“Erken seçim olmayacak” şeklinde yorum yapanlar ters köşe oldu. Buna köşe yazarları da dahildi.

Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli’nin 17 Nisan 2018 günkü çağrısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Nisan 2018 günü 24 Haziran 2018 günü gerçekleştirilmek üzere bir erken seçim kararı alındığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının ve MHP Lideri Bahçeli’nin çağrısının 2 ay kadar öncesinde “erken seçim” yapılacağı yönünde kulislerde bilgiler fısıldanmakta iken siyasilerden bazıları böyle bir olasılığın olmadığını, seçimlerin zamanında, yani 2019 yılı Kasım ayında yapılacağını belirtiyordu.

Bu söylentileri köşesine taşıyarak, erken seçimin söz konusu olmadığını iddia eden Abdulkadir Selvi de yanılmış oldu.

Ak Parti cephesinden aktardığı kulis bilgilerine köşesinde sıklıkla yer veren Selvi, Hürriyet Gazetesi’nde Mart ve Nisan aylarındaki köşe yazılarında erken seçim yapılmayacağını iddia etmişti.

1 Mart 2018 tarihinde “Erken seçim olacak mı?” başlıklı yazısında Bahçeli’nin erken seçim istemeyeceğini iddia etmişti:

"Bahçeli, ittifak yaptığı Erdoğan’la anlaşmadan erken seçim kararı almaz. Ayrıca Erdoğan istemediği müddetçe, Parlamentodan erken seçim kararı çıkmaz. Ayrıca zaman Bahçeli’nin lehine işliyor. Neden erken seçim istesin ki?"

6 Mart 2018’de “Afrin ve erken seçim” başlıklı yazısında Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’la erken seçimin olmayacağına dair söyleşisine yer vermişti:

"ERKEN seçim yok demekle erken seçim tartışması bitmiyor. Bu durum Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın da dikkatini çekmiş. “Cumhurbaşkanı erken seçim yok diyor. Başbakan erken seçim yok diyor. Hükümet sözcüsü erken seçim yok diyor. AK Parti sözcüsü erken seçim yok diyor. Peki, bu erken seçim tartışması nereden çıkıyor?” diye sordu. “İktidar kulisinden çıkıyor” karşılığını verdim. Gülüştük."

5 Nisan 2018’de ise “Gündem ekonomi erken seçim yok” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçimin olmayacağına dair söylemlerini aktararak erken seçimin söz konusu olmadığını belirtmişti:

"Cumhurbaşkanı şimdiye kadar erken seçim taleplerine karşı prensipleri ve siyasi nedenlerle karşı çıkıyordu. Bu kez ekonomik gerekçelerle karşı çıkıyor. Erken seçimin gündemde tutulmasının yatırım ortamını olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. Erdoğan haklı. Çünkü ekonominin ilacı güven ve moraldir. Ekonomiyle ilgili olumsuz tablo çizen bakanlar hakkında, ”İnsan kendi ayağına kurşun sıkar mı” diye tepki göstermesinin altında da bu yatıyor."

Erdoğan erken seçim kararını nasıl aldı?” başlıklı 19 Nisan 2018 tarihli yazısında ise kendisine yönelik özeleştirisini dile getirmişti:

"Bu konuda bir özeleştiri yapmak gerekirse ben de bu açıklamalara dayanarak erken seçim yok diye yazmıştım."

 

Yorumunuzu yazınız...