Tezer Özlü’nün Yaşamın Ucuna Yolculuk Adlı Eserinde Cesare Pavese’ye Ait Olduğu Belirtilmesine Rağmen Yazar Erozyonuna Uğratılan Sözler

 

Türk edebiyatının “lirik, gamlı, nostaljik prensesi” şeklinde takdim edilmesine rağmen, edebiyatımızın cesur ve gözü kara yazarları arasında gösterilen Tezer Özlü (10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986), zamansız ölümü ve ardında bıraktığı yapıtlarla adından fazlaca söz ettirmiş yazarlarımızdan.

Bugünkü yazımızda, Tezer Özlü’nün Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabında izinden gittiği Cesare Pavese’den yaptığı alıntıların sosyal medyada Özlü’nün sözleriymiş gibi paylaşılmasına değineceğiz.

1982 yılında Almanya’da Auf den Spuren Eines Selbstmords (Bir İntiharın İzinde) adıyla ve ardından 1984 yılında Türkçede kendi çevirisiyle Yaşamın Ucuna Yolculuk adıyla yayımlanan anlatıda Tezer Özlü, Pavese, Kafka ve Svevo’nun peşinde Berlin, Hamburg, Prag, Viyana, Zagrep, Belgrad, Niş, Trieste, Santo Stefano, Belbo, Torino güzergâhında yaptığı yolculuğu anlatmıştır. Kitabın merkezinde ise en sevdiği yazar olan Pavese bulunur. Pavese’den aldığı cümleleri metninin kalbine yerleştiren Özlü, bu sözler aracılığıyla sevdiği ve izinden gittiği yazarla bilinç akışı yoluyla konuşur. Kitapta metninin temel ögelerinden biri hâline getirdiği Pavese’nin sözlerinin etrafında şekillenen bir yolculuk vardır.

Yaşamın Ucuna Yolculuk’ta italik hâlde ve tırnak içinde gösterilen tüm cümleler Cesare Pavese’den alıntılanmıştır. Bu durum kitabın ilk sayfasında dipnot olarak belirtilmiştir. Aynı zamanda yazar, bazı alıntıların başında ya da sonunda Pavese’nin ismini açıkça yazmıştır. Fakat sosyal medyada bu alıntıların büyük bölümünün Tezer Özlü adıyla da paylaşıldığına şahit oluyoruz. Bağlamından koparılarak sosyal medya kullanıcılarının anlık hazlarına hizmet eden bu cümleler yazar erozyonuna uğratılarak Pavese ismi paylaşımlarda yer bulamaz, Tezer Özlü onun yerine geçer.

 

yasamin ucuna yolculuk tezer ozlu
Tezer Özlü, Yaşamın Ucuna Yolculuk, 2000, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.

 

tezer ozlu yasamin ucuna yolculuk

 

Yazar, sözü tırnak içine alarak “bunu söyleyen ben değilim” demiş olsa da paylaşanların dikkatsizliğiyle cümlelerin alıntılayan yazarla anılması sık karşılaştığımız bir durum. Yapılan bu yanlışın önüne geçmek maksadıyla Yaşamın Ucuna Yolculuk eserinde karşımıza çıkan Pavese alıntılarının sosyal medyadaki yanlış yansımalarını (İzdiham Dergi, Oğuz Atay, Göğe Bakma Durağı, Kadın Yazarlar, Şiir Sokakta, Nadir Kitap, Masa Dergi, Kitap Cümleleri, Gaf Ebesi, Bir Yudum Kitap, Ballı Kahvem, Milât Edebiyat, Solcu Edebiyat gibi profillerden hatalı paylaşımlarla örnekleyerek) aktaracağız.

 

“Tüm yaşam diye düşünüyorum böylesi sabahlarda

Tüm yaşam güneş altında bir oyun”

 

tum yasam diye dusunuyorum boylesi sabahlarda

 

“Yaşanacak bir yaşam vardır. Binilecek bisikletler var. Yürünecek yaya kaldırımları ve tadına varılacak güneş batışları vardır.”

 

yasanacak bir yasam vardir

 

“Sen düşüncelerle yaşıyorsun, diğerleri gerçeklerle.”

 

sen dusuncelerle yasiyorsun digerleri gerceklerle

 

“Dünya nasıl olması gerekiyorsa, öyle. Kendi kendini kurtaramayanı hiç kimse kurtaramaz.”

 

dunya nasil olmasi gerekiyorsa oyle

 

“Bir gezinti tüm günü ısıtabilir. Ama geceler öldürüyor beni.”

 

bir gezinti tum gunu isitabilir

 

“Tek günah, insanın kendi yaptığını kavrayamamasıdır.”

 

tek gunah insanin kendi yaptigini kavrayamamasidir

 

“Çevreyi tanımlamak değil, duygularla yaşamak gerekir.”

 

cevreyi tanimlamak degil duygularla yasamak

 

“ve yaşam yalnız rüzgâr, yalnız gökyüzü, yalnız yapraklar ve yalnız hiç değil mi?”

 

ve yalniz yasam ruzgar yalniz gokyuzu

 

“Kader diye bir şey yoktur, yalnız sınırlar vardır. En kötü yazgı, sınırları sabırla karşılamaktır. Karşı çıkmak gerekir”

 

kader diye bir sey yoktur

 

Susan Sontag, örnek bir çilekeş olarak tanımladığı Pavese’nin edebiyatı, yaşamın saldırılarına karşı bir savunma şekli olarak gördüğünü ve 1935’ten intihar ettiği 1950 yılına kadar tuttuğu günlüğü Yaşama Uğraşı’nda bu çabanın ön plana çıktığını belirtir.

Tezer Özlü ise tüm hayatını tuhaf biçimde ele geçiren Pavese için kendisine yöneltilen “Neden Pavese?” sorusuna “Pavese’nin doğduğu gün doğduğumu şaşarak öğreniyorum: 9 Eylül. Ben gece yarısından sonra. Ama Anadolu’da gece yarısı geçtiğinde, S, Stefano Beblo’da henüz belki de gece yarısı olmamıştı. Aynı gün. Aynı yıl değilse de. Ben onun intiharından yedi yıl önce. Kimse her insanın yaşamının ortak yanları olduğunu düşünmüyor. Özlem. Acı. Diğer sözcükleri kullanmıyorum. Bu kahrolası yeryüzünün o büyük yalnızı. Onu ne denli seviyorum.” şeklinde cevap vermiştir.

 

Tezer Ozlu
Tezer Özlü

 

Tezer Özlü’nün “benden önce bir başkası” olarak addettiği yazarların başında Pavese gelir. Hem intiharı hem de yazını onu sarsmış ve tüm hayatı boyunca onun adımlarını takip etmiştir. Almanca kaleme aldığı Bir İntiharın İzinde kitabına alt başlık olarak “Cesare Pavese Üzerine Çeşitlemeler” diyecek kadar merkeze oturttuğu bir yazardır. 1950 yılında, kırk iki yaşında Torino’da Roma Oteli’nde yaşama uğraşına yenik düşerek intihar eden Pavese’yi İtalya’nın savaş sonrası yitik kuşağı olarak gören Özlü, kendi kuşağını da bu kuşakla ilişkilendirir ve arada derin bir benzerlik kurar. Özlü sadece kitaplarında değil konuşmalarında da Pavese alıntıları yapmayı sever. Marburg Edebiyat Ödülü için kaleme aldığı yazısını yine Pavese’den bir alıntıyla nihayetlendirir: “Yaşanılacak bir yaşam vardır. Üzerine binilip dolaşılacak bisikletler vardır. Yürünecek yaya kaldırımları ve tadına varılacak gün batımları vardır.”

 

cesare pavese
Cesare Pavese

 

Tomris Uyar’ın ifadesiyle itirafçı yazının edebiyatımızdaki en önemli isimlerinden olan Özlü’nün metinlerinde otobiyografik öğeler önemli bir yer tutarken doğum gününden itibaren kendi yaşamıyla benzerlik kurduğu İtalyan edebiyatının müntehir yazarı Pavese’nin etkisi tüm yazınına sinmiştir.

Tezer Özlü’nün izinden gidip kendi varoluş serüvenini inşa edecek kadar önemsediği bir yazarın sözlerinin sosyal medya kullanıcılarının anlık arzularına hizmet etmesi yüzünden yazar erozyonuna uğramasına benzer diğer vakalara Metinlerarasılık Bağlamında Sahibi El Değiştiren Sözler başlıklı yazımızda değinmiştik.

 

Yorumunuzu yazınız...