İngiliz aşçı ve televizyon programcısı Jamie Oliver’ın, McDonald’s hamburgerlerinin içindeki “et”in, hayvansal yağ hamuru ve amonyaktan oluştuğu iddiasıyla firmaya açtığı davayı kazandığı aktarımı fasılalar hâlinde yıllardır ülkemizde gündeme geliyor.
Son günlerden sosyal medyaya yansıyan bu yönde bir örnek:
İngiliz aşçı dava açtı: McDonald’s hamburgerlerinde et kullanılmadığı kanıtlandı McDonald’s’a karşı açtığı davayı kazandı. Oliver’ın kazandığı davayla, McDonald’s hamburgerlerinin içindeki “et”in, hayvansal yağ hamuru ve amonyaktan oluştuğu kanıtlanmış oldu
Ünlü İngiliz aşçı Oliver’ın kazandığı davayla, dünyanın en büyük restoran zincirlerinden biri olan McDonald’s‘ın gerçek et yerine, kasaplık hayvanın kesiminden geriye kalan et, tendon, yağ ve bağ doku karışımından oluşan macun kıvamındaki bir hamur ile amonyak kullandığını kanıtladığı aktarımı 2017 yılında da basında yaygın şekilde yer almıştı.
Ancak bu aktarım ne güncel ne de tamamen doğru.
2011 yılında gündeme gelen ve 2013 yılında sonlandırılan hayvansal yağ hamuru ve amonyaktan oluşan karışım uygulaması güncel olduğu vurgusuyla tekrar dolaşıma sokulmuş.
(Her ne kadar McDonald’s aleyhinde kullandığı etlerin sağlığa zararlı olduğu yönünde açtığı bir davayı kazandığına dair bir beyanına rastlanmasa da) Jamie Oliver, restoranlarında servis edilen ürünleri “besin olarak tanımlanamayacak” şeklinde nitelediği McDonald’s şirketine karşı 2011 yılında yoğun bir propaganda yürütmüştü.
ABC adlı kanalda yayımlanan “Gıda Devrimi” (“Food Revolution”) adlı programında McDonald’s restoranlarında satışa sunulan etlerin sanıldığı gibi sağlıklı olmadığını vurguladığı yayını büyük ses getirmişti.
Oliver’ın yayınının ardından birçok hazır gıda restoranında hayvanların kemikleri ve tüm organları kıyma haline getirilerek et ürünlerinde dolgu malzemesi olarak “pink slime” olarak adlandırılan pembe balçık kıvamında maddenin ve amonyağın kullanımına yönelik tepki şiddetlenmişti (Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Tarım Bakanlığı (USDA) ve Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), et ürünlerinde amonyum hidroksit kullanımını uygun bulmaktadır).
Oluşan kamuoyu baskısıyla birlikte McDonald’s, et ürünlerinde dolgu malzemesi olarak düşük kalite et karışımını ve amonyağı kullanmayı sonlandırdığını 2013 yılında yaptığı açıklama ile duyurmuştu (Aynı adımı Burger King ve Taco Bell gibi firmalar da atmıştı).
Discontinued Use of Select Lean Beef Trimmings (SLBT)
February 1, 2013
McDonald’s does not use lean beef trimmings treated with ammonia, what some individuals call “pink slime,” in our burgers, and hasn’t since 2011. Any recent reports that we do are false.
Burgers are at the heart of the Golden Arches, and the fact is, McDonald’s USA serves only 100% USDA-inspected beef- no preservatives, no fillers, no extenders- period.
Prior to 2011, to assist with supply, McDonald’s USA, like many other food retailers, used this safe product but it is no longer part of our supply.
Türkçemize çevirisi:
McDonald’s olarak burgerlerimizde bazı kişilerce “pembe balçık” olarak adlandırılan, amonyakla işlenmiş yağsız sığır eti parçalarını kullanmıyoruz, 2011’den bu yana da kullanılmıyor. Bu ürünü kullandığımıza dair son raporlar doğru değil.
Burgerler, Altın Kemerler’in kalbinde yer alır ve gerçek şu ki, McDonald’s ABD yalnızca %100 Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı tarafından denetlenen sığır eti sunmaktadır – koruyucu madde, dolgu maddesi veya dolgu maddesi yoktur – nokta.
2011’den önce, diğer birçok gıda perakendecisi gibi McDonald’s ABD’de tedarike yardımcı olmak için bu güvenli ürünü kullanıyordu ancak artık tedariğimizin bir parçası değil.
McDonald’s Türkiye ise ülkemizde satışa sunduğu hamburgerlerde et yerine amonyak ve hayvansal yağ hamuru bulunduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, hamburger köftesinin saf dana etinden katkısız olarak İslâmî usullere uygun şekilde üretildiğini, ürünlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylı olduğunu belirtmişti.
Konuyla ilgili McDonald’s Türkiye tarafından yapılan açıklama şöyle:
“Son günlerde kamuoyunda yer alan McDonald’s’a karşı açılmış bir dava iddiası üzerine hazırlanan haberler tümüyle gerçek dışıdır. McDonald’s’a söz konusu iddiayla ilgili açılmış bir dava ve buna bağlı olarak da alınan bir mahkeme kararı yoktur.
Kaldı ki, bir başka ülkede gündeme gelen ve Türkiye ile hiçbir ilgisi bulunmayan asılsız iddiaların aradan hayli uzun zaman geçtikten sonra Türkiye gündemine dahil edilmeye çalışılması düşündürücüdür. Bu konuyla ilgili takibimiz, her türlü yasal hakkımız saklı kalmak kaydıyla devam etmektedir.
Tüketicilerimizin sağlığı bizim için her şeyden daha önemlidir. McDonald’s standartlarında asla ödün verilmeyecek en temel konu; gıda güvenliği ve ürünlerin kalitesidir.
McDonald’s’ın hamburger köftesi, 1986 yılından beri Türkiye’de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylı ve uluslararası bağımsız denetim firmaları tarafından denetlenip onaylanmış tedarikçilerimizin tesisinde, McDonald’s’a özel bir hatta, saf dana etinden katkısız olarak İslami usullere uygun şekilde üretilmektedir.
Et tedarikçilerimiz, gıda güvenliği sertifikasyonu konusunda uluslararası saygınlığı ve tanınırlığı olan kurumlar tarafından yapılan denetimlerden daima en yüksek sonuçları elde etmektedir. McDonald’s için üretim yapan tüm üreticilerimiz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın getirdiği kurallar ve Türk Gıda Kodeksi’ne ek olarak McDonald’s’ın üreticileri için geçerli tüm gıda güvenliği koşullarına da uymaktadır”
McDonald’s hakkında açılan davanın 2017 yılında gündeme geldiği dönemde Sağlık Bakanlığı görevini üstlenen Recep Akdağ, kendisine konuyla ilgili yöneltilen soruya, iddiaların kendisine de ulaştığını, verdiği talimat doğrultusunda hazırlanan ve kendisine sunulan raporu incelediğini, kullanıldığı iddia edilen amonyağın ABD’de kullanımının serbest olduğunu, Avrupa Birliği ve ülkemizde yasak olduğunu ifade etmişti.
