Vehbi Kara Kuran Harflerini İçeren Arap Alfabesi Harflerini Türk Harfleri İlân Etmiş

Yeni Akit Gazetesi yazarı Vehbi Kara 29 Eylül 2019 tarihli “Türk Harflerine Yasak Getiriyorlar” başlıklı yazısında Arap alfabesine ait harflerin Türk harfleri olduğunu iddia etmiş:

"Türk tarihinde Moğol istilasından daha büyük felaket “Harf İnkılabı” ile olmuştur. Bin yıldan beri kullanılan Türk harfleri bir gecede “Latin harfleri” ile değiştirilmiş geçmişimizden koparılarak mankurt bir nesil yetiştirilmeye başlanmıştır."

"Şimdi ise İçişleri Bakanlığı talimatıyla başta İstanbul Valiliği ve Belediyeler çirkin bir icraat yapmaya başladılar. Reklam tabelalardaki Türk harflerini değiştirip Latin harflerini zorla değiştirmeye çalışıyor. "

"Zira aynı zamanda Kuran harfleri olan Türkçe alfabenin kaldırılması için neden bu kadar çok gayret ediyorlar. Bu telaş nereden kaynaklanıyor?"

"Hele hele tek harfi dahi değişmeden 1450 yıldan beri günümüze kadar ulaşan Kuran harflerine ve ecdadımızın kullandığı Türkçe alfabeye saygı göstersinler, vesselam…"

Vehbi Kara fahiş bir hata mı yapmış yoksa biz mi yanlış anladık diye yazıyı baştan sona defalarca okuduk. Ancak, Vehbi Kara’nın alfabe ve harf kavramları üzerinden büyük bir yanlışa düştüğü kanaatine vardık.

Halk arasında “abece” olarak da bilinen alfabe, “bir dilin seslerini gösteren, belirli bir sıraya göre dizilmiş belli sayıda harfin bütünü” olarak tanımlanır. Harf ise “dildeki bir sesi gösteren ve alfabeyi oluşturan işaretlerden her biri” olarak tanımlanır (Kaynak: TDK). Yani alfabe, harflerden müteşekkil bir gruptur.

Çeşitli Türk topluluklarının tarih boyunca kullandığı alfabeleri incelediğimizde karşımıza, (i) Göktürk, (ii) Uygur, (iii) Arap, (iv) Kiril ve (v) Latin alfabeleri çıkıyor. Tarih boyunca Türk yazı sisteminde kullanılan bu alfabeler arasında sadece Göktürk ve Uygur alfabeleri Türk alfabesi olarak nitelendiriliyor.

İslamiyetin Türkler tarafından kabulünün ardından Arap alfabesinin etkisi Türk topluluklar arasında hızla artmıştır. Arap alfabesini kullanmaya başlayan topluluklarda bu alfabedeki harflere ilaveten Türkçeye uygunluğu sağlamak amacıyla Arap alfabesinde bulunmayan ç, p, j gibi sesleri karşılayan harfler eklenmiştir. Kaynaklar, Arap harfleri üzerinden kullanılan bu alfabeye Türk alfabesi şeklinde bir tanımlama yapmıyor.

Bilindiği üzere, 1 Kasım 1928 tarihinde gerçekleştirilen Harf Devrimi kapsamında çıkarılan Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun’un kabulüyle Arap harflerinden oluşan alfabe yürürlükten kaldırılmış ve yerine Latin alfabesi kökenli harflerden oluşan yeni bir alfabe yürürlüğe konmuştur. Her ne kadar bu yeni alfabe bazı kaynaklarca Latin-asıllı Türk Alfabesi, Türkçe Latin Alfabesi, Türk Alfabesi olarak da nitelense de, aslında Latin alfabesinin Türkçeye uygun sesleri karşılayan harflerin eklenmesinden başka bir şey değildir. Yani, 1928’den bu yana kullanımda olan alfabeye dahi Türk alfabesi tanımını yapmak güç.

Bir harf aynı anda birden fazla alfabeye ait olabilir. Bir alfabe aynı anda birden fazla farklı topluluk tarafından kullanılabilir. Bir topluluğun ya da ulusun kullandığı alfabede bir başka ulus ya da topluluk değişiklik yaparak kullanabilir. Ancak, başka bir alfabeyi benimseyen bir topluluğun kullandığı alfabenin aslında kendilerine ait olduğu öne sürülemez.

Bu husus nazara alındığında, M.S. 610 yılında inmeye başlayan Kur’an-ı Kerim’in mushaf hâle getirildiği andan bu yana kullanılan alfabedeki harflerin Türk harfleri olduğunu iddia etmek abesle iştigâldir.

Özetle, Türklerin İslamiyeti kabulünden Harf Devrimine kadar olan süreçte kullanılan alfabe ya da harfler Türk alfabesi ya da Türk harfleri olarak adlandırılamaz.

 

Vehbi Kara'nın "Türk Harflerine Yasak Getiriyorlar" başlıklı köşe yazısından bir bölüm
Vehbi Kara’nın “Türk Harflerine Yasak Getiriyorlar” başlıklı köşe yazısından bir bölüm

 

 

Yorumunuzu yazınız...