“Gelecek Mi İklim Katili Mi?” Yazılı Panonun Almanya’da İklim Değişikliği İle Mücadele İçin Çocuk Yapmama Çağrısında Bulunmak İçin Verilen Bir İlânı Yansıttığı İddiası Doğru Değil

İklim değişikliğine karşı çocuk sahibi olunmaması yönünde çağrı içerdiği iddiasıyla paylaşılan “Gelecek Mi İklim Katili Mi?” yazılı ilân, “Doğum Grevi: Gezegeni Kurtarmak İçin Çocuksuz Kalmak” adlı belgeselin tanıtımı için hazırlanmış

 

Kapak görselindeki Türkçe “gelecek mi iklim katili mi?” (“gelecek ya da iklim katili?“) anlamına gelen Almanca “zukunft oder klimakiller?” ifadesinin yazılı olduğu, bir kadının çocuğunu emzirdiğinin görüldüğü ilânın Almanya’da iklim değişikliği ile mücadele için çocuk yapılmaması çağrısında bulunmak için panolarda yer aldığı iddia edildi.

 

Bu yöndeki aktarım örnekleri:

 

Ahmet Yenilmez (Güneş – 17 Şubat 2022 – “Gelecek Mi İklim Katili Mi?“:

“Gün geçmiyor ki, bir yenisiyle daha karşılaşmayalım. Bu seferki anormallik, yine sosyal medyada karşıma çıkan bir reklam panosu. Almanca konuşan ülkelerden birinden. Panodaki görüntüde çocuğunu emziren suratı asık bir kadın var ve altındaki yazı şu: “Gelecek mi, İklim katili mi?” Yani, gelecekte iklimin düzelmesini istiyorsan yeni nesillerden feragat et! Bu bebek gelecek için tehlike, iklim katili! Fotoğraftaki annenin de yalnız olması cabası, ortada bir baba yok! Tabi o konuyu, zaten hallettiler. Babasız ailelerin sayısı aldı başını gidiyor. Fakat bu sefer ki bambaşka bir mesele. Kadının kucağındaki masum sabi için, iklim katili diye, bir ibare kullanılmış! Kime ve neye göz dikildiğinin anlaşılması için fazla söze gerek yok.”

 

Sibel Eraslan (Star – 13 Mart 2022 – “Bebekler, geleceğimiz mi yoksa iklim katili mi?“):

“‘Zukunft oder Klimakiller?’ Afişte bu yazılı… Birisi üç yaşlarında ayakta, diğeri annesinden süt emen kucakta, iki çocukla çekilmiş, sandalyede bıkkınlıkla oturan kadının fotoğrafı… O iki çocuklu bir anne, onu bahane ederek üretilen provakatif soru ise, doğan her çocuğun su tüketiminde etkin bir aktör olduğu bilgisinden hareket ediyor; zavallı bebeklerin, dünyaya geldikleri için, iklim katili olup olmadığı ile ilgili… Almanya’da bir TV programında tartışma konusu olarak sunulan bu afiş, bizleri ciddi şekilde düşündürmelidir. Çünkü başımıza gelecek işler; önce söze, sonra direnç veya destek aşamalarıyla tartışmaya taşınıp, ardından da gerçeklikle vücut buluyor.”

 

Prof Çoban Turan (@prof2run): “‘Gelecek mi yoksa iklim katili mi’ Tereddüt etmeden halka gösterirler, sadece düzgün bakmanız gerekir. Tüm propaganda ve hastalıklı (pedofili) düşünceleri. Saklamıyorlar bile.”

 

 

Hsyn Ylmz: “Berlin’de bir bilbord: “Zukunft oder Klimakiller” (Gelecek ya da iklim katili) Yani; İklim değişikliğinin en temel sebebi 2030 yılına kadar küresel gaz emisyonunun %16’sından sorumlu olacak dünyanın en zenginlerinin oluşturduğu %1’lik dilim değil de sadece ve sadece çocuklar”

 

Bahse konu görseller, halka iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için çocuk sahibi olmama çağrısında bulunmak için Almanya’da panolara asılan bir ilân değil, bir belgeselin tanıtımı (Üzerinde yazılı Almanca “Wie wir ticken Reportagen aus Europa Mo-Fr 19.40 und 24/7 aud arte.tv” metni, yayım tarihi ile örtüşüyor).

Görseller, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için karbon emisyonlarını düşürmek amacıyla çocuk sahibi olmamayı tercih eden hareketi konu edinen 2019 yapımı “Birthstrike: Staying Childless to Save the Planet” adlı belgeselin tanıtımı için hazırlanmış.

 

 

Fransız-Alman TV kanalı Arte için 2019 yılında Rundfunk Berlin-Brandenburg tarafından hazırlanan Türkçe karşılığı “Doğum Grevi: Gezegeni Kurtarmak İçin Çocuksuz Kalmak” olan belgesel, Büyük Britanya’da iklim politikası nedeniyle iki çiftin çocuk sahibi olmama veya yalnızca bir çocuk sahibi olma kararı almalarını konu ediniyor.

Belgesel, dünyaya çocuk getirmeyi iklim değişikliği için zararlı olarak nitelemiyor ya da anneliği eleştirmiyor.

Nötr bir dil kullanan belgeselde çocuk sahibi olmama kararı alan çiftin anlatımlarına yer veriliyor ve çiftlerin aldıkları karar sonucunda karşılaştıkları zorluklar aktarılıyor.

Adı geçen belgesel için sunulan özet tanıtım metni şu şekilde:

“BirthStrike, çocuk sahibi olmayarak iklim değişikliğiyle mücadele eden bir grup aktivisttir. Müzisyen Blythe Pepino tarafından kurulan 30’lu yaşlar için Cumalar Gelecek, ‘iklim çöküşü ve medeniyet çöküşünün’ yaklaştığı bir dünyaya hayat getiremeyeceklerini söylüyorlar.”

 

2020 yılında Almanya’da yayınlanan belgeselde iklim değişikliğinin etkilerinin daha da kötüleşmemesi için çocuk sahibi olmamayı seçen “Doğum Grevi Hareketi” (“The Birthstrike Movement“) adlı marjinal oluşuma değiniliyor.

Doğum grevi, ekonomik, sosyal ve çevresel adaletsizliklere karşı kadınların çocuk sahibi olmama kararı aldıkları bir protesto. Adı geçen belgeselde ele alınan Doğum Grevi Hareketi ise kadınların çevresel sorunlarla mücadele etmek için doğum grevi yapmaları gerektiğini savunuyor.

 

Doğum Grevi Hareketi internet sitelerinde haklarında şu tanıtım metnini paylaşmış:

“Doğum Grevi Hareketi nedir?

Basitçe söylemek gerekirse BirthStrike Hareketi, insanlık kendi sosyal/çevresel/ekonomik sorunlarını çözene kadar üremenin reddedilmesidir . Toplumumuzdaki mevcut sosyal, ekonomik ve çevresel iklimi değiştirme konusunda ciddiyseniz BirthStrike en büyük etkiyi yaratacaktır! Her şeyden önce çocuğunuzu distopik bir varoluştan kurtarıyorsunuz . İkincisi , çocuk sahibi olmamak, bir kişinin iklim değişikliğini tersine çevirmek için verebileceği en etkili karardır . Üçüncüsü , doğum oranlarının düşmesi, liderlere kârdan önce çocuklara ve ailelere öncelik verme konusunda baskı uygulayacak ! Son olarak , daha fazla desteğe ihtiyaç duyan diğer pek çok değerli amaç arasında gençliğin özgürleşmesini savunmak da dahil olmak üzere, tutkularınızın peşinden gitme konusunda hayatınızda daha fazla özgürlüğe sahip olacaksınız.”

 

Belgeselde İsveç’teki Lund Üniversitesi’nden Seth Wynes ve Kimberly A. Nicholas’ın Environmental Research Letters adlı dergide 2017 yılında yayımlanan “The climate mitigation gap: education and government recommendations miss the most effective individual actions” başlıklı makalelerinin (Vol 12 Nr 7) bulgularına değinilmiş.

Yaşam tarzı seçimlerinin küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonları üzerindeki etkisini inceleyen söz konusu makalede “doğmamış her çocuğun yılda yaklaşık 58,5 ton CO2 tasarrufu sağlayabileceği” şeklinde bir tespite yer verilmiş.

 

kisisel-tercihlerin-iklim-degisikligine-etkisi

 

Yorumunuzu yazınız...