Meksikalı ressam Rodriguez çizmiş” notuyla paylaşılan, 6 yaşında tacize uğrayan H.K.G.’nin resmedildiği sanılan görsel 2016 yılından

 

Hiranur Vakfı’nın kurucusunun kızı H.K.G.’nin 6 yaşında iken imam nikahı ile evlendirildiğini, çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını anlatarak şikayetçi olmasının kamuoyunda infiale yol açması akabinde sosyal medyada paylaşılan “çocuk gelin” çizimine ve kamuoyunda “çocuk istismarcısına evlilik affı” olarak nitelenen kanun tasarısı önerisine değineceğiz.

“Meksikalı ressam Rodriguez çizmiş” notuyla paylaşılan, 6 yaşında tacize uğrayan H.K.G.’nin resmedildiği sanılan görsel ve ilgili paylaşım şöyle:

meksikali-ressam-rodriguez-cizmis

 

Gerçeği Ne? adlı sosyal medya hesabı “Meksikalı bir ressamın, ‘6 yaşında gelin olan bir kızı’ çizdiği iddiası” hakkında attığı tweette Aytun Çıray ve Cem Tok gibi isimlerce paylaşılan görsel hakkında şu ifadelere yer verilmiş:

İddia: “İyi Parti Milletvekili Aytun Çıray ve Cem Toker gibi isimler, Meksikalı bir ressamın ‘6 yaşındaki gelin olan kızı’ çizdiğini iddia etti ve bunu sosyal medya hesaplarından paylaştılar”

Gerçek: “Söz konusu çizimin 2016 yılına ait olduğu ve ilk olarak CHP’li Özcan Purçu’nun istediği yasal değişikliğe karşı çizildiği ortaya çıktı.”

 

 

Ancak, bu çizimin tepki gösterdiği tasarı teklifi iddia edildiği gibi CHP’li vekillere ait değildi…

 

Görsel, Antonio Rodríguez’in 2016 yılı Kasım ayından çizimi.

 

cocuk-gelin-cizim

 

Cartoon Movement adlı internet sitesinde 22 Kasım 2016 tarihinde “Çifte Suç” (“Double Crime”) başlığıyla “Türkiye tacizcileri mağdurlarıyla evlenmesi durumunda affeden yasayı geçirdi” (“Turkey passes law to pardon rape if aggressors marry victims”) notuyla yayımlandığı görülüyor.

 

antonio-rodriguez-karikatur

 

Açıklamadan da anlaşılacağı üzere karitür, 2016 yılında “çocuk istismarına ‘evlilik yoluyla af’ getirecek tasarı” olarak nitelenen yasa tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulmasına tepki olarak çizilmiş.

Geçmişte Türk Ceza Kanunu’nda (TCK), cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren bir düzenleme yer alıyordu.

Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 423. maddesi şöyleydi:

“Her kim onbeş yaşını dolduran bir kızı alacağım diye kandırıp kızlığını bozarsa altı aydan iki seneye kadar hapsolunur. Evlenme vukuu halinde dava ve ceza tecil olunur. Şu kadarki beş sene içinde koca aleyhine boşanmaya hükmolunursa hukuku amme davası avdet eder ve evvelce ceza hükmolunmuşsa çektirilir.”

Eski TCK’da yer alan “evlenme vaadiyle kızlık bozma” suçunu işleyen failin mağdurla evlenmesi halinde cezanın düşürülmesine ilişkin hüküm 2005 yılında yürürlükten kaldırılmıştı.

Ancak, mağdurun failiyle evlendirilmesi durumunda cezanın uygulanmamasını öngören yasa teklifleri yakın geçmişte tekrar gündeme geldi.

2016 yılı Kasım ayında TBMM Genel Kurulunda görüşülen “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın Geçici 1’inci maddesine cinsel suçlarda, mağdur ve failin evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesi yönünde fıkra eklenmesi önergesi tartışmalara yol açmıştı.

“Çocuk istismarcısına evlilik affı” olarak nitelenen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’na geçici madde eklenmesi amacıyla mezkûr önerge AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve bazı milletvekilleri tarafından verilmişti.

AK Parti milletvekillerince kabul edilen önerge; cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016’ya kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda CMK’deki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesini öngörmüştü.

İlgili önerge metni şöyleydi:

“(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir.”

Adalet Bakanlığı’nın tecavüz yaptırımlarındaki yasa değişikliği tekliflerinin, ‘tecavüzcüye evlilik yoluyla cezadan kurtulma imkanı getirdiği’ iddiasının doğru olmadığını belirttiği konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:

“Tecavüzcüye evlilik yoluyla cezadan kurtulma imkanı kesinlikle getirilmemektedir. Tecavüz suçunun failleri bu düzenleme kapsamı dışındadır. Düzenleme, failin mağdurla resmi nikahla evlenmesi şartıyla uygulanabilecektir. Ancak, tecavüzcüler, mağdurla evlense dahi bu düzenlemeden yararlanamayacaktır. Düzenleme geçici bir düzenlemedir. 16 Kasım 2016 tarihinden önce işlenmiş suçlar yönünden bir kereye mahsus olarak uygulanacaktır. Bu tarihten sonra bu suçu işleyenler, mağdurla evlenseler dahi ceza almaktan kurtulamayacaktır.”

“Eski TCK’da çocuğa tecavüz suçunun cezasının alt sınırı 5 yıl iken, yeni TCK’da 2005’te 8 yıla, 2014’te ise 16 yıla çıkarılmıştır. Ayrıca TBMM’de görüşülen bu kanunla suçun cezası daha da artırılmaktadır. Cinsel istismar suçu, eski TCK’da ‘Adabı umumiye ve nizamı aile aleyhinde cürümler’ başlığı altında düzenlenmiş iken, yeni TCK’da ‘Kişilere karşı suçlar’ kısmında ‘Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar’ bölümünde düzenlenerek büyük bir zihniyet dönüşümü yapılmıştır. Erken yaşta evliliklerin önüne geçmek için zorunlu eğitim, 12 yıla çıkarılmıştır. Anayasaya çocuklar ve kadınlar için pozitif ayrımcılık yapılabileceğine ilişkin hüküm konulmuştur.”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yasa önergesinin tecavüzcüleri kapsamadığını, “ailelerinin kararıyla evliliğe zorlanan kadın ve erkeklerin dramına son vermeyi” amaçladığını savunmuştu.

CHP’li vekiller ise TBMM’deki oturumda önergeye tepki göstererek, düzenlemenin geçmişte TCK’da bulunduğunu belirterek, tecavüzcüyle evlenme halinde açılan kamu davasının ertelenmesinin yeniden gündeme getirildiğini, bunu kabul etmenin mümkün olmadığını söylemişti.

Kamuoyunda büyük tepki çeken kanun teklifine ilişkin 22 Kasım 2016 tarihinde yaptığı açıklamada dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, düzenlemenin komisyondan geri çekildiğini açıklamıştı.

Meclis’te kabul edilen 6763 sayılı 24 Kasım 2016 tarihli Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun‘da bu yönde bir madde yer almamıştı.

Ancak bu tasarı daha sonra 2018 ve 2020 yıllarında AK Partili vekillerce Meclis’e sunulsa da, kamuoyundan büyük tepkiler alması sonrasında geri adım atılmıştı.

 

Yorumunuzu yazınız...