Meclis’e sunulan yasa tasarısı ile müşterilerine konum atan işletmelerden konum vergisi alınmayacak

Esnafa konum vergisi getirilmesini öngördüğü ileri sürülen yasa teklifi, coğrafi verileri üreterek gelir elde eden gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerini hedef alıyor.

 

 

2024 yılı Temmuz ayında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Güneş vergisi”, “Güneşlenme vergisi” ya da “denize girme vergisi” gibi bir ilave vergi getirileceğini duyurduğu sanılan görüntü yapay zekâ uygulaması ile ironi amaçla hazırlandığına değinmiştik.

5 Aralık 2024 günü ise karşımıza bu defa (kredi kartı limitinden vergi tahsili gibi absürt bir önerinin ardından) müşterileriyle konum paylaşan işletmelerden “konum vergisi” alınacağı iddiası çıktı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adlı torba yasa ile ülkemizdeki şirketlerin ve küçük esnafın dâhil olduğu 6 milyon işletmenin müşterileriyle “harita” paylaşımı nedeniyle vergiye tabi olacağı ileri sürüldü.

İddianın kaynağı Cumhuriyet gazetesi, 5 Aralık 2024 tarihli sayısında manşetten “AKP konum vergisi alacak” girdiği haberi internet sitesinde “İktidarın önerisi yasalaşırsa yer bildiren şirket ve esnaf yıllık ücret ödeyecek” başlığıyla aktardı (Cumhuriyet internet sitesinde “Esnafa konum paylaşımı vergisi: Ödemeyene milyonluk ceza!” başlığıyla https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/esnafa-konum-paylasimi-vergisi-odemeyene-milyonluk-ceza-2276105 adresinde yayımlanan haber ise silinmiş).

 

 

 

Aytunç Ürkmez, hazırladığı haberi sosyal medya hesabında şu sözlerle duyurdu:

“‘Yeni verginin konumu esnaf’ İktidar, “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adındaki torba yasada, şirket ve esnafa “Coğrafi bilgi sistemleri” için yıllık lisans bedeli düzenlemesi öngörüyor. Düzenleme kapsamında; CBS şirketleri lisans bedeli olarak yıllık “1 milyon 730 bin TL” (yaklaşık 50 bin dolar) vergi ödemesi planlanıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası şirketler ile yerli şirketler aynı lisans bedelini ödeyecekken, cezai yaptırımdan uluslararası şirketler etkilenmeyecek. Yasada dikkat çeken bir düzenleme ise küçük işletmeleri de etkiliyor. İşletmeler açtıkları internet sayfalarında ya da sosyal medyada paylaştıkları harita-konum bilgisi için de yıllık “bin 750 TL” (yaklaşık 50 dolar) lisans ödemek zorunda olacak. Detaylar haberimde:”

 

 

 

Söz konusu haberin ardından bazı sosyal medya kullanıcıları da söz konusu kanun teklifi ile işletmelerin açtıkları internet sayfalarında ya da sosyal medyada paylaştıkları harita-konum bilgisi için de yıllık 1750 TL lisans ücreti ödemek zorunda olacağını ileri sürdü.

 

(@HamdiCelikbas): “Esnafa “konum vergisi” geliyor !!! AKP iktidarı kamu harcamalarına kaynak için ne yapacağını şaşırdı. Kredi kartından haraç almaktan tepkiler üzerine vazgeçen iktidar, bu kez gözünü internette konum paylaşan 6 milyon esnafa dikti. Müşterilerine konum atan işletmelerden “harita lisans bedeli” adıyla yıllık 1750 liradan 1 milyon 750 bin liraya kadar vergi alınacak.”

 

Ahmet (@AhmetBeyefendi): “Cevdet Yılmaz çıkmış, konum paylaşma vergisi yok demiş. İnsanların aklıyla dalga geçmeyin. TBMMde bekleyen Köy Yasası Madde 17 açık. Ha şimdi tepki gelir bu maddeyi tasarıdan çıkarırsanız ayrı ama bu saçma veriye niyet etmişsiniz!”

 

Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile esnafa müşterilerine konum atan işletmelerden harita lisans bedeli adıyla yıllık 1750 liradan 1 milyon 750 bin liraya kadar kamuoyu tarafından konum vergisi olarak nitelenen vergi alınacağı iddiası doğru değil.

Hangi konumun hangi devlet kurumunun sorumluluk alanında olduğunun açıklandığı Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisi‘nde yer alan coğrafi verilerin paylaşılması ile ilgili yapılan atıf yanlış yorumlanmış (Kanun yazımında netleştirilmeyen / açıkça hariç bırakılmayan husus nedeniyle kamu kurumlarının sorumluluk alanında yer alan bir bölgeden esnafın yapacağı konum paylaşımının da coğrafi veri izin bedeli doğurduğu algısı oluşmuş).

Bahsi geçen yasa teklifinde odaklanılan coğrafi veri toplayan, üreten, paylaşan ve satan gerçek ve özel hukuk tüzel kişiler, konum paylaşan esnafları içermiyor.

Ülke genelinde coğrafi veri sektörü tarafından yürütülen iş süreçleri ile coğrafi veri üretiminin izlenerek kayıt altına alınmasını hedefleyen yasa tasarısında zikredilen coğrafi veri izin bedeli, coğrafi veri iznine tabii gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinden tahsil edilecek olup, esnaflardan alınmayacak.

Coğrafi verilerden haritalama yapan şirketlerinki gibi kâr amaçlı ve profesyonel kullanımı hedefleyen kanun tasarısı ile işyerinin konumunu paylaşan esnafa konum vergisi getirilmeyecek.

 

Adı geçen yasa teklifindeki coğrafi verilerin toplanması, üretimi, paylaşımı ve bu alana ilişkin mali ve cezai hükümlerin belirlenmesine ilişkin bahsi geçen maddenin ilgili kısmı şu şekilde:

“MADDE 17- 14/2/2020 tarihli ve 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci, dördüncü ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü, beşinci ve yedinci fıkralan yürürlükten kaldınimış, maddeye aşağıdaki fıkralar ve Kanuna aşağıdaki cetveller eklenmiştir:

“(2) Gerçek kişilerin ve özel hukuk tüzel kişilerinin Türkiye’ye ait Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisi kapsamındaki coğrafi verileri toplaması, üretmesi, paylaşması veya satması; fikrî, sınai ve ticari haklara ilişkin mevzuat hükümleri ile Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla ve ticari faaliyetleri gerçekleştirmek için gerekli belgelere sahip olması şartı ile Çevre, Şehircilik ve îklim Değişikliği Bakanlığının iznine tabidir. İzin belgesinin geçerlilik süresi bir yıldan az beş yıldan fazla olmayacak şekilde izin isteklisinin talebi üzerine yıl bazında Bakanlığın onayı ile belirlenir. İznin başlangıç tarihi başvurunun Bakanlıkça onaylandığı tarihtir. İzin bedeli Türk vatandaşı gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişileri için; coğrafi veri tema sayısı, çalışma alam, izin süresi ve talep sahibinin başvuru tarihi itibarıyla en son hesap dönemine ait gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan gelir tablosundaki net satış tutarı veya işletme hesabı özetindeki satış hasılat tutarı esas alınarak bu Kanun ekinde yer alan cetvellerde belirtilen ilgili dilimlere ait katsayıların izin katsayısı bedeli ile çarpımıyla hesaplanır. İzin bedeli yabancı gerçek veya tüzel kişiler için bir izin katsayısı bedelinin 1250 (bin iki yüz elli) katının süre katsayısı ile çarpımıyla hesaplamr. Bir izin katsayısı bedeli 1750 (bin yedi yüz elli) TL’dir. İzin bedelinin hesaplanmasında başvuru evraklarının tam ve eksiksiz olması şartıyla başvuru tarihi esas alımr. İzin katsayısı bedeli ile bu Kanunun ekinde yer alan Net Satış Tutarı/Satış Hasılat Tutan Cetvelinde belirtilen en az ve en çok miktarlar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Başvuru tarihi itibarıyla cari yıl öncesi hesap dönemine ait gelir veya kurumlar vergi beyannamesinin henüz Gelir İdaresi Başkanlığına verilmemiş olması durumunda; izin bedeli hesabında kullanılacak Yıllık Net Satış Tutarı / Satış Hasılat Tutarı Cetveline ait dilim, verilmiş olan en son beyannamedeki miktar üzerinden yeniden değerleme oramnda artırılarak cari yıl öncesi değer hesaplanmak suretiyle belirlenir. Cari yıl içerisinde ilk defa ticari faaliyete başlayan Türk vatandaşı gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişileri cari yıl izin bedelinden muaf tutulur. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; bu fıkranın uygulamasına ilişkin ihtiyaç duyacağı bilgi, belge ve verileri, gerçek ve tüzel kişiler ile genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumlardan talep edebilir. Alınan izin bedeli Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri hizmetlerinde kullanılmak üzere Çevre, Şehircilik ve îklim Değişikliği Bakanlığı Döner Sennaye İşletmesi Müdürlüğünün ilgili hesabına yatırılır. Başvuru evrakları Bakanlıkça onaylanan gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri izin bedelini 15 gün içerisinde Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün ilgili hesabına yatırmakla mükelleftir. 15 gün içinde ödeme yapılmaması halinde başvuru geçersiz sayılır.”

“(4) Yerel yönetimler, akıllı şehir uygulamaları kapsamında coğrafi veri toplayan sensörleri (algılayıcıları) Bakanlıkça oluşturulacak elektronik ortama kaydeder.”

“(6) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, coğrafi veri izninin alınmadığının tespiti halinde;

a) İzin başvurusu yapmak için faaliyet sahibine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün süre verilir. Verilen süre içinde izin başvurusu yapmayan Türk vatandaşı gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişilerine bir yıllık en yüksek izin bedeli tutannda, yabancı gerçek ve tüzel kişilere bir yıllık izin bedelinin 2 katı tutarında idari para cezası uygulanır.

b) îdari para cezası uygulanmış olması izin alma yükümlülüğünü ortadan kaldırmayıp, izne tabi gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişileri bedelini ödemek suretiyle izin almakla yükümlüdür.

c) îdari para cezası kararları, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre karan veren merci tarafından ilgiliye tebliğ edilir. Cezalar, tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenir. Süresinde ödenmeyen idari para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince takip ve tahsil edilir. İdari para cezasına karşı 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtirazlar zaruret olmayan hallerde evrak üzerinden incelenerek karara bağlanır. İtiraz üzerine verilen mahkeme kararları kesindir. Cezaların uygulanmasına yönelik usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.

ç) İdari para cezasının tahakkuk tarihinden itibaren 60 gün içinde izin başvurusunda bulunulmaması halinde, sonrasında yapılacak ilk izin başvurusunda izin bedeli iki katı tutarında uygulanır. “

 

Söz konusu yasa teklifinde 14 Şubat 2020 tarihli 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun‘a yapılacak eklemenin gerekçesi şu şekilde açıklanmış:

“Coğrafi veri toplayan, üreten, paylaşan ve satan gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri için izin süreçlerine ilişkin düzenleme yapılarak, ülke genelinde coğrafi veri sektörü tarafından yürütülen iş süreçleri ile coğrafi veri üretiminin izlenerek kayıt altına alınması hedeflenmiş olup bu suretle mükerrer coğrafi veri üretiminin önlenmesi ve üretim maliyetlerinin azalması sağlanacaktır. Ayrıca düzenleme ile tüm coğrafi veri kayıt altına alınmış olacağından afet, savaş, olağanüstü hal vb. durumlarda coğrafi veri ihtiyacının hızlı bir şekilde karşılanması mümkün olacaktır.

Coğrafi veri iznine tabii gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinden tahsil edilecek coğrafi veri izin bedelinin hesaplanması yöntemine, mali güç ve ayırma ilkeleri doğrultusunda, gelir seviyesi, gelirin elde edilmesi sürecinde coğrafî veri üretim veya kullanım yoğunluğu, gelire esas faaliyetin yapıldığı coğrafi alan büyüklüğü ve talep edilen izin süresi kriterleri çarpan katsayısı olarak eklenmektedir.”

 

Meclis’e sunulan yasa teklifi ile Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun‘da öngörülen kapsama esnaflar dahil edilmemiş.

 

Anayasa Mahkemesinin 18/5/2023 tarihli ve E.2020/42 – K.2023/99 sayılı kararı ile 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi “Anayasa gereği yetki sınırlarının tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi” gerektiği gerekçesi ile iptal edilen söz konusu kanunun ilk maddesi şu şekildeydi:

(2) Gerçek kişilerin ve özel hukuk tüzel kişilerinin Türkiye’ye ait Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisi kapsamındaki coğrafi verileri toplaması, üretmesi, paylaşması veya satması; özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla ve ticari faaliyetleri gerçekleştirmek için gerekli belgelere sahip olması şartı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının iznine tabidir. İzne tabi olacaklar ile izin süresi ve verilere ilişkin usul, esas ve içerikler Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenir. İzin bedeli 1/1000’lik pafta başına, yabancı gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri için 50 TL, yerli gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri için 25 TL’dir. Bu tutarlar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Alınan izin bedeli Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri hizmetlerinde kullanılmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün ilgili hesabına yatırılır. İzin alınmaması durumunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca izin bedelinin 10 katı tutarında idari para cezası uygulanır. İdari para cezası kararı, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre kararı veren merci tarafından ilgiliye tebliğ edilir.

 

Yani, Meclis’e sunulan yeni tasarı ile vergi kapsamı açısından bir genişletme / ekleme yapılmamış.

 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iddiayı aşağıdaki kamuoyu bilgilendirmesi metni ile tekzip etti:

“Bugün bazı medya organlarında ‘esnafa konum vergisi’ başlığıyla yer alan haberlere ilişkin açıklama zorunluluğu doğmuştur. Söz konusu kanun Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisinde yer alan coğrafi verileri üreterek gelir elde eden gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerini kapsamaktadır, sosyal medya hesapları üzerinden konum paylaşımı yapan esnafı ilgilendirmemektedir. Dolayısıyla konum paylaşımı yapan esnaftan vergi alınacağı bilgisi kesinlikle doğru değildir”

konum-vergisi-tekzip

 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı yayında konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Konum gönderenden harita vergisi alınması ile ilgili durum tamamen gerçek dışı. Düzenleme coğrafi bilgi maddesinden alarak bunları gelir amaçlı, ticari amaçlı gelir elde edenler ile ilgili. Esnafı ilgilendirmiyor.” ifadelerini kullandı.

 

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ise haberin gerçeği yansıtmadığını şu açıklama ile duyurdu:

“Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarında paylaşılan, “Esnafa konum vergisi geliyor” iddiası doğru değildir. Sosyal medya hesapları üzerinden konum paylaşımı yapan esnafa herhangi bir vergi getirilmesi söz konusu değildir. “7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun” esnafı değil, Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisi’nde yer alan coğrafi verileri üreterek gelir elde eden gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri kapsamaktadır. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz.”

 

Yorumunuzu yazınız...