“Kayyum” ve “kayyim” şeklinde 2 farklı sözcüğün olduğu, “kayyum” ve “kayyim” sözcüklerinin birbirinden farklı anlama sahip olduğu iddia edilmiş, “kayyum” sözcüğünün “cami görevlisi”, “kayyım” sözcüğünün ise “atanan yönetici” anlamına geldiği ileri sürülmüştü.
Emre Kongar: “Kayyum, cami hizmetlisine deniyor. Birinin yerine aynı yetkilerle atanan yöneticiye hukuk dilinde kayyım deniyor.”
Arapça “kalkmak, sâbit olmak, icrâ etmek, yürütmek, işini görmek” anlamına sahip “ḳiyām” (ﻗﻴّﻢ) sözcüğünden türeyen “kayyim” Türkçemizde daha çok kayyum şekliyle kullanılıyor (Ancak bu durum, Türk Dil Kurumu’nun (TDK) yaptığı son değişiklikle birlikte ilerleyen dönemde değişiklik arz edebilir).
“Başında duran, bakıcı”, “dik duran” manasındaki sözcüğün “kayyum” şeklindeki yazımı aslında Arapça “kayyim”den bozma olup, bir galat-ı meşhurdur.
Kayyım kelimesi Türkçemizde “hâkim tarafından kısıtlı, gaip vb. kişiler adına hukukî tasarrufta bulunmak üzere tayin edilen kimse” şeklindeki geniş anlamı yanında “vakıf mütevellisi” ve “camilerin temizlik işlerini yapan görevli” anlamında da kullanılmıştır.
“Kayyım” sözcüğünün kullanımındaki farklılıkların serencamı Prof. Dr. Hamdi Döndüren tarafından şöyle aktarılmıştır:
“Arapça “ka-ve-me” kökünden “kayyâm ve kayyûm” mübâlağalı ism-i fâil olup, başlangıcı ve benzeri olmayan, kendi zâtıyla ayakta duran anlamında, Cenab-ı Hakk’ın isimlerindendir. Aynı kökten “kayyım”, sıfat-ı müşebbehe olup, sözlükte; bir malın idaresini veya belirli bir işin yapılmasını üzerine alan yahut bu iş için tayin edilen kimse, değerli olan her şey, dosdoğru iş gibi anlamlara gelir. Kadının kayyımı, kocası anlamındadır. Terim olarak; bir şeyin veya bir kimsenin bakımını üstüne alan ve bu yüzden onlar üzerinde idareci olan kimse demektir.
Kur’ân’da; âdil, dosdoğru, değerli anlamlarında kullanılır:
“Ey Muhammed, başka şeylerden yüzünü çevirerek, kendini tam olarak dine ver. Allah insanları yaratılıştan bu din üzere kılmıştır. Allah’ın yaratışında hiç bir değişiklik yoktur. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler” (er-Rûth, 30/30; bk. et-Tevbe, 9/39; Yûsuf, 12/40; er-Rûm, 30/43; el-Kehf, 18/2; el-Galâyînî, Câmiu’d-Dürûsi’l-Arabiyye, 12. Baskı, 1973 Beyrut, I, 195, 198).
Bu terim Hz. Peygamber’in, bazı gece duâlarında, yerin ve göğün hâkimi olan Allah’ın bir sıfatı olarak kullanılmıştır. Duâ şöyledir: “Allah’ım sana hamdolsun. Sen gökleri ve yeri ayakta tutansın” (Buhârî, Teheccüd, 1, Tevhîd, 8, 35, Deavât, 10; Ahmed b. Hanbel, I, 358). Başka bir duâsında kayyım yerine “kayyâm” geçer (Buhârı, Tevhîd, 24; Müslim, Müsâfirûn, 199; Tirmizi, Deavât, 29; Nesâî, Kıyâmu’l-Leyl, 9).
Kayyım kelimesi, daha sonra, bir vakfın mütevellisi veya mütevelli yanında bir memur, mescide bakan kimse, bir hayır kurumunun müdürü gibi her türlü işler için kullanılır oldu. Bazı hadislerde de, kadının bakımını üslenen kocası yerine kullanıldığı görülür (Buhârî, Nikâh, 110). Diğer yandan gâibin mallarını korumak, başkalarında olan haklarını almak ve mallarında usûlüne göre tasarrufta bulunmak üzere hâkim tarafından tayin edilen kimseye de kayyım denir.”
Türk Dil Kurumu ve Dil Derneği, sözlüklerinde kayyım kelimesi için (i) “cami hademesi” ve (ii) “belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse” tanımlarını sunmaktadır.
Nişanyan Sözlük‘teki aktarım ise şu şekildedir:
kayyım
Arapça ḳwm kökünden gelen ḳayyim قيّم “duran, dikilen” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ḳāma قام “durdu” fiilinden türetilmiştir.
kayyum
Arapça ḳwm kökünden gelen ḳayyūm قيّوم “ebedi, kalıcı, Allah’ın bir sıfatı” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Aramice/Süryanice ḳayyūm, ḳayyūmā קיּוּם “1. varlık, varoluş, 2. saklama, muhafaza etme, berkitme” sözcüğünden alıntıdır. (Kaynak: Jastrow, Dict. of the Targumim, Talmud Bavli etc. sf. 1356, Jeffery, Foreign Vocabulary of the Qur’an sf. 245.) Bu sözcük Aramice/Süryanice ḳym “durma, var olma, kesin olma” sözcüğünden türetilmiştir.
Eskiden yazım kılavuzlarında sözcüğün “kayyum” biçimine yer veren TDK, 2023 yılı Temmuz ayında Güncel Türkçe Sözlük’ün 12. baskısı ile birlikte pek çok sözcüğün yazımında değişikliğe giderken “kayyum”un yazımını “kayyım” şeklinde aktarmaya başladı.
TDK’nın internet sitesindeki Güncel Türkçe Sözlük’teki “kayyum” kelimesi için sunulan “►” işareti “kayyum” sözcüğünün artık yanlış kabul edildiğini değil, “kayyım” biçiminin daha yaygın bir yazım biçimi olduğunu işaret etmektedir. Kayyumun yanlış kabul edilmesi durumunda “kayyım” kelimesine yönlendirme “bk. kayyım” şeklinde olurdu (Tespit: Sedat Balyemez).
Kayyım sözcüğü isimlerinden (esmâ-i hüsnâ) Allah’ın (“Kendi zâtı ile kāim olan, varlığında ve varlığının devâmında her şey kendisine muhtaç olduğu halde kendisinin hiçbir şeye ihtiyâcı olmayan, bütün mahlûkātı var kılıp varlığını devam ettiren” anlamındaki) “Kayyûm” (القيّوم) ile de karıştırılmaktadır. Arapça aslı “kayyim” (قيّم) olan “bir işi yerine getiren, üstlenen kimse, yönetici, karar verici” anlamını haiz “kayyım” kelimesi ile “sonsuz, ebedî” anlamındaki Allah’ın isimlerinden biri olan “Kayyum” (قيّوم) arasında fark bulunmaktadır. “Allah’ın sıfatlarından biri” olan kayyum, aynı kökten gelmekle birlikte ayrı sözcüktür.
TDV İslâm Ansiklopedisi’nde Kayyûm ismi için şu açıklama sunulmuş:
“Sözlükte “doğrulup ayakta durmak, devam ve sebat etmek, bir işin idaresini üzerine almak, gözetip korumak” anlamındaki kıyâm kökünden mübalağa ifade eden bir sıfat olup “her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, kâinatı idare eden” demektir. Kıyâm kökünün ifade ettiği mânaların ilki maddî ve yaratılmışlık unsurları taşıdığından Allah’a nisbet edilmemekte, diğerleri ise ulûhiyyet makamına yakışacak bir muhteva çerçevesinde kayyûm ismi içinde mütalaa edilmektedir. “