Açık yığın, TMO’nun mevcut kapalı depolarının yetersiz kaldığı durumlarda ofis malı veya kira ile tutulan açık arazilerde yapılan bir depolama şeklidir.
TMO’nun açıkta hububat depolamak amacıyla kullandığı yöntemlerden biri olan “polietilenli topraklı yığın” sonucu fire oranı kayda değer ölçüde düşüktür.
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, çiftçinin elinde kalan buğdayların çuvallarla toprağa gömüldüğünü iddia etti ve bir tarım arazisine gidip, toprağa gömülen çok sayıda buğday çuvalını çıkardı.
Turhan Çömez (@ComezTurhan): “Türk çiftçisi tam bir yıl uğraştı, emek etti, masraf etti, buğdayını yetiştirdi. Ve hasatını yapıp ürününü devletine emanet etti. Tek adam rejimi de aldı onu toprağa gömdü. Sonrası tam bir felaket! Binlerce ton buğday çürümüş, hayvan yemi bile olmaz! ️Bu ceberutları sandığa gömmek bir yurtseverlik borcudur! İzleyin rezaleti”
Çömez, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) çiftçinin ürettiği buğdayı toprağa gömerek çürüttüğünü geçmişte de ileri sürdü.
“İthal buğdayı silolara koyan TMO, Türk çiftçisinin emeğini mezara layık gördü! Biz ifşa edince de toprağa gömülen buğday apar topar kaldırıldı. Binlerce ton çürümüş, küflenmiş Türk buğdayı araziye saçılmışken, milyonlarca ton buğday ithal ettiler Rusya’dan, Ukrayna’dan! Bu yaptığınız sadece Türk çiftçisine değil Türk Milletine de ihanet! @OfisTMO @TCTarim @Akparti”
İthal buğdayı silolara koyan TMO, Türk çiftçisinin emeğini mezara layık gördü!
Biz ifşa edince de toprağa gömülen buğday apar topar kaldırıldı.
Binlerce ton çürümüş, küflenmiş Türk buğdayı araziye saçılmışken, milyonlarca ton buğday ithal ettiler Rusya’dan,… https://t.co/SkiyH05h9j pic.twitter.com/qmv9SjUpCe— Turhan Çömez (@ComezTurhan) September 18, 2024
“Nasıl bir kafadır anlamak mümkün değil. Ankara, Çubuk, Gökçedere köyü, TMO’nun geçen sene çiftçiden aldığı on binlerce ton buğday, üzerine bir parça naylon örtülüp toprağa terk edilmiş. Aynen Bandırma ve ülkenin pek çok yerinde olduğu gibi. Bu buğdayların artık nem, küf ve böcekten çoğu kullanılamaz halde. Ve hala buğday ithal ediliyor. Sadece Rusya’dan geçen sezon tam 10 milyon ton buğday ithal ettik. Aymazlık mı, ihanet mi?”
Nasıl bir kafadır anlamak mümkün değil.
Ankara, Çubuk, Gökçedere köyü,
TMO’nun geçen sene çiftçiden aldığı on binlerce ton buğday, üzerine bir parça naylon örtülüp toprağa terk edilmiş.
Aynen Bandırma ve ülkenin pek çok yerinde olduğu gibi.
Bu buğdayların artık nem, küf… https://t.co/4TjKUMYRvW pic.twitter.com/EKpIleGZ7j— Turhan Çömez (@ComezTurhan) July 7, 2024
“TMO’nun silolarını ithal buğdayla doldur, Türk çiftçisinin buğdayını, yağmura çamura teslim et. Yazıklar olsun size! İzleyin ve ihanete varan aymazlığı görün.”
TMO’nun silolarını ithal buğdayla doldur,
Türk çiftçisinin buğdayını, yağmura çamura teslim et.
Yazıklar olsun size!
İzleyin ve ihanete varan aymazlığı görün. https://t.co/48uDSlLKtU pic.twitter.com/pTmMDuw0Jp— Turhan Çömez (@ComezTurhan) December 2, 2023
Toprak Mahsulleri Ofisi, alımla görevlendirilen ürünlerin kapalı depolarda, lisanslı depolarda ve bu depoların yeterli gelmemesi halinde açık yığınlarda depolandığını, görüntülerde yer alan bölgedeki ürünlerin, açık yığınlarda stoklama yöntemiyle stoklandığını, Merinos açık yığın alım sahasındaki buğdayın çürümesi söz konusu olmadığını duyurdu.
Açıklamada, açık yığınlarda ürün stoklama yönteminin zemin hazırlığının yapılmasına müteakip, ürünün hem altına hem de üstüne polietilen serilmesi, sonrasında ise serilen polietilenin üzerine dış etkilerden korunması amacıyla toprak atılması suretiyle gerçekleştirilen geleneksel ürün stoklama yöntemi olduğu vurgulandı.
İlgili alandaki stoklamanın tasfiyesi sonucunda binde 9 noksanlık ve binde 5 kıymet kaybı oluştuğu aktarıldı.
TMO’nun 20 Eylül 2024 tarihli açıklama metni şu şekilde:
Kurumumuzun depolama yöntemlerinden biri olan açık yığınlarda ürün stoklama uygulamasıyla ilgili olarak son dönemlerde “alınan buğday ve arpa ürünlerinin naylon serilerek toprağın üzerine gömüldüğü, adeta tarım mezarlarının açtırıldığı ve gömülen bu ürünlerin yarısının çürümüş, nemli ve mantarlı, yani kullanılamaz vaziyette olduğu”na ilişkin kamuoyunu yanıltıcı birtakım iddialar dile getirilmektedir.
Söz konusu asılsız iddialarla ilgili olarak aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
TMO, alımla görevlendirildiği ürünleri kapalı depolarda, lisanslı depolarda, bu depoların yeterli gelmemesi halinde ise açık yığınlarda depolamaktadır.
Açık yığınlarda ürün stoklama yöntemi; TMO’nun köklerinde yer alan, konuyla ilgili mevzuatı, izahnamesi bulunan bir yöntemdir. Zemin hazırlığının yapılmasına müteakip hem ürün altına hem de ürün üzerine polietilen serildiği, sonrasında ise serilen polietilenin üzerine dış etkilerden korunması amacıyla toprak atıldığı geleneksel ürün stoklama yöntemidir.
TMO bu yöntemi, kurulduğu yıldan bugüne kadar başarılı bir şekilde uygulamaktadır. Açık yığın yeri seçiminde birçok kriter, uzman personel tarafından değerlendirilmekte ve uygun görülen noktalara yığınlar yapılmaktadır.
Ayrıca TMO, stoklarının nicelik ve nitelik bakımından herhangi bir kayba uğramaması için 15 günde bir rutin stok kontrolü yaparak her türlü tedbiri almaktadır.
13,1 milyon tonla TMO tarihinin en yüksek alımını yaptığımız 2023 yılında kapalı depoların yetersiz olmasından dolayı yurdun birçok bölgesinde olduğu gibi Bandırma’da bulunan Bakanlığımıza bağlı Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (Merinos) arazisindeki bahse konu açık yığın alım sahasına da ürün alınmıştır. 18.07.2023’te başlayan alımlar, 31.08.2023’te 40 ayrı yığında toplam 30.049 ton buğday ve arpa ürünü alınarak tamamlanmıştır. Alımı yapılan ürünlerin tamamı, mevzuatımıza uygun olarak hazırlanan açık yığınlarda stoklanmıştır.
Söz konusu stoklar 08.07.2024’te tasfiye edilmeye başlanmıştır. 30.08.2024’te tasfiye süreci tamamlanmış olup bugünkü tarih itibariyle bahse konu sahada herhangi bir stok kalmamıştır.
Tasfiye aşamasında stokta yapılan analizlerde nicelik ve nitelik olarak kayda değer bir sorun görülmemiştir.
Bahse konu stokların tasfiyesi sonucunda binde 9 noksanlık ve binde 5 kıymet kaybı oluştuğu tespit edilmiştir. Oluşan toplam noksanlık ve kıymet kaybı miktarı, uzun yıllar verilen fire oranları dikkate alındığında normal sınırlar içerisindedir.
Yapılan tasfiyenin tamamlanmasını müteakip saha tümüyle temizlenerek teslim alındığı şekliyle iade edilmektedir.
Hâlihazırda tasfiyesi tamamlanmış olan açık yığın sahasında yüklemeler esnasında etrafa savrulan ve açık yığınların kenarlarında oluşan küçük miktarlardaki kıymet kayıplarını göstererek asılsız iddialarda bulunmanın maksatlı, kasıtlı ve algı oluşturma amaçlı olduğu düşünülmektedir.
Dolayısıyla açık yığın sahaları üzerinden oluşturulan görüntü ve söylemlerle Kurumumuzun aldığı ürünlerin çürütüldüğü şeklinde ortaya atılan mesnetsiz iddialar gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
Kurumumuz, aldığı ürünleri farklı stoklama yöntemleriyle sağlıklı ve güvenli bir şekilde muhafaza etmeye ve hem üreticilere hem de tüketicilere hizmet etmeye devam edecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Güldal 2024 yılı Temmuz ayında yaptığı açıklamada, açık yığınların toprak altında çürümeye terk edildiği yönünde sosyal medyada bir algı oluşturulmaya çalışıldığına işaret ederek, bunun kesinlikle yanlış olduğunu, açık yığın depolama şeklinde yapılan çalışmaların TMO’nun geçmişten beri uyguladığı bir yöntem olduğunu söylemişti.
TMO’da kullanılan depo tipleri silo (beton, çelik), mekanize ufki depo (MUD), makineli beton ambar ve yarı mekanik depo, makineli çelik hangar, betonarme ambar ve düz depo, kargir, ahşap ambar, çelik hangar (fransız, quanset, butler), MKE imalatı yatay depo, ahşap hangar, noda, çuvallı havuz MAYDÜ ve silo bagler olarak sıralanmaktadır.
Stoklardaki ürünler lisanslı depolar, çeşitli tipte yatay depo ve silolarda, kapalı depoların/lisanlı depoların yetersiz olduğu veya bulunmadığı yerlerde MAYDÜ tipi depolarda ve bir polimer türü olan polietilen örtülü açık yığınlarda (mısır, çeltik, pirinç, bakliyat, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı hariç) muhafaza edilmektedir.
Kapalı depo imkânlarının yetersiz olduğu durumlarda, MAYDÜ ile polietilen ve toprak örtülü yığınlarda depolama yapılabilmektedir.
Toprak altı depolamada, hububatın altına ve üzerine sap-saman, polietilen, muşamba vs. örtü maddeleri serilip üzerinin toprakla örtülerek havasız ortamda saklaması sağlanmaktadır.
Toprak üstü yığınlar kullanılan örtü maddesine göre 4 gruba ayrılmaktadır: – Muşambalı Yığınlar: Yığın altında saman veya polietilen, yığın üstüne 8x8m ebatlı muşambaların örtüldüğü yığınlardır. – Samanlı Yığınlar: Yığın altına 15-20 cm kalınlığında, yığın üstüne yine 15-20 cm yüksekliğinde toprağın konulduğu yığınlardır. – Polietilenli Yığınlar: Yığın altına ve üstüne polietilen kapatılıp, üstteki polietilenin üzerine tekrar 10-20 cm kalınlığında toprağın konulduğu yığınlardır. Bazı bölgelerimizde (özellikle Trakya’da) yığın altına polietilen yerine saman konulabilmektedir. – Çuvallı Havuz: Açık yığın sahalarında, arazi ve ihtiyaç durumuna göre yeteri büyüklükte hazırlanır. Altta çift kat polietilen serilir. Sonra da çuvallar analı-kuzulu olmak üzere dizilir. İstifler arasındaki boşluğa tahıl doldurulur. Rüzgârlı ve yağmurlu havalardan sonra mutlaka kontrol edilir |
Ürünlerin muhafazası için açık yığınların yapımında kullanılan polyetilen ve toprak örtülü yığınlar TMO Alım ve Muhafaza Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan Depolama ve Muhafaza adlı kitapçığında şöyle tanıtılmış:
“Ofisimizde en yaygın olarak yapılan depolama şeklidir. Açık yığınların alt ve üstüne polietilen serilir. Polietilenin sıcak ve soğuk hava şartlarından etkilenerek kırılma, yırtılma ve parçalanma hali görülebilir. Depolamada bölgenin özellikleri, arazi ve toprak yapısı dikkate alınarak yığının iç genişliği 6,5-8 m, yastık başlarının yüksekliği 25-30 cm, genişliği 40-50 cm. tırnak uzunluğu ise 40-50 cm olmalıdır. Yığınlar arasına verilecek genişlik ise ( tırnaklar arası) özellikle toprak yapısına göre iki yığının beraber yüzlerini örtecek toprak kalınlığına sahip olmak üzere 2,5 – 3,5 m. arasında olmalıdır. Yığının örtülmesi için yığın aralarından toprak alındığında iki yığın arasında geniş açılı bir V teşekkül eder. Bu kısım suyun akıtılmasını sağlayan yığın arası kanalları teşkil eder. Yığın sahası müsait ise iki yığın arası mesafenin bir vasıtanın rahatlıkla geçebileceği genişlikte olması ıslah işlemi gerektiğinde özellikle arzu edilir. |
Eski bir uygulama olan açık alanlarda saklama, zaruriyet hasıl olduğunda geçmiş yıllarda da yürütülmekteydi.
Örneğin, 1952, 1973, 2007, 2012, 2013, 2016, 2017, 2018, 2021, 2022 yılları için hazırlanan faaliyet raporlarında açık alanda depolama yapıldığı belirtilmektedir.
Örneğin, 1952 yılı için hazırlanan TMO raporunda “… bu yıl da kâmilen kapalı depolarda muhafaza imkânı bulunamamış ve stoklarımızdan bir kısmını üstleri toprak ve muşamba ile örtülü açık yığınlarda saklamak zarureti baş göstermiştir. Gerek depolarımızda ve gerekse yığınlarda bulunan malların mevcut imkânlar dairesinde iyi muhafaza edilmesi için gayret ve feragatle çalışılmıştır.” ifadelerine yer verilmiştir.
Açık yığınlarda kullanılan örtülük polietilen giderleri, açık yığınların satış amacıyla açılması ve kapanması için yapılan giderler TMO Muhasebe Yönetmeliği’nde gider kalemleri arasında zikredilmiştir.
Açık yığınların genişlik ve yüksekliği, yastık başı, polietilen ek yerleri ve tırnak payları, toprak örtüsü, yığınlar arası uzaklık, derinlik ve benzeri ölçüleri mevzuat hükümlerine uygun olarak uygulamak ve/veya uygulanmasını sağlamak, TMO’da görev yapan ziraat mühendislerinin görev alanları arasında sayılmıştır.