Dinamo Kievli Futbolcuların Nazilere Karşı Kazandıkları Maç Sonrası Öldürüldükleri İddiası Asılsız
Dinamo Kiev’in 1942’de Nazilerin futbol takımıyla yaptığı maçı kazanan kadrosundaki 11 kişinin, maçın ardından Naziler tarafından kurşuna dizilerek öldürüldükleri iddiası doğru değil. Nazilerin tutuklamaları maçın hemen ardından değil, 9 gün sonrasında gerçekleşmiştir. 1 futbolcu Nazilerin yaptığı işkence esnasında kalp krizi geçirerek , 1 futbolcu bir Almanı dövdüğü iddiasıyla tutuklanırken kaçmaya çalışırken vurularak, 3 futbolcu ise toplama kampında gerçekleştirilen toplu infazlar esnasında öldürülür. Kadrodaki 5 futbolcu ise savaş sonunda hayatta kalır.
Ukrayna’nın Dinamo Kiev adlı futbol takımının “kazanırsanız ölürsünüz” tehdidine rağmen Nazilerin futbol takımıyla 1942 yılında yaptığı maçı kazanmalarının ardından kadrodaki 11 futbolcunun da kurşuna dizilerek öldürüldüğü yönünde bir yanlış iddia dolaşımda.
Bugün “Ölüm Maçı” (The Death Match) olarak da anılan bahse konu futbol maçında Dinamo Kiev takımı sahaya çıkmamıştır. Bahse konu maç, 1942’in ilkbaharında kurulan ve ‘fırıncılar’ olarak anılan Kiev’in futbol takımlarından FC Start’ın (Старт) ile Nazilerin futbol takımı (Alman Hava Kuvvetleri’nin Flakelf adlı takımı) arasında oynanır. Dinamo Kiev’le değil.
FC Start, Dinamo Kiev’den 8 oyuncu ile demiryolu işçilerinin kurduğu Lokomotiv’den 3 oyuncunun katılımıyla 11 kişilik bir takım ile sahaya çıkar.
6 Ağustos 1942 günü oynanan ilk maç sonucunda FC Start, 5-1’lik skorla üstün gelir. 3 gün sonra, yani 9 Ağustos 1942 günü oynana rövanş maçını da Start, 5-3’lük skorla kazanır.
Kazanılan bu zaferden sonra Ukraynalı oyuncuların “intikam” için kurşuna dizildiği ve öldürüldüğü efsanesi kulaktan kulağa yayılır. Bu iddiayı öne sürenlerin paralel evreninde bu maçı kazanan 11 futbolcu maç çıkışında kurşuna dizilir. Sovyet Rusyasının zamanında yaptığı propagandaya göre de FC Start’lı futbolcular, aldıkları galibiyetin cezası olarak kurşuna dizilirler. Ancak, sürecin akışı ne iddiayı öne sürenlerin kurgusu gibi ne de Sovyet Rusya propagandasına benzer.
FC Start kadrosundaki futbolcular iddia edildiği gibi kazandıkları maçın hemen ardından tutuklanarak kurşuna dizilmezler. Nazi kolluğunun gerçekleştirdiği tutuklamalar zaferden hemen sonra değil, maçın 9 gün sonrasında gerçekleşmiştir. Arada geçen süre zarfında FC Start takımı maç yapmayı sürdürmüştür. Ölüm maçı olarak adlandırılan maçın ardından 16 Ağustos 1942 günü FC Start, Ruth adlı takımla maç yapar hatta, ve 8-0 kazanır.
18 Ağustos 1942 günü FC Start’ın 6 oyuncusu, 20 Ağustos 1942 günü ise geri kalanlardan 2’si Gestapo tarafından tutuklanır. Sorguya çekilen FC Startlı futbolcular, tahmin edileceği üzere Nazilerin işkencelerine maruz kalırlar.
Futbolculardan Nikolai Korotkykh, Nazilerin kendisinin NKVD görevlisi olduğu iddiasıyla yaptığı işkence esnasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeder. Olexander Tkachenko ise bir Almanı dövdüğü iddiasıyla tutuklanır; ancak, kaçmaya çalışırken vurulur. Bu futbolculardan, üçü (Trusevich, Klimenko ve Kuzmenko) daha sonra toplama kamplarına da sevk edilir ve 24 Şubat 1943 tarihinde de bu kamplarda gerçekleştirilen toplu infazlar esnasında öldürülür. 5’i ise savaş sonunda hayatta kalır. Yani, sahadaki 11 futbolcu kurşuna dizilmediği gibi, hepsi de göz altına alınıp sorgulanmaz (Lokomotiv’den kadroya katılan oyuncular göz altına alınmamışlar).
Dönemin tanıklarının ifadeleri de bu durumu doğrulamaktadır. FC Start oyuncularından Markar Honcarenko, devre arasında SS askerlerince tehdit edildiklerini yalanlamış ve Mikhail Putistin’in o zaman 8 yaşında olan ve saha kenarında top toplayıcılık yapan oğlu Vladlen Putistin da maçın son derece normal bir ortamda geçtiğini aktarmış. Yine o gün seyircilerin arasında olan Ukraynalı Yazar Oleg Yasinsky de bu maçın anlatıldığı gibi olmadığına dair bir yazı kaleme almış.
Yapılan araştırmalar da, Ukraynalı futbolcuların Gestapo tarafından tutuklanmalarının ardından uğradıkları muamele ile Nazi futbol takımıyla yaptıkları maçı kazanmaları arasında öne sürülen bağlantıyı gösteren bir kanıt bulunmadığı sonucuna varmıştır. Bu cinayetlere sebep olarak altı ay önce oynanan maçın gösterilmesine dair herhangi bir kanıta ulaşılamamış. Dolayısıyla üç futbolcunun, sıradan bir Nazi kırımının kurbanı olmalarının muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.
Savaş sonrasında hayatta kalan FC Start oyuncularının bazıları Alman ajanlığıyla suçlanarak cezalandırıldı, çoğunluğu da uzunca bir süre KGB’den önce istihbarat örgütü olarak faaliyet göstere NKVD tarafından işbirlikçilik şüphesiyle takip altına alına alınmıştır.
Özetle, “ölüm maçı”nda sahaya çıkan futbolcuların tamamı işkencelerde öldürülmez, kimi idam edilir, kimi kaçarken öldürülür kiminin de kaçmayı başardığı ileri sürülür.
Eduardo Galeano ise ‘Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri’ kitabında bu olaya yer vererek, ‘’Bir uçurumun kıyısında üzerlerinde formalarıyla onları kurşuna dizmişler’’ demiştir. Andy Dougan’ın “Dynamo: Defending The Honour Of Kyiv” (Dinamo: Kiev’in Onurunu Savunuş) adlı kitabı, “ölüm maçı” hakkında daha gerçekçi perspektiften detaylı bilgi sunmaktadır. Rus yönetmen Andrey Malyukov’un yönetmenliğini üstlendiği “Maç” (“Match“) adlı sinema filmi de “ölüm maçı”nı konu edinmişti.
Dinamo Kievli Futbolcuların Nazilere Karşı Kazandıkları Maç Sonrası Öldürülmeleri Efsanesine Kanan Yazarlar
Soner Yalçın, Sözcü Gazetesinde 27 Ocak 2017 günü yayınlanan “Arda’nın Şeytanı” başlıklı yazısında Dinamo Kiev takımının Nazilerin futbol takımını yendiği için maç sonrasında öldürüldüğünü belirterek hataya düşmüş:
"1942'de “kazanırsanız ölürsünüz” tehdidine rağmen sahaya çıkıp Nazileri perişan eden ve kurşuna dizilen Dinamo Kievli 11 futbolcuyu kim unutabilir…"
1 Yorum
verdiğiniz detaylı bilgilerden ötürü çok teşekkür ederim