Damat Ferit Paşa’nın Torununun Olduğu İddiası Doğru Değil

Derin Tarih Dergisi’nin Şubat 2013 tarihli sayısında Osmanlı diplomatı ve devlet adamı Damat Ferid Paşa’nın torunları ile bir söyleşiye yer verilmişti. Ancak, Burcu Bulut imzasını taşıyan bu röportaj Damat Ferit’in “olmayan torunu” ile yapılmıştı. Damat Ferit Paşa’nın çocuğu yoktu ki torunu olsun! Röportaj yapılan kişilerin dedeleri Damat Ferid değil, aynı dönemde yaşamış başka bir devlet görevlisi Ferid Hurşit idi.

Yanlış İddia

 

Derin Tarih Dergisi’nde Damat Ferit’in Torunuyla Yapıldığı Sanılan Röportaj Aslında Damat Ferit Yerine Ferid Hurşid İsimli Bir Kişinin Torunlarıyla Yapılmıştı

Burcu Bulut’un Damat Ferit’in torunu sanılan ve çeşitli basın yayın organlarında bu yönde lanse edilen haberlere konu olan Zeynep Hurşit’le yaptığı söyleşi Derin Tarih adlı derginin Şubat 2013 sayısında yayınlanmıştı.

“Dedem Osmanlı ile Birlikte Batmıştı” şeklinde yorumuna yer verilen ve “Damat Ferid’in torunu konuştu” başlığıyla sunulan bu röportajda Zeynep Hurşit, dedesi sandığı Damat Ferit hakkında şöyle yorumlarda bulunmuştur:

Büyük dedeniz 1922’de “vatan haini ilan edildiği için yurtdışına kaçmak zoruna kaldı. Bu kara leke sadece kendisine değil, soyunun devamı olan sizlere de zarar verdi. Neden böyle oldu? Ferid Paşa neden anlaşılamadı?

1. Dünya Savaşı vakti gelmiş bir savaştı ama bu savaşa Osmanlı Devleti’ni sokan dedem deildi. Osmanlı geleneğinden gelmiş ve Osmanlı saltanatı ile akrabalık bağı olan bir paşadan söz ediyoruz. Vatan ve hürriyet çoğu Osmanlı bürokrayı için Osmanlı soyunun korunması ve saltanatta kalması idi. Çünkü vatan bildiğimiz toprakları bize veren o sülaleydi. Küçük bir kabileden bir dünya devleti çıkarmışlardı.

Dedem ve dedem gibi düşünenler, ölmüş bir devletin idaresini ele aldılar. Devlet savaşmış ve yenilmişti. Onlar Osmanlı sülalesinin korunmasını, tekrar dirilmek için tek seçenek olarak görüyorlardı. Tarih her zaman galiplerin yazdığı bir kitap olmuştur. Dedem kaybetmiş bir düşüncenin günah keçisi oldu.

 

Damat Ferit Paşa

 

Ancak röportajda bir teferruat atlanmıştı:  4 Mart 1919 – 30 Eylül 1919 ve 5 Nisan 1920 – 17 Ekim 1920 tarihleri sadrazamlık görevini üstlenen ve Kuvay-ı Milliye’nin istiklâl mücadelesi aleyhinde yoğun çaba sarf eden Damat Ferit’in (1853-1923) çocuğu yoktu! Haliyle, Damat Ferit Paşa’nın torunu da olamazdı! Yani Derin Tarih’te Damat Ferit’in “olmayan” torunlarıyla yapılan röportaj yayınlanmıştı.

Kendisiyle röportaj yapılan Zeynep Hurşit’in gerçekten de Ferid Hurşid adında bir dedesi vardı. Ancak, Zeynep Hurşit’in dedesi iddia edildiği ya da sanıldığı gibi Damat Ferit değildi. Ferid Hurşid’in Damat Ferit’le bir ilgisi yoktu. Zeynep Hurşid’in dedesi Ferid Hurşid ve Damat Ferit aynı yıl (1853) doğmuş olsalar da farklı kişilerdi. Hurşid ailesinin dedeleri Ferid Hurşid’i Damat Ferit sanması nedeniyle oluşan bir yanlış anlama mevcuttu.

Damat Ferit, eşini genç yaşta kaybeden Mediha Sultan ile evlenmiş, çiftin çocukları olmamıştır. Mediha Sultan’ın ilk kocasından bir oğlu olmuştu; fakat, Londra’da yaşayan bu çocukların Damat Ferit Paşa ile kan bağları yoktu. Ancak Damat Ferit Paşa, eşinin oğlu ile torunlarını ailesi kabul ederek mirasını da onlara bırakmıştı.

 

Derin Tarih Dergisi’nin 2013 Yılı Şubat Ayında Yayınlanan “Damat Ferid’in Torunu Konuştu” Alt Başlıklı Kapağı

 

Damat Ferit’in torunu olduğu sanılan Zeynep Hurşit’in babası Ürdün’de muhasebecilik yapan 1944 doğumlu Halil Hurşit tarafından kaleme alınan mektup “Damat Ferid Paşa’nın Torunundan Mektup Var” başlığıyla Derin Tarih Dergisi’nin “Okur Hattı” bölümünde yayınlanmıştı.

 

“Damat Ferid Paşa’nın Torunundan Mektup Var” başlığıyla Derin Tarih Dergisi’nin “Okur Hattı” bölümünde yayınlanan metin

 

Bahsi geçen mektubun metni şu şekildeydi:

Sayın Mustafa Armağan Bey,

 

Sözlerime Allah’ın selamı üzerinize olsun diyerek başlıyorum.

 

Derginizin Şubat sayısında ailemiz hakkında çıkan söyleşi bizi mesrur etti. Unutulmuşluk perdesini aralamanız, geçmişin değerlerini anımsamanız bize mutluluk ve umut verdi.

 

Tarihçi olmanız münasebetiyle size şanslı tarihimizi anımsatacak değilim. Ama şunu bilmenizi isterim ki, sizin gibi tarihe ilmi namusla bakan şahıs sayısı sanıldığı kadar fazla değildir.

 

Yahya Kemal’in deyimiyle ‘En acı olan, köksüzlüğün verdiği acıdır.’ Köklerimize sahip çıkıyor olmanız dolayısıyla bizler size derin bir minnet ve güven duyuyoruz. Bu meyanda elimizde olan bazı belgeleri size gönderiyorum.

 

Bu coğrafyadaki 100 yıllık yanlışlıklar yeni baştan ele alınıyor, yatağından uzaklaştırılmış nehir eski yatağına dönüyor. Osmanlı bakiyesi olan bizler de uzun, yıpratıcı, istemediğimiz ve dahi mecbur bırakıldığımız ayrılığın sona ermesini bekliyoruz, umuyoruz, bunun için dua ediyoruz.

 

Tarihimizi yeniden ele aldığınız şu dönemde dedem merhum Ferid Paşa ile alakalı derginizde çıkan yazılar ve sizin yorumlarınız bize uzak kaldığımız vatanımıza dönebilme ihtimali olduğunu gösterdi.

 

Türkiye’nin yeni yönetimi her tavrıyla atalarına yakışan bir idare ve temsil sergilemekte. Bu meydan 100 yıldır vatanından ayrı yaşayan bizlerin varlığından ve karşı karşıya olduğumuz sorunlardan Türkiye’nin adil idarecilerini haberdar etmek vazifesi, Türk basını içerisinde şerefi ve hakkaniyetiyle size düşer diye mülahaza ediyorum.

 

Yüz yüze olduğumuz en büyük sorun, büyükelçiliklerimiz tarafından dikkate alınmıyor olmamız. Kızım Zeynep Hurşit birkaç kez Türkiye Cumhuriyeti Amman Büyükelçiliği’ne başvurmasına rağmen bu konuda en ufak bir hassasiyet ve samimiyetle karşılanmamış, elimizdeki belgeler Osmanlıca olduğu için bir çırpıda reddedilmiştir.

 

Dergide çıkan yazıdan sonra bize ulaşan birçok Türk vatandaşı bizi Türk vatandaşı yapabileceklerini söylediler.

 

Türkiye’yi bilmiyoruz ve aldatılmaktan korkuyoruz. Bu konuda bize yol gösterici bir tavsiyede bulunabileceğinizi umut ediyorum.

 

Sizi daha fazla rahatsız etmeden mektubuma son veriyorum.

 

Sevgiler sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

 

Allah’ın selamı üzerinize olsun.

 

Halil “Mehmet Nihat” Hurşit

 

Bahse konu mektup Derin Tarih Dergisi’nin Twitter profilindenDamat Ferid Paşa’nın Torunundan anlamlı tespit: “yatağından uzaklaştırılmış nehir eski yatağına dönüyor”” notuyla paylaşılmıştı. Yani, Mustafa Armağan Derin Tarih Dergisi’nde Damat Ferit’in olmayan torunundan aldığı mektubu yayınlamıştı (Halil Hurşit, 2012 yılında babası ve Damat Ferit’in oğlu Mehmet Nihat’tan kendisine İş Bankası hisseleri kaldığını iddia ederek karşılığını talep etmişti).

Derin Tarih Dergisi Şubat 2013’te yayınlanan sayısındaki hatayı ancak Ağustos ayında fark edebilmişti. Ağustos sayısının baskıya gitmesinden sonra fark edilen bu hata nedeniyle Dergi’nin Eylül 2013 sayısında  bir düzeltme yayınlandı ve Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan tarafından dergideki yazısında şöyle özür dilendi:

“Ne olursa olsun maddi bir hata karşısında boynumuz kıldan incedir ve uygun bir dille bildirildiği zaman hep yaptığımız gibi özür diliyoruz (‘Hatasız Kul Olmaz’ başlıklı bölümü ısrarla sürdürdüğümüzü biliyorsunuz)”

Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan’ın Damat Ferit Paşa’nın Torunu ile Yapıldığı Sanılan Röportaj Metni İle İlgili Duyurusu

 

Murat Bardakçı, su katılmamış bir ahmak ve hain olarak tanımladığı Damat Ferit Paşa’nın olmayan torunundan geldiği iddia edilen mektubun yayınlanması meselesine Tarihin Arka Odası adlı programda şöyle değinmişti:

 

https://www.youtube.com/watch?v=NideCL74lFs

 

Damat Ferit Paşa’nın Torunu Olduğunu Zanneden Yazarlar

Mustafa Armağan kişisel internet sitesinde “Damat Ferid ile Atatürk ortakmış!” başlığıyla 6 Ocak 2013 tarihinde yayınlanan yazısında Damat Ferit Paşa’nın torunu sanılan Halil Hurşit’in dedesinden kaldığını iddia ettiği İş Bankası hisseleri ile ilgili hak talebi üzerinden Mustafa Kemal Atatürk ile Damat Ferit Paşa’yı “iş ortağı” ilân etmişti:

"Geçenlerde ‘hain’ Damat Ferid Paşa’nın torunlarından Halil Hurşit Bey, İş Bankası’nın ortağı olduğunu iddia edince ortalık fena halde karışmış. Bir süre sonra anlaşılmış ki, iş gayet ciddi: Meğer Damat Ferid’in torununun elinde vaktiyle İttihatçıların kurduğu İtibar-ı Milli Bankası’nın hisse senetleri varmış. Bunları kaydileştirmeye gelmiş bankaya. Nedense bu işlem sırasında arbede yaşanmış. Belli ki güçlerine gitmiş banka yetkililerinin. Malum İtibar-ı Milli, muazzam kaynaklara sahip bir bankaydı. El çabukluğu marifet bir günde İş Bankası’na dahil edilivermişti. Bu haberden öğrendik ki, Damat Ferid de Atatürk ile İş Bankası’nın ortaklarındanmış! (Sabah, 28 Aralık 2012)"

Yeni Şafak Gazetesi‘ndeki “‘Kesik Kelle’ Siyaseti” başlıklı 14 Şubat 2013 tarihli yazısında Akif Emre de Zeynep Hurşit’i Damat Ferit’in torunu olarak aktarmıştı:

 "Bu çerçevede Derin Tarih Dergisi"ne konuşan Damat Ferid Paşa"nın torunu Zeynep Hurşit"in, büyük dedelerinin naaşının Lübnan"dan Türkiye"ye nakli konusunda söyledikleri hayli ilginç"

 

Burcu Bulut Noam Chomsky İle Röportajında Etik İhlâllerde Bulunmuştu

Damat Ferit’in olmayan çocuklarıyla yaptığı söyleşi Burcu Bulut’un ilk gazetecilik skandalı değildi. “Burcu Bulut’un Yeni Şafak Gazetesi’nde Yayınlanan Noam Chomsky İle Röportajı Bir Gazetecilik Rezaletiydi” başlıklı incelememizde aktardığımız üzere Burcu Bulut, 27 Ağustos 2013 tarihinde Yeni Şafak Gazetesi’nde “Arap Baharı gerçek ruhunu şimdi buldu” başlıklı Noam Chomsky söyleşisinde Chomsky’e ait olmayan ifadelere yer vermesiyle büyük tepki çekmişti. Burcu Bulut’un Noam Chomsky’nin ağzından çıkmışçasına kaleme aldığı Türkçe ifadelerin Google Çeviri yoluyla İngilizce’ye çevrildiği, Chomsky’e ait olmayan ifadelerin kendisine aitmişçesine röportajda yer aldığı ortaya çıkmış ve Yeni Şafak Gazetesi 1 Eylül 2013 tarihinde yayınladığı “düzeltme ve özür” başlıklı aşağıdaki metinle Chomsky söyleşisindeki hatayı kabul ederek internet sitesinden kaldırmıştı.

 

Yorumunuzu yazınız...