“Eğer” Şiirinin Can Yücel’e Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Can Yücel’e ait olmadığı hâlde vefatının sonrasında kendisine atfedilen, yayımlanan hiçbir eserinde izine rastlanamayan, şairin üslubu ve siyasi duruşuyla hiçbir alakası olmayan bir diğer şiiri konu ediniyoruz.

Eğer adıyla bilinen şiirin dizeleri şu şekilde:

 

EĞER

 

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde ‘onca ayrılığın birinci dereceden failidir’ denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın
eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse…

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!

 

Şiirin özellikle “Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer” bölümünün cımbızlanarak Can Yücel’e ait olduğu iddiasıyla çay romantizmi severler tarafından paylaşıldığına şahit oluyoruz.

 

“Eğer” Başlıklı Şiir Can Yücel’in Değil

Can Yücel’in yaşadığı dönemde kaleme aldığı şiirleri aktaran eserleri incelediğimizde “Eğer” adlı şiirin varlığına rastlayamıyoruz.  Can Yücel’in şiirlerini bir araya getiren Sekizibiryerde adlı derlemede de bu dizeler geçmiyor.

Prof. Dr. Semih Çelenk de kişisel internet günlüğünde yayımladığı “sahte Can Yücel şiirleri” listesinde bu şiire yer vermişti. Canyucel.org adlı sitede de şiirin yazarının Can Yücel olmadığı belirtilmektedir.

Diğer “sahte Can Yücel” şiirlerinde gözlemlendiği üzere, ünlü şairin 1999 yılındaki vefatının ardından internet kullanımının artışıyla birlikte bu yanlış iddianın dolaşıma girdiği ve yaygın hâle geldiği anlaşılmaktadır. Eğer başlıklı şiirin popüler bir şiir sitesinde 2001 yılında Can Yücel’e ait olduğu iddiasıyla paylaşılmasının ardından bu yanlış algının oluştuğu değerlendirilmektedir.

Yaptığımız taramada Eğer adlı şiirin müellifini tespit edemedik. Sanal alemde ilk izlerinin gözlemlendiği 2001 yılından bu yana aradan geçen 20 yılda kimsenin şiirin sahipliğini de üstlendiğine yönelik bir beyana rastlamadık. Bu haliyle şiirin anonim olduğunun kabulünün gerektiği düşünülmektedir.

 

Can Yücel Can Baba Kara Kalem Resmi
Can Yücel

 

Can Yücel’in “Eğer” Başlıklı Şiirin Sahibi Olduğunu Öne Süren Yazarlar

 

can yücel eğer

 

  • Vatan Gazetesindeki “Bir süre sonra…” başlıklı 18 Ekim 2015 tarihli yazısıyla Reha Muhtar.
  • Habertürk’teki “Çay yalnızlığa iyi gelir!” başlıklı 23 Şubat 2020 tarihli yazısıyla Muhsin Kızılkaya
  • İskenderun Gazetesindeki “Kitap Krizindeyiz Bugün” başlıklı 14 Kasım 2014 tarihli yazısıyla Yasemin Tümkaya (Yasemin Tümkaya Can Yücel’e ait olduğu sanılan popüler sahte şiirlerin neredeyse tamamını köşe yazılarında yer vermiş. Kendisi sahte Can Yücel şiirleri paylaşım rekorunu kırmış olabilir).
  • Burasicanakkale.com.tr’deki “1 Mayıs 2017 tarihli “Eğer” başlıklı yazısıyla Arif Sürahi.
  • Caydunyasigazetesi.com’daki “Çayın Tadı İnce Belli” başlıklı 4 Mayıs 2017 tarihli yazısıyla Pelin Enderoğlu.
  • Gazete Boğaz’daki “Eğer” başlıklı 6 Şubat 2020 tarihli yazısıyla İsmail Şen.
  • Yeni Düzen’deki “Eğer mümkün olsaydı” başlıklı 24 Ağustos 2014 tarihli yazısıyla Cenk Mutluyakalı.

 

Sahte Can Yücel şiirleri

 

Yorumunuzu yazınız...