İrfan Atasoy, Türkiye Gazetesinde 6 Mart 2017 günü yayınlanan “Acı, uzak iklimlerin kokusu gibidir…” başlıklı yazısında Wolfgang Borchert’in “Kapıların Dışında” adlı oyununa dair malumatfuruşluk yaparken yanlış bilgiler aktarmış:

"Yük dedim de Borchert'in 'Kapıların Dışında' eserinden bahsetmek istiyorum sizlere..."

Bahsetsin bakalım.

 "Wolfgang Borchert, II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan, şehirlerin yıkılması, ailelerin dağılması ve savaş travmalarıyla şekillenmiş bir edebiyat türü olan ‘Yıkım Edebiyatı'nın en tanınmış yazarlarından biridir. "

Doğru.

"Ve onun en bilindik tiyatro eseri de “Kapıların Dışında” oyunudur."

Wolfgang Borchert’in zaten tek tiyatro eseri var. En bilindik denildiğinde kıyaslama yapacak başka eseri varmış algısı oluşuyor. İşte bunlar hep malumatfuruşluk…

"Bu tiyatro eseri, İkinci Dünya Savaşı sonrası kapı kapı dolaşan bir Alman askerini anlatır."

Böylesi etkileyici bir tiyatro oyunu ancak bu kadar sığ anlatılabilirdi. Oyunda kapı bir imgelem olarak kullanılmıştır. Savaştan derinden etkilenen oyunun ana kahramanı, geçmişiyle yüzleşmek için bazı ziyaretler yapar. Doğru. Ancak, oyun kapı kapı dolaşmakla geçmez. Devlet tiyatrolarının tanıtım metninden alıntı yapacak olursak “Savaşın birey üzerindeki yıkıcı etkisinin anlatıldığı “Kapıların Dışında” oyununda, ruhsal ve fiziksel yaralarla savaştan yurduna dönen bir askerin, döndüğünde hiçbir şeyi eskisi gibi bulamamasının hikayesi anlatılıyor”.

"Kendini Ren Nehri'nin kıyısında uzanmış -acayip- bir şekilde bulur."

Ren nehri oyunun hiçbir yerinde geçmez. Doğrusu, Elbe nehri olacaktır.

"Hep yaşamışızdır değil mi kapıların dışında kalma korkusunu? Bir itilmişlik; dışlanmışlık, görmezden gelinmiş olma korkusu..."

Oyunun ana karakteri, dışlanmışlık korkusundan ziyade, savaş karşıtlığını ve geçmişinden duyulan pişmanlığı yaşar. Ancak tabiki subjektif bir yorum bizimkisi. Belki İrfan Atasoy ya da diğerleri için dışlanmışlık algısı daha kuvvetli hissedilmiştir.

"Wolfgang Borchert'in bu eseri, melodram olmasına rağmen aslında bir 'acı' olarak karşımıza çıkar. Ya da ben yolu oraya çıkarmak istiyorum."

Melodram değil, (Türkiye’de sergilenen bu) oyunun türü dramdır.

"Bir asker düşünün; dalgıç gözlüğü takıp kapı kapı dolaşan. Komik ama bir o kadar da acı dolu!.."

Dalgıç gözlüğü değil gaz maskesidir taktığı.

Yorumunuzu yazınız...