Youtube, insanların temel bilgi ve eğlence kaynaklarından biri hâline geldi. Ancak, diğer platformlara benzer şekilde Youtube (barındırdığı içerikler ve yayınladığı reklamlar vasıtasıyla) yanlış bilgilerin yayılımı için önemli bir mecra oldu.

Geçmişte Youtube, yanlış bilgi içeren içerikler için bazı önlemler açıklasa da bunlar geç ve yetersizdi. Bağımsız doğrulama girişimleri ve uzmanlar ile işbirliği yapmadı. İçeriklerin yaygınlık kazanmasının ardından platformdan kaldırılması kısmen etkili olsa da yetersiz bir adım oldu.

Youtube gibi platformlar yanlış bilgi sorunu ile mücadele yerine kâr maksimizasyonunu öncülleyen girişimler. YouTube’un algoritması kullanıcılara doğru ve güvenilir içerikler önermek yerine daha fazla izlenme ve etkileşim odaklı. Bu nedenle, yanlış bilgi sorunu ile mücadele için karşı gerçekçi ve pratik adımlar atma noktasında kendilerinden bekleneni hiçbir zaman yerine getirmeyecekler. Geçmiş süreçlere benzer şekilde yanlış bilgi ya da manipülasyon içeren içerikler için geç ve yetersiz müdahalede bulunup, yanıltıcı içerikleri kaldırma/sınırlama/doğrusunu paylaşma konusunda geç ya da etkisiz kalacaklar. Ancak kamuoyu baskısının arttığı dönemlerde, kriz anlarında ya da gelişmiş ülkelerin seçim süreçleri öncesinde birtakım palyatif tedbirler alacaklar. Bu noktada, YouTube’de dezenformasyondan korunmak ve daha güvenilir içeriklere erişmek için önlem alma sorumluluğu kullanıcı üzerinde olacaktır.

Youtube’de karşılaşılan içerikler nitelikleri itibarıyla görsel, işitsel ve yazılı bazlı olabilir. Paylaşılan görüntüler, görseller ve sesler gerçek olmayabilir, bağlamından kopartılmış, farklı alt yazı ya da ses eklenmiş, deepfake ya da cheapfake adı verilen manipülasyonlarına tabi tutulmuş ya da yapay zekâ uygulaması ile hazırlanmış olabilir. Aktarılan sözlü ya da yazılı iddialar/bilgiler ise manipülatif, asılsız ya da yanıltıcı olabilir.

Youtube’deki görüntülerin güncel olup olmadığını, arka planını, daha önce hangi bağlamda paylaşıldığını anlamak için video doğrulama tekniklerine başvurulabilir.

Güvenilir kaynakların içeriklerini tüketmek, videoları izlerken eleştirel düşünmeye özen göstermek, iddiaların ve bilgilerin gerçekçi olup olmadığını sorgulamak, tek bir kaynaktan gelen bilgileri kabul etmek yerine farklı görüşleri ve perspektifleri araştırmak, farklı kaynaklardan bilgi alarak konuları daha kapsamlı bir şekilde değerlendirmek, videoların içeriğini araştırarak ve doğruluğunu kontrol ederek bilgi sahibi olmak, bilgiyi doğrulamak için muteber kaynaklara başvurmak, duygusal bir tepki uyandırmak için tasarlanmış videolara karşı dikkatli olmak, yanlış bilgi sorunu ile mücadelede başlıca adımlar (Basının geçirdiği dönüşümle birlikte konvansiyonel medya kuruluşları yerine Youtube gibi alternatif platformlara ağırlık veren ülkemizden gazetelerin yayınlarını takip ederken bu adımlar temel düsturlar olmalı).

Youtube’un öneri algoritmasının kullanıcılara bu adımlara yönelik ya da doğrulama pratiklerine dair içerikler sunmaması bizatihi önemli bir temel sorun.

Ezcümle, yanlış bilgi sorunuyla mücadele (Youtube gibi) içerik / sosyal medya platformlarının umrunda değil. İş başa düşüyor…

 

Yorumunuzu yazınız...