Nazan Öncel “Gidelim Buradan” Adlı Parçasını Kardeşinin Eşiyle Yaşadığı Aşka İstinaden Yazdığı İddiasının Doğru Olmadığını Aktarmıştı
Ünlü sanatçı Nazan Öncel’in 1995 yılı Temmuz ayında çıkardığı Göç adlı albümünün hit parçası “Gidelim Buralardan” hakkında uzun süredir paylaşılan iddiaya eğileceğiz.
Öncelikle, sözü, müziği ve düzenlemesi Nazan Öncel’e ait olan unutulmaz şarkı Gidelim Buralardan’ı hatırlatalım:
Söyleyin yarime baharları beklesin
Söğüdün dalları bugün eğilmesin
Beni geçirmeye kardeşim gelmesin
Annesinin bir tanesini kimseler üzmesin
Gidelim buralardan
Dayanamıyorum
Yükleyin ne varsa gönlüme demlensin
Ayrılığın üstüne hasretim eklensin
Beni geçirmeye yalnızlığım gelsin
Ya dönülür ya dönülmez kimse üzülmesin
Gidelim buralardan
Dayanamıyorum
İddiaya geçecek olursak…
Nazan Öncel’in Gidelim Buradan’ı kardeşi Pınar Güvenel’in eşi, aynı zamanda kendi menajeri Akşit Togay’la ilişkisi nedeniyle yazdığı, şarkının sözlerindeki “Beni geçirmeye kardeşim gelmesin” cümlesiyle bu olaya gönderme yaptığı ileri sürülmüştü.
Nazan Öncel, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını şöyle belirtmişti:
“Merak edenler için bir şuraya bir not düşelim: Eline gitarı alır ve yazarsın, bu da o an’lardan birinin hissiyatıyla yazılmış bir şarkıdır. Bir gün birine ithaf bir şarkı yazarsam bunu size söylerim. Bu o değil. Yalan söyleyecek yaşı çoktan geçmiş biri olarak sevgiyle.
Bu arada ben öyle şarkılarımın hikayekerini anlatmayı pek sevmem. Benim için biraz reklam kokan şeylerdir bunlar… Ama klip hikayelerini anlatılabilir bulurum. Madem Göç dedik, Göç’ten gidelim o halde. Gidelim Buralardan’a klip çekeceğiz, aylardan Temmuz. (1995) Dış çekimler için Beyoğlu’na gitmek üzere yola çıkarken çok yakın bir arkadaşımı arayarak “ siyah bi şemsiyen varsa gelirken getirir misin?” dediğimde “şaşırdın mı morim bu sıcakta şemsiyeyi n’apacaksın” dedi. Ben ise sokaklarda elimi kolumu nereye koyacağımı bilemezsem şemsiyeden güç alırım diye düşünüyordum. Uzatmayalım, böyle ikircikli bir haldeyken Beyoğlu’nda buluştuk, (Mete, ben, Akşit ve Muku. Dört kişilik çekirdek kadro) tam şemsiyeyi açıyordum ki bardaktan boşanırcasına bi yağmur indirince olan oldu. Öyle ki, İstanbul’da bodrum katlarını, dükkanları su bastı. İnsanlar korkulu anlar yaşadı, neyse ki ucuz atlatıldı. İşte o yağmur bu yağmur. Sonrasında yine Hi8 ile çekip tamamladığımız bu coğrafyanın en samimi kliplerinden biri olan Gidelim Buralardan videosu İletişim Fakültesinde örnek klip olarak derslere girdi. Tıpkı bugün Aynı Nakarat şarkımızın Türkçe ders kitaplarına girdiği gibi. O da ayrı bi konu…
Bu arada işin magazin kısmını merak edenler için bir şuraya bir not düşelim: Eline gitarı alır ve yazarsın, bu da o an’lardan birinin hissiyatıyla yazılmış bir şarkıdır. Bir gün birine ithaf bir şarkı yazarsam bunu size söylerim. Bu o değil. Yalan söyleyecek yaşı çoktan geçmiş biri olarak sevgiyle.”
Nazan Öncel, bahsi geçen açıklamasını 4 Ağustos 2019 günü Instagram, Facebook ve Twitter üzerinden de paylaşmıştı.
Ben öyle şarkılarımın hikayekerini anlatmayı pek sevmem. Benim için biraz reklam kokan şeylerdir bunlar… Ama klip hikayelerini anlatılabilir bulurum. Madem Göç dedik, Göç’ten gidelim o halde. Gidelim Buralardan’a… https://t.co/OfK469PTgw
— Nazan Öncel (@nazan_oncel) August 4, 2019
25 Mayıs 2017 tarihinde kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiren Akşit Togay konuya dair verdiği farklı demeçlerde, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Eşimden boşandıktan tam on bir yıl sonra çocukları düşünerek ortak kazanımlarımızı birleştirmek istediğimiz için sadece kağıt üzerinde kalan bir nikâh söz konusu olmuş, o da orada kalmıştır. O günden sonra ben de, Nazan Öncel de birbirimizden bağımsız olarak hayatlarını yaşamış insanlarız. Kendisinin yıllardan beri menajerliğini yaptığım, işiyle ilgili her konuda söz sahibi olduğum için gerektiğinde yan yan geliyor ve hayatlarımızı böyle sürdürüyoruz.”
“Pınar Güvenel’le evli olduğumuz dönemde, bir müzisyenle 7 sene yasak aşk yaşadığını öğrenince evliğimize son vermiştik. Boşandıktan tam 11 yıl sonra, Nazan Öncel’le çocuklarımızı da düşünerek ortak kazanımlarımızı birleştirmek istedik ve sadece kağıt üzerinde kalan bir nikâh yaptık. O günden sonra ben de, Nazan da birbirimizden bağımsız olarak hayatlarımızı yaşadık. Kendisinin yıllardan beri menajerliğini yaptığım, işiyle ilgili her konuda söz sahibi olduğum için gerektiğinde yan yan geliyoruz. Geçen zaman içinde Nazan’ın özel hayatında başka insanlar da oldu. Ama o, sadece işiyle gündeme gelmek istediğinden bunu dile getirmedi.”
Togay, eski eşi Pınar Güvenel’in “Kocam beni bırakıp ablamla birlikte oldu. Çocuğum travmalar geçiriyor” eleştirisine dair şu yanıtı sunmuştu:
“Ben bugüne kadar bu konularla ilgili olarak hiçbir medyaya konuşmadım. Her şey insanlar tarafından nasıl algılanıyorsa öyle olsun, ben böyle bir medyanın içinde asla olmam. Buna karakterim müsait değil. Şimdi her şey ortalara dökülüyor. Beni neyle suçlarlarsa suçlasınlar benim bu konuyla ilgili söyleyecek bir şeyim yok. Kimseyle muhatap olmak istemiyorum. Pınar Hanım eskiden beri bu tarz açıklamalar yapıyor. Biz yine kendisine cevap vermiyorduk. Çocuğumun travmalar geçirdiği ise doğru değil, bu kendisinin uydurduğu şeyler.”
Nazan Öncel, Cengiz Semercioğlu’na verdiği röportajda Akşit Togay’ın söylemine benzer şekilde evliliklerinin kâğıt üzerinde olduğunu şöyle belirtmişti:
Cengiz Semercioğlu: “Akşit Togay’ı sormasam eksik olur. Geçen yıl Akşit Bey, gerçek bir evlilik yaşamadığınızı açıkladı. Sadece sanatçı-menajer ilişkisi miydi o?”
Nazan Öncel: “E, herhalde. Kâğıt üstünde diye bir şey var yani. Aksi zaten düşünülemezdi. Kardeşim, benim canım ciğerim. Her ne söylemiş olursa olsun bu böyle, değişmez. Başka türlüsü mümkün olamaz. Daha delirmedim çok şükür. Tövbe tövbe…”
Öncel, 1999 yılında Hürriyet’e verdiği demeçte ise şu ifadeleri kullanmış:
‘‘Küçükken seni seviyorum sözünü duymadıysanız, yetişkin çağlarda duyduklarınıza da inanmıyorsunuz. Güvensizlik duygusu. Güveneceğiniz biri sizi bu yüzden etkiliyor. Bizimkisi dostluk ve güven üzerine kurulu bir ilişki. Aşk ilişkisi olması mümkün değil. Aşk insanın ihtiyacı, ama ben bu ihtiyacı güvende olmak uğruna feda etmeyi tercih ettim.’’
‘‘Bizim ilişkimiz, Akşit, Pınar’dan boşandıktan sonra başladı. Ben kardeşime çok opsiyon tanıdım. Ama o beni hak etmiyor. O da müzikle uğraşıyor. Nazan Öncel olmak ona değil de bana nasip oldu ve o bunu kaldıramıyor. O yüzden hayatımdan silip attım onu.’’