Milenyuma 1 Ocak 2000 Tarihinde Girildiği İddiası Doğru Değil

Yeni bin yıla, yani milenyuma 1 Ocak 2001’de girildi, 1 Ocak 2000’de değil.

 

(Popüler deyimle) “Liseliler bilmez” belki ancak özellikle 1999-2000-2001 yıllarında yaşanan büyük bir akıl karışıklığının odak noktasıydı “milenyum“, yani yeni binyıl. Milâdi takvime göre yeni binyıla 1999 yılının sona ermesiyle 1 Ocak 2000 tarihinde gireceğimize dair yanlış bir algı köklü bir şekilde yerleşmişti toplumumuza.

Halbuki milenyuma 1 Ocak 2001 tarihinde girdik. 20. yüzyıl, 31 Aralık 2000’de sona erdi ve 21. yüzyıl 1 Ocak 2001 tarihinde başladı. 1 Ocak 2001 Pazartesi günü başlayan  3. milenyum, 31 Aralık 3000 Çarşamba günü ise sona erecek. Gregoryen takvim, “0” yılını içermiyor. İsa’nın doğumunu başlangıç noktası olarak alan Milâdi takvim, ilk yılı “0” olarak kabul etmeyip “1. yıl” olarak nitelediği için haliyle 2000. yılın 31 Aralık 2000 tarihinde sonlanarak yeni bin yıla yani milenyuma 1 Ocak 2001 tarihinde giriş yapılması gerekir. İsa’dan Önce 1. yıldan (M.Ö. 1) sonra İsa’dan Sonra 1. yıl (M.S. 1) başladı. Sıfırıncı yıl gibi bir durum oluşmadı. Yirminci asrı 1 yıl önce bitirenler, yeni binyıla yani milenyuma da yirmibirinci asrı bir yıl önce başlatarak geçtiler.

 

Milenyuma 2000 Yılında Mı Girdik

 

2000 yılını konu edinmişken, 1934 yılından 2000 yılı öngörüsü olduğu iddiasıyla paylaşılan bir küpüre de değinelim.

Sosyal medyada ve Whatsapp gibi mesajlaşma uygulamalarında 2000 yılına dair öngörü aktarımına dair görsel yaygın şekilde paylaşılmıştı.

2000 Yılında Dünya Nasıl Olacak?

 

* Gelecek nesiller saatte 1600 kilometre yol gidecek tayyarelere binecek.
* Her ailenin radyo ile sinemayı birleştiren bir televizyon cihazı olacak.
* Havai şimendiferler işleyecek.

 

Fen gittikçe ilerliyor. her gün insan emeğini kolaylaştıran yorucu işleri insan ellerinden alıp makineye bırakan icatlar çıkıyor. bu gidişle istikbaldeki yaşamımız ne suret kespedecek?
Gelecek nesiller saatte 1600 kilometre yol gidecek, 2700 metreye yükselecek tayyarelere ve her yüz kilometrede ancak 3,5 litre benzin yakarak gene saatte 240 kilometre yapacak otomobillere binecek.
Türkiye’de, her ailenin radyo ile sinemayı birleştiren bir televizyon cihazı bulunacaktır.
yeryüzünü esaslı vazifesi olan buğday yetiştirmeye tamamı ile hasredebilmek için şimendiferler havai hatla gökyüzünde işleyecektir.
İşte 2000 senesi için yapılan tahminler hep böyle.
Cenabıhak’ka şükredelim ki biz bugün vitamin, protein, vesaireyi hap halinde değil, ala pirzola, imam bayıldı ve ayva kompostosu olarak almaktayız.

 

yılında dünya nasıl olacak

 

Ancak, iddia edildiği gibi “2000 yılında dünya nasıl olacak?” başlıklı küpür 25 Eylül 1934 tarihli Akşam gazetesinde yer almıyor.

 

Milenyuma 1 Ocak 2000’de Girildiğini Zanneden Köşemenler

Milenyuma ne zaman girildiği konusunda oluşan bu yanlış bilgi, 1999-2000 yılları ile sınırlı kalmadı, sonrasında da süregeldi. Hâlâ da bu yanlışa düşen köşe yazarlarına rastlıyoruz.

Fikri Akyüz’ün Akşam Gazetesi’ndeki “Bu yazı, kafanızı karıştırabilir” başlıklı (7 Ocak 2014) yazısından:

"İşte bu milenyum 2000 yılında başladı."

Ayşem Kalyoncu’nun Habertürk Gazetesi’ndeki “Önümüzdeki 10 yıl ve Milenyum Çağı” başlıklı (5 Ocak 2011) yazısından:

"2000 yılı itibariyle bildiğiniz gibi ‘Milenyum Çağı’nı yaşamaktayız."

Abbas Güçlü’nün Milliyet Gazetesi’ndeki “Milenyum’u hatırlayanınız var mı?” başlıklı (31 Aralık 2016) yazısından:

"Sonra görkemli şekilde 2000’e yani Milenyum’a girdik…"

İsmet Solak’ın Hürriyet Gazetesi’ndeki “1 Ocak 2000, Çankaya!” (3 Ocak 2000) başlıklı yazısından:

"Yılın, yeni yüzyılın, yeni binyılın ilk günü... 1 Ocak 2000, Cumartesi! Çankaya Köşkü'ndeyim. Böyle önemli bir günde, Isparta'nın İslamköy'ünden çıkan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kırklareli'nin Kızılcıkdere Köyü'nden çıkan gazeteci İsmet Solak ile Milenyum'u konuşuyor..."

Reha Muhtar’ın Vatan Gazetesi’ndeki “Annesiz bir Anneler Günü” başlıklı (8 Mayıs 2016) yazısından:

"Hayatımda görmek için sabırsızlandığım, ne olacağını en çok merak ettiğim gündü; 2000 yılına, yeni milenyuma gireceğimiz yılbaşı gecesi"

Gani Müjde’nin Milliyet Gazetesi’ndeki “Dünya milenyuma nasıl girdi?” başlıklı (3 Ocak 2000) yazısından:

"Dünyanın dört bir yanında insanlar milenyuma nasıl giriyor notlar aldım..."

Yaşar Nuri Öztürk’ün Hürriyet Gazetesi’ndeki “Büyük ve küçük mabet” başlıklı (26 Mayıs 2000) yazısından:

 "Girdiğimiz milenyumda, insanlığın en büyük erişi, tüm yeryüzünün mabet, tüm meşru fiillerin ibadet olduğunu kavramak olacaktır."

 

20. Yüzyılın Başladığı Yıl Da Sıklıkla Karıştırılıyor

Yüzyılların başladığı yıllara ilişkin yanlış algı milenyumla sınırlı değil aslında. Hz. İsa’nın doğduğu yılın 1. yıl olarak kabul edildiği gerçeği ışığında, yüzyılların sanılanın aksine “x*100+1” sonucunu sağlayan yılda başladığı hususu göz ardı edilebiliyor.

Örneğin, 20. yüzyıl 1900’de değil 1901’de, 6. yüzyıl 600. yılda değil 601’de başladı.

Yirminci yüzyılın ilk yılı hakkında da benzer bir yanlış aktarıma gazete köşelerinde rastlamak mümkün.

Bülent Erandaç, Takvim Gazetesi’nde 30 Aralık 2015 tarihinde yayınlanan “20nci yüzyıl parantezi kapanıyor” başlıklı yazısında küçük bir hata yapmış:

"1900'de başlayan günümüzde parantezi kapatılmakta olan 20'nci yüzyılın sonuna geldik."

20. yüzyıl 1900 yılında başlamadı. 1901’de başladı.

 

4 Yorumlar

  1. 1 den 1000 e kadar sayın veya 5000 ( her türlü) parayı 5 kişiye dağıtın ilk kişi bende 1000 tl var demesi için 1000 in içindeki rakamlara sahip olması gerekir 2 ci kişidekilere ihtiyacı olmaz ilk 1000 yıl da milenyum sa 2 ci milemyum yılı 1000 + 1 ci gün başlar veya 2 ci milenyum 2000 + 1 ci gün 3 cü milenyum başlamıştır

    • malumatfurus Reply

      rakam hesabınızın aynısını içinde 365 gün bulunan yıl için uygulayamazsınız Süleyman Bey.

  2. İsanın doğumu 0 dan başlıyor hz İsa doğdukdan 1 gün sonra tarih 1-1-0 oluyor yani hz İsa’nın doğduğu ilk yıl 0 olarak hesaplanıyor miladi takvimin başlangıcı 0 yılından yapılıyor ona göre hesaplanıyor tam 1-1-1000 de ilk minelyum gerçekleşiyor senin hesabına göre 1999dan sonra 2001 gelmiş gibi birşey oluyor

    • malumatfurusorg Reply

      “0” (yazı ile “sıfır”) yılı diye bir şey yok…

Yorumunuzu yazınız...