Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Ankara HBVÜ Kongre ve Kültür Merkezinde 30 Ekim 2022 günü düzenlenen, partisinin 8. Olağan Kongresi’nde yaptığı açılış konuşmasında aşağıdaki dizeleri okudu:

 

“Bin kez budadılar körpe dallarımızı
Bin kez kırdılar
Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
Bin kez korkuya boğdular zamanı
Bin kez ölümlediler
Yine doğumdayız işte yine sevinçteyiz
Bitmedi daha sürüyor o kavga
Ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek”

“Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Zulüm biter
Menekşeler de açılır üstümüzde
Leylaklar da güler
Bugünlerden geriye
Bir yarına gidenler kalır
Bir de yarınlar adına direnenler”

 

 

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli de 4 Eylül 2022 günü düzenlenen “2023’e Doğru Aday Belli Karar Net Sivas Mitingi” konuşmasında Adnan Yücel’in “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” adlı şiirinden “Bin kez budadılar körpe dallarımızı/ bin kez kırdılar. / Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz” dizelerini Pir Sultan Abdal’a ait olduğunu sanarak okumuştu.

 


SP ve MHP liderlerinin okuduğu dizeler LGBT’nin bayrak şiiri olarak lanse edilmiş.

 

Ebubekir Sofuoğlu, bu şiiri aşağıdaki sözlerle LGBT’nin bayrak şiiri olarak nitelemiş:

“Haksızlık yapar, HDP-CHP-İP’li 6’lı masa ile ortaklaşa hareket eder ve daha nice yanlışları icra edersen, işte böyle sana LGBT’nin adeta Bayrak şiiri okutturulup, onların fiili sözcüsü haline getirilirsin. Rabbim bunu ve tüm Müslümanları bu hale düşmekten kurtarsın İnşaAllah…”

 

 

Bahsi geçen dizeler Adnan Yücel’in “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” isimli dokuz bölümden oluşan uzun şiirinden alıntı.

 

Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek

 

Bu dizelerin yer aldığı şiire daha önce Malumatfurus.org’da değinmiştik. Şiirin “Saraylar Saltanatlar Çöker / Kan Susar Bir Gün / Zulüm Biter / Menekşeler De Açılır Üstümüzde / Leylaklar Da Güler / Bugünlerden Geriye / Bir Yarına Gidenler Kalır / Bir De Yarınlar İçin Direnenler” dizelerinin yaygın biçimde yanlışlıkla Nâzım Hikmet’e atfedildiğini aktarmıştık.

 

Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek

 

Adnan Yücel’in “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı şiir kitabında yer alan şiirin 1. ve 8. bölümleri şöyle:

 

-1-
Aşksız ve paramparçaydı yaşam
Bir inancın yüceliğinde buldum seni
Bir kavganın güzelliğinde sevdim
Bitmedi daha sürüyor o kavga
Ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek

 

Ne dudaklarda yarım şiirler
Ne solmuş aşk ve deniz
Uçurumlarda direnen güller
Törenlerle yakılmıyordu henüz
Dimdik ayaktaydı bitimsiz çoşkular
Bazen aşılmış
Bazen aşılmak üzere
O serdengeçti yaralı tutkular

 

Bir deprem çağının birdenbiresinde
Önce görevler silahlandı önümüzde
Sonra kurallar ve kapkara baskılar
Kesildi sanki sözlerin soluğu
Türküler yetişmez oldu ahlara
İşte içlenmenin o en içli anında
Yalnızca sen kaldın kollarımda
Yalnızca sen
Dağlı çiçeklere döndü gözlerin
Hep mutluluk açtı kırlarımda

 

Su ve ateş çağındaydı soluğumuz
En umutsuz geceyarılarında
En ıssız yollarda bırakıldık hep
Yıkılmadık
Günün bir yüzünde avuçlarken güneşi
Bir yüzünde yeniden düştük toprağa
Korkmadık
Yüreğimizle parçaladık en sert kayaları
Filizlenip uzandık dostluğun gökyüzüne
En bereketli yağmurları
Hep kendi soluğumuzla yarattık

 

Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
Aşk ile sevmek bir güzelliği
Ve dövüşebilmek o güzellik uğruna
İşte yüzünde badem çiçekleri
Saçlarında gülen toprak ve ilkbahar
Sen misin seni sevdiğim o kavga
Sen o kavganın güzelliği misin yoksa

 

Bir inancın yüceliğinde buldum seni
Bir kavganın güzelliğinde sevdim
Bin kez budadılar körpe dallarımızı
Bin kez kırdılar
Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
Bin kez korkuya boğdular zamanı
Bin kez ölümlediler
Yine doğumdayız işte yine sevinçteyiz
Bitmedi daha sürüyor o kavga
Ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek

 

-8-

Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Zulüm biter
Menekşeler de açılır üstümüzde
Leylaklar da güler
Bugünlerden geriye
Bir yarına gidenler kalır
Bir de yarınlar adına direnenler

 

Yine bir kırbaç öfkesidir yaşanan
Bozbulanık çıldırma vakti gecenin
Bütün gözlerden uzak
İnancın sesidir kan uykularda
Sabrın dili
Ve güneşin sözüdür konuşulan
Korkunun faydası olmaz ölüme
İşte paramparça edilen sevgiler
Ve içimizde yeşeren güzellikler
Çırpınıp duruyor saklı sancılarda
Kuşlar mı gömülüyor karanlıklarda
Karanlıklar mı tükeniyor kanatlarda

 

Ey ömrünü destan gibi yürüyenler
Yaşayan kimdir gerçekte
Ölen kim
Yaşarken bile tükenenler mi
Yılgın yılgın düşenler mi
Yoksa çekilip tarihin burçlarına
Bayrak bayrak ölümsüzleşenler mi

 

Onlar ki bir yeraltı nehridirler
Her gün bin beladan kurtulur
Bin engelden geçerler
Bazen durulur
Yayılır
Gerinirler
Bazen coşar
Kabarır
Köpürürler
Karalarda görünmeden kimselere
Denizlerde güneşi gösteririler
Okul yolunda bir öğrenci
İş yerinde bir grevcidirler artık
Okunan kitapta
Yazılan defterdedirler
Yükselen bilinçte
Ve eriyen cevherdedirler
Yer altında o nehirler – o nehirler

 

Bozbulanık çıldırma vakti gecenin
Günün alnında bir yara
Bir yara daha
Vuruyor kendini sesten sese
Kulaktan kulağa
Falakalara dayaklara
Elektriklere coplara karşı
Kollardan ve bacaklardan
Durmadan askıya alınmalara
Günlerce aç susuz
Ve uykusuz bırakılmalara karşı
Ne olur yarına doğru bir adım
Bir adım daha

 

Sanki demir leblebiler
Yiyenin dişin dökerler
Ölüme güler geçerler
Yer altında o nehirler
O nehirler

 

Körkütük sarhoş vakti gecenin
Çırılçıplak soyulmalara
Kış günleri soğuk sulu duşlara
Kum torbalarına
Ve intihar numaralarına karşı
Irza tecavüzlere
Sahte idamlara
İçirilen sidiklere
Ve tuzlu sulara karşı
Her yeri kan ve irin kokan
O ilk çağlı mezbahalara karşı
Ne olur yarına doğru bir adım
Bir adım daha

 

Cellat yazar konuşmadı
Hain kızar yanaşmadı
Dostlar güler ki şaşmadı
Yer altında o nehirler
O nehirler

 

Körkütük sarhoş vakti gecenin
Bütün çabalar sonuçsuz
Çiçek açmış yaralar
İnançlar sonsuz
Şafağın yüzünde bir bayram
Gürültülü bir zafer sevinci
Her şey denenmiştir
Ama hiçbir şey söylenmemiştir
Gecenin kudurma vaktinde bile
Yarına doğru bir adım
Bir adım daha gidilmiştir

 

Ne mutlu çocuklarına dünyanın
Kentlerine – sokaklarına
Bahçelerine – kırlarına
Ağaçlarına – kuşlarına ne mutlu
Ki bütün acılar ışıklarla süslenmiştir
Ve acının böylesi
Bizde hep mutluluk bilinmiştir

 

Onlar ki her an yanıbaşımızda
Ne kaçtılar ne göçtüler uzaklara
Dalgalarla tüllenen kıyılarımızda
Baharımızda yazımızda
Biz oldular
Karıştılar kalabalığımıza

 

Şimdi sabahın her ala şafağında
Doludizgin koşan
Çağlayanlar gibiyiz o sulara
İşte ihanet kurbanları
İşte yüzümüzde güneş
Bitmedi daha sürüyor o kavga
Ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek

 

Mısraları incelendiğinde anlaşılacağı üzere sosyalist görüşleriyle tanınan toplumcu şair Adnan Yücel’in bu şiiri “direniş” temalı.

Adnan Yücel’in ilk baskısı 1986 yılında (Yurt Kitap) yapılan beşinci kitabı olan Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’te yer verdiği dizelerin “LGBT şiiri” olarak lanse edilmesi çok sonraya dayanıyor.

ODTÜ’de 2016 yılında düzenlenen mezuniyet töreninde açılan, gökkuşağı üzerine “yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” mısrasının yazılı olduğu pankartın bu iddiayla birlikte paylaşıldığı görülüyor.

 

yeryuzu askin yuzu oluncaya dek gokkusagi

 

yeryuzu askin yuzu oluncaya dek gokkusagi

 

Adnan Yücel’in şiirinin “LGBT şiiri” olarak nitelenmesine gösterilen tepkiler şöyle örneklenebilir:

Ali Aktaş: “Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu’nun 2002’de vefat etmiş şair Adnan Yücel’in ilk basımı 1986’da yapılmış ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ şiir kitabının aynı adlı şiirinden bir bölüm okumasını LGBTİ ile bağdaştıran AKP’li trollerin yaptığı şey ahlaksızlıktan başka bir şey değil”

Cihat Arpacık: Şiir Adnan Yücel’in, çok da güzel bir şiirdir. Şair 2002 yılında vefat etmişti. Bu şiiri MHP lideri Devlet Bahçeli de Sivas mitinginde okumuştu. Bu saçmalıkları çok mu düşünüyorsunuz acaba?

Muhammed Atıl: “Şimdi de Adnan Yücel’in şiirini “LGBT’nin Bayrak Şiiri” diyerek bir iftiraya kalkıyorsunuz. Hiç mi Allah’tan korkmaz, kuldan utanmazsınız! Hiç mi iftiradan çekinmez, zandan sakınmazsınız! Hiç mi araştırıp, sorgulamaz, düşünüp, akletmezsiniz!”

Cem Türktekin: “Öyle bir twit ki, Muaviye’nin dişi deve hikayesinden farksız. Karamollaoğlu’nun alıntıladığı şiirin Adnan Yücel’e ait olduğu açıkça ortada olmasına rağmen, adama saldırmak için ardı ardına sıraya girmiş ahlak bekçiliği yapan ahlak yoksunları.”

indegard: “saadet partisi lideri temel karamolloğlu’nun okuduğu adnan yücel’e ait olan yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek şiirini lgbt’nin bayrak şiiri olarak lanse edip, karamolloğlu’na çamuratmıştır. hiç mi allah korkunuz yok yahu! sizi allah’a havale ediyoruz.”

 

Adnan Yücel Kimdir?

Şair ve öğretmen. (27 Mart 1953, Elazığ – 24 Temmuz 2002, Adana) Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. Yüksek lisansını “Şiirimizde Garip Hareketi” başlıklı tezi ile yaptı. (1980) Çeşitli kurumlarda öğretmenlik yapan Adnan Yücel, 1987 yılından sonra Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Şiirleri Yapıt, Sanat Emeği, Yazko Edebiyat, Oluşum, Evrensel Kültür gibi çeşitli dergilerde yayımlandı. 1996 yılında Rotterdam’da düzenlenen şiir festivaline Türkiye’yi temsilen katıldı; şiirleri Felemenkçeye çevrildi.

 

adnan yücel
Adnan Yücel

 

 

Yorumunuzu yazınız...