Bir kişinin “duyarsız, soğuk ya da anlayışsız, laf anlamaz, söz dinlemez, taş kafalı” olduğunu anlatmak için kullanılan “nato kafa nato mermer” deyimindeki nato sözcüğünün kökeni Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) ile ilgili değil.

 

 

Deyimler, toplumun yaşamı ve bu yaşamın düşünsel, duygusal zenginlikleri ile şekillenerek ortaya çıkmış dil ürünleridir. Dil ve kültür zemininde zamanla şekil bulan bu ürünler, yaşanılan olayları ve durumları anlamlandırma arzusuyla doğarlar ve kullanıldıkları durumdaki inançlar, mekânlar, folklor gibi unsurlardan etkilenerek anlam kazanırlar. Bu söz grupları, bir durumu anlatmanın ötesine geçerek hissettiren, anlamlı fakat soyut ifadeler olarak dilde yer bulur.

Deyimler zamanla halk arasında yayılırken toplumsal bağlamdan beslenir ve dilin zenginleşmesine katkı sağlar. İnsanların hisleri ve düşünceleri bu sözler sayesinde yankı bulur. Fakat şu vardır ki dil devinim halindedir; kültürler ve değerlerse birbirleriyle etkileşim içinde… Bu etkileşim ve devinim süreci bazen deyimlerin başka toplum ve kültür ortamlarında da yer bulmasına olanak tanır. İşte “Nato kafa, Nato mermer” deyimi de bu dinamik yapının bir sonucu olarak dilimize yerleşmiştir.

“Nato kafa nato mermer” deyimi, kişinin duyarsız, soğuk ya da anlayışsız; söz anlamaz, söz dinlemez, “taş kafalı” olduğunu anlatmak için kullanılır.

Deyimde geçen “Nato” kelimesi, bazı vatandaşlarca Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (North Atlantic Treaty Organization – NATO) ile ilişkiliymiş sanılıyor.

Örneğin:

Mehtap Yılmaz (Yeni Akit – “NATO mermer, NATO kafa” – 28 Nisan 2017): “Bildiğin Vahşi Batı kafası… NATO dedikleri bu işte! NATO mermer, NATO kafa bir Haçlı kafası! Irkçı kafası! Bunu Batı düşmanlığı olarak algılamayın… Kesinlikle kendine hukuk isteyen bir sisteme ayna tutuyorum sadece…”

 

Halbuki, “Nato kafa nato mermer” deyimindeki nato sözcüğü, Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) ile bağlantılı değil.

 

“Nato kafa nato mermer” deyimi aslında Rumcadan dilimize geçmiştir. Orijinal haliyle Yunanca/Rumca yazılışı “ νά το κεφαλή νά το μάρμαρο”, okunuşu ise “náto kefalí náto mármaro” şeklindedir. “Na’to” kelimesi Yunanca’da “İşte o” anlamına gelirken, “kefali” “kafa”, “marmaro” ise parlayan taş, mermer anlamını taşımaktadır (Aynı zamanda Marmara adası ve bölgesine adını veren de bu kelimenin kendisidir).

Dillerin kaderiyle ortak olarak bazen kelimeler zamana ayak uydurarak farklı anlamlara evrilirken bazen de tarihsel tesadüfler sözlere yeni izler bırakabilir. Ancak, bahse konu deyimde böyle bir durum söz konusu değil.

(“Başım kazan gibi oldu” / “To kefali mou ine san kazani” gibi) Eski İstanbulluların İstanbul Rumlarından çokça duyduğu bu deyimin, NATO örgütü kurulmadan çok önce var olduğu ve halk dilinde yaşayan bir söz olduğu bilinmektedir.

 

 

nato mermer nato kafa
Haber – 26 Nisan 1937 – Sf: 8

 

nato-kafa-nato-mermer
Son Posta – 30 Ocak 1935 -Sf: 6

 

Deyim içindeki “Nato” ifadesi sonradan uluslararası bir askeri ittifakla benzeşmesi nedeniyle yanlış bir bağlama oturtulmuş, özündeyse eski bir halk anlatısının izlerini taşımaya devam etmiştir.

 

Yorumunuzu yazınız...