Roma Yanarken İmparator Neron’un Keman Çaldığı İddiası Doğru Değil
Dönemin Roma İmparatoru Neron’un Roma yanarken keman çaldığı iddiası doğru olamaz. Çünkü, İmparator Neron’un yaşadığı dönemde keman yoktu.
“Roma yanarken keman çalmak” deyiminin kökenini oluşturan bir iddiayı ele alacağız.
19 Temmuz 64’te başlayıp yaklaşık bir hafta süren Büyük Roma Yangını esnasında dönemin Roma İmparatoru Nero Cladius Divi Claudius Filius Caesar Augustus Germanicus’un (kısaca İmparator Neron ya da Nero) (37-68) keman çaldığı iddia edilir bazılarınca. Ama bilinmez ki, Neron keman çalamazdı. Çünkü, keman çalabilmesi için 13 yüzyıl beklemesi gerekirdi. 14. yüzyılda günümüzdeki anlamda ilk keman ortaya çıktıktan sonra 16. yüzyılda ünlü keman yapım ustası Andrea Amati tarafından modern şekli verilmiştir.
Neron’un “lir” (kitara) ve “gayda” çalabildiği bilinmektedir. Kendisinden 13 yüzyıl sonra bulunan kemanı çalması haliyle mümkün değildi. “İtalyan liri” olarak bilinen “lira de braccio” adlı enstrümanın modern kemanın erken formu olması hasebiyle bu yanlış anlatının oluştuğu değerlendirilmektedir.
Ayrıca, başkent Roma’nın üçte ikisinin yanmasına neden olan yangın çıktığı esnada Roma’nın 56 km. uzağındaki deniz kenarındaki yazlık evinde olan İmparator Neron, yangın haberini aldığında hızla Roma’ya giderek yangının söndürülme çalışmalarını yürütmüştür.
Tarih Dergi’de (2021 Ocak) yayımlanan “Çıldırdıkça Çıldıran, Ama Felaketleri Yöneten İnsan” başlıklı yazısında Ayşen Gür, bu komplo teorisine şöyle değinmişti:
“MÖ 64’te Roma büyük bir yangınla neredeyse kül oldu. Alevler rüzgârın ve ahşap yapıların etkisiyle neredeyse bir hafta sürerek imparatorluğun başkentini cehenneme çevirdi. Sona erdiğinde Roma’nın büyük bölümü yokolmuş, sayısız insan ölmüş veya evsiz kalmıştı. İmparator Nero yangın başladığında şehrin 50 kilometre dışında Antium’daki villasındaydı. Yangının ertesinde yardım çalışmalarına başlamak üzere kente döndüğünde, halk arasında Nero ve yandaşlarının yangını bilerek başlattığı söylentisi yayılmıştı bile. Kentle ilgili büyük imar düşlerine kapıldığını, Roma’yı mermerden yeni baştan inşa etmeyi planladığını herkes biliyordu. Komplo teorisi buna dayanıyordu. Üstelik az sonra, Roma yanarken Nero’nun bir yandan seyrettiği bir yandan da Troya’nın yanışıyla ilgili bir şarkı söylediği iddiası ortaya atıldı. Nero bu söylentileri duyunca öfkeye kapıldı, az sonra kendi komplo teorisini uydurarak suçu Roma’daki Hıristiyan cemaate attı. (bütün bunları Tacitus’un yazdıklarından öğreniyoruz.) “
Roma Yanarken İmparator Neron’un Keman Çaldığını Sanan Köşe Yazarları
Peki, köşe yazarlarımız bu gerçeği atlayarak okurlarına nasıl malumatfuruşluk yapmışlar, sıralayalım:
Vatan Gazetesi yazarlarından Sanem Altan, 28 Ağustos 2010 günü yayınlanan “Yazarlar niye ölmek ister?” başlıklı yazısında bu hataya düşmüş:
Oliver Herford’dan İmparator Neron’a: “Neron keman çaldığı için insanlar Roma’yı yaktı.”
Evin İlyasoğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi’nde 17 Temmuz 2013 günü yayınlanan “Geç ve genç ölmek isterdi” başlıklı yazısından:
2000li yıllara doğru hâlâ geleneksel yöntemleri kullanan bestecilerden “Halka yaranmak için geçmişe sığınanlar” diye söz eder, “Beethoven, Mozart, Shakespeare’e körü körüne tutulanlar”ı acımasızca eleştirirdi. Onun toplumsal duyarlılığı yansıtan pek çok özdeyişinden biri: “Roma yanarken Neron keman çalarmış. Amerika batarken de Clinton saksofon çalıyor.”
Tabii ki bu noktada, Evin İlyasoğlu’nun atıfta bulunduğu, İlhan Mimaroğlu’nun Ertesi Günce isimli kitabında yukarıdaki yanlışa yer verdiğini de not etmekte fayda var.
Muharrem Bayraktar’ın Yeni Mesaj’da 25 Mart 2015 tarihinde yayınlanan “AKP’de savaş başladı!” başlıklı yazısından:
Ve ülkeyi bu hale getiren zat, Roma yanarken keman çalan Neron gibi “yanan siyasetin ve ülkenin küllerinde” keman çalıyor.
Habertürk Gazetesi yazarlarından Durmuş Odabaşı, 24 Eylül 2011 tarihinde yayınlanan “Muhteşem sahnenin hatırlattıkları” başlıklı yazısında, İmparator Neron’a keman çaldırıp, günümüzde Neron’dan kalmış bir keman parçasının olmadığını belirtip, bir de üzerinden sosyal mesaj vermiş:
Roma tarihinde “kişinin yükseltilerek kendini kaybetme haline yakalanması” ile ilgili çok güzel iki örnek var: İmparator Neron, ömrünün son günlerinde keman çalmaya merak sarar. Zaman zaman konsülleri (meclis üyeleri) toplar, öğrendiği parçaları başını-gözünü yara yara seslendirirmiş. Bitiminde ise tüm konsüller ayağa fırlar, “yaşa... varol...” sesleri arasında dakikalarca alkışlarlar, Neron da mutluluktan “mest” haline girermiş. Gel zaman-git zaman, “Büyük İmparator” ölüm döşeğindedir. Zorlukla başını bekleyenlere döner ve “Şu dünyadan ne büyük bir sanatçı gidiyor” der. Ama günümüzde, Neron’dan kalmış bir keman parçası yoktur. Çünkü onu üç kuruşluk menfaat için çevresinde kümelenen “müritler”, “sanatçı” yapmıştır. Günümüzde de çevremiz, hep bu tür “mürit”lerle, “sanatçılar”la dolu değil mi?
Cumhuriyet Gazetesi’nden Özgen Acar’ın “Siyasacılardan Düş Kırıklığı!” başlıklı 11 Kasım 2011 tarihli yazısından (Times’ın bahse konu yönde bir iddiası bulunmayıp, söz konusu atıf Özgen Bey’in hayal gücünün ürünüdür):
Böylece İngiliz Times gazetesinin “İmparator Neron Roma yanarken keman çalıyordu, Silvio Berlusconi bunga-bunga yapıyordu. İtalya, bunga-bunga cumhuriyetine dönüştü” dediği başbakanın yerine, ekonomik bunalımı önlemenin mimarlığına aday olarak adı öne çıkıyordu.
Zaman Gazetesi yazarlarından A. Ali Ural, 18 Ocak 2009 tarihli “Siyah nokta büyüyor!” başlıklı yazısında, İmparator Neron’un hiç kemanı olmadığını belirtmiş; ancak, bunun sebebini aktarmamıştır:
Neron'un Roma yangınıyla bir ilgisi olmadığını, yangını seyrederken keman çalmadığını (Zira o sırada şehirden elli mil uzaktadır, üstelik hiç kemanı olmamıştır.)
Benzer şekilde, Doğan Heper, Milliyet Gazetesi’nde 15 Ağustos 2013 tarihinde yayınlanan “Lider Sultası” başlıklı yazısında Neron’un kemanın olmadığını belirtip, sebebini aktarmamış:
Roma’yı yakan Neron değildi. O sırada Neron Roma’dan elli mil uzaktaydı. Roma yanarken keman çaldığı da doğru değildi. Çünkü kemanı yoktu.