Paylaşılan Fotoğraf Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi’ye (1778-1846) Değil, Süleyman Hayati Dede’ye (1904-1986) Ait

 

Türk hânende (ses sanatçısı), neyzen ve bestekâr Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi‘ye (9 Ocak 1778 – 29 Kasım 1846) ait olduğu sanılarak aşağıdaki fotoğrafın paylaşıldığına şahit oluyoruz.

 

suleyman hayati dede
Süleyman Hayati Dede

 

Padişah III. Selim döneminde yaşayan, 1846 yılında vefat eden (günümüzde Dede Efendi olarak bilinen) Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi‘ye ait sanılarak paylaşılan kravatlı fotoğraf, İsmail Dede Efendi’den tam 126 yıl sonra yani 1904 yılında dünyaya gelen ve 1986 yılında vefat eden Konyalı Mevlevî Şeyhi Süleyman Hayati Dede’ye ait.

 

suleyman hayati dede
Süleyman Hayati Dede

 

Süleyman Hayati Dede
Süleyman Hayati Dede

 

Ünlü besteci İsmail Dede Efendi’nin adının geçtiği her yerde Mevlevi Süleyman Hayati Dede’nin fotoğraflarının kullanılmasına 2012 yılında Star gazetesi de değinmişti.

 

suleyman-hayati-dede-hammamizade-ismail-dede-efendi
Görsel: Star

 

Süleyman Hayati Dede’nin oğlu Celaleddin Lorasulam, babasının fotoğrafının İsmail Dede Efendi yerine kullanılması hakkında şu yorumda bulunmuş:

“Daha önce hiç duymadım. Sizden ilk kez duyuyorum. Bunu kim yaptı bilmiyorum, yapan kişinin de bilerek değil yanlışlıkla yaptığını düşünüyorum.”

 

Biyografi.info ve Wikipedia gibi internet sitelerinin yanı sıra Türk Dil ve Edebiyatı Derneği‘nin sosyal medya hesaplarında düştüğü bu hataya dair Hamdi Akyol‘un yerinde tespiti şöyleydi:

“1846 yılında vefat etmiş, kravatlı bir Mevlevi dedesi görmüş olduk! 😬 Döneminin padişahı Abdülmecid’in bile fotoğrafı yokken İsmail Dede Efendi’nin varmış…”

 

İsmail Dede Efendi’ye ait olduğu vurgusuyla (kaynağı tespit edilemeyen) yaygın şekilde aşağıdaki görselde yer verilen illüstrasyon niteliğindeki çizimin paylaşıldığı görülüyor.

 

ismail dede efendi

 

Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi’nin en bilindik eserlerinden biri olan rast semâi “Yine bir gülnihâl aldı bu gönlümü” adlı güfte ve bestesi ile yazıyı sonlandıralım…

Yine bir gülnihâl aldı bu gönlümü,

Sîm-ten gonca-fem bî-bedel ol güzel.

Âteşin ruhleri yaktı bu gönlümü,

Pür-edâ, pür-cefâ, pek küçük, pek güzel.

 

Görmedim kimsede böyle bir dil-rübâ,

Böyle kaş, böyle göz, böyle el, böyle yüz,

Âşıkın bağrını üzmeye göz süzer,
El-amân pek yaman her zaman ol güzel.

 

 

* Tarihte kaydedilen ilk fotoğraflara değinilen yazılara da göz atmak isteyebilirsiniz…

 

Yorumunuzu yazınız...