Mekke’nin Fethinin Ardından Kâbe’nin Anahtarının Hz. Muhammed Tarafından Kendisine Teslim Edildiği Anda Osman Bin Talha’nın Müslüman Olmadığı İddiası Doğru Değil

Kâbe’nin anahtarının Hz. Peygamber tarafından teslim edilen Osman Bin Talha’nın Mekke’nin fethedildiği tarihte Müslüman olmadığı iddiası doğru değil. Osman bin Talha, Mekke’nin fethinin öncesinde Hz. Muhammed’in huzurunda Medine’de Müslüman olmuştu.

Yanlış İddia

 

İslâm dininin liyâkata, emanetin ehline verilmesi gerekliliğine verdiği önemi aktarmak adına Hz. Muhammed’in Mekke’nin fethinden sonra Kâbe’nin anahtarını Müslüman olmayan bir Mekkeli müşrike verdiği anlatılagelmiştir. Hatta bazıları, Kâbe’nin anahtarı kendisine verildiğinde Müslüman olmayan Osman bin Talha’nın Hz. Peygamberin bu hareketinden etkilenerek Müslüman olduğu öne sürülmektedir. Halbuki, bu anlatının doğruluk payı bulunmamaktadır.

Mekke’nin fethinden sonra Kâbe’nin anahtarının teslim edildiği anda Osman bin Talha’nın Müslüman olmadığını iddia eden metin şu şekilde:

“Hz. Peygamber, Mekke’nin fethinden sonra İslam aleminin en kıymetli mekanı olan Kabe-i Şerif’in anahtarını fetihten önceki görevli Osman bin Talha’ya vermeye devam etti.

O bir Müslüman değildi fakat Hz. Peygamber işi ehline verirdi. İşte dinimizdeki liyakat esası böyledir.

Dinimizin liyakat esası, Kabe gibi mühim bir yere dahi gayrimüslimin görevli olmasına imkan tanır.

Osman bin Talha fetihten önce görevini layıkıyla yapmıştı. Bu nedenle anahtar onda bırakıldı.

Hz. Peygamber’in amcası Abbas, Kabe’nin anahtarını Osman bin Talha’dan alınca konu Hz. Peygamber’e gitti ve “Allah size emanetleri ehline vermenizi emreder” (Nisa 58) ayet-i kerimesi nazil oldu.

Bunun üzerine Kabe anahtarı yeniden Osman bin Talha’ya verildi.”

 

Kâbe'nin Anahtarı Hz. Peygamber Tarafından Kendisine Mekke'nin Fethinin Akabinde Teslim Edildiğinde Osman Bin Talha'nın Müslüman Olmadığını İddia Eden Paylaşım
Kâbe’nin Anahtarı Hz. Peygamber Tarafından Kendisine Mekke’nin Fethinin Akabinde Teslim Edildiğinde Osman Bin Talha’nın Müslüman Olmadığını İddia Eden Paylaşım

 

Osman bin Talha, Kâbe’nin bakımı, kapısı ve anahtarlarının muhafazası ile ziyarete açılması görevini nesillerdir ifa eden Kureyş’in Abdüddâroğulları boyuna mensuptu.

Uhud ve Hendek Gazvelerinde Müslümanlara karşı kılıç sallayan Osman bin Talha, Hudeybiye Antlaşması’nın sağladığı barış ortamında İslâm dinine karşı yumuşayarak Müslüman olmaya karar verdi. Osman bin Talha, 1 Safer 8 (31 Mayıs 629) tarihinde Hz. Muhammed’in huzurunda -Amr bin Âs ve Hâlid bin Velid ile birlikte- Medine’de İslâmiyet’i hak din olarak seçerek Müslüman oldu.

Osman bin Talha, Müslüman olmak için Medine’ye hareket etmeden önce Kâbe’nin anahtarlarını annesine bırakmıştı. Osman bin Talha, Müslüman olduktan kısa süre sonra Mekke’nin fethine katılmış, Mekke’nin fethinin ardından Kâbe’yi tavaf eden İslâm Peygamberine Kâbe’nin kapısını açmıştı. Hz. Muhammed, Kâbe’nin anahtarlarını -Abbas ve Hz. Ali’nin Kâbe anahtarlarının kendilerine verilmesini istemelerine rağmen- Osman bin Talha’ya vermişti.

 

Kâbe’nin Anahtarları Kendisine Teslim Edildiğinde Osman bin Talha’nın Müslüman Olmadığını İddia Eden Yazarlar

Liyâkat temalı köşe yazısı yazan bilhassa muhafazakâr cenahtan köşe yazarlarının bu hataya düştüğü görülüyor.

Hilal Kaplan, Sabah Gazetesinde 11 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan “Şu liyâkat meselesi” başlıklı yazısında Osman bin Talha’nın Mekke’nin fethedildiğinde Müslüman olmadığını, Kâbe’nin anahtarları kendisine Hz. Muhammed tarafından verildiğinde Müslüman olduğunu iddia ederek bu sahabe hakkında doğru olmayan bilgiler paylaşmış:

"Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (Nisâ Sûresi, 58) Hz. Muhammed (s.a.v.), orudusyla birlikte Mekke'yi fethettikten sonra Kâbe'yi ziyaret etmek ister. Kâbe'nin anahtarı, nesillerdir babadan oğula aktarılarak bu vazifeyi üstlenen Osman bin Talha'dadır. Kendisi müşrik olduğundan Kâbe'nin anahtarının onda kalmasına itiraz edilir ve ayeti kerimenin bu hadise üzerine nazil olduğu söylenir. Hayal edin, Kâbe'nin anahtarı, liyâkat sahibi olmasından ötürü müşrik bir ailede kalacakır. Ayetin nüzülü sonrası Osman bin Talha, İslâm'ın muhteşemliğini görür ve Müslüman olur."

Namık Kemal Zeybek de Anayurt Gazetesinde 22 Ekim 2013 günü yayınlanan “Emanetleri ehline verin ve adaletten ayrılmayın” başlıklı yazısında anlatıya kendinden bazı hususlar eklemiş görünüyor:

"Kâbe’nin anahtarı, onun bakımıyla ve ziyaretçilerinin düzenlemesiyle görevli olan Osman bin Talha’nın elindedir... Osman anahtarı elinde tutar ve Müslümanlara vermez. “Ben Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna inanmıyorum. Niye vereyim?” der..."

Bu hataya düşen diğer yazarlardan tespit edebildiklerimiz şu şekilde:

Doganhaberegede.com’da 11 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanan “Evet bugün önemli bir gün” başlıklı yazısıyla Ahmet Yenilmez:

 "İşte bunun içindir ki, Hazreti Peygamber Mekke'nin anahtarını daha Müslüman dahi olmayan Osman Bin Talha'ya verir!"

T24’teki 21 Aralık 2015 tarihli “İslam’da farklılıklar içinde bir arada yaşam” başlıklı yazısıyla Ömer Faruk Gergerlioğlu:

"Mekke'nin fethinde, Kabe'nin anahtarlarını o işe ehil olan ve önceden yapan, henüz Müslüman olmamış olan Osman bin Talha'nın elinde kalmasını istemiştir."

Risalehaber.com’daki “İşi ehline vermek” başlıklı 12 Eylül 2012 tarihli yazısıyla Hilmi Ödemiş:

"Mekke'nin Fethinden önce Mekke'nin anahtarı Osman Bin Talha’dadır. Kendisi Kâbe’nin temizliğini/bakımını yapar. Peygamberimiz (asm) içeri girmek istediğinde Hz. Ali anahtarı ondan alır ve içeri girerler. Bu esnada Osman Bin Talha Müslüman değildir."

Haber7.com’daki “İslam Medeniyetinin 7 sütunu” başlıklı 28 Nisan 2017 tarihli yazısıyla Mustafa Yürekli:

"Hz.Peygam­ber (s.a.v.) Hz.Aliden anahtarı alıp bizzat kendileri anahtarı Osman bin Talha'ya teslîm ettiler: «Al, ebediyyen sizde kalsın. Onu sizden zâlim olandan başka kimse almaz.» buyurdular. Osman da bu âlicenaplık karşısında huzurda iken kelime-i şehâdet getirmekten, Müslüman olmaktan baş­ka yol bulamadı."

Yeni Asya Gazetesindeki “Emaneti ehline verin, evliyaya değil!” başlıklı 15 Nisan 2016 tarihli yazısıyla Ali Ferşadoğlu:

"Bu âyet nazil olur. Hz. Peygamber (asm), anahtarı ondan alıp henüz Müslüman olmayan Osman bin Talha’ya verir."

Yeni Asya Gazetesindeki “İşi ehline vermek..” başlıklı 21 Haziran 2018 tarihli yazısıyla Mustafa Özbek:

"Yani işi verirken Müslüman olup olmadığına bakmamış ve hatta en büyük günah olan şirki işleyen birisine Kâbe’nin anahtarını vermiştir."

Kalehaber.net’teki “Başarı Denklemi; İlim, İman, Amel” başlıklı 17 Nisan 2018 tarihli yazısıyla Şevket Özsoy:

"Kabe'nin anahtarını Müslüman olmayan birine teslim ederek “İşi ehline verin” demişti."

Yeni Asya International’da 10 Nisan 2013 günü yayınlanan “Âlem-i İslâm olarak bu hakikatlerin neresindeyiz?” başlıklı yazısıyla Halil Uslu:

"Kâbe’ye hizmet vazifesi olan Hicabe, henüz Müslüman olmayan Osman bin Talha’da bulunuyordu…"

Ordu Kent Gazetesindeki “Emaneti Ehline Vermek” Başlıklı yazısıyla Ali Öztürk:

"Anahtar ise henüz daha Müslüman olmamış Osman Bin Talha"dadır."

Bursahayat.com.tr’deki “Unutulan kavram, liyakat…” başlıklı 12 Mart 2016 tarihli yazısıyla Cihad Yılmaz:

"Müslüman olmamış olan Osman bin Talha, anahtarı getirerek kendi elleriyle Hz Peygamber (s.a.v.)'e teslim eder."

Erzurumolay.com’daki “Emânetin ehli biziz diyen bir vekil…” başlıklı 5 Mart 2019 tarihli yazısıyla Fevzi Budak:

"Allâh'a şükür için iki rekât namaz kıldıktan sonra, henüz müşrik olan, fakat işin ehli Osman bin Talha’ya anahtarı yeniden teslim eder."

Dogruhaber.com’daki 30 Mart 2019 tarihli “Seçime Giderken” başlıklı yazısıyla Engin Gültekin:

"Bu esnada Osman Bin Talha Müslüman değildir."

Flasgazetesi.com.tr’deki “İşi Ehline Vermek” başlıklı 30 Mart 2014 tarihli yazısıyla Süleyman Göksu:

"Bu esnada, Osman Bin Talha Müslüman değildir."

Altınova Gazete’deki “Devlet, Maden Mühendisi Gibi Olmalıdır” başlıklı 12 Kasım 2018 tarihli yazısıyla Namık Kemal Yıldız:

"Bu büyüklüğü gören Osman Bin Talha Müslüman oldu."

Takagazete.com.tr’deki “Ah Ulan İstanbul!” başlıklı 11 Nisan 2019 tarihli yazısıyla Harun Yavruoğlu:

 "Henüz Osman Bin Talha Müslüman olmamıştı"

Liyakattan şekva eden yazarların, gazete köşelerinin de ehillerine verilmesine gerektiğini de kendilerinden başlayarak anlatsa da görsek…

 

Yorumunuzu yazınız...