CFA Frankı Sistemi: Fransız Postkolonyal Ekonomik Mimarisi

 

 

Bugünkü konumuz, 1945 yılında Fransız sömürge idaresinin bir enstrümanı olarak doğan, bağımsızlık sonrası dönemde ise yapısal reformlarla varlığını sürdüren CFA Frankı, diğer ismiyle Sömürge Frankı.

 

CFA Frankı, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin sağcı İtalya Kardeşleri partisinin lideri olduğu dönemde verdiği bir röportajda dile getirdiği iddialarla yeniden gündeme geldi.

Meloni, 19 Ocak 2019 tarihinde özel İtalyan televizyon kanalı La 7’de verdiği röportajda Fransa’nın 14 Afrika ülkesi için bastığı ve “sömürge parası” olarak tanımladığı CFA frankı ile Fransa’nın “Afrika ülkelerinin kaynaklarını sömürdüğünü” ileri sürdü.

İtalya Başbakanı, CFA frankı banknotunun resmini ve Burkina Faso’daki bir altın madeninde çalışan bir çocuğun resmini gösterip şu ifadeleri kullandı:

“Buna CFA frangı denir. Fransa’nın 14 Afrika ülkesi için bastığı ve bu ülkelerin kaynaklarını sömürdüğü bir sömürge para birimidir. Burkina Faso’nun ihraç ettiği her şeyin %50’si Fransız hazinesine gidiyor”

“Bu çocuğun tünel kazarak çıkardığı altınların çoğu Fransız devletinin kasasına giriyor.”

“Çözüm Afrikalıları alıp Avrupa’ya getirmek değil, çözüm Afrika’yı onu sömüren bazı Avrupalılardan kurtarmaktır.”

 

 

Ancak Meloni’nin bu iddialarının senyoraj ve Fransız Hazinesi’nde tutulan rezervler hakkındaki kısımlar -günümüz itibarıyla- doğru değil (CFA frankını kullanan ülkeler ihracatının değil, döviz rezervlerinin yarısını Fransız Hazinesinde tutmak zorundaydı. 2019 yılında açıklanan reformların sonucunda bu ülkeler artık döviz rezervlerinin yarısını Fransız Hazinesi’ne yatırmak zorunda değil. CFA Frankı banknotlarını basan Fransa, banknot ihracının doğurduğu senyoraj gelirinin sahibi değil).

 

Sistemin tarihini, işleyişini, eleştirileri ve reform çalışmalarını aktaralım…

 

Sömürge Frankı Sisteminin ve CFA Frankının Kuruluşu

Afrika’daki Fransız Sömürgeleri Frankı (Franc des colonies françaises d’Afrique – franc CFA – F CFA), başlangıçta Fransız sömürge yönetimi altındaki Batı ve Orta Afrika ülkelerinde kullanılan ve bu ülkelerin bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından da varlığını sürdüren ikili para birimi sistemidir (CFA kısaltması, 1945 ile 1958 yılları arasında “Colonies françaises d’Afrique” (“Fransız Afrika Kolonileri”) anlamına geliyordu. 1958 yılında Fransa’da Beşinci Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile 1960’lı yılların başında Communauté française d’Afrique” (“Fransız Afrika Topluluğu“) olarak adlandırıldı. Afrika ülkelerinin bağımsızlığının ardından CFA, “Communauté Financière Africaine” (“Afrika Finans Topluluğu”) veya “Coopération financière en Afrique centrale” anlamlarını haiz hâle geldi.).

II. Dünya Savaşı sonrasında Fransa’nın sömürgeci bağlarını ekonomik düzlemde sürdürme stratejisinin somut bir aracı olarak ortaya çıkan CFA Frankı, 26 Aralık 1945’te Fransa’nın Bretton Woods Anlaşmalarını onaylamasının ardından oluşturuldu.

 

Sömürge Frankı Sisteminin İşleyişi

Başlangıçta Fransız sömürgeleri için tasarlanan, zamanla iki ayrı yapıya evrilen sistemin temel işleyiş prensipleri şöyle özetlenebilir:

  • 2 Ayrı Parasal Birlik:
    • Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği (UEMOA) – 8 ülke, merkez bankası BCEAO.
    • Orta Afrika Ekonomik ve Parasal Topluluğu (CEMAC) – 6 ülke, merkez bankası BEAC.
  • 2 Ayrı Para Bölgesi:

    • Batı Afrika CFA Frankı (XOF): Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gine-Bissau, Mali, Nijer, Senegal ve Togo tarafından kullanılmaktadır.

    • Orta Afrika CFA Frankı (XAF): Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi ve Gabon tarafından kullanılmaktadır.

  • Sabit Kur Rejimi: CFA Frankı, Euro’ya (önceden Fransız frankına) sabitlenmiştir (€1 = 655.957 XOF & XAF).

  • Rezerv Havuzu: Likidite güvencesi sağlamak amacıyla üye ülkelerin döviz rezervlerinin en az %50’si Fransız Hazine’sinde tutulmalı(ydı).

  • Fransız Hazinesinin Garantisi: CFA bölgelerinin ödemeler dengesinin finansmanının sıkıntısında Fransa, sınırsız konvertibilite garantisi vermektedir.

somurge-franki-sistemi

1945 yılında oluşturulan bu para birimi, zamanla iki ayrı para bölgesine evrildi: Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği (UEMOA) kapsamında kullanılan Batı Afrika CFA Frankı (XOF) ve Orta Afrika Devletleri Ekonomik ve Parasal Topluluğu (CEMAC) içinde dolaşımda olan Orta Afrika CFA Frankı (XAF). Her iki birim nominal olarak eşit değerde olsa da birbirleri arasında doğrudan değiştirilebilir değildir.

Sistem, iki ayrı bölgesel merkez bankası tarafından yönetilmektedir: Batı Afrika Devletleri Merkez Bankası (BCEAO) ve Ekvator Afrika Devletleri Merkez Bankası (BEAC). BCEAO, Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gine-Bissau, Mali, Nijer, Senegal ve Togo olmak üzere Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği (UEMOA) üyesi ülkelerin para politikasını yürütürken; BEAC, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi ve Gabon’un oluşturduğu Orta Afrika Ekonomik ve Parasal Topluluğu (CEMAC) bölgesinin para birimini yönetmektedir.

CFA sistemi, Fransa Hazinesi’ne dayalı sabit kur rejimiyle işlemektedir. CFA Frankı, uzun yıllar boyunca Fransız frankına, 1999’dan bu yana ise euroya sabitlenmiştir (1 euro = 655,957 XOF = 655,957 XAF) (1946’nın başında FF’nın değerinin düşük olduğu günlerde 1 CFA 1,70 FF ederken, 1948’de geçirdiği devalüasyon sırasında 2 FF oldu. Ama ilerleyen yıllarda bu denge bozuldu ve 1960’da 1 CFA 0,02 FF, 1994’te ise 0,01 FF olarak iyice kıymeti azaltıldı. 1999 yılında ise Avrupa’da avro para biriminin kabulüyle 1 avro 655,957 CFA karşılığında sabit işlem görmeye başladı). Sabit döviz kuru, katılımcı ülkelerde düşük enflasyon ve parasal istikrar sağlasa da, parasal bağımsızlığı ve esnek döviz kuru politikalarını imkânsız hale getirerek dış şoklara karşı kırılganlığı artırmıştır.

CFA sisteminin işleyişinde “operasyon hesabı” olarak adlandırılan mekanizma kritik bir rol oynamaktadır. Sistemin merkezinde, Fransa Merkez Bankası nezdinde tutulan döviz rezerv hesapları yer almaktadır. Fransa Hazine’sinde tutulan bu hesaplar, üye ülkelerin döviz rezervlerinin önemli bir bölümünü barındırmaktadır. CFA bölgesi ülkeleri, iki Afrika merkez bankası aracılığıyla döviz rezervlerinin (%50 gibi) önemli bir bölümünü bu hesaplarda bulundurmak zorundaydı ( Son yıllarda yoğun eleştirilere maruz kalan bu zorunluluk, CFA frankında yapılan reformların ardından 2020 yılında 8 Batı Afrika ülkesi için resmen kaldırıldı).

Fransa, CFA frankını kullanan Afrika ülkeleri gerekmesi hâlinde bu rezervlere erişmekte özgürdür.

Fransa, Hazine hesaplarında tutulan döviz rezervleri için yıllık %0,75 gibi bir faiz ödemektedir.

Ülkeler CFA bölgesinden ayrılmakta özgürdür.

CFA banknot ve madeni paralarının üretimi 1945 yılından bu yana Fransız Merkez Bankası (Banque de France) tarafından gerçekleştirilmektedir (Batı Afrika Devletleri Merkez Bankaları (BCEAO) ve Orta Afrika Merkez Bankaları’nın (BEAC) “kendi banknotlarını üretmekte veya başka bir matbaayla sözleşme yapmakta serbesttir).

Fransa, CFA frankı banknotlarının üretiminden senyoraj geliri elde etmemektedir.

 

Sisteme Katılan ve Ayrılan Ülkeler

 

1945 yılında Fransız kolonileri olarak CFA frankını benimseyen ilk ülkeler şunlardır:

  • Fildişi Sahili
  • Dahomey (şimdiki Benin)
  • Fransız Sudani (şimdiki Mali)
  • Moritanya
  • Nijer
  • Senegal
  • Togo
  • Yukarı Volta (şimdiki Burkina Faso)
  • Orta Kongo (şimdiki Kongo Cumhuriyeti)
  • Gabon
  • Orta Afrika Cumhuriyeti
  • Çad
  • Kamerun
  • Ekvator Ginesi

Kuruluşundan Bu yana CFA Sistemine Dahil Olan Ülkeler

Batı Afrika CFA Frankı (XOF) – UEMOA Ülkeleri:

  • Benin

  • Burkina Faso

  • Fildişi Sahili

  • Mali (bir ara çıkıp geri döndü)

  • Nijer

  • Senegal

  • Togo

  • Gine-Bissau (1997’de katıldı, sistemin Fransızca dışı ilk üyesi)

Orta Afrika CFA Frankı (XAF) – CEMAC Ülkeleri

  • Kamerun

  • Orta Afrika Cumhuriyeti

  • Çad

  • Kongo Cumhuriyeti

  • Ekvator Ginesi (1985’te katıldı)

  • Gabon

 

Zamanla, bazı ülkeler kendi ayrı para birimlerini tanıtmaya başladıkça CFA frankını kullanan ülke ve bölge sayısı değişti. Batı Afrika’daki birkaç ülke de, hiçbir zaman Fransız kolonisi olmamalarına rağmen, tanıtıldığı günden bu yana CFA frankını kullanmayı seçti.

 

Sisteme sonradan katılan ülkeler:

  • Ekvator Ginesi (1985): İspanyolca konuşan tek ülke olarak Orta Afrika CFA sistemine katıldı. Kendi para biriminin ekonomik istikrarsızlık nedeniyle çökmesiyla CFA frankı cazip hale gelmişti.

  • Gine-Bissau (1997): Portekizce konuşan tek ülke olarak Batı Afrika CFA sistemine girdi. Uzun süren iç savaş sonrası istikrar arayışıyla bu adım atıldı.

 

Sistemden ayrılan ülkeler:

  • Mali (1961): İlk katılanlardan olmasına rağmen 1962’de CFA’dan çıktı ve Mali Frankını (MLF) kullandı. Ancak bu para büyük ölçüde değer kaybetti. 1984’te yeniden CFA sistemine döndü. CFA frankı sisteminden çıkıp geri dönen tek ülke oldu.
  • Moritanya (1973): CFA frankından ayrılarak kendi para birimi olan Ugiyayı kabul etti.
  • Madagaskar (1973): CFA frankından ayrılarak kendi para birimi olan Malagasi frankını kabul etti.

 

 

Eleştiriler

CFA Frankı sistemi, Afrika’nın postkolonyal ekonomik bağımsızlık arayışlarıyla çelişen bir yapıdır. CFA Frankı sistemine dahil ülkeler, döviz rezervlerinin önemli bir kısmını Fransa Hazine’sinde tutmak zorundaydı. Bu uygulama, teorik olarak para birimine güven kazandırsa da, pratikte ekonomik egemenlik üzerinde ciddi sınırlamalar yaratmıştır. Ulusal merkez bankalarının hareket alanı daralmış, para politikası araçları etkisizleşmiştir.

Sistem, teorik olarak bu ülkelere döviz likiditesi ve Fransız garantisi sunmaktadır. Bu durum, teorik olarak rezerv desteği sağlayarak para birimine güven kazandırsa da, pratikte ekonomik egemenlik üzerinde ciddi sınırlamalar yaratmaktadır. Parasal karar alma süreçlerinde Paris’in dolaylı etkisi hâlen hissedilir düzeydedir. Sistemi eleştirenler, bu mekanizmanın Fransa’ya önemli bir ekonomik ve politik nüfuz sağladığını ve üye ülkelerin kendi ekonomik önceliklerini tam olarak hayata geçirmelerini zorlaştırdığını savunmaktadırlar.

Sermaye hareketlerinin serbestliği, ithalat bağımlılığını teşvik ederken, ihracatın rekabetçiliği sabit kur nedeniyle kısıtlanmaktadır. Sabit kur rejimi, ihracatın rekabetçiliğini sınırlamış ve ithalat bağımlılığını artırmıştır. Bu durum, yerel sanayilerin gelişimini engellemiş ve ekonomik çeşitliliği azaltmıştır. CFA Frankı sistemi, sermaye hareketlerinin serbestliği nedeniyle büyük miktarda sermayenin Avrupa’ya, özellikle Fransa’ya yönelmesine neden olmuştur. Bu durum, yerel yatırımların azalmasına ve ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açmıştır.​ Bu nedenle sistem, nominal istikrarın ötesinde kalkınmacı işlevler üstlenmekten uzaktır.

 

Reform Çalışmaları

Son yıllarda, özellikle Batı Afrika ülkelerinde CFA sistemine yönelik eleştiriler artmış ve para birimi reformu tartışmaları yoğunlaşmıştır. Bu tartışmalar, ekonomik egemenliğin artırılması, bölgesel entegrasyonun derinleştirilmesi ve küresel ekonomik dinamiklere daha iyi uyum sağlanması gibi hedefler etrafında şekillenmektedir.

2019 yılında, UEMOA üyesi ülkeler ve Fransa arasında yapılan bir anlaşma ile CFA frankının “Eco” olarak adlandırılan yeni bir para birimine dönüştürülmesi yönünde adımlar atıldı.

Batı Afrika CFA frankının “Eco” adıyla reforme edilmesi, Eco’nun euroya sabitlenmesi, Fransa’nın Batı Afrika Devletleri Merkez Bankası’nın (BCEAO) yönetiminden ve para politikası karar alma süreçlerinden çekilmesi, rezerv zorunluluklarının kaldırılması, üye ülkelerin döviz rezervlerinin %50’sini Fransa Hazinesi’nde tutma zorunluluğundan muaf tutulması kararlaştırıldı. Fransa Ulusal Meclisi alınan reform kararlarını 2020 yılında onayladı.

Ancak, gelinen nokta itibarıyla, bu yeni para biriminin Euro’ya olan sabit kurunun devam edip etmeyeceği ve operasyon hesabı mekanizmasının nasıl evrileceği gibi konular hala netlik kazanmamıştır. Hedeflenen reformlar, parasal egemenliğin artırılması yönünde önemli adımlar olarak görülse de, sabit kur rejiminin devam etmesi ve Fransa’nın finansal garantör rolünün sürmesi, tam bağımsızlık konusunda soru işaretleri yaratmaktadır.

 

Yorumunuzu yazınız...