Hollandalı Tasarımcı Tarafından Üretilen Işık Saçan Ağaca Ait Sanılan Görseller Aslında Bir İllüstrasyon ya da Işık Kaynağı Tarafından Aydınlatma İçeriyor
Bilim haberciliğinin ve medya okuryazarlığının zayıflığının etkisiyle arkasındaki projektörün etkisiyle ışık saçtığı sanılan ya da dijital ortamda oluşturulan ışık yayan ağaçların görüldüğü görseller sosyal medya platformlarında yanlış yorumlanabiliyor…
Bu tip görsellerin sosyal medyada aşağıdaki gibi ifadelerle paylaşıldığı görülüyor:
“Hollandalı bir araştırma grubu okyanus derin sularında yaşayan ve ışık üreten lüminesans canlıların bu yeteneği veren DNA yapısını kara üzerinde bazı ağaç türleri üzerinde enjekte etmeye çalışıyor. Kısa sürede bunun başarılacağı düşünülüyor.
Eğer istenildiği gibi bir ağaç türünde başarılı olursa artık yol aydınlatmaları ve şehir aydınlatmalarının yerini bu genetiği değiştirilmiş ağaçlar alacak. Büyük miktarda enerjiden tasarruf edilecek.”
“Hollandalı tasarımcı enzimle ışık saçan ağaç üretti. Belki bir gün sokakları onlar ışıklandıracak😊”
Evet, bilim insanları ağaçların ışık yaymasını sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Ve bu bilim insanlarıyla işbirliği yapan bir Hollandalı tasarımcı mevcut.
Ancak, paylaşılan görseller karanlıkta kendiliğinden ışık saçması sağlanan ağaçlara ait değil.
Yukarıda paylaşılan görsellerin ağaçların ışık saçması için bilim insanlarının gerçekleştirdiği deneylerle ya da Daan Roosegaarde adlı Hollandalı tasarımcının çalışmasıyla bir ilgisi bulunmuyor.
Shutterstock gibi internet sitelerinde satışa sunulan görseller, ağaçların ışık saçmasını sağlamak adına sürdürülen deneylerle ilgili haberlerde ve paylaşımlarda gerçek sanılarak kullanılmış. Ayrıca, Studio Roosegaarde’nin “Büyüyen Doğa” (“Growing Nature”) adlı proje için geceleyin kırsal bir ortamda ışık yayan ağacı görselleştirmesi gerçek sanılmış.
Biyolüminesans, canlı organizmaların kendi içlerinde ışık üretme yeteneklerine verilen isimdir. Bu süreç, biyokimyasal tepkimeler sonucunda gerçekleşir ve çeşitli organizmalarda yaygın olarak bulunur. Örneğin, ateş böcekleri, deniz anaları, fener balıkları ve bazı planktonlar avcılarına karşı bir savunma mekanizması olarak ışık üretebilir veya eş bulmak ve iletişim kurmak için biyolüminesansı kullanır.
Biyolüminesans, genellikle bir enzimatik tepkime ile gerçekleşir. İki ana bileşen bu tepkimenin gerçekleşmesi için luciferin adı verilen bir ışık verici molekül ve luciferaz adı verilen bir enzim gereklidir.
Biyolüminesansta rol oynayan oksidatif enzimlerin genel adı olan Lusiferaz (Luciferase), çeşitli organizmalarda ışık veren tepkimeleri tetiklemektedir.
Luciferin, enerji transferi veya biyokimyasal reaksiyonlar yoluyla uyarıldığında ışık yaymak için luciferaz enzimi tarafından parçalanır. Bu reaksiyon sonucunda ışık veren ürünler ortaya çıkar. Örneğin ateş böcekleri, kuyruklarında bulunan luciferase enzimi ve luciferin pigmentinin etkileşime girmesiyle birlikte parlarlar.
Biyolüminesans, bilimsel araştırmalarda ve tıp alanında da kullanılmaktadır. Biyolüminesans işaretleyicileri, canlıların iç yapısını veya hücre davranışını izlemek için kullanılabilir. Ayrıca biyolüminesans, genetik mühendislik çalışmalarında da kullanılan bir araçtır.
Bu organik ışık saçma özelliğinin ağaçlara da eklenmesi adına bilim insanları bir süredir çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyor.
Canlıların kendi içlerinde ışık üretme yeteneğinin geliştirilmesi ve farklı amaçlar adına kullanılmasına çalışan bilim insanları, biyolüminesan DNA kullanarak karanlıkta parlayan ağaçlar hazırlamak için deneylerini sürdürüyor.
MIT’den bilim insanlarının luciferaz enzimini içeren nanoparçacıklar ekleyerek bitki yapraklarının yaklaşık 4 saate kadar ışık yaymalarını sağladıkları, sağlanacak ilerleme ile birlikte bitkilerin bir gün boyunca tüm çalışma alanını aydınlatacak kadar ışık saçmalarının sağlanmasının mümkün olduğu duyurulmuştu.
MIT’den araştırmacıların bitkilerin ışık saçmasını sağlamak için sürdürdüğü deneylerden paylaştığı görseller şöyle:
Daan Roosegaarde’ın bilim insanlarıyla işbirliği yaptığı çalışmadan paylaşılan ışıldayan bitki görseli ise şöyle: