Selin Sayek Böke’nin “Hristiyan Kimliğimle Gurur Duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin Vatandaşı Olduğum İçin Utanç Duyuyorum” Dediği İddiası Doğru Değil
Selin Sayek Böke’nin Hristiyan Olduğu İddiasına Yer Veren Bugün Gazetesinin Haberine Dair Yaptığı Açıklamada Kullandığı “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Olarak Bu Çağda Böyle Bir Nefret Suçuna Dair Bir Açıklama Yapmak Zorunda Kalmaktan Da Utanç Duyuyorum” İfadeleri Çarpıtılarak “Hristiyan Kimliğimle Gurur Duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin Vatandaşı Olduğum İçin Utanç Duyuyorum” Şekline Büründürülmüş
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri, İzmir Milletvekili ve AKPM üyesi Selin Sayek Böke’nin “Hristiyan olduğum için gurur duyuyorum, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğum için utanç duyuyorum” dediği yönündeki asılsız iddia 2016 yılı Şubat ayından bu yana dolaşımda.
Kayyum tarafından yönetilen Bugün gazetesi 9 Şubat 2016 tarihli sayısında (dönemin) CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke’nin Hıristiyan olduğunu ve CHP içinde Böke’nin dini inancının rahatsızlık yarattığını iddia ettiği bir haber yayınlamıştı.
Bugün gazetesinin Ünsal Ergel tarafından hazırlanan “‘Hristiyan Mısınız’ Sorusuna Cevap Vermedi CHP Sözcüsü Böke Vaftiz Edilmiş” başlıklı söz konusu haberinde, “Atatürk posteri skandalından sonra CHP’de şimdi de Hristiyanlık krizi yaşanıyor. Parti sözcüsü Selin Saye Böke’nin vaftiz edildiği ve Hristiyan olduğu iddia edildi” ifadelerine yer verilmişti.
Adı geçen gazetenin “CHP’de parti sözcüsü Selin Sayek Böke’nin dini kimliği tartışılıyor. Hataylı Hıristiyan Sayek Ailesi’ne mensup olan Böke’nin babası Prof. İskender Sayek’in Rum Ortodoks Kilisesi’ne bağlı olduğu belirtildi. Selin Sayek’in de her Hıristiyan gibi bebekliğinde vaftiz edildiği ileri sürüldü” sürmanşetli kapak görseli şöyleydi:
Sayek Böke, 10 Şubat 2016 günü CHP MYK toplantısının ardından parti genel merkezde düzenlenen basın toplantısında bahsi geçen haberde aktarılan iddiaya yanıt verdiği konuşmasından sözleri çarpıtılmış.
Selin Sayek Böke’nin konuyla ilgili yaptığı açıklamada kullandığı “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu çağda böyle bir nefret suçuna dair bir açıklama yapmak zorunda kalmaktan da utanç duyuyorum” sözü çarpıtılarak “Hristiyan kimliğimle gurur duyuyorum. Türkiye vatandaşı olmaktan utanç duyuyorum” şekline büründürülerek paylaşılmış.
Örneğin Yeni Akit, Böke’nin açıklamasını “‘Hristiyan kimliğimle gurur duyuyorum'” başlığıyla ve “CHP Sözcüsü Böke, bugün’ün haberini doğrulayarak “Hristiyan’ım” dedi. Böke, Türkiye vatandaşlığından utandığını da söyledi.” ifadeleriyle aktarmış.
Anne tarafından Niğdeli, baba tarafından Arsuz, Hataylı olan Selin Sayek Böke’nin vaftiz edildiği ve Hristiyan olduğu şeklindeki habere tepki göstererek, “nefret suçu” işlendiğini belirttiği ve “Ailemin bir tarafı Hıristiyan, diğer tarafı Müslüman” ifadelerini kullandığı açıklamasının dökümü şu şekilde:
“Bu siyaset ve bu gündem Türkiye’de onlarca yüzlerce nefret suçunun her gün işlenmesine sebep oluyor. Dün de kayyumlu gazete tarafından bir kez daha bir nefret suçu işlendi. Bu bu nefret suçunun bu seferki hedefi ben ve ailemdik. Biz ne ilkiz ne de tekiz. Ama şunu bilmenizi isterim. Biz tek olmadığımız için ben burada bu açıklamayı yapmak zorunda hissediyorum. Türkiye’de ayrımcılığa uğrayan, yok sayılan, kimlikleri, inançları sorgulanan yaşam alanları her gün daraltılan, bu ülkenin tüm vatandaşları adına ben bu açıklamayı yapıyorum. Bir kez yapıyorum ve son kez yapıyorum. Şunu da üzülerek eklemeliyim ki bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu çağda böyle bir nefret suçuna dair bir açıklama yapmak zorunda kalmaktan da utanç duyuyorum. Selin Sayek Böke olarak değil, şahsımla ilgili olduğu için değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin gururlu bir vatandaşı olduğum için utanç duyuyorum. Bu utancı bize kimsenin yaşatmaya hakkı yok.
Benim ailem köküm soyum ortada. Bu konuda bugüne dek ne bir şey sakladım ne gizledim ne de korktum. Gizleyeceğim saklayacağım korkacağım bir şey yok. Benim bundan utanacağını düşünerek bir nefret suçu işleyenlerdir asıl utanması gerekenler. Ben onlar adına utanıyorum bugün. Benim ailem yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan, herkes kadar buralı, herkes kadar bu ülkenin yurttaşı ve hayatları boyunca bu ülkeye hizmet etmeye kendilerini adamış insanlar. Ben bu ailenin bir parçası olmaktan hep gurur duydum, hala gurur duyuyorum yarın da gurur duyacağım.
Soya sopa meraklı olanların merakını da gidereyim. Ailemin bir tarafı Hristiyan, diğer tarafı Müslüman. Her ikisi de, kültürü zengin Anadolu’nun çocukları. Ben o zenginliğin içinde büyüdüm ve ben her gün o zenginliği yaşama fırsatı yakaladığım için kendimi şanslı hissettim. Ben de 44 yıllık hayatını herkes kadar bu ülkenin çocuğu, herkes kadar bu toprağın insanı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşadım. Bu nefret suçunu işleyenlere inat da böyle yaşamaya devam edeceğim.
Ben esasen siyasete tam da bu zihniyetle mücadele etmek için girdim.
Bu ülkede hiçkimsenin hiçbir nedenle ayrımcılığa uğramadığı, sözde değil gerçekten demokrasi gerçekten laiklik olan bir Türkiye inşasında mücadelenin ortağı olduğu için girdim. Ben yalnız değilim. Milyonlarla beraber bu mücadeleyi vermeye de devam edeceğim. Dolayısıyla bu açıklama şahsımla ilgili bir açıklama değil esasında. Bu açıklama her gün ayrımcılığa uğrayan, kimliklerinden dolayı kendi topraklarında yabancı hissettirilen ve Türkiye’nin bu ayrımcı zihniyete teslim olmaması gerektiğine inanan, bu topraklarda ortak yaşama kültürüne değer verenlerin ve bu değere sahip çıkmakta kararlı olanların mesajıdır.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye’nin kimsenin ayrımcılığa uğramadığı, kimsenin kendi öz vatanında ikinci sınıf vatandaş gibi hissettirilemediği, laik, demokratik bir ülke olması gerektiğine inanan milyonlarla birlikte biz bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Biz bu mücadeleyi kazanacağız. Bu ülkeyi bu karanlık zihniyete asla teslim etmeyeceğiz.”
Böke’nin 10 Şubat 2016 tarihinde yaptığı basın açıklaması CHP’nin Youtube kanalındaki aşağıdaki bağlantıda yer alan video vasıtasıyla izlenebilir.
Selin Sayek Böke’nin bu konuşması, kendi Youtube kanalında da “Karanlığa Geçit Vermeyeceğiz” başlığıyla paylaşılmıştı.
Konuyla ilgili Böke’nin sosyal medya hesaplarında paylaşılan açıklama metni şu şekildeydi:
“Türkiye’de her gün birçok defa nefret suçu işleniyor. Dün de kayyumlu gazete tarafından bir nefret suçu işlendi. Bu kez bu nefret suçunun hedefi ben ve ailem olduk. Ve maalesef biz ne ilkiz, ne de tekiz.
Onun için Türkiye’de ayrımcılığa uğrayan, yok sayılan, kimlikleri-inançları sorgulanan, yaşam alanları her gün daraltılan bu ülkenin tüm vatandaşları adına bir defaya mahsus bu konuya açıklık getireceğim.
Şunu da eklemeliyim; böyle bir konuda açıklama yapmaktan, bu konunun siyasetin konusu yapılabildiği bir siyaset anlayışına ve ortamına Türkiye’nin sokulmuş olmasından yalnızca şahsım adına değil, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, ülkem adına büyük üzüntü ve rahatsızlık duyuyorum.
Benim ailem, kökenim, soyum ortada. Bu konuda bugüne dek ne bir şey sakladım, ne de saklayacak, çekinecek bir şeyim var. Benim bundan utanacağımı düşünerek bu nefret suçun işleyenler adına ben utanıyorum. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan, herkes kadar kuralı, herkes kadar bu ülkenin yurttaşı olan ve hayatları boyunca ülkemize hizmet etmiş bir ailenin mensubuyum. Bundan hep gurur duydum. gurur duyuyorum, gurur duyacağım.
Soya sopa çok meraklı olanların merakını gidereyim: Ailemin bir tarafı Hristiyan, diğer tarafı Müslüman. Her ikisi de kültürü zengin Anadolu’nun çocukları. Ben de 44 yıllık hayatı boyunca herkes kadar bu ülkenin çocuğu, herkes kadar bu toprağın insanı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşamış, farklılıklarımızı zenginlik bilmiş bir ailenin ferdi, bir mücadelenin ortağı bir insanım. Bundan sonra da elimizden bu zenginliği almak isteyenlere inat böyle yaşamaya devam edeceğim.
Bu siyaseti tam da bu zihniyetle mücadele etmek, bu ülkede hiç kimsenin hiçbir nedenle ayrımcılığa uğramadığı, gerçekten demokratik, gerçekten laik bir Türkiye’yi mümkün kılmak için yapıyorum.
Dolayısıyla bu açıklamayı Türkiye’de ayrımcılığa uğrayan, kimliklerinden dolayı kendi topraklarında yabancı hissettirilen, Türkiye’nin bu ayrımcı zihniyete teslim olmaması gerektiğine inanan, bu toprakların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmakta kararlı insanlarım, mücadele dostlarıma bir borç olarak da görüyorum.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın; Türkiye’nin kimsenin ayrımcılığa uğramadığı, kimsenin kendi öz vatanında ikinci sınıf hissetmediği, laik, demokratik bir ülke olması gerektiğine inanan milyonlarla birlikte bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim. Ve emin olun; bu mücadeleyi mutlaka başarıya ulaştıracağız. Bu ülkeyi bu karanlık zihniyete asla teslim etmeyeceğiz.”