Gönül Dağı Türküsündeki “Dağ”ın Yükselti Anlamına Gelen Dağ Olduğu İddiası Doğru Değil
“Gönül Dağı” türküsündeki “Dağ” kelimesi akıllara ilk gelen “yer kabuğundaki yükselti” anlamına gelen “dağ” değil; “iyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık” anlamına gelen “dağ”dır.
(Yaşar Kemal’in tanımıyla) “Bozkırın Tezenesi” merhum Neşet Ertaş’ın “Gönül Dağı”, onun deyişiyle “Goñül Dağı” türküsünü bilmeyen yoktur (diye umuyoruz).
Bu iç acıtan türküye dair çoğumuzun dikkatinden kaçan bir husus var: “Gönül Dağı” türküsündeki “Dağ” kelimesi akıllara ilk gelen “yer kabuğundaki yükselti” anlamına gelen “dağ” değil; “iyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık” anlamına gelen “dağ”dır.
“Gönül Dağı”nın Bilinmeyen Yönü
Türküdeki “gönül dağı” tamlamasıyla Neşet Usta aslında “büyük üzüntü, acı” anlamına da gelen, “dağlamak” fiilinin isim hâlini aktarıyor. Gönülleri dağlayan bu türkü, aktardığımız anlam düşünülerek tekrar incelendiğinde taşlar yerine daha iyi oturuyor.
Neşet Ertaş, “Bir “dağ” var, bir de “dağ” var. Demiri kızdırırlar da derinin üstüne basarlar ya, işte o da “dağ”dır. Gonül de öyle dağlanıyor” diyerek türkünün adının gerçek manasını aktarmıştı.
Ertaş, Yeni Şafak Gazetesi‘nde 16 Ocak 2000 tarihinde yayınlanan bir söyleşisinde Gönül Dağı türküsündeki “Dağ”ın akıllara ilk gelen şey olmadığını şu şekilde açıklamıştı:
Sizin bütün türkülerinizde aşk var… siz aşkın ayağına gitmişsiniz. “Gonül Dağı” adlı türkünüz aklıma geldi. Gonül Dağı’nın sizin gönlünüzde mutlaka çok özel bir yeri olmalı.
Tabii efendim, ne demek… ne demek. Ne diyor? “Gonül Dağı”. Kerem de diyor ki “Dağ üstüne dağ olmaz”. Bir “dağ” var, bir de “dağ” var. Demiri kızdırırlar da derinin üstüne basarlar ya, işte o da “dağ”dır. Gonül de öyle dağlanıyor.
O türkünüzde “Kalpten kalbe bir yol vardır, bilinmez” diyorsunuz.
Kalpten kalbe giden yol, Allah kanalıyla gidiyor. Bütün kalpler de Allah’a bağlı olduğu için, kalpten kalbe giden yol da Allah vasıtasıyla gidiyor. Gonülden gonüle giden yol da; iki insan birbirini severse, birbirine gonül bağı oluyor. Kalpten kalbe giden yol, Allah’ın aktarımıyla gidiyor ve gonülden gonüle gidiyor. İki insan arasında bir sevgi bağı varsa bu gerçekleşiyor.
Gönül Dağı’nı Yanlış Yorumlayan Köşe Yazarları
“Gönül Dağı” türküsündeki “dağ” kelimesini, Neşet Ertaş’ın aktardığı gerçek manasından farklı yorumlayarak tektonik oluşum atfı yapan köşe yazarlarını incelediğimizde karşımıza şu isimler çıkıyor:
Mehmet Şeker’in Yeni Şafak Gazetesi‘ndeki 28 Eylül 2012 tarihli “Hoyratlar görmeden” başlıklı yazısından:
"Dersimiz coğrafya, konumuz dağlar... Soru: Türkiye"nin en büyük dağı hangisidir? Cevap: Ne Uludağ, ne Erciyes, ne Ağrı Dağı... En büyük dağ, Gönül Dağı."
Fadime Özkan’ın Star Gazetesi‘nde 26 Eylül 2012 tarihinde yayınlanan “Gönül Dağı’nın zirvesi Neşet Ertaş için” başlıklı yazısından:
"O “Gönül Dağı”ndan ses verdikçe en katı kalpleri bile titretti, çok yıldızlı hayatların yaldızları bir bir döküldü, çokbilmiş pek çok entelektüelin, kasıntı ideolojilerin ışığı söndü, okunup altı çizilmiş yüzlerce kitap çöpe döndü."
Arslan Bulut’un Yeniçağ Gazetesi‘ndeki 26 Eylül 2012 tarihli “Gönül dağı yağmur yağmur, boran olunca…” başlıklı yazısından:
"Neşet Ertaş için en güzel sözü Tayyip Erdoğan söyledi “Neşet Ertaş, bir gönül eri, hatta bir ’Gönül dağı’olmayı da başarmış bir sanatçımızdır” dedi. ... Tamam, kimse ondan bir derviş gibi davranmasını bekleyemez ama “Gönül dağı” na nispetle, kendisi hangi irtifadadır, farkında mı acaba?"
(Merhum) Akif Emre’nin Yeni Şafak Gazetesi’ndeki “Gönül-dağı” başlıklı 29 Eylül 2012 tarihli yazısından:
"... Anadolu bozkırında dağın yüceliğinden tenha gönlünün sessizliğine sığınan insanımızın Allah-evren-insan ilişkisini şekillendirmiştir az çok. Yaşadığı coğrafyanın, iklimin inanç tezahürlerini, kainatla iç içe mistik bir duyguyla özümseyen insanımıza özgü bir terkip: Gönül dağı... Ya bir de bu ''gönül dağı'' viran olursa?"
Gönül Dağı’nın sözleriyle bitirelim:
Gönül Dağı Yağmur Yağmur Boran Olunca
Akar Can Özümden Sel Gizli Gizli
Bir Tenhada Can Cananı Bulunca
Sinemi Yaralar Yar Oy Yar Oy Dil Gizli GizliDost Elinden Gel Olmazsa Varılmaz
Rızasız Bahçanın Gülü Derilmez
Kalpten Kalbe Bir Yol Vardır Görülmez
Gönülden Gönüle Yar Oy Yar Oy Yol Gizli GizliSeher Vakti Garip Bülbül Öterken
Kirpiklerin Oku Yar Yar Cana Batarken
Cümle Alem Uykusunda Yatarken
Kimseler Duymadan Yar Oy Yar Oy Gel Gizli Gizli
https://www.youtube.com/watch?v=7yQI2mUX7Rc
4 Yorumlar
Kardeşim siz salak mısınız? Türkü de geçen gönül dağı yağmur yağmur Boran olunca cümlesinden bunu nasıl çıkarttınız. Bir de üstüne yazarları yalanlamışsın. Ergen misiniz???
Yazıyı okumadan atlayan bir sazan daha…
Bu yazdıklarınin tamamı yalan, çünkü bu şarkı kurtceden çalıntı, adın gibi bildiğin halde hala insanları uyutmaya çalışıyorsunuz. Bende bu yazdıklarımı yayinlamayacagini bildiğim halde yazıyorum
Bir gün yine böyle kafa güzelken yazıyorum…