Paylaşılan Görselin Osmanlı Döneminden Mızrak Tasarımlarını Yansıttığı İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Osmanlı İmparatorluğu döneminde işlenen mızrak tasarımlarına olduğu iddiasıyla aşağıdaki görselin sosyal medyada paylaşıldığına şahit oluyoruz.

 

temren bohemya

 

“Osmanlı’da mızrak tasarımları” notuyla bahse konu görseli aktaran “Tarihte O An” adlı profilin ilgili paylaşımı şu şekilde:

 

mızrak ucu tasarımı

 

Sanılanın aksine bahse konu tasarım ne Osmanlı’ya ne de bir mızrağa ait.

Mızrak tasarımı sanılan cisimler, 1437–39 yıllarına tarihlenen ve Bohemya, Prag bölgesine konumlanan temrenler.

ABD’nin New York kentinde bulunan The Metropolitan Museum of Art (The Met) bahse konu temen hakkında şu açıklamayı sunmuştu:

“Originally mounted on a wooden shaft, this extremely large arrowhead probably served as a symbol of rank or a baton of command. It is decorated with royal Bohemian monograms and badges in addition to religious invocations in medieval Czech. It bears the monogram AR for Albert, king of Bohemia and Hungary (reigned 1437–39). It is also stamped with the so-called Turkish arsenal mark, indicating that it was captured by Ottoman forces, perhaps in the campaign of 1439 in which Albert was killed, and was subsequently stored in the Turkish arsenal in Constantinople (now Istanbul)”

 

(Google Çeviri ile Türkçemize tercümesi)

“Orijinal olarak ahşap bir şaft üzerine monte edilmiş olan bu son derece büyük ok ucu, muhtemelen bir rütbe sembolü veya bir komuta sopası olarak hizmet etti. Ortaçağ Çekçesinde dini çağrılara ek olarak kraliyet Bohem monogramları ve rozetleri ile dekore edilmiştir. Bohemya ve Macaristan kralı Albert için AR monogramını taşır (hükümdarlık 1437–39). Aynı zamanda, Osmanlı kuvvetleri tarafından, belki de Albert’in bulunduğu 1439 seferinde ele geçirildiğini ve İstanbul’daki (şimdi İstanbul) Türk cephaneliğinde saklandığını gösteren sözde Türk cephaneliği işaretiyle damgalanmıştır.”

 

temren cirit ucu

 

Hatayı tespit eden Uzay Can Ardal’ın ilgili paylaşıma dair yorumu şu şekildeydi:

“Mızrak değil temren: Osmanlı değil Bohemya işi. Teşekkürler.”

 

“Üstündeki motiflere bakan kör birisi bile Hıristiyan işlerini tanıyabilir. Tarih sayfalarını tarihçiler değil kabzımallar yönetiyor.”

 

Temren hakkında Kubbealtı Lugât şu tanımı sunmaktadır:

“i. (Orta Türk. [Oğuzca] temürgen < temür “demir” + küçültme eki +gen > temirgen > *temiren > temren) [Demren şeklinde de kullanılmıştır] Ok, mızrak vb. şeylerin ucundaki sivri demir, peykân: Karac’oğlan eydür: Bu sözüm çoktur / Âlemi seyrettim emsâlin yoktur / Sînemi vurduğun temrenle oktur / Dahi cürüm var mı bundan ziyâde (Karacaoğlan – Ö.T.S.). Belimizde kılıcımız Kirmânî / Taşı deler mızrağımın temreni / Hakkımızda devlet etmiş fermanı / Ferman pâdişâhın dağlar bizimdir (Dadaloğlu – Ö.T.S.).”

 

Yorumunuzu yazınız...