Türkiye’deki 21 ABD Üssünü 25 Temmuz 1975 Tarihinde Kapatma Kararı Alan Hükümetin Başbakanı Bülent Ecevit Değil Süleyman Demirel’di

 

Kıbrıs Barış Harekâtının ardından ABD’nin aldığı ambargo kararının akabinde 1975 yılında Türkiye’deki ABD üslerinin kapatılması kararının Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde alındığı yönündeki yanlış iddia sosyal medyada şöyle paylaşılıyor:

 

Türkiye’ye Ambargo uygulayan ABD’nin, 21 üssü kapatıldı. ABD bayrakları indirildi yerine TÜRK Bayrakları çekildi.! Bülent Ecevit, Başbakan. (25 Temmuz 1975)

 

abd-usleri-ecevit

 

12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında konulan haşhaş ekim yasağının kaldırması ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı akabinde ABD 1975 yılından itibaren Türkiye’ye ambargo kararı alması iki ülke arasındaki ilişkileri bir hayli gerdi. Bu süreçte Türkiye, ABD üslerinin kapatılması kararını aldı.

Bu kararın alındığı 25 Temmuz 1975 tarihinde Başbakan Bülent Ecevit değil Süleyman Demirel’di.

1970’li yıllardaki hükümetlerin listesi şöyleydi:

  • 31 II. Demirel Hük. (03.11.1969-06.03.1970)
  • 32 III. Demirel Hük. (06.03.1970-26.03.1971)
  • 33 I. Erim Hük. (26.03.1971-11.12.1971)
  • 34 II. Erim Hük. (11.12.1971-22.05.1972)
  • 35 Melen Hük. (22.05.1972-15.04.1973)
  • 36 Talu Hük. (15.04.1973-26.01.1974)
  • 37 I. Ecevit Hük. (26.01.1974-17.11.1974)
  • 38 Irmak Hük. (17.11.1974-31.03.1975)
  • 39 IV. Demirel Hük. (31.03.1975-21.06.1977)
  • 40 II. Ecevit Hük. (21.06.1977-21.07.1977)
  • 41 V. Demirel Hük. (21.07.1977-05.01.1978)
  • 42 III. Ecevit Hük. (05.01.1978-12.11.1979)
  • 43 VI. Demirel Hük. (12.11.1979-12.09.1980)

 

incirlik-disindaki-tum-abd-uslerine-el-kondu
Görsel: Türk Dış Politikası

 

ABD’nin Kıbrıs çıkarmasını öne sürerek 3 Şubat 1975 tarihinde askerî yardımı keserek başlattığı silah ambargosu, Türkiye’de büyük tepkiye yol açtı. Silah ambargosu adımına karşılık olarak Türkiye, (İncirlik hariç) ABD üsleriyle ilgili ikili anlaşmaların uygulanmasını 25 Temmuz 1975 tarihli Bakanlar Kurulu kararnamesiyle tek taraflı olarak durdurdu. Bu kararla “Türkiye’deki sayıları 21’i bulan bütün ABD üs ve tesislerini” kapatıldı. Ancak İncirlik Üssü’nün NATO görevlerinde kullanılmasına herhangi bir kısıtlama getirilmedi.

 

uslere-el-koyduk

 

Bakanlar Kurulu’nun 25 Temmuz 1975 tarihli kararındaki hususlara dair ABD’ye verilen nota metni şöyleydi (Faruk Sönmezoğlu (1995). ABD’nin Türkiye Politikası (1964-1980). Der Yayınları. İstanbul. Sf: 287):

“1. Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ortak savunma işbirliğini düzenleyen 3 Temmuz 1969 tarihli Savunma ve İşbirliği Anlaşması (ve) bununla ilgili diğer anlaşmalar hukuki geçerliliklerini kaybetmişlerdir.

2. Bu durum muvacehesinde Türkiye’deki bütün ortak savunma tesislerinin faaliyeti, İncirlik ortak savunma tesisinin münhasıran NATO görevi mahfuz kalmak kaydıyla, yarından, yani 26 Temmuz 1975 tarihinden itibaren durdurulmuştur.

3. Faaliyeti durdurulan bütün tesisler Türk Silahlı Kuvvetlerinin tam kontrol ve gözetimine devredilecektir.”

 

usler-turk-komutanlarin-yonetiminde
Görsel: Mustafa Yürekli

 

Konuyla ilgili yapılan açıklama şu şekildeydi (Milliyet. 26 Temmuz 1975. Sf:1):

“Türkiye ile ABD arasındaki ortak savunma işbirliğini düzenleyen 3 Temmuz 1969 tarihli savunma işbirliği antlaşması, bununla ilgili diğer antlaşmalar, hukuki geçerliliklerini kaybetmişlerdir. Bu durum muvacehesinde Türkiye’deki bütün ortak savunma tesislerinin faaliyeti, İncirlik ortak savunma tesisinin münhasıran NATO görevi mahfuz kalmak kaydıyla yarından, yani 26 Temmuz 1975 tarihinden itibaren durdurulmuştur. Faaliyetleri durdurulan bütün tesisler Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tam kontrol ve gözetimine devredilecektir.”

 

uslerdeki-abd-bayragi-indi-turk-bayragi-cekildi

 

Kararın açıklanmasının ardından Başbakan Süleyman Demirel tarafından dönemin ABD Başkanı Gerald Ford’a gönderilen telgrafta şu ifadelere yer verildi:

“…

I am confident you will admit that we, on our part, have shown utmost restraint and patience and did whatever required defence relationship is maintained. And, this, at the cost of drawing heavy criticism from our public opinion, which is deeply hurt and disappointed by the attitude of the Congress. But unfortunately the Congress chose to maintain its wrong and counterproductıve approach to the problem.

I am sure you will agree that it is impossible for any government to explain to its public opinion the validity of an advanced cooperation with and of special privilege and facilities to a country whose congress adopts an attitude which can easily be considered as deliberately hostile by any country, let alone an ally.

The decision taken by my government and communicated to your ambassador on 25th of July has been adopted with great reluctance. But this was the only alternative left open to us by the negative vote of the House. I consider this development as most unfortunate but politically and legally unavoidable as a result of the insistence of the Congress on its wrong approach to the problem.

…”

 

Kongre’nin tutumundan derinden yaralanan ve hayal kırıklığına uğrayan kamuoyumuzdan ağır eleştiriler almak pahasına tarafımızca azami itidal ve sabır gösterildiğini ve gerekli savunma ilişkisini sürdürmek için ne gerekiyorsa yaptığımızı kabul edeceğinize eminim. Ancak ne yazık ki Kongre, soruna yönelik yanlış ve verimsiz yaklaşımını sürdürmeyi seçti.

Şunu anlayabileceğinizi düşünüyorum ki, hiçbir hükümet kendi kamuoyuna, ileri düzeyde işbirliği yaptığı, ülkesinde ayrıcalıklar tanıdığı, üsler kurmasına izin verdiği bir ülkenin kendisine karşı yaptığı düşmanca bir kararı, müttefiki tarafından yalnız bırakılmayı izah edemez.

Hükümetim tarafından alınan ve 25 Temmuz’da büyükelçinize bildirilen bu karar büyük bir gönülsüzlükle alınmıştır.  Fakat Kongrenin olumsuz karar almasından sonra başka bir alternatifimiz kalmamıştır. Kongrenin soruna yanlış yaklaşımında ısrar etmesi nedeniyle bu gelişmeyi çok talihsiz ama siyasi ve yasal olarak kaçınılmaz olarak görüyorum.

…”

 

26 Temmuz 1978 tarihinde ABD Senatosu’ndan, 1 Ağustos 1978 tarihinde Temsilciler Meclisi’nden geçen ambargoyu kaldırma kararını içeren 95-384 sayılı yasa ABD Kongresi‘nin iki kanadının onayının ardından 26 Eylül 1978 tarihinde dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi.

Silah ambargosunun kaldırılması adımıyla yumuşayan ilişkilerin etkisiyle ABD, (Bülent Ecevit’in başbakan koltuğunda oturduğu) 1978 yılı Ekim ayından itibaren Türkiye’deki üs ve tesislerinde yeniden faaliyete geçme imkânı kazandı (Nasuh Uslu (2000). Türk-Amerikan İlişkileri. 21.Yüzyıl Yayınları. Ankara. Sf: 201).

Türkiye ile ABD arasında 29 Mart 1980 tarihinde imzalanan Türkiye-Amerika Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması 18 Kasım 1980 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından onaylandıktan sonra 1 Şubat 1981 tarihli 17238 sayılı Resmî Gazete de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Üs ve tesislerin durumunu detaylı bir şekilde ele alan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması’nın kabulüyle, Sinop (elektromanyetik izleme), Pirinçlik (radar uyarı uzay izleme), ncirlik (hava harekât ve destek), Yamanlar (İzmir), Şahintepe (Gemlik), Elmadağ (Ankara), Karataş (Adana), Mahmurdağ (Samsun), Alemdağ (İstanbul) ve Kürecik (Malatya) (muhabere tesisleri), Belbaşı (sismik bilgi toplama) ve Kargaburun (radyo seyrüseferi) üs ve tesislerinde ABD’nin faaliyetlerine izin verildi.

1 Yorum

Yorumunuzu yazınız...