Her ne kadar Kuzey Kore, vatandaşlardan vergi alınmadığı propagandasını yapsa da hanehalkından ve işletmelerden dolaylı vergi ve harç niteliğinde devlete ödeme, işlem ödemesi, zorunlu bağış ve katkı adında farklı ödemeleri tahsil etmektedir

 

Kuzey Kore Demokratik Cumhuriyeti’nde yerel verginin olmadığı, bu durumun da Kuzey Kore’yi dünyanın ilk ve tek vergiden muaf ülkesi hâline getirdiği iddiası dile getiriliyor.

 

“Kuzey Kore‘de vergi 21 Mart 1974’den beri yok, tamamen kaldırıldı. Yani vergi zammı gibi olgular da yok. O yüzden korkmayın, kuzey Kore olmuyoruz.”

 

 

kuzey-korede-vergi-yok

 

“Kuzey Kore’de vergi yok. Doğal olarak vergi zammı gibi şeyler de yok. Hatırlatalım.”

 

 

Kuzey Kore’de (Türkiye’deki gibi) vergiler yürürlükte değil. Kuzey Kore 1974 yılında vergileri kaldırdığını duyurmuştu. Ancak, günümüzde Kuzey Kore’de gelirden doğrudan vergi alınmasa da harcama ve tüketim üzerinden bazı kalemlerde dolaylı vergi ve harç niteliğinde ödemeler toplanmaktadır.

 

21 Mart 1974 tarihinde Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti 5. Yüksek Halk Meclisi 3. oturumunda kabul edilen yasa ile vergi sistemi kaldırıldı.

 

Kuzey Kore’nin eski devlet başkanı ve Kore İşçi Partisi’nin eski Genel Sekreteri Kim-İl Sung (15 Nisan 1912 – 8 Temmuz 1994) imzalı “Vergi Sisteminin Kaldırılması” başlıklı yasa ve gerekçesinin bir bölümü şu şekildeydi:

“Ayni tarım vergisinin kaldırılmasıyla birlikte ülkemizde sadece gelir vergisi ve mahalli idareler vergisi kalmış ve bu vergiler devlet gelirlerinin ihmal edilebilir bir kısmını oluşturmuştur. Ülkemizde sosyalist sistem daha da sağlamlaştırılıp geliştirildiğinden ve bağımsız ulusal ekonominin gücü kıyaslanamaz bir şekilde arttığından, tüm vergileri kaldırmanın zamanı gelmiştir. Sosyoekonomik ilerleme için acil ihtiyaç göz önüne alındığında, Kore İşçi Partisi Beşinci Merkez Komitesinin Sekizinci Genel Toplantısı konuyu tartıştı ve eski toplumun bir kalıntısı olan vergi sistemini kaldırmaya karar verdi. Böylece insanların vergiden muaf bir toplumda yaşama hayali gerçek oldu ve KDHC dünyanın ilk vergisiz ülkesi oldu.

 

Sosyalist bir toplumda, eski toplumun mirası olan vergi sistemini ortadan kaldırmak, sosyal ilerleme yasasıyla uyumludur. Sosyalist sistemde, sosyalist devlet ve kooperatif ekonomiler devletin ekonomik temellerini oluşturur ve emekçilerin birliği ve işbirliği sosyal ilişkilerin temelidir. Sosyalist bir toplumda sosyal ve ekonomik ilişkiler, insanlar üzerindeki vergi yükünü sistematik olarak azaltmanın ve nihayetinde onu ortadan kaldırmanın temelidir. Sosyalist bir toplumda vergi sistemi, devletin ve toplumun ihtiyaçlarını belirli bir süre için karşılamak için yardımcı bir fon kaynağından başka bir şey değildir ve bu nedenle, insanların yaşam standartlarındaki farklılıkları ayarlamak için ek bir araç olarak kullanılır. Ülkemizde verginin kaldırılması, sosyalist sistemimizin avantajlarına dayanmaktadır ve bu sistemin gelişim yasasına tamamen uygundur.

 

 

Sömürücü sınıfların uzun zaman önce tasfiye edildiği ve tüm emekçilerin yaşam standartlarında büyük bir farklılık olmaksızın eşit derecede varlıklı olduğu sosyalist sistemimizde, vergi sistemini daha fazla tutmak gereksizdir. Vergi sonuçta insanların gelirini adil bir şekilde ayarlamak için bir araç olarak hizmet eder. Juche’nin büyük fikriyle kendilerini silahlandıran ve sosyalist sistemimizde devrimin ve inşanın efendisi olan sosyalist emekçilerimiz, tüm devlet işlerine, onları kişisel kaygıları olarak kabul ederek, vicdanen katılmaktadırlar. Devletin ve toplumun efendileri olarak sosyalist vatana karşı kutsal görevlerinde kendilerini aklayan, yüksek derecede bir devrimci bilinç ve gönüllü coşku sergileyen emekçilerimiz için, vergileri muhafaza etmek gereksiz hale geldi.

 

 

Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti Sosyalist Anayasası’nın 33. Maddesi hükümlerine göre, KDHC Yüksek Halk Meclisi aşağıdaki kararları alır:

 

1. Eski toplumun bir kalıntısı olan vergi sisteminin tamamen kaldırılması,

2. DPRK Yönetim Konseyi, bu yasanın uygulanması için önlemler alır ve

3. Yasa, 1 Nisan 1974 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.”

 

21 Mart 1974 tarihinde tarihinde kabul edilen vergilerin kaldırılması yasasının 1 Nisan 1971 tarihinde yürürlüğe girmiş olması nedeniyle 1 Nisan günü Kuzey Kore’de “verginin kaldırılması günü” olarak kutlanıyor.

 

Ancak, bu durum Kuzey Kore’de hiç verginin olmadığı anlamına gelmiyor. Kuzey Kore’de kamunun giderlerini finanse etmek için tüzel ve gerçek kişilerden doğrudan ya da dolaylı olarak topladığı ödemeler vergi olarak nitelenmiyor. Kuzey Kore’de faaliyette bulunan işletmeler, kamu tarafından tahsil edilen çeşitli ücret ve yükümlülüklerle karşı karşıyadır. Kuzey Kore halkı da farklı işlemler için ve aldıkları hizmetler için vergi niteliğinde ödeme yapmaktadır. Her ne kadar Kuzey Kore, vatandaşlardan vergi alınmadığı propagandasını yapsa da dolaylı vergi niteliğinde işlem ödemesi, zorunlu bağış ve katkı adında farklı ödemeleri tahsil etmektedir.

 

Gelir ve servet üzerinden alınan vergiler dolaysız, (mal ve hizmet temini için yapılan) harcamalar üzerinden alınan vergiler ise dolaysız olarak sınıflandırılır.

Dolaylı-Dolaysız vergiler, vergi adaleti açısından şu şekilde karşılaştırılabilir:

Dolaysız vergiler, vergi mükellefi ile ödeyicisinin aynı olduğu, kişi ve kurumlardan elde ettikleri gelir düzeyine göre alınan vergilerdir. Bu vergilerde vergi mükellefinin, kendisine düşen vergi yükünü başkalarına yansıtma olanağı bulunmamaktadır. Gelir vergisi, emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergisi dolaysız (doğrudan) vergilere örnektir. 

Dolaylı vergiler, mal ve hizmet kullanımından kaynaklanan vergilerdir. Vergiye tabi mal ve hizmetlerden yararlanan herkes, gelir düzeyi ne olursa olsun aynı oranda vergi öder. Bu vergilerde vergi mükellefi ile ödeyicisi farklıdır. KDV ile özel tüketim vergisi, dolaylı vergiler arasında yer alır.

Dolaysız vergiler dolaylı vergilere göre daha adaletlidir. Çünkü, dolaysız vergiler genellikle kişiselleştirilebilen (subjektif) niteliktedir. Kişiselleştirilebilen vergiler kişilerin ödeme güçlerine göre ayarlanabilmekte ve uyumlaştırılabilmektedir. Özellikle en az geçim indirimi, artan oranlılık (matrah arttıkça vergi oranının artması) ve ayırma ilkesinin (gelirin elde edildiği kaynağa göre farklı vergilendirme rejimine tabi tutma) bu kişiselleştirmede payı büyüktür.

Dolaylı vergilerde nihai yükümlünün yani vergiyi fiilen yüklenenin kim olduğu bilinmemektedir. Sonuçta bu vergilerin yükümlüleri anonim olmak durumundadır. Bu nedenle verginin yükümlüsünün ekonomik ve sosyal duruma uyumlaştırılması düşünülemez. O halde, dolaylı vergiler kişiler arasında ayırım yapmayan objektif karakterli vergiler olmaktadır.

Dolaysız vergilerde çok geliri olan yükümlüden çok vergi almak ya da gelirin kaynağı farklı olan yükümlülerden farklı vergi almak olanaklı olduğu halde, dolaylı vergilerde aynı malı tüketen yükümlülerden gelir seviyesi ne olursa olsun (farklı bile olsa) aynı vergiyi almak gerekmektedir.

 

Kuzey Kore’de “vergi” adı verilmeyen “vergilerin” toplandığı biliniyor.

Örneğin, özel ekonomi bölgeleri dışında faaliyet gösteren şirketlerin ödemeleri “devlete ödeme” (“payment to state”) olarak adlandırılıyor. Katma değer vergisine (KDV) benzeyen “işlem gelir parası / ödemesi” (“guh rae soo ip geum”) ve kurumlar vergisine benzeyen “ulusal firma kâr parası / ödemesi” (“guk ga g-up-i-deuk-geum”) adlı ödemeler mevcut. Hatta 2003 Eylül ayında vergi tahsili için “jip-geum-so” (“para toplanan yer”) adlı bir vergi idaresi de kurulmuş. (Stephan Haggard, Marcus Noland (2011). Witness to Transformation: Refugee Insights Into North Korea. Peterson Institute For International Economics. Washington).

Kuzey Kore, Kore Tarafsız Bölgesi’nde (Korean Demilitarized Zone, DMZ) Güney Koreli firmalar için çalışan vatandaşlarının elde ettiği ücretlerden de %45 vergi almaktadır.

2000’lerin başından bu yana özel ekonomik bölgelerde faaliyette bulunan işletmelerden %10-14 oranında kurumlar vergisi tahsil edilmektedir.

Kuzey Kore, ilk defa 2011 yılında çıkardığı yol vergisi yasası ile yabancılardan sonra özel işletmelerden yol vergisi almaya başlamıştı.

Kamu konutlarından yararlananlar kullanım bedeli ödemektedir.

Kuzey Kore odaklı yayın yapan Daily NK tarafından yayımlanan içerik de ülkede elektrik farklı kalemlerde vergi adı koyulmayan ödemelerin hanehalkından ve işletmelerden alındığı, 1 Temmuz 2002 tarihinde Kuzey Kore’de gerçekleştirilen “vergi” alanındaki reformdan bu yana ile halkın vergi yükünün arttığı aktarılmış.

 

“Dünyanın en ünlü Kuzey Koreli sığınmacılarından biri” olarak tanımlanan Yeonmi Park gibi birçok Kuzey Koreli sığınmacı da Kuzey Kore’de vatandaşlardan devlet tarafından alınan vergi benzeri (quasi fiscal) ödemelerin varlığını doğrulamaktadır.

 

Kuzey Kore destekçileri ise yerel vergilerin olmadığı ülkede devletin zorunlu şekilde satışlar ve işlemler üzerinden dolaylı vergi topladığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu iddianın CIA tarafından finanse edilen sivil toplum kuruluşlarının raporlarına dayandığını ileri sürmektedir.

 

Bir ülkenin halkını vergiden muaf tutması, vergi toplamaması vatandaşlarının harcanabilir gelirinin daha yüksek olmasını ve daha düşük yaşam maliyetlerine sahip olmasını sağlayabilir. Ancak, bir ülkenin vergi gelirinin (yeterli) olmaması, kamu hizmetlerinin aksamasına, finanse edilememesine ve yolsuzluğa neden olabilir.

Andorra, Bahreyn, Bruney Darüsselam, Katar, Liberya, Monako, San Marino ve Vatikan gibi ülkeler düşük vergi oranlarıyla tanınmaktadır. Ancak dünyada halkından HİÇ vergi almayan bir ülke mevcut değil.

Ülkelerin vergi oranlarını düşük tutmasının farklı sebepleri olabilir. Ülkenin doğal kaynak sahibi olması nedeniyle bütçe ve cari fazlası vermesi ya da yabancı yatırımı teşvik etmek istemesi, vergileri düşük tutmasının başlıca sebepleri olarak sayılabilir.

Küçük ve az gelişmiş ülkeler de vergi gelirlerine gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler kadar ihtiyaç duymadığı için vergi yükü göreceli olarak düşük olabilir.

Kuzey Kore gibi monarşi veya diktatörlükle yönetilen ülkeler de halka hizmet sunmayıp (fazla) vergi toplamaya ihtiyaç duymayabiliyor.

 

 

Yorumunuzu yazınız...