Kahramanmaraş Depreminin Büyüklüğünün 11 Olduğuna Dair Sosyal Medya ve Mesajlaşma Uygulamalarında Paylaşılan Metin İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Yer Bilimci Prof. Dr. Cenk Yaltırak’a Ait Değil

 

6 Şubat 2023 günü saat 04:17’de ve 13:24’de merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 2 depremin büyüklüğünün sırasıyla Mw 7.7 ve Mw 7.6 olduğu AFAD tarafından açıklanmıştı (Kandilli Rasathanesi ve AFAD, ilk önce 7,4 olarak duyurulan depremin büyüklüğünü daha sonra 7,7 olarak güncellemişti).

Gaziantep, Hatay, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya, Kilis ve Şanlıurfa’yı etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyüklüğü hakkında farklı iddialar dolaşıma sokuldu (Depremin şiddeti ve büyüklüğü kavramları arasındaki farka değindiğimiz yazımıza da göz atabilirsiniz).

Haber sitelerinde ve sosyal medyada aktarılan bir iddia depremin 11 şiddetinde olduğu ve bu tespitin bir yer bilimci tarafından yapıldığı sanılarak aşağıdaki metnin paylaşıldığına şahit olduk:

 

“Şimdi size kısaca herkesin anlayabileceği sadelikte dünkü 2 depremin aslında kaydedilen 7.7/7.6 değil, şiddet/enerji boşalımı parametresine göre 11 şiddetinde olduğunu anlatmaya çalışacağım. Depremde gerçek güç tanımlaması ve ölçümü yeryüzüne yakınlığı ve süresine bakılarak hesaplanır.
Bu ana kriter’e göre bakınca “9 saat gibi çok kısa bir zaman aralığında” 7’nin üzerinde aynı bölgede deprem olduğu bugüne kadar dünyada hiç görülmemiş ve yaşanmamış bir olay. Dünkü yaşanan iki deprem birbirine (30 km) yan yana sayılabilecek bir lokasyonda olmuştur. Bu da bugüne kadar görülmüş bir şey değil. Burada birçok cahil, bilgisiz ve kötü niyetli insan Japonya’daki yaşanan 9 şiddetinde ki depremle bunu ölçüyor. Japonya’daki deprem; kıyıdan 110 km. açıkta, okyanusun 28 km. altında yaşanmıştır.
Bizim depremimiz ise yeryüzüne sadece 7 km. gibi çok çok yakın mesafe de olmuştur. 2. önemli aradaki fark ise, iki depremin arasındaki süredir.
Japonya’daki deprem 36 saniye, dünkü yaşanan depremler ise toplamda 103 saniye gibi bugüne kadar yaşanmamış bir uzunlukta sürmüştür. Bu o kadar büyük ve şiddetli bir deprem ki Trabzon’dan Hatay’a (885 km) Eskişehir’den Kars’a kadar (1340 km) büyük bir coğrafyada çok ciddi şekilde hissedildi.
Peki bu depremin yıkım gücünü bilmeyenlere nasıl gösterebiliriz?
8 şiddetindeki bir deprem 60 megatonluk bir atom bombası kadar enerji üretir. Dünkü 2 deprem 7.7 ve 7.6 şiddetindeydi.
Şu an dünyadaki en güçlü nükleer savaş başlığı sadece 2 megaton!
işte bu kadar büyük coğrafyada, bu kadar etkili olmasının sebebi yere yakınlığı ve çok uzun sürmesindendir. Yani dünkü deprem; 120 megaton güç çıkışı ile tarihte görülmemiş bir enerji boşalmasına sebep olmuştur.”

 

 

Sabah, Takvim, Şehir Medya gibi haber siteleri bahsi geçen metni İstanbul Teknik Üniversitesi’nden yer bilimci Prof. Dr. Cenk Yaltırak’a ait olduğu iddiasıyla aktardı.

 

cenk-yaltirak-deprem-11-siddetinde-iddiasi

 

Hulki Cevizoğlu gibi birçok sosyal medya kullanıcısı da metni Prof. Dr. Cenk Yaltırak’a ait sanarak paylaştı.

 

11-siddetinde-deprem-aciklamasi-iddiasi

 

Söz konusu kurgu metin Prof. Dr. Cenk Yaltırak’ın bir demecinden değil.

Yaltırak, yaptığı açıklamada alıntılanan ifadelerin şahsına ait olmadığını beyan etmişti.

 

“Merhaba bu haberin başında benim adım geçmektedir. Benimle yapılmış bir röportaj yoktur. Daha sonra bu haberi alıp WhatsApp gruplarında paylaşanlar içeriği tamamen benim tarafından söylenmiş gibi dağıtmaktadır. Bu habere itimat etmeyiniz.

Beni tanıyanlar şiddet demediğimi bilir. Hele hele 11 şiddeti gibi bir zırva ağzımdan çıkmaz. Ayrıca burada verilen bilgilerin hiç biri bana ait değildir. buradaki haberi yapan ve yazan her kimse bulup en kısa zamanda dava edeceğim.”

 

cenk-yaltirak-deprem-11-siddetinde-iddiasi-aciklama

 

Cenk Yaltırak, şahsına yanlış biçimde atfedilen ifadeleri paylaşan kişilere sosyal medya hesabından “Benle yapılmış bir röportaj değil düzmece. mesajı siliniz” ve “Bu yazı bana ait değil ve haber kaynağı takvim haberi düzeltti mesajı siliniz.” gibi ifadelerle yanıtlamıştı:

 


 

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Arkadaşım Prof.Dr. Cenk Yaltırak’a aitmiş gibi sosyal medyada dolaşan yazıyı Cenk’e sordum. SAHTE olduğunu söyledi 🙈” ifadeleriyle Yaltırak’ın “Valla inanılmaz bir manyak adımı koyuyor ve yayıyor. Bunu red ettiğimi uydurma olduğunu o gruba atınız. ben deprem 11 şiddetinde diyebilir miyim?” sözleriyle tekzibini içeren şu ekran görüntüsünü paylaşmıştı.

 

cenk-yaltirak-aciklama

 

Prof. Dr. Cenk Yaltırak’ın verdiği bir demeçten depremin büyüklüğü ile ilgili kısım şöyleydi:

“Depremin Ölüdeniz fayının Anadolu’nun içine uzandığı en son nokta olan kesimde Karacasu Grabeni’nin doğu kenarında Doğu Hatay Fayı dediğimiz bir fayın üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz. Bunun kuzeyinde de Doğu Anadolu Fayı var. Artçıların dağılımına bakıldığı zaman çok geniş bir alanda, 250 kilometrelik bir alanı kaplıyor fayın üzerinde. Onun için bu deprem artçı dağılımına baktığınızda büyük bir deprem. Marmara’da gerçekleşen 7,4 büyüklüğündeki depremden 3,9 kat yani üç-dört kat daha güçlü bir depremle karşı karşıyayız.”

“Büyüklüklerin ayrı verilmesi kurumların elindeki gözlem ağından kaynaklanır ve hızlı çözümü makineler yapar. Yani bilgisayarlar. Onun için o bilgisayarla yapılan çözümler daha sonra elle düzeltilir ve doğrulanır. İki tane şey var, bir dünyadan gelenler var. Onlar 7,8 ve üzerini söylüyorlar. Bunun anlamı şu: Deprem dalgaları uzaklara daha farklı ulaşıyor. Yani daha iyi ayırt edilebiliyor, daha iyi okunabiliyor sismogramlar. Yakın istasyonlar ise biraz daha kaotik. Yani zemine, etraftaki özelliklere bağlı olarak bazen sapmalar olabiliyor. Makineler da bunları tam düzeltmiyor. Elle düzeltiyoruz bunları genellikle. Onun için farklı şeyler olabilir ilk anda hızlı çözümlerde. Sonradan gördüğünüz gibi Kandilli düzeltti, AFAD da düzeltti. 7,6’dan daha büyük bir deprem. İnsanlar süresini konuşuyorlar. Ne kadar doğru onu bilmiyorum ama bir buçuk dakika kadar falan sürdü diyorlar. Bu, ikinci bir ihtimali daha gösteriyor. Aslında iki tane merkez üssü var yapılan hesaplamalara göre. Yani Türkiye’deki istasyonlar Gaziantep’e yakın dağlık bir alanı gösteriyor. Orada, oraya yakın bir fay var ama hakkında çok fazla bilgi yok. Yabancılar ise uzak istasyonlara bakanlarsa Karacasu Grabeni’nin doğu kenarını gösteriyorlar. Bu da şunu getiriyor akla acaba aynı anda iki fay birden mi kırıldı? Yani Yeni Zelanda’da bunun dörtlü bir örneği var yakın bir zamanda. Ve böylece depremin süresi uzuyor tabii. İç içe iki tane yan yana deprem olunca, iki fay beraber hareket edince bu tür depremler görüyoruz. Ama bunun böyle olup olmadığını şu anda bilmiyoruz. Bu bilimsel bir tahmin.”

 

Kapak görseli: Yaşanan depremlerin ardından otoyoldaki kaymayı görüntüleyen fotoğraf, Kahramanmaraş Kapıçam yakınlarında kaydedilmiş. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yaptıkları çalışma sonucunda Kahramanmaraş- Gaziantep karayolunda, Tevekkelli köyü yakınlarında depremin etkisiyle yolun 3 metre yana kaydığının görüldüğünü söylemişti.

 

Yorumunuzu yazınız...