Pakistan’ın herhangi bir savaş durumunda nükleer füzeler dahil tüm silahlarının Türkiye’nin emrinde olduğuna dair yaptığı bir açıklama bulunmuyor

 

 

Günümüzde nükleer silah stoku ve kapasitesiyle dünya çapında önemli bir nükleer güç olarak kabul edilen Pakistan’ın tüm ordusunun bir savaş durumunda Türkiye’nin emrinde olduğunu açıkladığı yönüden iddialar sosyal medyada zaman zaman zuhur ediyor.

 

Detaya girmeden önce Pakistan’ın nükleer programını özetleyelim…

 

Pakistan’ın Nükleer Programı: Geçmişi ve Mevcut Durumu

Hindistan ile yaşanan gerilimler ve bölgesel güvenlik endişeleriyle şekillenen Pakistan’ın nükleer programı, ülkenin savunma stratejisinin merkezinde yer alıyor.

Tarihsel Arka Plan ve Başlangıç

Pakistan’ın nükleer programı, 1950’lerde başladı. Başlangıçta program, barışçıl amaçlarla nükleer enerji üretmeye odaklanmıştı.

1971’deki Hindistan-Pakistan Savaşı ve Bangladeş’in bağımsızlığını kazanması, Pakistan’ın savunma stratejisini derinden etkiledi.

Bu dönemde, dönemin Başbakanı Zülfikar Ali Butto, “Pakistan halkı eğer aç kalırsa ot yiyecek, ancak nükleer bombayı elde edecek” sözüyle nükleer silah geliştirme kararlılığını ortaya koydu.

1974’te Hindistan’ın “Smiling Buddha” adını verdiği ilk nükleer denemeyi gerçekleştirmesi, Pakistan’ın nükleer silah programını hızlandırmasına neden oldu.

Pakistan, 1970’lerin sonunda nükleer silah geliştirme çabalarını yoğunlaştırdı.

Bu süreçte, Pakistan’ın nükleer programının mimarlarından biri olan Abdul Kadir Han (A.Q. Khan), Hollanda’daki Urenco şirketinden uranyum zenginleştirme teknolojisini edindi ve ülkeye getirdi. Khan, Pakistan’ın nükleer silah geliştirme sürecini hızlandırarak, 1980’lerin sonlarına doğru silah yapımına uygun nükleer kapasiteye ulaşmasını sağladı.

İlk Nükleer Testler ve Resmi Nükleer Güç Statüsü

1998 yılında Hindistan’ın Pokhran-II nükleer denemelerini gerçekleştirmesinin ardından Pakistan, 28-30 Mayıs 1998 tarihlerinde Belucistan’daki Çagai bölgesinde beş nükleer test gerçekleştirdi. Bu testlerin ardından Pakistan nükleer silah sahibi olduğunu resmen açıkladı.

Bu testlerle Pakistan

– Dünyada yedinci nükleer silahlı ülke,

– İslam dünyasında nükleer silaha sahip ilk ülke

oldu.

Mevcut Nükleer Kapasite

– Nükleer savaş başlığı sayısı: Pakistan’ın elinde tahmini olarak 160-170 nükleer savaş başlığı bulunmaktadır.

– Nükleer Üretim Kapasitesi: Pakistan, hem zenginleştirilmiş uranyum hem de plütonyum bazlı silah üretim kapasitesine sahiptir.

Nükleer Doktrin

Pakistan’ın nükleer programı savunma amaçlı olduğunu vurgulamakla birlikte, Hindistan ile olan rekabet nedeniyle caydırıcılık üzerine kurulu bir strateji izlemektedir.

– Pakistan, nükleer silahlarını “asgari caydırıcılık” ilkesine dayandırmaktadır.

– Nükleer Başlıklı Füzeler: Pakistan’ın kısa, orta ve uzun menzilli balistik füze kapasitesi bulunmaktadır. Babur ve Shaheen füzeleri, nükleer başlık taşıyabilen sistemlerdir.

– Hızlı Yanıt Yeteneği: Pakistan, Hindistan’ın “Cold Start Doktrini”ne (hızlı konvansiyonel saldırı stratejisi) karşı, “Full Spectrum Deterrence” (Tam Spektrum Caydırıcılık) doktrinini geliştirmiştir. Bu, küçük ölçekli taktik nükleer silahların da kullanılmasını içeren bir stratejidir.

Uluslararası Baskılar ve Stratejik Konum

Pakistan, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na (NPT) ve Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması’na (CTBT) taraf değildir. Pakistan, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile iş birliği yapmaktadır, ancak nükleer silah programı üzerinde uluslararası denetim kabul etmemektedir. Bu durum, ülkenin uluslararası denetimlerden bağımsız hareket etmesine olanak tanımaktadır.

 

 

Pakistan’ın nükleer başlıklar dahil tüm silahlarını bir savaş durumunda ülkemizin emrine vermeyi taahhüt ettiğini ileri süren paylaşımlar şöyle örneklenebilir:

 

Bağımsız Taraf (@bagimsiztaraf) (Eski adı Savaş Medya):

“Pakistan: Herhangi bir savaş durumunda, Nükleer dahil tüm silahlarımız Türkiye’nin emrindedir.”

“Pakistan’dan Türkiye’ye: ▪️“Nükleer, emrinizde!”

Sağcı Gazetesi (@sagcigazetesi):

“Pakistan: “Nükleer füzelerimiz dahil, tüm ordumuz Türkiye’nin emrindedir””

 

 

Pakistan şu anda Müslüman nüfusu olan devletler arasında resmi olarak nükleer silaha sahip tek ülke. Ancak, Pakistan’ın nükleer dâhil tüm silahlarının herhangi bir savaş durumunda Türkiye’nin emrine verileceğine dair resmî bir açıklaması bulunmuyor.

 

Daha önce, eski Pakistan Başbakanı Imran Khan’ın Birleşmiş Milletler’de (BM) yaptığı konuşmada Türkiye’ye nükleer silah desteği verebileceklerini söylediği uydurulmuştu.

 

Filiz’in Düşünceleri (@filiz175):

“#İmran_Khan, Birleşmiş Milletler Meclisinden İsrail’e Tehdit.. Bir avuç Hamas gücü ile baş edemeyenler.,Türk Ordusu ile savaşa mı girmeyi düşünüyor.”

“Türkiye’nin hiçbir devlete ihtiyacı yok. Fakat Türkiye’ye bir hamle olursa Pakistan Ordusu Ve Nükleer Füzeleri Türkiye’nin emrinde olacaktır. “


 

Tekrarlamak gerekirse, eski Pakistan Başbakanı Imran Khan’ın Birleşmiş Milletler’de ya da farklı bir platformda Pakistan ordusunun ve nükleer füzelerinin Türkiye’nin emrinde olduğuna dair bir beyanına rastlanamıyor.

 

Geçmişte, Pakistanlı yetkililerin İsrail’e karşı nükleer silah tehdidinde bulunduğu da uydurulmuştu.

 

Mesut Hakkı Caşın (@MesutCasin):

” Pakistan, İsrail’in kendi topraklarına saldırması halinde ☢️ kendilerine karşı nükleer silah kullanılacağını söylüyor.”

 

 

Pakistan’ın, İsrail’in topraklarına saldırması halinde, kendilerine karşı nükleer silah kullanılacağını söylediği iddiası 2016 yılında yayımlanan bir asparagasa dayanıyor.

Awdnews.com adlı internet sitesinde 20 Aralık 2016 günü “İsrail Savunma Bakanı: Pakistan herhangi bir bahaneyle Suriye’ye kara birlikleri gönderirse, bu ülkeyi nükleer saldırıyla yok ederiz” (“Israeli Defense Minister: If Pakistan sends ground troops into Syria on any pretext, we will destroy this country with a nuclear attack“) başlığıyla bir asılsız haber yayımlandı.

Dönemin Pakistan Savunma Bakanı Khawaja M. Asif, bahsi geçen asılsız haberin ardından “İsrail savunma bakanı, Pakistan’ın Suriye’de DEAŞ’a karşı oynadığı rolü varsayarak nükleer misilleme tehdidinde bulundu. İsrail, Pakistan’ın da nükleer bir devlet olduğunu unutuyor” cümlelerini içeren bir paylaşımda bulundu. Pakistanlı bakanın söz konusu tweeti, içeriğin asılsız olduğunun anlaşılmasının ardından silindi.

İsrail Savunma Bakanlığı tarafından X / Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Pakistan’a yönelik nükleer tehditte bulunulduğuna dair içeriğin gerçek dışı olduğu belirtildi.

 

Hindistan merkezli haber siteleri, nükleer silahlara sahip dünyada nüfusunun çoğunluğu Müslüman tek ülke olan Pakistan ile Türkiye’nin askerî alanda işbirliğinin nükleer silah ve nükleer başlıklı füze teknolojisi transferini hedeflediğini ileri sürmüştü.

 

Yorumunuzu yazınız...