2 Doz Koronavirüs Aşısı Olan Suriyeli Sığınmacılara 1500 TL Ödeme Yapıldığı İddiası Doğru Değil
Suriyeli sığınmacılara 2 doz koronavirüs aşısı olmaları için 1500 TL ödeme yapıldığı iddiası sosyal medyada şu şekilde dolaşıma sokulmuştu:
“Gönüllülük esası ile koşa koşa aşı olmaya giden arkadaşlar, bedavaya gittiniz. Küresel iblislerin taşeronu AKP, 2 doz aşı olan Suriyelilere 1.500 TL ödüyormuş.”
Varol Esen iddiasını şöyle sürdürmüştü:
“Türk toplumu olarak öyle bir akıl tutulması yaşıyoruz ki Ünv. sınavsız alınan, kamu kurumlarına mülakatsız yerleştirilen, her ay birkaç maaş alan Suriyelilerin aşı olmak için para aldığına inanmıyoruz. Suriyelilerin aşı olmak için para aldığını bana söyleyen yine bir Suriyeli.”
Varol Esen’in iddiasının münferit bir vaka olup olmadığını öğrenmek için Suriyelilerin aşı olmak için para aldığını söylediğini ileri sürdüğü kişinin kimliğini / irtibat bilgilerini paylaşmasını talep ettik. Ancak bu talebimiz yanıt bulmadı.
Her ne kadar “doğruluğundan emin olmadığım hiçbir şeyi yazmam” söyleminde bulunsa da Varol Esen’in bahsettiği 1.500 TL karşılığı aşı olan Suriyeli sığınmacılara dair bir bulguya erişemedik.
Ülkemizde kayıtlı bulunan ve yasal olarak ikamet eden geçici sığınma statüsüne sahip kişiler, Sağlık Bakanlığı aracılığıyla ücretsiz koronavirüs aşısı olabilmektedir.
Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs salgını ile ilgili internet sitesinde aşıların ücretsiz uygulandığı şöyle belirtilmişti:
“COVID-19 aşıları, öncelikli olarak Aile Sağlığı Merkezleri olmak üzere İl Sağlık Müdürlükleri tarafından belirlenen aşılama hizmeti sunulan kamu hastanelerinde ve özel hastanelerde yapılmaktadır. Toplum Sağlığı Merkezleri/İlçe Sağlık Müdürlükleri ekiplerince sağlık kuruluşu dışında oluşturulan aşı istasyonlarında ve mobil ekiplerce yerinde aşılama hizmeti verilmektedir. Evde sağlık hizmeti sistemine kayıtlı olan kişilerin aşılamaları, bu hizmeti veren ve aşı uygulamaya yetkili olan sağlık personeli tarafından yapılmaktadır.
T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilen aşılar, aşılama hizmeti sunulan sağlık kuruluşlarında ücretsiz olarak uygulanmaktadır.“
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (United Nations High Commissioner for Refugees – UNHCR) de Türkiye’de sığınmacılara yapılan aşıların ücretsiz olduğunu şöyle aktarmıştı:
Aşı olmak için herhangi bir ücret ödemeli miyim?
Türkiye’de kayıtlıysanız ve yasal olarak ülkede ikamet ediyorsanız, Sağlık Bakanlığı aracılığıyla aşıyı ücretsiz olarak olabileceksiniz.
Suriyeli sığınmacılardan koronavirüs aşısı uygulaması için ücret alınmadığı gibi, aşıyı teşvik için 2 doz uygulama için bir ödeme de yapılmıyor.
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Göç Sağlığı Dairesi Başkanlığı yaptığımız bilgi edinme başvurularına verdikleri yanıtta Suriyeli sığınmacılara 2 doz koronavirüs aşısı olunması karşılığında 1.500 TL ödeme yapıldığı yönündeki iddianın doğruluk payının bulunmadığını aktardı.
Suriyelilere aşı karşılığı ödeme yapıldığına dair bir şahitlik de bulunmuyor.
Suriyeli sığınmacıların sosyal medya paylaşımlarında bu iddianın doğru olmadığını vurguladığı, hatta iddiayı tiye aldığı görülebiliyor.
Temasa geçtiğimiz Suriyeli sığınmacılarla ilgili faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, aşıyı teşvik için ödeme yapıldığına dair bir duyumlarının olmadığını belirtti.
Mülteciler ve Sığınmacılar Derneği, bir Whatsapp sohbeti kaynak gösterilerek Suriyelilere aşı karşılığında para verildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu aktarmıştı.
https://twitter.com/multecilerorgtr/status/1445395043322404877
Halk sağlığı uzmanı Dr. Yeşim Yasin, Türkiye’nin geçici koruma statüsündeki kişilere vatandaşlarla eşit ve örnek bir sağlık hizmetini sunduğunu ifade etmişti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türkiye’deki kayıtdışı göçmen nüfusunun aşıya ulaşmasında çok ciddi sınırlılıklar olduğunu şöyle aktarmıştı:
“Bu göçmen nüfus kayıtdışı olduğu için geri gönderilme kaygısı nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvurmuyor. Çoğu ülkelerindeki ihlallerden kaçmış ve geri gönderildiğinde yeniden bu ihlallere maruz kalma riski taşıyor. Bu grubun aşı olanağından yararlanmasında çok ciddi sınırlılıklar var” diye konuştu.
UMHD Başkanı Abdullah Resul Demir kayıtsız mültecilerin aşıya erişemediğini şöyle belirtmişti:
“Mülteciler sistem üzerinden randevularını alıp aşı olabiliyorlar. Bu kayıtlı tüm mülteciler için geçerlidir. Fakat kayıtsız olanlar aşı olamıyor. Afganistan ve Somali’den gelen mülteciler genelde bu kayıtsız grupta yer alıyor. İşin bitiminde kayıtsız olan mülteciler içinde bir çare bulunur diye düşünüyorum.”
Mardin Halk Sağlığı Başkanı Uzman Dr. Cihat Adın, verdiği demeçte Suriyelilerin aşılama oranının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla benzer seyrettiğini söylemiş ve şu ifadeleri kullanmıştı:
“İlimiz malum göç güzergahı, mülteci güzergahı ve sınır ile olduğumuz için bazen vatandaşlarımız için hem bir geçiş noktası hem de bir ikamet noktası olarak hizmet görmektedir. Bu noktada vatandaşlarımızı aşıladığımız gibi Suriyeli kardeşlerimizi veyahut diğer mülteci kardeşlerimizi de pandeminin kontrolünün sağlıklı yapılabilmesi açısından herhangi bir ayırım gözetmeksizin aynı şekilde koronavirüse yönelik aşılamasını yapmaktayız.
…
Bunun haricinde hastanelerimizde ve aile sağlığı merkezlerimizde ve ilçe sağlık müdürlüklerimizde de Türk veyahut Suriyeli ayrımı yapılmaksızın aşılama faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Türkiye’de bulunan ve özellikle ilimizde bulunan mültecilerin yaş dağılımı bizim vatandaşlarımıza nazaran bir miktar daha genç. O yüzden ülkenin her yerinde görüldüğü gibi bizim vatandaşlarımızda olduğu gibi yaş grubu düştükçe aşıya ilginin azaldığını görüyoruz. Buda aşılanma oranında biraz düşüklüğe sebep olmaktadır. Çünkü gençler hastalığı daha hafif geçirmekte veyahutta salgın algıları ileri yaşa göre daha düşük olduğundan ötürü aşıya biraz daha az ilgi görülmektedir Ancak anadille hizmet ile ilgili bir sıkıntının olup olmadığını sürekli değerlendirmekteyiz. Herhangi bir ilgi azlığı veya hizmet kısıtlaması yok. Tabii temelde yine bu Suriyeli kardeşlerimiz başta olmak üzere mülteci kardeşlerimiz için açılmış olan göçmen sağlığı merkezimizde yine aynı ülkeden gelen doktor, hekim, hemşire ve sağlık çalışanları hizmet vermekte. Kendi anadillerini kullandıkları için bu zaten hizmetin kalitesini ve erişilebilirliğini ciddi bir şekilde arttırmaktadır. Bunun haricinde bölge insanımız hem Arapça hem Türkçe konuşmayı bildikleri içinde ilimiz özelinde bir anadil sıkıntısı yaşamıyoruz. Bu da ilimizdeki göçmenlerin sağlık hizmetlerinden erişimini belki Türkiye’nin geri kalan kısmına göre daha sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesine katkı sağlıyor.”
İLAVE:
CİMER üzerinden Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne yapılan bilgi edinme başvurumuz ilgisi nedeniyle şu notla Sağlık Bakanlığı’na sevk edilmişti. Göç İdaresi’nden şifahen iddianın doğru olmadığı yanıtı alınmış olsa da bilgi talebine yönelik henüz bir cevap alınamamıştır:
“Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün sorumluluğu ülkemizde bulunan yabancıların statüleriyle ilgili iş ve işlemlerinin yürütülmesi olup, ülkemizde bulunan Suriyeli yabancılar hakkındaki iş ve işlemler 04/04/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile 13/10/2014 tarihli ve 6883 sayılı Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında yürütülmekte olup Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, ilgili mevzuat ve uluslararası hukukta öngörülen mükellefiyetler kapsamında görev ifa etmektedir. Genel Müdürlüğümüzün görev alanında olmayan başvurunuzun Sağlık Bakanlığına sevki görülmüştür.”
İLAVE 2:
Göç Sağlığı Dairesi Başkanlığı bilgi talebimize “ülkemizdeki Suriyeliler de vatandaşlarımız için belirlenen prosedürler çerçevesinde ve ücretsiz olarak aşılanmaktadırlar.” yanıtını sundu.