Eski TBMM Milletvekili Garo Paylan, Ermenistan basınında 13 Eylül 2024 günü yayımlanan haberlerde yer verilen “Türkiye’nin Zengezur koridorunu açması, Ermenistan’ın çıkarlarına ters. Türkiye’ye fayda sağlar bu. Ermenistan buna, izin vermemeli.” sözlerinin kendisine ait olmadığını söyledi.
TBMM’de 25, 26 ve 27. dönem milletvekilliği yapan, Türkiye Ermenisi eğitimci ve siyasetçi Garo Paylan’ın Dağlık Karabağ’daki Ermenistan işgalinin sona ermesinin ardından Zengezur Koridoru olarak adlandırılan Ermenistan, Batı Azerbaycan ile Nahçivan arasındaki ulaşım koridorunun açılmasına karşı çıktığı iddiası sosyal medyada tepkiyle karşılandı.
Zengezur Koridoru veya Nahçıvan Koridoru, 2020 Dağlık Karabağ Savaşı’nın Azerbaycan tarafından kazanılmasının ardından Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan ateşkes antlaşmasının 9. maddesi gereğince Azerbaycan ile eksklav parçası olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında bağlantıyı kuracak olan koridordur.
Eski BDP / HDP milletvekili Garo Paylan’ın Zengezur koridoruna “O yol açılırsa Turan yolu olur, Ermenistan’ın sonu olur. Bu bizim kırmızı çizgimiz olmalı” sözleriyle karşı çıktığı iddiasını gündeme taşıyan paylaşımlardan örnekler şöyle sunulabilir:
Metruk (@Metruk_Haber): “DEM milletvekili Garo Paylan: “Türkiye’nin Zengezur koridorunu açması, Ermenistan’ın çıkarlarına ters. Türkiye’ye fayda sağlar bu. Ermenistan buna, izin vermemeli.””
Zafer Şahin (@zafersahin06): “Dünyanın hiçbir yerinde vatandaşı olduğun ülkeye düşmanca hisler besleyip de o ülkede milletvekili olamazsın. Türkiye hariç! Bu kişi yıllarca vekil maaşı aldı,her haktan yararlandı. Muhtemelen vekil emeklisi oldu! Türkiye düşmanı bir Ermeni’yi vekil seçtiren sistem sorgulanmalı.”
Garo Paylan’ın 16 Eylül 2024 günü sosyal medyaya yansıyan Zengezur Koridoru’na karşı çıktığı iddiasının kökeni, Ermeni gazeteci Karlen Aslanyan’ın (Կարլեն Ասլանյան) Azatutyun (Ազատություն) (Özgürlük) adlı kanaldaki programına dayanıyor.
“Türkiye Ermeni Parlamentosu eski milletvekili Garo Paylan, “O yol açılırsa ya Turan yolu olur, ya da Rusya yolu olur, Ermenistan’ın sonu olur, Ermenistan da Belarus gibi bir ülke olur” dedi. Azatut ile yaptığı röportajda, Zangezur Koridoru olarak adlandırılan bölgedeki son gelişmelerle ilgili bir soruyu yanıtladı.
Paylan, “Bu bizim kırmızı çizgimiz olmalı, çünkü o anlaşmada iki şey vardı: Artsakh’la yolumuz olsaydı böyle bir yol da olabilirdi ama artık bu mümkün değil, Artsakh’ı kaybettik.” diye vurguladı.”
İlgili röportaj izlendiğinde (16. dakikadan itibaren) Garo Paylan’ın Zengezur Koridoru hakkında Ermenice “O yol açılırsa ya Turan yolu olur, ya da Rusya yolu olur, Ermenistan’ın sonu olur, Ermenistan da Belarus gibi bir ülke olur” («Եթե այդ ճանապարհը բացվի, կա՛մ թուրանական ճանապարհը պիտի լինի, կա՛մ ռուսական ճանապարհը, և այն Հայաստանի վերջն է լինելու, և Հայաստանը Բելառուսի պես երկիր է դառնալու») dediği görülüyor.
Ermenistan’dan Aravot Daily adlı gazetenin internet sitesindeki bahsi geçen haberde Garo Paylan’ın sözleri şöyle alıntılanmış:
“Özgürlük “. Türkiye Ermeni Parlamentosu eski milletvekili Garo Paylan, “O yol açılırsa ya Turan yolu olur, ya da Rusya yolu olur, Ermenistan’ın sonu olur, Ermenistan da Belarus gibi bir ülke olur” dedi., “Özgürlük” dergisine verdiği röportajda sözde Zangezur Koridoru etrafındaki son gelişmelerle ilgili bir soruyu yanıtladı. Paylan, “Bu bizim kırmızı çizgimiz olmalı, çünkü o anlaşmada iki şey vardı: Artsakh’la yolumuz olsaydı böyle bir yol da olabilirdi ama artık bu mümkün değil, Artsakh’ı kaybettik.” diye vurguladı. Pailan’a göre Rusya’nın artık bir gündemi var: “Ermenistan yüzünü yeniden Moskova’ya çeviriyor.” TBMM’nin eski üyesi, “Ve tek bir güce güvenmemize gerek yok, biz zaten bu hatayı yaptık: yalnızca Rusya’ya güvendik ve kaybettik” diye vurguladı.
Garo Paylan ise Zengezur koridoruna karşı çıkan “Türkiye’nin Zengezur koridorunu açması, Ermenistan’ın çıkarlarına ters. Türkiye’ye fayda sağlar bu. Ermenistan buna izin vermemeli.” ifadelerinin kendisine ait olmadığını söyledi.
Paylan’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
Garo Paylan – Կարօ Փայլան (@GaroPaylan): “Bu linç kampanyasını başlatan ve sürdüren bu tip aşağılık parazitlere cevap vermekten bile hicap duyuyorum ama ne yapalım, bu yaratıkları ciddiye alanlar utansın. Ben böyle bir şey söylemedim!Dünyanın her yerinde, Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan barışı için mücadele ediyorum. Sınırların ve yolların açılmasını ve halkların kucaklaşmasını savunuyorum. Herkesi bu mücadeleme destek vermeye çağırıyorum.”
Bu linç kampanyasını başlatan ve sürdüren bu tip aşağılık parazitlere cevap vermekten bile hicap duyuyorum ama ne yapalım, bu yaratıkları ciddiye alanlar utansın.
Ben böyle bir şey söylemedim!
Dünyanın her yerinde, Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan barışı için mücadele ediyorum.… https://t.co/Vg5pt1UuVl
Paylan, “O yol açılırsa ya Turan yolu olur, ya da Rusya yolu olur, Ermenistan’ın sonu olur, Ermenistan da Belarus gibi bir ülke olur” sözlerini kendisine atfeden Aravot adlı gazetedeki haberi hatırlatan sosyal medya kullanıcılarına henüz bir yanıt vermedi. Paylan, Ermenistan basınına verdiği demeçlerde söz konusu yolun açılması durumunda bunun Ermenistan için ciddi sonuçlar doğurabileceği ve ülkenin bağımsızlığını tehlikeye atabileceğini belirtip belirtmediğini henüz teyit etmedi. Karlen Aslanyan’dan da konuyla ilgili henüz bir geri dönüş alamadık.
Eski TBMM milletvekili Paylan, ziyaretçi araştırmacı olarak görev yaptığı Carnegie Europe Düşünce Kuruluşu için hazırladığı “Washington Kırılgan Ermenistan-Azerbaycan Barış Planını Neden İlerletmeli?” (“Why Washington Must Push Forward the Fragile Armenia-Azerbaijan Peace Plan“) başlıklı yazısında Zengezur Koridoru’nu Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış görüşmelerinde “kilit faktör” olarak nitelemiş ve nötr bir dil kullanmıştı:
Görüşmelerin önündeki engellerden biri, Azerbaycan’ın Ermenistan üzerinden geçecek ve Azerbaycan’ı Nahçıvan’a (ve nihayetinde Türkiye’ye) bağlayacak bir kara köprüsü talebi. Ermenistan tüm bölge için ticaret yolları açmayı kabul etti – “barış kavşağı” olarak adlandırılan bir öneri- ancak Azerbaycan’dan egemenliğinin tanınmasını ve mütekabiliyet talep ediyor. ABD ve Avrupa’nın teknoloji ve kalkınma yardımı, müzakerelerde kilit bir faktör olan hızlandırılmış sınır denetimi ve erişiminin sağlanmasına yardımcı olabilir.“
