Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamaları sırasında Harf Devrimi’nin hayatı kolaylaştırdığını vurgulayan afiş eski dilde yazım farklarını tam olarak doğru şekilde aktarmamış
Cumhuriyetin 10. yılı kutlamalarında taşrada bir kutlama kortejinde at arabasının üzerinde taşınan eski harflerle aynı şekilde yazılan üç kelimenin yeni harflerle yazılışının resmedildiği görülen fotoğraf Harf Devrimi’nin zorunlu olduğunu ortaya koyduğu vurgusuyla paylaşılıyor.
“كل : Kel گول : Gül گل : Gel” sözcüklerinin Osmanlıca yazımının benzerliği üzerinden Harf Devrimi’nin savunulduğu bahsi geçen fotoğraf:
Emin Nedret İşli arşivinden alınan fotoğraf Tarih Dergi’nde “Harf Devrimi, ‘Allame-i cihan’dık bir gecede cahil kaldık!’” başlıklı yazıda kullanılmıştı.
Harf Devrimi, 89. yıl. pic.twitter.com/dvzSnHK1dx
— #tarih (@tarihdergi) November 1, 2017
Harf Devrimine karşı olanların “bir gecede cahil kaldık”, “dedelerimizin mezar taşlarını okuyamıyoruz” gibi slogan cümlelerle dile getirdiği argümanlara karşı Arap alfabesinde harfler tek ses olmadığı için aynı harfin 2-3 farklı ses için kullanıldığı, eski metinlerin okunamaz ve anlaşılamaz olduğu, bu durumun yazışmalarda büyük karmaşaya yol açtığı dile getiriliyor.
Gül – gel – kel kelimeleri arasındaki yazım ve okuma farkının Harf İnkılâbı’nın dayandığı temel olarak gösterildiği propaganda afişini kullanan paylaşım örnekleri:
Nadide Fotoğraf (@nadidefotograf): “Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamaları sırasında Harf Devrimi’nin hayatı kolaylaştırdığını vurgulayan afiş”
Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamaları sırasında Harf Devrimi’nin hayatı kolaylaştırdığını vurgulayan afiş pic.twitter.com/JfBfFeAef5
— Nadide Fotoğraf (@nadidefotograf) February 28, 2025
Tarih 101 (@tarih1O1): “Harf Devrimi işte tam da bundan dolayı zorunlu idi.”
Harf Devrimi işte tam da bundan dolayı zorunlu idi. pic.twitter.com/ZoslHpSQ7r
— Tarih 101 (@tarih1O1) July 26, 2020
Harf Devrimi aslında tam olarak doğru olmayan bir argümanla savunulmuş.
Öncelikle Osmanlıca hakkında özet bilgi sunalım…
Osmanlıca Yazımda Sesli ve Sessiz Harf Kullanımı
Osmanlıca, Arap alfabesi temel alınarak oluşturulmuş bir yazı sistemidir ve Türkçenin ses yapısını ifade etmek için kullanılmıştır. Osmanlıcada sesli ve sessiz harflerin kullanımı, Arap alfabesinin özelliklerinden ve Türkçenin fonetik yapısından kaynaklanan bazı kurallara dayanır. 1. Sessiz Harfler (Ünsüzler) Osmanlıcada sessiz harfler, Arap alfabesindeki ünsüzlerin büyük bir kısmını kapsar. Bu harfler, Türkçedeki sessiz sesleri karşılamak için kullanılır. Örneğin: ب (be), پ (pe), ت (te), ث (se), ج (cim), چ (çim), خ (hı), د (dal), ذ (zel), ر (re), ز (ze), ژ (je), س (sin), ش (şın), ص (sad), ض (dad), ط (tı), ظ (zı), ع (ayn), غ (ğayn), ف (fe), ق (kaf), ك (kef), گ (gef), ل (lam), م (mim), ن (nun), و (vav), ه (he), ي (ye). Bu harfler, kelimelerin temel yapısını oluşturur ve genellikle sesli harfler olmadan yazılırlar. Sesli harfler, hareke veya harflerle (ا, و, ي) gösterilir. 2. Sesli Harfler (Ünlüler) Osmanlıcada sesli harfler, Arap alfabesinde doğrudan bulunmaz. Bu nedenle, Türkçedeki sesli harfler (a, e, ı, i, o, ö, u, ü) şu yollarla ifade edilir: a) Harekeler (Kısa Sesliler) Fetha ( َ ): “a” veya “e” sesini verir. Örneğin: كَتَبَ (ketebe). Kasra ( ِ ): “i” veya “ı” sesini verir. Örneğin: كِتَاب (kitab). Damme ( ُ ): “u” veya “ü” sesini verir. Örneğin: كُتُب (kütüb). Harekeler, genellikle Kur’an ve dini metinlerde kullanılır. Günlük yazıda ise hareke kullanımı sınırlıdır. b) Uzun Sesliler (Harflerle Gösterim) ا (elif): “a” veya “e” sesini uzatır. Örneğin: آب (ab). و (vav): “u” veya “ü” sesini uzatır. Örneğin: دور (dür). ي (ye): “i” veya “ı” sesini uzatır. Örneğin: ديوان (divan). Bu harfler, hem sessiz hem de sesli harf olarak kullanılabilir. Örneğin, و (vav) hem “v” hem de “u/ü” sesini temsil eder. 3. Türkçe Seslerin Karşılıkları Osmanlıca, Türkçenin ses yapısını tam olarak karşılamak için bazı ek harfler ve kurallar geliştirmiştir: پ (pe): Farsçadan alınmıştır, “p” sesini karşılar. چ (çim): Farsçadan alınmıştır, “ç” sesini karşılar. ژ (je): Farsçadan alınmıştır, “j” sesini karşılar. گ (gef): Farsçadan alınmıştır, “g” sesini karşılar. 4. Kelime İçinde Sesli ve Sessiz Harflerin Kullanımı – Osmanlıcada kelimeler genellikle sessiz harflerle yazılır. Sesli harfler, hareke veya harflerle (ا, و, ي) gösterilir. – Örneğin, “kitap” kelimesi Osmanlıcada “كتاب” şeklinde yazılır. Burada “i” sesi ي (ye) ile, “a” sesi ise ا (elif) ile gösterilir. – “Ev” kelimesi “او” şeklinde yazılır. Burada “e” sesi ا (elif) ile, “v” sesi ise و (vav) ile gösterilir. 5. Sair Hususlar – Osmanlıcada sesli harflerin yazımı, kelimenin kökenine (Arapça, Farsça, Türkçe) göre değişebilir. – Hareke kullanımı, özellikle şiir ve edebi metinlerde anlamı netleştirmek için önemlidir. – Osmanlıca yazımda, sesli harflerin eksikliği bazen kelimelerin farklı okunmasına neden olabilir. Bu nedenle, metnin bağlamı ve dil bilgisi kuralları önemlidir. Özetle; Osmanlıcada sesli harfler hareke veya harflerle (ا, و, ي) gösterilirken, sessiz harfler doğrudan yazılır. Bu sistem, Arap alfabesinin yapısına uygun olarak Türkçenin seslerini ifade etmek için geliştirilmiştir. |
Yukarıda bahsi geçen pankarttaki Osmanlıca gel-gül-kel sözcüklerinin yazıma dönecek olursak…
Osmanlıcada (aynı Arapça harflerin kullanıldığı) “كل : Kel گول : Gül گل : Gel” sözcüklerinin yazılışları aslında farklıdır.
Osmanlıcada kel sözcüğü كل şeklinde yazılırken, gel sözcüğünün yazılışı (kef harfinin üzerindeki çizgi ile g’ye dönüşmesiyle) گل şeklindedir, gül sözcüğünün yazılışı ise (ge harfi ve vav ile beraber) گول biçimindedir.
Harflerin nasıl seslendirileceğini gösteren işaretler sadece Kur’an-ı Kerîm’de değil Osmanlıca metinlerde de kullanılıyordu (Osmanlıcada harekelerin kullanımına Ahmet Cevdet Paşa’nın Kavaid-i Türkiye adlı eserinde değinilmişti).
Şemseddin Sâmî’nin Kamus-i Türki‘si, Resimli Türkçe Kamus, Resimli Kamus-ı Osmanî, Müntehab-ı Lugat-ı Osmâniyye, Hazine-i Lugat, Lugat-ı Remzi, Lugat-ı Naci, Lugat-ı Cudi gibi eski sözlüklerde Osmanlıca kelimeler ses işaretleriyle birlikte aktarılmıştı. Eski el yazılarında, harflerin daha hızlı ve pratik yazılabilmesi için bazı harflerin noktaları ve çizgileri atılarak kullanılıyordu. Bu yüzden, günlük yazışmalarda kef, gef, nef harfleri noktasız yazılıyordu. Osmanlıca matbu eserlerde pratiklik için harflerin basitçe yazıldığı ve ilave işaretlerin sıkça kullanılmadığı biliniyor. Bu nedenle Osmanlıca metinleri okumaya çalışırken bazen kelimelerin nasıl okunacağından emin olunamadığı durumlarla karşılaşılabiliyoruz. Ancak günümüz Türkçesinde eş sesli kelimelerin hangi manasının kastedildiği cümlenin akışına göre anlaşıldığı gibi, Osmanlıca metinlerde harekelerin kullanılmadığı metinlerde “kel, gel, gül” ayrımı da cümleye göre yapılabiliyor. |
Gel, gül, kel sözcüklerinin aktarımlarından örnekler sunacak olursak:
گل / Gel Kamus-ı Türki
گل / gel Resimli Türkçe Kamus
كل / kel Kamus-ı Türki
كل / kel Resimli Türkçe Kamus
گل / Gül Kamus-ı Türki
گل / gül Resimli Türkçe Kamus
غول / Gûl Kamus-ı Türki
گول / göl Kamus-ı Türki
Bir dilde eş sesli kelimelerin bulunması da ilgili dilin değersiz / kullanışsız olması için bir sebep değildir.
Latin harfleri ile yazılan sesteş olup anlamları farklı (yüz (Sayı), yüz (çehre), yüz (fiil) gibi) birçok kelime de mevcut.
* Sözlüklerden görseller www.osmanlicasozlukler.com’dan alınmıştır.