Giderek yaygınlaşan yanlış bilgi sorununa karşı faaliyet gösteren doğrulama kuruluşlarının sayısı dünyada olduğu gibi ülkemizde de artış gösterdi.
Kuruluş dönemlerine göre 1., 2. ve 3. dalga olarak tasnif edilebilen doğrulama kuruluşlarından günümüze değin faaliyet gösterenlerden tespit edebildiklerimiz şu şekilde:
- Yalansavar
- Muhtesip (kapandı)
- Evrim Ağacı
- Doğruluk Payı
- Malumatfuruş
- Teyit
- Doğruluğu Ne?
- Günün Yalanları
- Fact-Checking Turkey
- Doğrula
- Doğru Mu?
- Duyum.net
- Duyultu (kapandı)
NewslabTurkey (NLTR) Research Hub Koordinatörü Dr. Sarphan Uzunoğlu ve NLTR Research Hub Araştırma Asistanı Verda Uyar, (aralarında Malumatfurus.org’un da bulunduğu) yukarıda sıralanan doğrulama girişimlerinden bazıları ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirdi ve bulgularını “Türkiye’de doğru bilgiyi aramak: Çöldeki vahanın peşinde” başlıklı raporlarında sundu.
Araştırmanın sonuçları şu şekilde özetlenmişti:
-
Doğrulama kuruluşları arasında yaptıkları işin gazetecilik olup olmadığı konusunda bir fikir birliği yok.
-
Doğrulama kuruluşları insan kaynaklarının gazetecilerden oluşmasını şart olarak görmüyor.
-
Doğrulama süreçlerinde devletin açıkladığı veriler ne tamamen göz ardı ediliyor ne mutlak referans olarak tek başlarına doğrulama için kullanılıyor.
-
Doğrulamacılar siyasetçilerin açıklamalarıyla devlet kurumlarının sundukları veriler ve yaptıkları açıklamalar arasında kesin bir ayrım yapıyor.
-
Doğrulama süreçlerinde sivil toplum kuruluşları tarafından açıklanan verilere yönelik güven söz konusu olduğunda veri setinin güvenilirliği, veri elde etme biçimi, kurumun araştırma alanındaki deneyimi gibi kriterler ön plana çıkıyor.
-
Üniversitelerdeki araştırmalara bakış açısı genel olarak olumlu. Fen bilimleri alanındaki araştırmaların sonuçlarının referans alınmasının belirli standartlar dahilinde daha kolay olduğu, sosyal bilimler alanında ise bu süreçlerin daha karışık olduğu görüşü hâkim.
-
En az iki kaynaktan doğrulama eğilimi neredeyse tüm doğrulamacılar arasında hâkim.
-
Doğrulama faaliyetlerinin kurumsallaşmasının ve platformlarla iş birliklerinin geliştirilmesinin getirdiği risklere rağmen sürdürülebilirlik için önemli olduğu düşüncesi hâkim.
-
Devletlerin doğrulama alanına girişine bakış genel olarak olumsuz.
-
Farklı mecralarda siyasetçilerin ve devlet kurumu temsilcilerinin söylemlerine yönelik yapılan doğrulamaların sayısı, uzay haberleri veya başka ülkelerde gerçekleşen enteresan olaylara ilişkin haberler gibi viral içeriklere yönelik doğrulamaların sayıca fazlasıyla gerisinde kalmış.
-
Doğrulama kuruluşu temsilcilerinin çoğu mevcut gergin siyasi ortamın faaliyetlerini etkilediğini söylüyor.
-
Türkiye’nin mevcut siyasi ortamı birçok aktörün, siyasi aktörlerin ve devlet kuruluşlarının açıklamalarına dair pratiklerini değiştirmiş.
-
Doğrulamacılar Türkiye’de yaptıkları işe yönelik bir itibarsızlaştırma girişimi olduğunu; öte yandan kendilerinden daha çok şey beklendiğini düşünüyor.
-
Doğrulama aktörlerinin çoğu IFCN’in varlığına ve IFCN imzacılığına olumlu bakıyor.
-
Bazı aktörler IFCN’in şeffaflık ilkelerinin riskli politik ortamlarda doğrulamacıları tehdide açık hâle getirebileceğini düşünüyor.
-
Covid-19 sonrası sağlık alanında doğrulamaya artan ilginin önümüzdeki dönemde de artmaya devam edeceği, sağlık alanındaki dezenformasyonun en önemli konu başlığı olduğu görüşü var.
-
Sağlık alanındaki dezenformasyonla mücadelenin yanı sıra iklim temalı dezenformasyonla mücadelenin de önümüzdeki yıllardaki önemli konulardan olacağı düşünülüyor.
Türkiye’deki doğrulama girişimlerinin faaliyetlerinin kapsamı, konuları, metodolojisi ve kendi çalışmalarına dair tanımlamaları üzerinden ele alarak bu kuruluşların medya ekosistemimiz içerisindeki konumlanmasının tamamlanmasına katkı sunan bu çalışmada Malumatfurus.org temsilcisinin yanıtlarından yapılan alıntıları işbu yazıda aktarmak istedik:
Doğrulamacılar gazeteci midir değil midir?
“Malumatfuruş temsilcisi ise Doğruluk Payı’na yakın bir yerde duruyor ama yaptıklarının gazetecilikteki bir pratikten ibaret olduğunu düşünmüyor. “Gazeteci değilim olmayı da istemiyorum” diyen mecra temsilcisi yaptıkları işin bir meslek de gazeteci pratiği de olmadığı görüşünde, ona göre yaptıkları şey bir uğraş. Yaptıklarının bir içerik doğru mu diye bakmak olduğunu ve aslında bunun her yurttaşın, her sosyal ağ kullanıcısının benimsemesi gereken bir pratik olduğunu belirtiyor.”
Kurumsallaşma doğrulamacıları güçlendirir mi kırılganlaştırır mı?
“Söz konusu kurumsallaşma olduğunda Malumatfuruş ise daha farklı bir akımı temsil ediyor. Görüştüğümüz Malumatfuruş temsilcisi doğrulamacılıkta kurumsallaşmanın işin ne kadar profesyonel olarak yapılmak istendiğine bağlı olduğunu belirtiyor. Kendilerinin bu işe amatör olarak yaklaştığını söyleyen temsilci teyitçilik profesyonel bir şeye dönüşürse bunun zaten içinde yer almayacağını belirtiyor. Zira bunun kimliğin açıklanması zorunluluğunu getirdiğini söylüyor. Malumatfuruş temsilcisine göre kurumsallığın şartı olarak görülen gerçek kimliklerin açıklanması meselesinin hiçbir önemi yok, zira ortaya saf hakikat konuyor. Yılda 10-15 tehdit aldığı, sadece birilerinin ismi geçtiği için sayfalara ve içeriklere engellemeler gelen bu ortamda kurumsallık ona göre riskli.”
Hangi veriler doğrulamacılar için daha güvenilir?
“Enflasyon verilerinden yola çıkarak devlet verilerinin güvenliğini yorumlayan Malumatfuruş temsilcisi ise bu tarz verilerin neticede uluslararası standartlar kullanılarak hazırlandığını belirtiyor. Örneğin TÜİK yeni bir işsizlik tanımıyla geldiyse o veriyle ilgili bir çekince varsa alternatif bir açıklama ya da metodoloji mevcutsa bu açıklama ya da metodolojiye de analizlerinde yer verdiklerini iletiyor. “
Malumatfuruş temsilcisi de diğer doğrulamacılarla benzer bir bakış açısına sahip: “Güçlü, bilindik, iş kalitesi belli olan bir sivil toplum kuruluşu ise güvenirim; ama değilse destekleyici bir şey ararım, ancak o şekilde kullanırım.”
Kaynaklarla ve yalanlanan kuruluşlarla ilişkiler nasıl kuruluyor?
“Aslında Doğruluk Payı ve Malumatfuruş gibi doğruladıkları iddiaları belirli bir grup içerisinden seçen kurumlar için kaynakla iletişime geçmenin uygulanması daha kolay bir süreç olduğu düşünülebilir. Fakat bu iki platform da eskiden beyanlarını kontrol ettikleri kaynaklarla iletişime geçtiklerini ancak çeşitli sebeplerle bu pratiğe artık devam etmediklerini belirtiyor. “
“Malumatfuruş’tan görüştüğümüz temsilci eskiden yanlışladıkları köşe yazarlarıyla direkt olarak iletişime geçtiklerini fakat kimsenin paylaştığı yanlış bilgiyi düzeltmemesi sebebiyle bunu artık bir zaman kaybı olarak gördüklerini söylüyor. Köşe yazarlarının yanlış bilgi yaymalarının önünde bir engel olmadığı gibi aksine bazı toplumsal yapıların bunu beslediği görüşünde: “Köşe yazarı etkileşim istiyor, hakikati önemsemiyor olabiliyor. Siyaset ne kadar kutuplaşmışsa gazete köşeleri de aynı. Halkın zaten medya okuryazarlığı yok, karşısındaki insanın istediği bilgiye inanmasını sağlayabiliyor köşe yazarı. Bunun bir cezası da yok.””
Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’deki doğrulama alanını nasıl etkiledi?
“Malumatfuruş temsilcisi sistemin yarattığı değişiklikleri şöyle özetliyor: “Bilginin ve haberin demokratizasyonu, doğrulama girişimleri için kilit rol oynuyor, çünkü açık kaynak odaklı inceleme gerçekleştiriliyor. Bilgi ekosistemi ve haber akışı üzerindeki tekelleştirici, baskılayıcı, çok sesliliği ve özgürlüğü kısıtlayıcı girişimler elbette doğrulama çalışmalarına ket vurur. Siyasetin kutuplaştırıcı dili ve hamasetle dolu içeriği ile birlikte resmi açıklamalar ve istatistikler soru işareti ile karşılanır hâle geldi. Özellikle son yıllarda karşılaştığımız birçok örnek, bazı resmi açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ortaya koydu ve güven erozyonuna yol açtı. Ayrıca, bilgi edinme kanunu kapsamında yapılan başvurular da eskisi gibi karşılanmayabiliyor. Tek sesli, yek vücut şekilde hareket eden basın blokları ile karşı karşıyayız. Böylesi bir görünüm karşısında gerek haber tüketicisi halk, gerekse doğrulama girişimleri hakikatin inkişafı için güçlükle karşılaşıyor. İlerleyen süreçte resmî açıklamalar ile doğrulama girişiminin incelemelerinin çeliştiği vakaların artması gayet olası.”
Doğrulamacılar birbirlerini nasıl görüyor?
“Malumatfuruş editörü Doğruluk Payı, Teyit ve Yalansavar’ın yaptıkları işlerin mantığını iyi bildiğini ve güvendiğini söylüyor. Bu kurumların yaptığı işleri zaman zaman eleştirse de kalitesine daima saygı duyduğunu söylüyor. Fact-checking Turkey ve Günün Yalanları projelerini ise güvensiz bulduğunu şu sözlerle ifade ediyor: “Doğrulamacılıktaki bu yeni dalgayı insanlar anlayacak zamanla. Yeşil toplar gibi olacak ve parti bültenine dönecek. Bir katma değeri de olmayacak. Devletin arkasında olacağı bir şeyden ibaret olacak. Bu tarz aktörlerin ortak özelliği tevil. Sevap kazanmak için günah işlemek. Sen evde misin diye sorarsın ben evin dışına çıkar değilim der sonra eve girerim. Sağ muhafazakâr kesimde böyle teviller vardır.””
Gereğinden az işlenen konular
“Malumatfuruş temsilcisi doğrulama platformlarının ya virale ya da özel kategorilere yönlendiğini söylüyor. Yakın zamanda kendilerinin de viral içeriklere yöneldiğine değinen temsilci 20 yıla kadar tarihi olan yanlış bilgiler olduğunu belirtiyor. Örneğin Uğur Mumcu’nun Türk tanımı diye ortada dolaşan bir viral içeriğin olduğunu söyleyen editör, bu tür viral içeriklerin yayılma gücü yüksek olduğundan buna önem vermeye başladıklarını belirtiyor.”
Devletlerin doğrulama alanına girişi
“Malumatfuruş temsilcisi devletlerin zaten resmi haber ajansları ile ve kamu diplomasisi çalışmaları ile bir şekilde doğrulama faaliyeti yürüttüğünü belirtirken şunları söylüyor: “Aslında dış kamuoyuna yönelik fonladıkları bu yönde çalışma yapan haber kuruluşları mevcut. Ayrıca resmi haber ajansları da var. Diplomatik kaynaklar da mevcut. Ancak iç kamuoyuna yönelik doğrulama girişimi kurulması -mevcut tüm organlara ilaveten- hâlihazırda siyasetin kirli ve kutuplaştırıcı diliyle birlikte ilave bir fayda sağlamayacaktır. Kurulacak doğrulama kuruluşunun yayın çizgisi, objektifliği, çıktı kalitesi, kamu tarafından fonlanan mevcut haber organlarının yayınlarından çok farklı olmayacağı kanaatindeyim.””
COVID-19 doğrulamacıları nasıl etkiledi?
“Malumatfuruş’un analizleri içerisinde sağlık konu başlıklı iddialar da oldukça yaygın. Platformun hazırladığı son 100 içeriğin 17’si Covid-19 ile alakalı. Görüştüğümüz temsilci salgının Türkiye’deki yalan haber yayılımına ivme kazandırdığını, doğru olarak kabul edilebilecek yanlış haberlerin sınırının olmadığını gösterdiğini ve odaklarını büyük oranda sağlık alanına kaydırmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Ama kamu sağlığını ilgilendiren her içerik aynı oranda ilgi görmüyor. Malumatfuruş’a göre özellikle Koronavirüs ile ilgili yayılmış viral ve spekülatif içeriklere teknik açıklama içeren yazılara kıyasla daha çok talep var.”
İçerikler doğrulama aktörleriyle ilgili ne söylüyor?
“Malumatfuruş’un da benzer bir organizasyonel değişikliği izleyerek zamanla doğrulama faaliyetlerini sadece köşe yazarları ile sınırlamadan başka alanları da kapsamaya başladığını gözlemleyebiliyoruz. Platformdan bir temsilci zamanla viral içerikleri de analiz etmeye başladıklarını, siyasi, bilimsel, viral olan ne varsa arada kalmış bütün alanları doldurmaya çalıştıklarını belirtiyor. “Einstein Nobel Ödülü’nü izafiyet teorisiyle mi aldı mesela, hayır. Buna kimse girmeyecek, biz bu konulara girmeye çalışıyoruz. Bir sözü alıp altına Can Yücel yazıp paylaşabilirsin. Bununla ilgili devasa bir sorun var ama kimse bununla ilgilenmiyor” diye ekliyor. Platformun incelediğimiz son 100 içeriğinin 70’inde farklı odağı bulunan ve sosyal medyada viral olmuş 70 iddianın analizi var. Diğer kurumlardan farklı olarak Malumatfuruş’un neredeyse sadece Türkiye iç politikasını ve gündemi ilgilendiren viral içerikleri doğruladığı görülebiliyor. Bu içeriklerde din, FETÖ, Atatürk ve doğa ile ilgili iddialar sıklıkla karşımıza çıkıyor. Platform faaliyet alanlarını “Edebiyat sözlerini de araştırıyoruz. Ekonomiyi de; insanların gökten patlıcan yağması gibi inanabildikleri absürd bilgileri de” diye özetliyor. Malumatfuruş’a göre konu yelpazesindeki bu açılım aslında bilgi ekosistemi içerisindeki bir değişimin de tezahürü. Görüştüğümüz temsilci bunu “eskiden köşe yazarları yalan söylüyordu, şimdi olay konu ve kavramlara kaymaya başladı” diye açıklıyor. Kurumsal bir politika olarak platform sadece yanlış iddiaları ele alıyor. Analiz edilen yanlış iddiaların neredeyse tamamının kaynağı sosyal medya.
“Malumatfuruş’a göre doğrulama platformları çeşitli sebeplerle bazı alanlara değinemiyor ve temel risk özellikle iktidardaki bazı siyasi figürlerin iddiaları ele alındığı noktada ortaya çıkıyor. “Muhalif kesimden gelen yanlışları doğruladığınız zaman da yandaş etiketi takılabiliyor” diye ekliyorekliyor. Görüştüğümüz temsilci yine de insanların kendi görüşlerine sığmadığı anda başlattıkları linç girişimlerine rağmen aslında tam olarak da bu “riskli” görülen siyasi alanlarda daha çok konuşulması gerektiği kanaatinde.”
Doğrulama Platformları: Yolculuk Nereye?
“Malumatfuruş’tan görüştüğümüz platform temsilcisi de doğrulamacılara yönelik Türkiye’de bir itibarsızlaştırma çalışması olduğu ve özellikle üçüncü kuşak doğrulama platformları içerisinde yer alan ve tek bir siyasi ajandayı gözeten kurumların ortaya çıkmasının mevcut kutuplaşmayı güçlendireceği görüşünde: “Başkalarının yaptığı ile sizin yaptığınız arasındaki kalite farkını da görüyorsunuz. Yeniler başlayınca onlar bir şey yayınlayacak, herkes birbirini linç edecek. İddianameler hazırlanacak. Çirkin bir yere gidiyor.””
Çalışma kapsamında diğer doğrulama girişimlerine Malumatfuruş hakkında ne düşündükleri sorulmuştu.
“Doğruluğu Ne editörü Dr. Selman Selim Akyüz ise Teyit ve Malumatfuruş’u güvenilir bulduğunu belirtirken Doğruluk Payı’nın politik söylemi yakından takip ettiğini ama sunum bağlamında bazı sorunları olduğunu düşündüğünü belirtiyor.”
“Teyit ekibinde ise IFCN’in bir parçası olmak güven konusunda belirleyici. Teyit.org şef editörü Gülin Çavuş IFCN’in şeffaflaşma kriteri kapsamında bunları kim yazıyor gibi sorulara yanıt verilebilmesini önemli bulduğunu belirtiyor. Bu bağlamda ona göre Doğruluk Payı güvenilir bir mecra. Malumatfuruş’a da güvendiğini; ama ilkesel olarak anonimliği tercih ettikleri için onları Doğruluk Payı ile aynı yere koymadığını belirtiyor.”
“Doğruluk Payı’ndan Batuhan Ersun ise söz konusu mecraların güvenilirliği olduğunda tıpkı Teyit editörleri gibi IFCN imzacılığı gereği Teyit’in adını ilk olarak zikrediyor ve Malumatfuruş’un da iyi iş çıkardığını belirtiyor.”
“Yalansavar’dan Dr. Işıl Arıcan da şunları söylüyor: “Teyit.org en beğendiğim platform. Hem çok düzgün araştırma yapıyor hem konu ile ilgili uzman kişileri bulup birlikte çalışıyorlar. Gündeme aldıkları konuyu derinlemesine araştırıyor ve doğru bilgiyi de derleyip sunuyorlar. Malumatfuruş’u da beğeniyorum ama onları daha bir blog gibi görüyorum, Teyit kadar kurumsal değil.””
“Günün Yalanları ve Fact-Checking Turkey temsilcisi kendilerinin de diğer doğrulama/teyit kuruluşlarını güvenli bulmadıklarını söylüyor.”