Adolf Hitler’in Türkiye’nin Nazi Almanyasının Yahudilere yönelik baskılarından kaçmaya çalışan bilim insanlarına kucak açmaya son vermesi talebine Mustafa Kemal Atatürk’ün “bir onbaşı beni cinayetlerine alet edemez” sözleriyle yanıt verdiği iddiasına değineceğiz.
Doğru olup olmadığının sorgulandığı bu aktarım 18 Nisan 2023 günü sosyal medyada tekrar gündeme geldi:
“türkiye’nin, nazi rejimi tarafından baskı gören bilim insanlarıyla temas kurduğunu öğrenen hitler’in, “bu komünist profesörleri ülkenize sokmayınız” mesajını göndermesine atatürk’ün yanıtı. “bir onbaşı beni cinayetlerine alet edemez.”
atatürk, cevabın sonrasında dışişleri bakanı tevfik rüştü aras ve milli eğitim bakanı reşit galip’e sürecin hızlandırılması talimatını verir. kaynak: reisman, arnold. “jewish refugees from nazism, albert einstein, and the modernization of higher education in turkey (1933–1945).”
türkiye’nin, nazi rejimi tarafından baskı gören bilim insanlarıyla temas kurduğunu öğrenen hitler’in, “bu komünist profesörleri ülkenize sokmayınız” mesajını göndermesine atatürk’ün yanıtı.
“bir onbaşı beni cinayetlerine alet edemez.” pic.twitter.com/7rAJ7EREt5
— only türk siyasi posting (@siyasiposting) April 18, 2023
Atatürk’e atfedilen bu söz, Turkish Archives adlı profilin aşağıdaki paylaşımının ardından tekrar popülerlik kazandı:
“In 1933, Hitler threatened Ataturk to stop rescuing the Jewish&Communist professors that Hitler tried to eliminate. Ataturk told him: “A corporal cannot manipulate me for his murders,” and ordered procedures for professors from Germany to take refuge in Turkey.”
“1933’te Hitler, Atatürk’ü, Hitler’in ortadan kaldırmaya çalıştığı Yahudi ve Komünist profesörleri kurtarmayı bırakması için tehdit etti. Atatürk ona, “Bir onbaşı, cinayetleri için beni manipüle edemez” dedi ve Almanya’dan gelen profesörlerin Türkiye’ye sığınmaları için işlem yapılmasını emretti.”
In 1933, Hitler threatened Ataturk to stop rescuing the Jewish&Communist professors that Hitler tried to eliminate. Ataturk told him: “A corporal cannot manipulate me for his murders,” and ordered procedures for professors from Germany to take refuge in Turkey. pic.twitter.com/cyhuIbFc8I
— Turkish Archives (@antiturkism) April 17, 2023
Hitler’in “Benim ortadan kaldırmak istediğim bu Yahudi alayını Mustafa Kemal koruyamaz” mesajına Atatürk’ün “Bir onbaşı beni cinayetlerine alet edemez” yanıtını verdiği iddiasının kaynağı olarak Arnold Reisman’ın “Nazizm’den Yahudi Mülteciler, Albert Einstein ve Türkiye’de Yüksek Öğretimin Modernleşmesi (1933–1945)” (“Jewish Refugees from Nazism, Albert Einstein, and the Modernization of Higher Education in Turkey (1933–1945)” (2007. Aleph. No. 7. Sf: 253–81) başlıklı makalesi sunulmuş.
Makalede de Naim (Avigdor) Güleryüz’ün Şalom’da yayımlanan “Türkiye’ye gelen çoğu Yahudi kökenli Alman profesörler ve Albert Einstein’ın mektubu” başlıklı 9 Ocak 2008 tarihli yazısı kaynak olarak aktarılmış.
Şalom’da yayımlanan bahsi geçen yazıda da bu anekdot için Turhan Aytul’un 1985 yılında Milliyet’te yayımlanan yazısına atıf yapılmış.
Yazıdaki “Turhan Aytul, ‘5 Büyük Kavga. 1-Atatürk-Hitler Çatışması’, Milliyet, 18 Ağustos 1985” kaynak atfıyla sunulan ilgili bölüm şöyle:
“Türk hükümetinin kendisinin kovduğu kişilerle temas kurduğunu öğrenen Hitler 8 Mayıs 1933 günü Berlin’deki makamına öfkeyle gelerek “Benim ortadan kaldırmak istediğim bu Yahudi alayı’nı Mustafa Kemal koruyamaz. Buna müsaade veremem.” diye tehditte bulunur ve Atatürk’e “Bu komünist profesörleri ülkenize sokmayınız” mesajı gönderir. Atatürk bu bilgi kendisine iletildiğinde Hariciye Vekili Tevfik Rüştü (Aras) ve Maarif Vekili Dr. Reşit Galip’e “Bir onbaşı beni cinayetlerine alet edemez” diyerek Türkiye’ye sığınmak ve Türk Üniversitelerinde görev yapmak isteyen Alman profesörlerle ilgili işlemlerin süratlandırılması talimatını verir.”
Ancak, Milliyet Gazetesi dijital arşivinde yapılan taramada Turhan Aytul’un bahsi geçen yazısının izine rastlanamıyor.
Nazi Almanyasından kaçarak Türkiye’ye sığınan bilim insanlarıyla yüksek öğrenim sistemi reformunun nasıl gerçekleştirildiğine değinen Gazeteci Nüket Aşkın tarafından kaleme alınan “Son Devrim” adlı kitapta da bu aktarıma (yukarıda alıntılanan aynı metinle, bir kaynak atfı yapılmaksızın) yer verildiği biliniyor (2008. AC Yayinları. Sf: 32).
Atatürk’ün vefatının yıllar sonrasında bir anda güvenilir kaynak atfı olmadan ortaya çıkan, birinci ağızdan aktarılmayıp farklı kaynaklardan doğrulanamayan bu gibi çarpıcı söylemlere şüphe ile yaklaşmak gerek.
“Bir Sözün Atatürk’e Ait Olduğu Nasıl Doğrulanabilir?” başlıklı yazımızda Atatürk’e atfedilen sözlerin nasıl teyit edilebileceğine değinmiştik.
Yapılan taramada Atatürk’ün Hitler’e “Bir onbaşı beni cinayetlerine alet edemez” yanıtını verdiğini teyit eder nitelikte bir bulguya erişilemiyor. Atatürk’ün hayatta olduğu dönemden ya da muteber bir arşiv kaynağından bu aktarım doğrulanamıyor.
Bu hâliyle sözün Atatürk’e ait olduğunu belirtmek de mümkün görünmüyor.
İncelemeyi, Albert Einstein’ın Yahudi Nüfusu Koruma Grupları Birliği (OSE) Başkanı unvanıyla Türkiye Cumhuriyeti (Bakanlar Kurulu Başkanına) Başbakanına hitaben Almanya’daki Yahudi profesörler adına yazdığı, “Almanya’dan 40 Yahudi profesör ve doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye’de devam etmelerine müsaade edilmesinin” talep edildiği, “sadık hizmetkarınız olmaktan şeref duyuyorum” ifadeleriyle sona eren 17 Eylül 1933 tarihli iltica mektubunun orijinali ve resmî çevirisini alıntılayarak sonlandırmış olalım…
Kapak görseli: Mustafa Kemal Atatürk’ün İran Şahı’nın Türkiye’yi ziyareti dolayısıyla Ankara’da yapılan törenin geçit resmine gelişi (17 Haziran 1934)