Videonun İzmir’de Suriyeli Bir Ailenin Yaşadığı Eve 50 Koli Kızılay Yardımının Gelmesine Halkın İsyan Ettiği Anı Yansıttığı İddiası Doğru Değil
İzmir’de Kızılay’ın bir Suriyeli aileye 50 koli yardım paketi bırakmasına halkın tepki vermesinin ardından polisler tarafından yardım kolilerinin götürüldüğü yönündeki iddia fasılalar hâlinde sosyal medyada zuhur ediyor.
Yanlış aktarım içeren paylaşımörnekleri şöyle sunulabilir:
“İzmir’de suriyeli ailenin evine 50 kızılay Kolisi geliyor Etraftaki halk tepki gösterince, polisler apar topar yardımları götürdüğü görülüyor.! Bizim vatandaşimizin evine kızılayın yardım kolisi gönderdiğini görmeyecek miyiz? #SandıkGelmeliAkpGitmeli👈”
“Ayranımız yok içmeye, tahtıravanla gideriz sıçmaya.
Unutmadık!.. İzmir’de Suriyeli bir ailenin yaşadığı eve 50 koli ‘Kızılay’ yardımı gelince halk isyan etti!.”
Paylaşılan video güncel değil 2018 yılından. İzmir’in Konak ilçesinde meydana gelen hadise 2018 yılı Ekim ayında basına yansımıştı.
İddia edilenin aksine yardım kolileri Türk Kızılayı tarafından finanse edilmiş / hazırlanmış değil.
50 koli yardım paketi tek bir Suriyeli sığınmacıya sunulmuş değil.
150 kolilik gıda ve giyim malzemesi, bölgede bulunan Suriyeli ailelere dağıtılmak üzere sokağa dizilmiş.
Suriyeli sığınmacılara yardım paketi dağıtımını gören mahalle sakinleri, “Suriyelilere var da neden bize yok?” diyerek, görevlilere tepki göstermiş.
Söz konusu haberlerde, yaklaşık 150 kolilik gıda ve giyim malzemesinin Suriyeli sığınmacılara dağıtılacağını duyan mahalle sakinleri ile kolileri dağıtmakla sorumlu kişi arasında çıkan tartışmanın akabinde ihbar üzerine Konak Altıntaş Mahallesi 362 Sokak’a gelen polis ekiplerinin yardım kolilerinin devlet tarafından finanse edilmediğini, uluslararası bir yardım kuruluşundan geldiğini aktarmasıyla mahallelinin dağıldığı aktarılmıştı.
Görüntüdeki kolilerin üzerinde Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi (International Federation of Red Cross and Red Crescent Societies – IFRC) ve Kızılay logolarının yer aldığı görülebiliyor.
IFRC logosu
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, (TBMM internet sitesinde izine rastlanamayan) konuyla ilgili soru önergesinde söz konusu mahallede sadece 2 Suriyeli sığınmacının yaşadığını belirterek, “Avrupa Birliği tarafından finanse edilen yardım kolilerinden 150-200 kadarının indirilmesinin manası nedir?” sorusunu yöneltmiş ve “AB tarafından hazırlanan bu koliler, prosedüre uygun şekilde dağıtılmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.
Videonun Kızılay Yardım Kolilerinin İçinin Açılarak Suriyeli Derneğin Kolilerine Aktarıldığı Anı Yansıttığı İddiası Doğru Değil
Kızılay’ın vatandaşlardan topladığı yardım kolilerinin boşaltıldığı ve Suriye Nur Derneği adlı kuruluşun logosunun bulunduğu başka kolilere konularak paketlenerek Suriyelilere dağıtıldığı iddiasıyla bir video 2020 yılında dolaşıma girmişti.
Görüntüler, İstanbul Fatih’ten… Kızılay’ın yardım kolileri açılıp, içindeki malzemeler Suriyeli Derneğin kolilerine yerleştiriliyor. Kızılay yardımlarının Suriye’deki gruplara dağıtıldığı öğrenildi. Ancak bu durum Kızılay’a bağış yapan vatandaşlara açıklanmıyor.
Görüntüler, İstanbul Fatih'ten… Kızılay'ın yardım kolileri açılıp, içindeki malzemeler Suriyeli Derneğin kolilerine yerleştiriliyor. Kızılay yardımlarının Suriye'deki gruplara dağıtıldığı öğrenildi. Ancak bu durum Kızılay'a bağış yapan vatandaşlara açıklanmıyor. pic.twitter.com/AELccS0JoV
Videoda, vatandaşların bağışlarıyla temin edilen Kızılay yardım paketleri açılarak içlerindeki ürünlerin başka kolilere aktarılmadığı, hurma paketlerine etiketleme yapıldığı görülebiliyor.
Kızılay, adının açıklanmasını istemeyen Ş.K. isimli bağışçının Türkiye’de bulunan çeşitli milletlerden mültecilere dağıtılmak üzere Kızılay’a 4495 paket gıda kolisi bağışında bulunduğunu, bağışın özellikle mültecilere dağıtılması yönündeki talep üzerine mültecilerin dayanışma örgütleriyle işbirliği yapıldığını, görüntülerin bu kuruluşlarla bağışın dağıtımı için yapılan çalışma sırasında kaydedildiğini belirtmişti.
Türk Kızılay Basın Müşavirliği tarafından 26 Eylül 2020 tarihinde konuyla ilgili yapılan basın açıklaması şu şekildeydi:
Kamuoyunun Dikkatine
26.09.2020 tarihinde bazı twitter hesaplarından Türk Kızılay’ı zan altında bırakarak, bağışçıların güven duygusunu yok etmeyi amaçlayan paylaşımlar üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu olmuştur.
Kötü niyetli olduğu anlaşılan paylaşımların iddia ettiği gibi Türk Kızılay başka bir amaçla ve şartla kendisine yapılan bağışları Suriyeli mültecilere dağıtmamıştır. Pandemi sürecinde isminin açıklanmasını istemeyen Ş.K. isimli bağışçımız Türkiye’de bulunan çeşitli milletlerden mültecilere dağıtılmak üzere Kızılay’a 4495 paket gıda kolisi bağışında bulunmuştur. Söz konusu bağış, bağışçının talebi doğrultusunda aralarında Filistin, Suriye, Etiyopya gibi birçok milletten mülteciye, bu mültecilerin dayanışma örgütleriyle birlikte dağıtılmıştır. Görüntülerde yer alan Kızılay kolileri de aynı süreçte Suriyelilere dağıtılmak üzere hazırlanmış, Suriyelilerin kendi aralarında kurmuş olduğu dernek, ellerinde bulunan hurmaları Kızılay kolilerine koyarak dağıtım gerçekleşmiştir.
Kaldı ki; Suriyeli mültecilere yardım etmek utanılacak ve saklanacak bir durum değil, bilakis insanlık görevidir. Kızılay 2011 yılından beri yani Suriye’deki çatışmaların başladığı günden bugüne kadar gerek Suriye içinde gerekse ülkemizde milyonlarca Suriyeliye milyonlarca liralık insani yardım yapmıştır. Bağışçıların talepleri doğrultusunda yüzlerce kez hem Kızılay hem bağışçı firmaların logolarının bulunduğu yardım kolileri Suriyeli ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmıştır.
Bütün bu gerçekler de gösteriyor ki; Kızılay belirli bir grubun belirli bir amaçla hedef seçtiği Kurum’dur. Amacın Kızılay’ı iş yapmaktan alıkoymak olduğu aşikardır. Ancak şu bilinmelidir ki Kızılay 152 yıldır insani yardım faaliyetinde bulunurken, bu tür fitnelerle de uğraşarak gelmiştir bugüne. Yalan ve iftiralar bizi insanlığa hizmetten alıkoyamayacaktır.
