arzu üzerine” bir defa daha dinletildikten sonra, belki ekranına düşen bir mail’den esinlenerek; belki de 22-23 Nisan 1909 tarihinde, Yeşilköy’de, açık havada, fonograftan taş plaka geçirilmiş bir kaydın nasıl bu kadar temiz olduğundan Bardakçı da şüpheye düştüğünden; “kaydın yıllar sonra yapılmış olabileceği” ihtimalinden söz ettiyse de; sesin Paşa’ya ait olmadığını bir ihtimal olarak dahi dile getirmedi. Müzik tarihi alanında da uzmanlığı tartışılmaz olan Bardakçı’nın, ilgili kaydın yanda yayınladığımız katalogundaki, üstelik Ahmet Şükrü Bey’in resmiyle birlikte yer alan açıklamadan haberi olmaması çok zor: “31 vakası üzerine Selanik’te içtima edip İstanbul üzerine hareket eden orduya hitaben Mahmud Şevket Paşa tarafından irad edilen a.teşın nutuk. .. Şükrü Bey tarafından.”

Ahmet Şükrü’nün yine aynı yıllarda ve yine kendi sesiyle, dramatize ederek okuduğu Barbaros Hayreddin’den, Vahideddin’e kadar ünlü şahsiyetlere mal edilen nutukları kapsayan kayıtları da var. Bu arada “Bir Harbiyeli’nin Denize Atılması” ve “Bir Yaralının Son Sözleri” adlı, dramatik yönü abartılı kayıtları da plak olarak çıkmış ve çeşitli vesilelerle yayınlanmıştı. Konunun meraklılarının Ahmet Şükrü Bey’in sesine aşina olmaları gerekirdi. Herşey bir yana, Türk müzik tarihinde fonograf, gramofon ve taş plak konusunda yazılmış en önemli eser kabul edilen, Cemal Ünlü’ye ait Git Zaman Gel Zaman adlı eserde de (sayfa 160-162) bu konudan etraflı ve ayrıntılı olarak söz edilmişti .”

 

mahmud-sevket-pasa-ses-kaydi-iddiasi

 

Hüseyin Cahit tarafından yayımlanan Tanin’in 15 Ağustos 1911 tarihli sayısında (4. Sene Sayı 1061) bahsi geçen piyesin reklamına rastlanıyor.

 

tanin-15-agustos-1911
Tanin – 15 Ağustos 1911

 

Söz konusu ilânı tespit eden Mehmet Çalışkan, Mahmud Şevket Paşa’ya ait sanılan ses kaydı hakkında şu tespitleri paylaştı:

“Mahmud Şevket Paşa’nın ses kaydı diye paylaşılıp durulan kayıt ona ait değil, bir nevi piyes. Bu da plağın reklam ilanı:

“… Otuzbir Vak’ası üzerine Selanik’te Mahmud Şevket Paşa’nın îrâd ettiği âteşîn nutuk! …”

Reklam ilanında daha bunun gibi nice vakanın (mesela “Abdülhamîd’e hal tebliği!”) canlandırmasından söz ediliyor.

15 Ağustos 1911 tarihli Tanin Gazetesi, sayfa 6.

Mezkur kayıtta sözde Mahmud Şevket Paşa’ya cevap veren zabitin (!) amatörlüğü kaydın sahteliğini ele veriyor zaten. Bad acting.

31 Mart Vakası sırasında mehteran ve kayıtta çalan “Ordumuz etti yemin” Marşı mevcut muydu, bilmiyorum ama bunu da kimse sorgulamıyor.

Mahmud Şevket Paşa’nın Hareket Ordusu’na verdiği beyanat metinleri mevcut ve nutukla uyuşmuyor, ama nutuk metni belki yine de doğru olabilir
Alman Favorite Platten firmasının Türkiye mümessili Ahmed Şükrü Bey’in Abdülhamid karşıtı plaklar doldurduğunu Cemal Ünlü de yazmıştı.
Derya Tulga da NTV Tarih’in Haziran 2009 sayısında Bardakçı’nın yanıldığını ve işin aslını yazmıştı, fakat hâlâ ses kaydına inanılıyor.
İlginçtir, bu kayıtta geçen “Yıldız’daki Baykuş” tabirini yıllar sonra yayımlanan “Âsım”da Mehmed Âkif de kullanıyor. Herhalde yaygınmış.”

 

Ali Şükrü Bey’in kendi sesiyle ve dramatize edilmiş üslubuyla seslendirdiği Barbaros Hayreddin’den Padişah Vahdettin’e kadar farklı ünlü kişilere mâl edilen farklı kayıtları mevcut.

Yine aynı şirket tarafından yayınlanan farklı bir ses kaydı da şöyle:

 

 

 

Yorumunuzu yazınız...