Bilgi Güce Tabi Olursa Niza (Çatışma) Ortaya Çıkar, Güç Bilgiye Tabi Olursa Nizam (Düzen) Ortaya Çıkar” Sözünün Taşköprülüzade Ahmet Efendi’ye Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Bugün, Osmanlı Devleti’nin ilk bilim tarihçisi Taşköprülüzade Ahmed Efendi‘ye (1495-1561) sahipliği izafe edilen “Bilgi güce tabi olursa niza (çatışma), güç bilgiye tabi olursa nizam (düzen) ortaya çıkar.” vecizesini ele alacağız.

Bu sözün Taşköprülüzade’ye atfediliği paylaşımlara ilişkin  örnekler sunacak olursak:

 

Bilgi güce tabi olursa niza ortaya çıkar

 

Bilgi güce tabi olursa niza güç bilgiye tabi olursa nizam ortaya çıkar
Dücane Cündioğlu’nu taklit eden hesaptan yapılan paylaşım

 

Mehmet Lütfi Arslan, Dedi Ki adlı kitabında bu sözün anlamını şöyle açıklamaktadır:

“Niza, karışıklık, kargaşa ve kavga anlamına gelir. İnsanın aklı ile elde ettiği bilgi gücün doğru yerde ve zamanda kullanılmasını gerektirir ki nizam ve adalet bu şekilde sağlanır. Ama tersi olur da bilgi güce uyar ve kaba kuvvet önde olursa ortaya çıkan bir tür orman düzeninden başka bir şey olmaz.”

 

Ancak, sanılanın aksine “Bilgi güce tabi olursa niza, güç bilgiye tabi olursa nizam ortaya çıkar.” sözü -her ne kadar Taşköprülüzade’ye ait değil.

Bu veciz söz, 2016 yılından bu yana Taşköprülüzade Ahmet Efendi’ye ait olduğu iddiasıyla paylaşılmaktadır. Her ne kadar mana itibarıyla benzer bir ifade kullanmış olması olası olsa da, sözün paylaşıldığı şekilde Taşköprülüzade tarafından dile getirilmiş olduğuna dair bir kaynak atfına rastlanamamaktadır.

Taşköprülüzade’nin günümüze ulaşan 25 kadar eseri olduğu biliniyor. Kendisine ait olup basılan eş-Şakâ’iku’n-Nu‘mâniyye fî Ulemâi’d-Devleti’l-Osmâniyye: Osmanlı Âlimleri, Şerhu’l-Ahlâki’l-Adudiyye: Ahlâk-ı Adudiyye Şerhi, Miftâhu’s-sa‘âde ve misbâhu’s-siyâde fî mevzû‘âti’l-‘ulûm, Şerh ale’l-Fevâidi’l-Gıyâsiyye fî ‘ilmey el-me‘ânî ve’l-beyân, Risâletü’ş-Şifâ li edvâi’l-vebâ, Âdâbü’l-bahs ve’l-münâzara, Şerhu’l-Mukaddimeti’l-Cezeriyye, Tabakâtü’l-fukahâ adlı eserlerinde bu şekilde bir söz görülememiştir.

Sözün kökenini taradığımızda ise karşımıza yine bir yanlış anlaşılma çıkıyor.

18-20 Kasım 2016 tarihlerinde düzenlenen Taşköprülüzâde Sempozyumu‘nda bir panelde sarf edilen cümlenin zaman içerisinde Taşköprülüzade’ye olduğu belirtilerek aktarılmaya başlandığı anlaşılıyor.

Taşköprülü Sempozyumunun 8. oturumunda “Taşköprülüzâde’nin Risâle fî Beyâni Esrâri’l-Hilâfeti’l-İnsâniyye Adlı Eserinde Maddî ve Manevî Siyâset Tasavvuru” başlıklı tebliğini sunarken Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Özkan Öztürk bu ifadeleri İbnü’l-Arabî ve Taşköprülüzâde’nin siyasi düşüncelerini ifade etmek için kullanmıştı.

İlgili an sempozyumun 8. oturumunun Youtube’de yer alan kaydın 41. dakikasında ilgili ifadenin dile getirildiği an izlenilebilir.

 

 

Bahse konu tebliğde ilgili bölüm şu şekilde aktarılmıştı:

“Alemde bulunan bütün sıfatlar insanda, insandaki sıfatlar da alemde vardır. İnsan bu anlamda alemdeki sıfatları toplayan bir varlıktır. Dolayısıyla eğer insan ilahi isimler arasındaki hiyerarşiye göre hareket ederse eğer ki devlet dediğimiz varlık alanının tesisi de bununla temellendirilir buna göre hareket ederse ortaya çıkacak şeyin adı nizamdır eğer buna göre hareket etmezse ortaya çıkacak şeyin adı nizadır. Nizamla niza arasında insan siyaset edecek bir varlık olarak bulunmaktadır. Fakat burada siyaset ettiği mertebeler değişmektedir. Mertebe fikri ayrı bir konu aslında alemde tecelli eden tek bir hakikat var. Mertebeler de çeşitleniyor. Mertebe itibari bir şey. Yani dolayısıyla tecelli eden şeyler aynı insan burada fiiller konusunda iktidar edici bir varlık olarak bulunmaktadır. Peki burada asıl nizam ve niza arasındaki çatışma o iki ilahi isimle irtibatlı. El-Hay isminden sonra bilgi nispeti var El-Alim ismi sonra Mürid ve Kadir ismi yani kudret dediğimiz sıfat. Burada bu hiyerarşi bozulduğu zaman yani kudret mi bilgiye tabi olacak iktidar mı bilgiye tabi olacak yoksa bilgi mi iktidara tabi olacak. Eğer bilgi kudrete tabi oluyorsa bu niza demektir çünkü hiyerarşi bozulmuştur. Eğer tam tersi söz konusuysa yani ilme tabi oluyorsa kudret nizam buradan çıkabilir. … Kudret ona nispetle ortaya çıkmıştır. Kün emri de sonuçta varlığı başlatan yedi isimden sonra konuşmayla başlamıştır. Taşköprülüzade’nin metninde daha doğrusu Hemedani’nin metninde İbn Arabi’den bunlar alınıyor Taşköprülüzade de oradan bize aktarıyor.

 

Özkan Öztürk, 2016 yılında yaptığı bir paylaşımda, bahse konu sözün Taşköprülüzade’ye ait olmadığını, aktardığı bir yorumun Muhammed Yetim’in aktarımının ardından yanlışlıkla Taşköprülüzade’ye atfedildiğini belirtmişti:

“Bu söz doğrudan Taşköprülüzâde’ye ait değil. Bağlam üzerine söylediğim bir söz üstad. Yanlış atfetmiş olmayalım.”

 

“Tezimde kurduğum sistemin öz cümlesi buydu. İbn Arabi’nin siyaset düsüncesini özetler mahiyettedir.”

 

bilgi güç niza nizam

 

Özkan Öztürk, kendisine ait sözün Taşköprülüzade’ye atfedilmesi hakkında tarafımıza şu aktarımda bulundu:

“Bu söz benim sözüm ve Taşköprülüzade sempozyumun söylemiştim. Doktora tezim de de bu ifadeyi Ibn Arabi düşüncesinden ilhamla söylemiştim. Sagolsun sempozyumu dinleyen Muhammed hocamız bu sözü Taşköprüzadeye affedecek paylastı. Sonrası malum”

 

Muhammed Yetim de Özkan Öztürk’ün ifadelerinin Taşköprülüzade’ye izafe edilmesine neden olduğunu şöyle aktarmıştı:

“Bir anlık dikkatsizliğim sebebiyle hatalı şekilde nispetine sebep olduğum bir vecizenin serencâmı ve hakkın sahibine teslimi 🙂 Teșekkürler @malumatfurusorg”

 

Bilgi Güce Tabi Olursa Niza, Güç Bilgiye Tabi Olursa Nizam Ortaya Çıkar” Sözünü Taşköprülüzade’ye Ait Sanan Yazarlar

 

2 Yorumlar

  1. Dücane Cündioğlu Reply

    Yukarıda alıntıladığınız @DucaneCundioglu hesabı üzerinden adım kullanılarak yapılan paylaşımın benimle hiçbir alakası bulunmamaktadır.

    28 Temmuz 2015 tarihinde attığım bir uyarı twitiyle bu hesabın benimle hiçbir alakasının olmadığını, bu hesabı kullanan kişinin benim adıma sözler uydurup yanıtlar vererek takipçilerini aptal yerine koyduğunu açıkça belirtmiş bulunuyorum.

    Sayın Site yöneticilerinin bu sahtekarlığı farketmemelerinin, üstelik “Doğrulama-Yanlışma” başlığı altında düzeltmeye kalkışmalarının bir zühul eseri olduğuna inanıyor, bu nedenle de sizden bu hatayı hemen düzeltmenizi rica ediyorum.

    Dücane Cündioğlu

    • malumatfurusorg Reply

      Evet haklısınız. Lütfen özürlerimizi kabul ediniz. Yazıda bu yönde değişiklik yapılıp bahse konu hesabın şahsınızı taklit ettiği notu düşüldü.

Yorumunuzu yazınız...