“Ölüler Yaşayanlardan Daha Çok Çiçek Alır, Çünkü Pişmanlık Minnetten Daha Güçlüdür” Sözü Ne Anne Frank’e Ne Nilgün Bodur’a Ait
Bugün, henüz küçük bir çocukken İkinci Dünya Savaşı’nın acı gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalan, Hollanda’da bir evde Nazilerden saklandığı süreçte, 13. yaş gününde kendisine hediye edilen deftere 12 Haziran 1942 – 1 Ağustos 1944 tarihleri arasında 2 yıllık dönemde kaydettiği anıları ile tanınan, Naziler tarafından yakalanmasının ardından gönderildiği Bergen-Belsen toplama kampında 15 yaşında tifüs nedeniyle hayatını kaybeden Anne Frank‘in doğumunun yıl dönümü (12 Haziran 1929).
Doğum günü vesilesiyle Anne Frank’in bahsi geçtiğinde sıklıkla alıntılanan bir sözü inceleyeceğiz…
“Unutmayın ölüler her zaman yaşayanlardan daha çok çiçek alır” sözünün Nilgün Bodur ya da Nilgün Bodur imzasıyla paylaşıldığı görülüyor.
Nilgün Bodur, “Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim” (2008. İstanbul. Destek Yayınları) adlı kitabında “Unutmayın ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır. Çünkü pişmanlık minnetten daha çok acıtır.” sözüne yer vermiş.
Nilgün Bodur’un Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim kitabında yer verdiği bu cümlenin, şahsına ait olduğu iddiasıyla paylaşılması sonrasında sözün aslında Bodur’un sözü olmadığı ve Anne Frank’in günlüğünde geçen bir söz olduğu iddiası gündeme gelmişti.
İntihalle suçlanan Nilgün Bodur hakkında “Peki bu söz Anne Frank’a ait değilse, Nilgün Bodur’un yazmadığını nereden biliyorsunuz?” gibi sorularla da karşılaşmıştık.
Sözün Nilgün Bodur’a ait olamayacağının başlıca delili kendi ikrarı.
Sosyal medya hesabından intihal iddiaları hakkında yaptığı açıklamada Nilgün Bodur, bahsi geçen sözün anonim olduğunu sandığını şu sözlerle belirtmiş:
“Hakkımda çıkan intihal iddiaları üzerine bir açıklama yapmak istedim. 250 sayfalık kitabım kendimi iyileştirmek için yazdığım denemelerin bir araya toplanmış halidir. Türk edebiyatına katkıda bulunmak gibi bir niyetim hiç olmadı. O satırlar sizlere de iyi geldi ki kitabım 150 bin adet bastı ve sattı. Okuyan herkes hayatının değiştiğini söyledi ve ben o zaman iyileştim. Bazen iyileşmek için iyileştirmek gerekiyormuş. Kitabım aforizmalarla, atasözleri ve deyimlerle bezeli. Kimisi dilime pelesenk olmuş sözler ve konuşurken de kullandığım cümleler. Kaldı ki bir gün benim de cümlelerim kullanılırsa çok sevinirim. Anonim olduğunu sandığım bir sözü uzun bir yazının içinde kullandım ve başlık olarak editörüm o cümleyi seçmiş ve tüm başlıkların altında ismim ve kitabın ismi yazıyor. Yani bu cümle bana aittirin açıklaması değildir altında bulunan imza. Cümle uzun bir yazının içinde geçmektedir. “Ayağını yorganına göre uzat” konulu bir yazı yazabilirim. Çünkü ben roman yazmıyorum. Deneme türlerinde ve biraz da kişisel gelişimle ilgili konularda geçmişten gelen ve beynimize kodlanmış cümleler kullanılabiliyor ve her cümlenin kaynağını bilemiyorum. Bazen siz beni kendi yazılarımda etiketliyorsunuz ve ben yazdıklarımı bile unutmuş olduğumu anlıyorum zaman içerisinde. Kitabı okuyanlar bilir ki intihal edildiği söylenen cümleyi referans göstererek yazdığım uzun bir yazım var. Tüm kişisel gelişim kitapları böyle referanslarla bezeli. Benim dikkatimi çeken kitabımın çıktığı ilk günden beri süren karalama kampanyaları. Kitabımın satması birilerini çok rahatsız etti. Beni ailem ve sevdiklerim takdir etsin. Twitterda klavye arkasında kahramanlık yapanların onayına ihtiyacım yok. 250 sayfa o kitap ve benim hikayem ve ben hikayemi yaşadığım şekliyle yazdım. Kitabımı tuvalet kağıdıyla bir tutan kötü kalpleri Allah’a havale etmişim ben. İntihal ile suçlayanları mı etmeyeceğim. Kimse uğraşmasın, yorulmasın. Ben bütün hatalarımı düzeltmek için yaşayan biriyim. Hala kendimle savaşım. Kimsenin hatasını göremiyorum bu sebeple. Benim hatalarımı bulmak için çabalayan yüzlerce boş insana da teşekkür ederim. Bu sayede daha iyi bir insan olma şansım var ama ne yazık ki sizin öyle bir şansınız yok.”
Öte yandan, “Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır. Çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür.” sözünün Anne Frank’e ait olduğu iddiası da gerçeği yansıtmıyor.
Bu sözün izine, 2. Dünya Savaşı’nda toplama kamplarında yaşamını yitiren Anne Frank’in kalabalıkların ders almasını ve hatırlanmayı umarak geride bıraktığı günlüğünde rastlanamıyor.
Anne Frank’ın Hatıra Defteri’nin farklı yayınevlerinden çıkan Türkçe versiyonlarında mezkûr söz geçmiyor.
“The Diary of a Young Girl” (“The Diary of Anne Frank“) adıyla yayımlanan İngilizce versiyonlarında da “dead people receive more flowers than the living ones because regret is stronger than gratitude” şeklinde bir ifade yer almıyor. “Het Achterhuis” adlı Frenkçe orijinalinde de bahsi geçen söz bulunmuyor.
Yıllardır farklı dillerdeki farklı versiyonları paylaşılan sözün Anne Frank’e ait olduğuna dair bir delil bulunmuyor (Anen Frank’ın hatıratı, Bergen-Belsen toplama kampında hayatını kaybetmesinin ardından hayatta kalmayı başaran babası Otto Frank tarafından 1947 yılında yayımlanmıştı. Otto Frank’in kızının hatıralarını sansürleyerek yayımlattığı, içeriğinin Albert Cauvern tarafından manipüle edildiği ileri sürülmüştü) .
Sözün sanal alemde Anne Frank’e atfedildiği ilk ize 2013 yılında rastlanıyor.
Anne Frank’in babası Otto Frank tarafından kurulan The Anne Frank Fonds adlı vakıf, Snopes‘a yaptığı açıklamada “Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır. Çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür.” sözünün Anne Frank’e ait olmadığını teyit etmiş.
Söz konusu cümlenin Anne Frank’ın günlüğünden yola çıkarak, “Anne Frank’ın Hatıra Defteri” adlı oyunu yazan Albert Hackett ve Frances Goodrich ikilisine ait olduğu da iddia edilmişti.
Ezcümle, “Unutmayın ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır. Çünkü pişmanlık minnetten daha çok acıtır” sözü Nilgün Bodur’a ya da Anne Frank’a ait değil. Nilgün Bodur’un kitabında kullandığı Anne Frank’in kitabında yer almayan söz uzun süredir Frank’e atfedilerek paylaşılıyor. Halbuki söz Anne Frank’in Hatıra Defteri’nde de geçmiyor. Anne Frank’e atfedilerek paylaşılan anonim sözün Nilgün Bodur tarafından ufak değişikliklerle kitabında kullanıldığı söylenebilir.
Alıntılamanın italik yazı ve ayraç kullanılmadan “aşırma biçimi”nde yapıldığına da şahit olduk.