Osmanlı Padişahı II. Abdulhamid’in eşi Şefika Sultan’ın ülkeden sürgün edildiği ve 30 yıl Fransa’da bulaşık yıkamak zorunda kaldığı iddiası uydurulmuş.
“Bu resime iyi bakın belki şu an tanıyamadınız ama iyi bakın. Bu cennet mekan sultanımız Abdülhamid Han’ın eşi Şefika Sultan, eşinin vefatı üzerine o zihniyet tarafından sürgün edilip Fransızların bulaşıklarını yıkamak zorunda bırakılmıştır. Merhum Adnan Menderes onu gözyaşları içerisinde; ‘Anneciğim affet geç kaldık!’ diyerek İstanbul’a getirilmiştir.”
Sevinç Bakırcı /Sevincteacher (@Sevincteacher): “CİHAN PADİŞAHI CENNET MEKAN ABDÜLHAMİT HAN ‘IN EŞİ ŞEFİKA SULTAN’’I BU ÜLKEDEN SÜRGÜN ETTİLER VE 30 SENE BOYUNCA FRANSIZLARIN BULAŞIKLARINI YIKATTILAR! BUNLARI ÖĞRENCİLERİME ANLATMAMA ENGEL OLAMAYACAKSINIZ!”
CİHAN PADİŞAHI CENNET MEKAN ABDÜLHAMİT HAN ‘IN EŞİ ŞEFİKA SULTAN’’I BU ÜLKEDEN SÜRGÜN ETTİLER VE 30 SENE BOYUNCA FRANSIZLARIN BULAŞIKLARINI YIKATTILAR!
BUNLARI ÖĞRENCİLERİME ANLATMAMA ENGEL OLAMAYACAKSINIZ! pic.twitter.com/XtTqpZPA9d
— Sevinç Bakırcı /Sevincteacher (@Sevincteacher) June 5, 2025
“Merhum Adnan Menderes, 1952 yılında NATO toplantısı için Fransa’ya gider.
Bir ara Paris (Fransa’daki Türk) Büyükelçisini yanına çağırarak;
– “Osmanoğulları ailesinin Paris’te yaşıyor olması gerek. Bunlar ne yer, ne içer, ne ile geçinir?” diye sorar.
Büyükelçinin hanedan hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını gören Menderes, büyük bir hayıflanma içerisinde :
– “Sana 24 saat mühlet! Ya Osmanlı ailesinin adresi ile ya da istifanla gelirsin” der. Bir müddet sonra büyükelçi adresle gelir.
Hanedanın ziyaretine giden Menderes, gördükleri karşısında çılgına döner.
Devlet-i Âliye’nin ulu Hakanı Sultan Abdülhamid Han’ın, 80 yaşındaki hanımı Şefika Sultan, 60 yaşındaki kızı Ayşe Sultan ve diğer Osmanlı hanımları, Paris yakınlarında bir bulaşıkhanede Fransızların bulaşıklarını yıkamaktadırlar.
Menderes gözyaşlarını tutamaz. Şefika Sultan’ın ellerine sarılır ve :
– “Anne ne olur affet bizi, geç geldik” der.
Ayşe sultan sürgünden otuz yıl sonra gördüğü bu vatan evladına :
– “Sen kimsin“? diye sorar. Menderes de :
– “Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanıyım“ der.
– “Ben başbakanım” sözünü duyan koca sultan, sevinçten öyle bir çığlık atar ki, kalbi duracak gibi olur, bayılır.
Menderes Türkiye’ye döner dönmez, doğruca Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a çıkar.– “Osmanlı hanımlarını bulaşık yıkarken gördüm. Onların Türkiye’ye dönmeleri için af kanunu çıkaracağım“ der. Celal Bayar da :
– “Adnan Bey sus! Sakın bu konuyu bir daha başka yerde açma, malum gazeteler tahrikiyle, silahlı kuvvetlerin içindeki cunta Türkiye’de ihtilal yapar” der.
Menderes cebinden çıkardığı bir mektubu masanın üzerine bırakarak dışarı çıkar.Mektupta şunlar yazılıdır :
– “Analarının ve babalarının Fransa’da hizmetçilik yaptığı bir ülkenin başbakanı olmaktan utanç duyuyorum, istifamın kabulünü arz ederim.
Adnan Menderes.”
Menderes’in istifadan vazgeçmesi için epeyce uğraşılır ve hanedan hanımlarının yurda dönmelerine izin verilmesi şartıyla, Menderes istifadan vazgeçer.”
II. Abdülhamid’in eşi Müşfika Sultan sürgün edilmedi, Fransa’da bulaşık yıkamadı. 1961 yılında vefat edene kadar İstanbul’da yaşadı. 1924 yılında çıkan kanunla yurt dışına sürgün edilen Osmanlı hanedanının fertlerinin bulaşıkçılık yaparak maişetini çıkarmaya çalıştığı aktarılıyor.
“Şefika Sultan” olarak tanıtılan, II. Abdülhamid’in eşinin isminin (Başikbâl) Müşfika Kadınefendi (Kayasoy) olduğu anlaşılıyor.
Müşfika Hanım’ın kızı Ayşe Osmanoğlu “Babam Sultan Abdulhamid” adlı kitabında (Yılmaz Öztuna’nın “Büyük Türkiye Tarihi” (cilt VIII. S. 228) adlı çalışmasına atıfla) Padişah II. Abdülhamid’in zevcelerinin doğum, izdivaç ve ölüm tarihlerini şöyle aktarmış (Selçuk Yayınları. 3. Baskı. 1986):
Ad / Doğum – Ölüm / İzdivaç
- Nazikeda Kadınefendi 1851-1895 1867
- Nurefzun Kadınefendi ? 1851-1915 ? 1868 (boşanma: 1878)
- Bedrifelek Kadınefendi 1851-1930 15.11.1868
- Bidar Kadınefendi 1851-1918 2. 9.1875
- Dilpesend Kadınefendi 1865-1903 10. 4.1883
- Mezidi Mestan Kadınefendi 1869-1909 2. 2.1885
- Emsalinur Kadınefendi 1866-1950 20.11.1885
- Müşfika Kadınefendi 1867-1961 12. 1.1886
- İkbal Sazkar Hanımefendi 1875-1950 31. 8.1890
- İkbal Peyveste Hanımefendi 1873-1944 24. 1.1893
- İkbal Fatma Pesend Hanımefendi 1876-1925 ? 1896
- İkbal Behice Hanımefendi 1882-1969 10. 5.1900
- ikbal Saliha Naciye Hanımefendi 1887-1924 4.11.1904
Müşfika Kadınefendi, II. Abdülhamid’la birlikte 1909-1912 yılları arasında Selanik’te sürgün hayatı yaşadı.
II. Abdülhamid, 8. eşi olan Müşfika Hanım’ı Selanik’te 4. kadınefendiliğe yükseltti.
Kadınefendiler, 3 Mart 1924 tarihinde 431 sayılı “Hilafetin İlgasına ve Hanedan-ı Osmanînin Türkiye Cumhuriyeti Memâliki Haricine Çıkarılmasına Dair Kanun“la yürürlüğe konan sürgün ve müsadere yasası kapsamına alınmadı.
1924 yılındaki sürgün kararında, eşleri artık hayatta olmayan padişah ve şehzade hanımlarının Türkiye’de kalmalarına izin verildiği için Müşfika Kadınefendi memleketten ayrılmasa da ama tek çocuğu olan kızı Ayşe Sultan, hanedanın diğer mensupları ile beraber sürgüne gitmek zorunda kaldı.
Başikbâl Müşfika Hanım, Osmanlı hanedanının 1924 yılında yurt dışına çıkarılmasından sonra Türkiye’de kaldı ve 1961 yılında vefat edene kadar hayatını Beşiktaş Serencebey Yokuşu No 53’teki Gazi Osman Paşa Konağı’nda idame ettirdi.
Müşfika Kadınefendi’nin Serencebey Yokuşu’ndaki ahşap evde geçirdiği 37 yıl boyunca dışarıya sadece birkaç defa çıktığı, bir gazetecinin “Hiç sokağa çıkmadan evde nasıl vakit geçiriyorsunuz?” şeklindeki tek bir sorusuna “Namaz kılıyorum, Kur’an okuyorum, efendime dua ediyorum evlâdım” cevabını verdiği belirtilmektedir.
Ayşe Sultan’ın hatıratında annesinin Fransa’da yaşadığı ya da bulaşıkçılık yaptığı, Adnan Menderes’le görüştüğü, akabinde Türkiye’ye dönmesine izin verildiği gibi bir aktarım yer almıyor.
Mustafa Ateş ve Abdullah Erdem Taş, “Sultan II. Abdülhamid’in Eşleri ve Nikâh Meselesi” başlıklı makalelerinde “Sultan II. Abdülhamid’in Eşleri (Kadınefendiler ve İkballer)” başlığı altında Müşfika Hanım hakkında şu bilgileri sunmuş (Cumhuriyet İlahiyat Dergisi. Aralık 2020. 24 (3): 1263-1284):
“1886’da evlendiği sekizinci eşi Müşfika Kayasoy (öl. 1381/1961),18 Abaza Beylerinden Ağır Mahmud Bey’in kızı idi. Destizer olan saray ismini Sultan Abdülhamid Kur’an’dan tefe’ül ederek Müşfika olarak değiştirmişti. Önceleri üçüncü ikbal idi. 1895’te ikinci ikbal, 1901’de başikbal oldu. Sultan Abdülhamid tahttan indirildikten sonra vefatına kadar yanından ayrılmadı. 1961’de İstanbul’da vefat etti.”